Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/26 E. 2022/122 K. 18.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/765
KARAR NO : 2022/135

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2021
KARAR TARİHİ : 18/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …şirketi yönetim kurulu üyeliği görevini yürüten davalıların şirketin borca batıklığını bildikleri ya da bilmeleri gerektiği halde şirketin iflasını derhal istemeyerek şirketi temsilen müvekkili şirketler ile iş yapmak suretiyle müvekkil şirketi uğrattıkları haksız ve zarar dolayısıyla müvekkili şirketler tarafından katlanıldığı bilirkişi raporuyla ortaya konabilecek toplam zarardan 125.000,00 TL tutarında müteselsil sorumlu davalılardan kanuni ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkili şirketlere verilmesini talep etmiştir.
Davalıya henüz tebligat yapılamamış olmakla birlikte davacı vekilinin 29/12/2021 tarihli beyan dilekçesi karşısında dava tarihi itibariyle arabuluculuk başvurusu yapılmadığı gibi mahkememiz kalemince de bu durumun tespit edilmiş olduğu dosya kapsamı ile sabit olmakla öncelikle bu hususun ele alınması gerekmektedir.
7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ….” hükmü mevcuttur.
Nitekim somut dava dilekçesindeki talebin konusunun bir miktar para ödenmesine dönük ve alacağa ilişkin olduğu, davanın 6102 sayılı TTK m.553 ve devamı hükümlerinden kaynaklana tazminat davası olduğu anlaşılmaktadır.
6325 sayılı Kanunun m.18/A.2 maddesindeki “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Açıklanan hüküm karşısında davacının, arabuluculuğa tabi olan bu davayı açtığı tarih itibariyle arabuluculuğa başvurmadığı ve nitekim arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğininn sunulmasını dava tarihi itibariyle imkansız hale getirdiği ortaya çıkmıştır.
Yukarıda açıklanan kanun hükümlerinde de belirtilmiş olduğu üzere belirtilen eksiklik,dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddini gerektirmektedir.
6100 sayılı HMK m.114/f.2 hükmü dikkate alındığında HMK m.115/f.1 hükmü gereği ise bu eksikliğin taraf teşkili olmasa dahi “her aşamada” ele alınması yasal olarak gerekli ve mümkündür.
Yapılan açıklamalar karşısında davacının arabulucuya başvurmaksızın bu davayı açmış olması karşısında 6102 sayılı TTK.m.5/A hükmüne atfen ve 6325 sayılı Kanuna eklenen m.18/A hükmü nedeni ile dava şartı yokluğundan dolayı davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının arabulucuya başvurmaksızın bu davayı açmış olması karşısında 6102 sayılı TTK.m.5/A hükmüne atfen ve 6325 sayılı Kanuna eklenen m.18/A hükmü nedeni ile dava şartı yokluğundan dolayı davanın usulden reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın, peşin alınan 2.134,60TL harçtan mahsup edilerek bakiye 2.053,9‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı tüm masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansının iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ve İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 18/02/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …