Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/289 E. 2023/60 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/289 Esas
KARAR NO : 2023/60

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2022
KARAR TARİHİ : 25/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Şirketinin, … Lti Şti lehine sözleşme uyarınca 4 adet 50.000 TL tutarında (toplam 200.000 TL tutarında) çek keşide ettiği, müvekkili şirketin çekleri … aracılığı ile lehdara gönderdiği, yapılan araştırmalar sonucunda müvekkiline ait çeklerin gönderildiği kargo firmasına ait aracın soyulduğu ve müvekkilinin çeklerinin bulunduğu paket ile beraber bir çok dosyanın çalındığı bilgisine ulaşıldığı, … Polis Merkezi Amirliği bilgi alma tutanağından 28/04/2021 tarihinde … firmasına ait otomobilin camının kırılarak evrakların çalındığının anlaşıldığı, aynı şekilde kargo firması çalışanları ve şube müdürü tarafından düzenlenen 28/04/2021 tarihli tutanak ile de çalınan gönderilere ait liste sunulduğu ve bu listenin 11. sırasında …’den …adına yapılan gönderinin çalındığının anlaşıldığı, müvekkilinin takip alacaklısına herhangi bir borcu bulunmadığı, takibe konu çekin kargoda kaybolduğu ve kanun gereği keşideci olarak taraflarının dava açma hakkı olmadığından lehtar tarafından … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile zayi davası açıldığı, ödeme yasakları konulduğu, Ticaret Sicil Gazetesine de ilan verildiği, çek aslı taraflarında da olmadığından çeklerin sahte olup olmadığı, imzaların geçerli olup olmadığını bilmedikleri, müvekkilinin Savcılığa şikâyette bulunduğu ve soruşturmanın devam ettiği, Ticaret Sicil Gazetesine karşı bilinememezlik iddiası ileri sürülemeyeceğini, ilan ve zayi davası olduğundan davalı borçlunun işbu davaya konu takibi açmasının hukuka aykırı olduğu, süresiz şikâyete tabi olduğunu da düşündüklerinden … da İcra Hukuk Mahkemesinde dava açıldığı, yetkisizlikle İstanbul İcra Hukuk Mahkemesinde de takibin iptali davasının devamı için talep atıldığı, haksız takip nedeniyle talep edilecek tazminat talepleri, mahkemede ileri süremedikleri itiraz ve defiler yönünden ve sair her türlü talep ve dava hakları için, fazlaya dair haklarını saklı tuttukları, dava neticesi haklı çıkacakları miktarın % 20′ ı oranında davalının, tazminat ödemeye mahkûm edilmesini, icra dosyasının ve delillerinin incelenmesi ile itirazlarının yerindeliğinin anlaşılacağı, haciz baskısı altında oldukları için tedbir kararı verilmesi ve takibin durdurulmasını talep ettikleri, tüm bu nedenlerle öncelikle icra dosyasının tedbiren durdurulmasına, müvekkilinin davalı tarafa … 37. İcra Müdürlüğü…Esas sayılı dosyası borcunun bulunmadığının tespitine, davalı tarafın haksız gelir elde etme amacı güttüğü sabit olduğundan % 20 oranında kötü niyet tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirketin hırsızlarla birlikte hareket ile çalıntı çekin paraya dönüştürülmesini sağladığını iddia ettiği, müvekkili şirketin ülke çapında faaliyet gösteren, işlem hacmi oldukça yüksek ve bu tür hırsızlık olaylarının içinde olmaya tevessül edecek bir şirket olmadığını, müvekkilinin müşterisinin fatura ile tevsik ettiği alacağını temlik aldığı ve yasal mevzuata harfiyen uygun hareket ettiğini, müvekkilinin dava konusu çeki müşterisi … ile aralarında 07.04.2021 tarihinde aktedilmiş olan faktoring sözleşmesine binaen 29.04.2021 tarihinde devir aldığı, buna ilişkin faktoring sözleşmesi ve eklerini dosyaya sundukları, çekin müvekkiline devir ve ciro edilmesini sağlayan faturaya bağlı alacak temliki işlemi 6361 sayılı kanunda belirtilen esaslara ve BDDK’nın belirlediği kriterlere uygun olarak eksiksiz yerine getirildiği, bu anlamda alacağın temliki işlemi yapılırken; sözleşmede müşterileri olan… temlik ettiği, davacı şirketten olan kambiyo senedine bağlı alacağı 6361 Sayılı yasanın öngördüğü şekilde fatura ile tevsik edilmiş ve ilgili fatura asılları üzerine temlik işlemini gösterir şekilde açıklama derc edilerek işlemin tamamlandığı, yasanın öngördüğü prosedür tam ve eksiksiz olarak yukarıda belirtilen şekilde yerine getirdiği, müvekkilinin davacıya karşı iyi niyetli, meşru hamil sıfatını kazandığı, bu hususun 21.11.2012 tarihli 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu 9. maddesinin 3. Fıkrasında açıkça ortaya konulduğu, Bu sebeple davacının ileri sürdüğü itiraz ve iddiaların hukuken şahsi defi niteliğinde olduğu, davacı ve dava dışı … arasındaki ilişkide doğrudan taraf olmayan müvekkili firmaya karşı ileri sürülemeyeceği, bunun tek istisnasının müvekkili şirketin davacı zararına bile bile kötü niyetle hareket edilmiş olması hali olduğu, çekin kıymetli evrak vasfına haiz kambiyo senedi olduğu, çekin ciro yolu ile devrinin mümkün olduğu, müvekkilinin çekin meşru hamili olduğu, 6102 sayılı TTK hükümleri ile iyi niyetli çek hamillerini koruduğu, TTK 790., TTK792., TTK 465., TTK.647, TTK 648/2. ve TTK 686. maddelerinde açıkça bu hususların belirtildiği, dava dilekçesinde, müvekkilinin çeki kötü niyetli iktisap ettiğine ve davacının zararına kasıtlı hareket ettiğine dair hiçbir delil ve belge bulunmadığı, davacının yapmış olduğu Savcılık başvuru neticesinde verilen el koyma kararı ve ödeme yasağı kararı bankaya bildirilmemiş iken müvekkili şirketin davacının dilekçesinde bildirmiş olduğu olayları bilme imkanı bulunmadığı, müvekkilinin dava konusu çekin çalınmış olduğuna ilişkin hiçbir bilgisi bulunmadığı, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki Yönetmeliğin 22/2. maddesi hükmünün açık olduğu, maddeden de anlaşılacağı üzere fatura ve benzeribelgelerle tevsik edilen alacaklarının satın alacaklar olduğu, müvekkili şirketin çekte cirosu bulunan tüm ilgilerin ticari ilişkilerini inceleyerek çekte cirosu bulunan tüm ilgililer arasında ki faturaları temin etmek gibi bir yükümlülüğü asla bulunmadığı, müvekkil şirketin sorumluluğu temlik aldığı fatura ile sınırlı başkaca bir yükümlüğü de bulunmadığı, davacı taraf müvekkilş şirkete var olmayan sorumluluklar yükleyerek ispat külfetinden kurtulmaya çalıştığı, ispat yükünün davacı tarafta olduğu, müvekkili şirketin kötü niyet ve ağır kusurunu ispatlaması gerektiği, çekte ödeme yasağı kararı bulunmasının ödeme yasağı kararına rağmen çekin takibe konu edilmesi, başkaca dosyalarda ki beyanları ya da ortada dava konusu çeke ilişkin kesin hüküm teşkil etmeyen bir karara dayalı olarak müvekkilinin kötü niyetli olduğunun kabul edilmesinin mümkün olmadığı, müvekkilinin yasal olarak tüm yükümlülükleri yerine getirmiş olduğu, çekin iktisap tarihinde her hangi bir karar olmadığının da açık olduğu, çek iptali davasının hasımsız bir dava olduğu, bu dava sonucunda verilen karar da kesin hüküm niteliğine haiz olmayan tespit niteliğinde bir hüküm olduğu, bu nedenle bu dava da verilen ödeme yasağı kararının çekin takibe konu edilmesine engel olmadığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2004/7250 Esas, 2004/7681 Karar, 09.07.2004 tarihli ilamında, ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2012/33259 E, 2013/8920 K ve 12.03.2013 tarihli ilamlarından da anlaşılacağı üzere müvekkilinin takip hakkı olduğu ve bu hakkına dayanarak davacı borçlu aleyhine başlatılan icra takibi de usul ve yasaya uygun olduğunu, bu nedenle davacı borçlu tarafça takibin iptali talebinin reddedilmesi gerektiği, davacı tarafın anlatımları dava konusu çekin çalınarak piyasaya kullanılmış olduğu temeline dayandığı, bu noktada müvekkili ile davacı hırsızlık olayının mağduru olduğu, sorunun hukuki olarak çözümü çeki çaldıran davacının mı yoksa çalıntı çeki iyi niyetle bilmeden iktisab etmiş olan üçüncü kişi konumundaki müvekkilinin mi menfaatinin korunacağı noktası olduğu, belirtilen kanun maddeleri iyi niyetli olması kaydıyla çeki elinde bulunduran müvekkilinin menfaatini öncelikle koruduğunu, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarının da bu yönde olduğu, Haksız ve kötü niyetli olarak ikame edilen davanın reddine, davacıların alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmelerine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 37. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra dosyası, dava konusu çek sureti, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası, faktoring sözleşmesi, faktoring sözleşmesine konu fatura ile ödeme kayıtları celp edilmiş, incelenmiştir.
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesi gereğince görev hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflarca yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de res’en dikkate alınmak zorundadır.
Yargıda ihtisaslaşmaya ilişkin olmak üzere Yargıda Reform Stratejisi belgesinde yer alan “ihtisas mahkemelerine ve uzmanlaşmaya yönelik uygulamalar arttırılacaktır” ve yine İnsan Hakları Eylem Planı belgesinde yer alan “İhtisas Mahkemelerinin Güçlendirilmesi” başlıklı hedefler kapsamında HSK’nın 25/11/2021 tarihli kararına istinaden finansal uyuşmazlıklarla ilgili finans davalarına bakmak üzere ticaret mahkemelerinin HSK tarafından belirlenmesi öngörülmüştür.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin, İhtisas Mahkemelerinin belirlenmesine ilişkin 25/11/2021 tarihli 1232 sayılı kararı ile;
“Finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemeler nezdinde ihtisas mahkemelerinin belirlenmesi hususu görüşülerek;
26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir.
Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiştir.
Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlenmiştir.
Bu itibarla;
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. Maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan, kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;
a) İki veya üç asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 2 numaralı,
b) Dört veya beş asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 4 numaralı,
c) Altı veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 numaralı,
d) On veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 ve 7 numaralı,
e) On dört veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7 ve 8 numaralı,
f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına,
(Örneğin asliye ticaret mahkemelerine bu kapsamda gelecek dava ve işlere;
f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına)
Bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine, 25.11.2021 tarihinde karar verildi” dair karar verilmiştir.
Eldeki dava, 15/04/2022 tarihinde ikame edilmiştir.
Somut olaya bakıldığında; davacı dava dilekçesinde … 37. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine konu çek sebebiyle menfi tespit isteminde bulunmuş, çeklerin kargoda çalınması ve davalı hamilin çeklerin iktisabında bilerek kendisinin zararına hareket ettiğini ileri sürerek ağır kusurlu ve kötü niyeli olduğu vakıasına dayanmış; davalı ise cevap dilekçesinde icra takibine konu çekin fatura ile tevsik edilen alacağa istinaden iktisap ettiğini, 6361 sayılı Yasanın öngördüğü prosedürün eksiksiz olarak yerine getirildiğini, 6361 sayılı Kanun kapsamında faktoring sözleşmesine uygun şekilde çekin iktisap edildiğini, 6361 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca iyi niyetli ve meşru hamil olduğunu, Faktoring Yönetmeliğinin 22.maddesine uygun hareket edildiğini savunma sebebi olarak ileri sürmüştür.
Yasal düzenlemelere bakıldığında:
6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunun 9/2. maddesi “Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz.”
6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunun 9/3. maddesi “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoringşirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.”
Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik 5/1. maddesinde ” Kuruluş tarafından müşteriyi yeteri kadar tanıyacak şekilde istihbarat çalışmalarının yapılması, sadece müşterilerin beyanı veya sözlü teyidi ile işlem yapılmaması gerekir. İstihbarat çalışması;
a) Öncelikle ilgili mevzuatta yer alan faturanın tarifi, şekli ve nizamına ilişkin düzenlemeler de dikkate alınarak faturadaki bilgilerin kontrol edilmesi,
b) İç kontrol sisteminin devralınan faturalara ilişkin gerekli istihbarat ve araştırma yapılmasını sağlayacak ve Merkezi Fatura Kaydı Sisteminde bu faturaların mükerrer olmadığının kontrolü tamamlanmaksızın kullandırım yapılamayacak şekilde oluşturulması,
c) Müşterilerin mali durumlarının değerlendirilerek bunların itibarı ve işlem geçmişleri de dikkate alınmak suretiyle gerektiğinde fatura borçlusu ve kambiyo senedi veya diğer senedin keşidecisine de başvurularak borcun teyit edilmesini sağlayacak yöntemler geliştirilmesi ve ulaşılabilmesi mümkün olan ilgili veri tabanlarından yararlanılması yoluna gidilmesi hususları dâhil olmak üzere asgari olarak yukarıda belirtilen usul ve esasları içerecek şekilde yapılır ve bunların yetersiz kalması durumunda ilave yöntemlere başvurulur.” şeklinde düzenlenmiştir.
Anılan yasal hükümler uyarınca somut olayın ele alınması zorunludur.
Bu itibarla, iddianın ve savunmanın ileri sürülüş biçimine göre, davalı hamilin çekin iktisabında bilerek borçlunun zararına hareket edip etmediği, çekin iktisabında ağır kusurlu veya kötü niyetli olup olmadığı, özellikle bu kapsamda 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunun 9/2-3. maddesi ile Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik 5/1. maddesindeki yasal prosedürlerin yerine getirilip getirilmediği noktasında; anılan Kanun ve Yönetmelik hükümlerinin tartışılması ve değerlendirilmesinin zorunlu olduğu, anılan Yasa ve Yönetmelik hükümleri incelenmeksizin davalının yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin tespit edilemeyeeceği, esasen bu noktada anılan Yasa ve Yönetmelik hükümleri uyarınca faktoring mevzuatı yönünden bilirkişi incelemesi yapılması da gerekeceğinden uyuşmazlığın hallinde Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı’nın 25/11/2021 tarihli ve 1232 sayılı İhtisas Mahkemelerinin belirlenmesine yönelik kararı uyarınca, finans ihtisas davalarına bakmakla belirlenmiş İstanbul 6, 7, 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemelerince bakılması gerekmektedir.
Yapılan açıklamalar karşısında; Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı kararı gereği 15.12.2021 tarihinden sonra açılan davanın, HSK kararında anılan “iş dağılımı” gereği İstanbul 6., 7., 8., 9. numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmesi için dava dosyasının İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere );
1-HSK Birinci Dairesinin … tarih … kararı gereği 15.12.2021 tarihinden sonra açılan davanın, HSK kararında anılan “iş dağılımı” gereği İstanbul 6., 7., 8., 9. numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmesi için dava dosyasının İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna iadesine,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gönderme kararının hukuki niteliği uyarınca KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/01/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır