Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/253 E. 2023/153 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/253 Esas
KARAR NO : 2023/153

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/04/2022
KARAR TARİHİ : 22/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25.07.2020 tarihinde, maliki … Ltd. Şti. olan … sevk ve idaresindeki üzerinde çelik halat bükme makinası bulunan … plakalı yarı römorkun takılı olduğu … plakalı çekicisi ile seyir halindeyken yarı römork üzerinde bulunan çelik halat bükme makinasını … Mah. Köprüsüne çarpıp yükünü sağ şeride devirmesi neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, işbu kazanın meydana gelmesinde sigortalı aracın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 65/i maddesi “Yükün, her çeşit yolda ve yolun her eğiminde dengeyi bozacak, yoldaki bir şeye takılacak ve sivri çıkıntılar hasıl edecek şekilde yüklenmesi” kuralını ihlal ettiği tespit edildiğini, bu sebeple … Sigorta A.Ş. tarafından … A.Ş.’ne 149.888,81 TL tazminat ödendiğini, dilekçe ekinde mübrez kaza tespit tutanağının incelenmesi ile anlaşılabileceği üzere; sigortalı aracın üzerindeki yükle beraber gabarisinin 5 metre 20 santim yüksekliğinde olduğu tespit edildiğini, Araçların Yüklenmesine İlşkin Ölçü Ve Usulleri İle Tartı Ve Boyut Ölçüm Toleranslar Hakkındaki Yönetmeliğin 4. maddesinin 3. fıkrasında gabari düzenlendiği, gabari: “Araçların, yüklü veya yüksüz olarak karayolunda güvenli seyirlerini temin amacı ile uzunluk, genişlik ve yüksekliklerini belirleyen ölçüler” olarak açıklandığı, bu yönetmeliğini 5/1-b maddesine göre “araçların azami yüksekliğini metre olması gerekti bu yukarıda belirtilen yönetmelik gereğince sigortalı araç sürücüsünün gabarisinin kara yolunda güvenli seyir kurallarına aykırı olduğunu, motorlu kara taşıtları ihtiyari mali sorumluluk sigortası genel şartları’nın “tazminatın azaltılması veya kaldırılması sonucunu doğuran haller” başlıklı 4. Maddesinde “istiap haddinin aşılması” ve “yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması” rücu nedeni olarak gösterildiğini, Sigorta sözleşmesinden Veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemeyeceğini, ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebileceğini, sigorta ettirene rücu imkanını doğuran hallerde belirtildiğini, Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları- 4.Tazminatın Azaltılması veya Kaldırılması Sonucunu Doğuran Haller bölümünde açıkça belirtildiği, bu nedenle, hasar tazminatını ödeyen müvekkili şirketin, Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve KTK hükümleri uyarınca ödediği tazminatı sigorta poliçesinin karşı âkidi olan davalı sigortalıdan rücu etme hakkına sahip bulunduğunu, davalı aleyhine açılan ilamsız icra takibine haksız ve hukuki mesnetten yoksun bir şekilde itiraz edilmiş olması nedeniyle işbu davanın açılması hasıl olduğunu belirterek, … 23. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyasına vaki itirazın 149.888,81 TL alacak açısından iptali ile takibin 13.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın dava dilekçesinde müvekkil şirketin sigortalı aracının Araçların Yüklenmesine İlişkin Ölçü ve Usulleri İle Tartı ve Boyut Ölçüm Toleranslar hakkındaki yönetmelikte araçların azami yüksekliğinin 4 metre olması gerektiği ancak buna rağmen aracın yükle beraber gabarisinin 5,20 m olduğunu bu sebeple 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun araçların yüklenmesine ilişkin 65. maddesinin ihlal edildiğini iddia ettiğini, ancak bu iddiaların gerçekle bağdaşmadığını, en başta 4 metrelik şartın genel şart olduğunu bu hususta bu kuralın kesin kullanılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, genel şartın her çalışma alanı için ayrı istisnaları bulunduğunu, bu kurala körü körüne uyulması lojistik sektörünün çalışamaması anlamına geleceğini, müvekkili şirkette yola çıkılmadan önce taşınan ürüne ilişkin kontrollerin yapıldığını, kontrollerden onay alındıktan sonra yola çıkıldığını, gözle görülmesi pek mümkün olmayan fark edilmesi zor şekilde gabari aşımı söz konusu olduğunu, bu hususun da kazaya sebebiyet verdiğini, ancak bu ihmalden yola çıkarak müvekkil şirketin ağır kusur olarak nitelendirilebilmesinin ve rücu talep edilmesinin imkansız olduğunu, tenteli dorseye sığmayacak ölçülerdeki her taşıma gabari dışı sayıldığını, gabari dışı taşıma yapmak mevzuata aykırı bir durum olmadığını, sektörde gabari dışı taşımacılık mevzuata aykırılık teşkil etmediğini, sayısız firmanın da gabari aşımıyla sevkiyat yaptığı bilinen bir gerçek olduğunu, bu iddialar dışında kazanın gerçekleştiği …. Mahallesi Köprüsünün yüksekliği 5,20 metre olduğunun tespit edildiğini, Kaza tespit tutanağında da 5,20 metre olduğu açıkça yazıldığını, hal böyleyken yüklenen aracın yüksekliği ile köprünün yüksekliği birbirine çok yakın olduğunu, bu hususta davalı müvekkili şirketin ağır kusurundan söz edilemeyeceğini, sadece gabari aşımına dayalı olarak sigorta tarafından karşılanan zararı rücuen tazmin etme çabası hukuka uygun olmadığını, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında sigorta şirketlerinin rücu talebinde bulunduğu dosyalara bakıldığında işbu kazadaki olaydan daha ciddi kusurlara dahi sigorta şirketlerine rücu hakkı tanınmadığını, İşbu trafik kazasında da şoförün bir anlık dalgınlığı ve dikkatsizliği söz konusu olduğunu, yol boyunca defalarca üst geçit, alt geçit, tüp geçitlerden geçen aracın kazanın meydana geldiği üst geçitten de geçeceğini düşünmekte herhangi bir kasıt bulunmadığını, kimsenin kaza yapacağını bilerek araç kullanamayacağını, kimsenin kendi can ve mal güvenliğini riske atacak eylemlerde bulunmayacağını, bu eylemleri gerçekleştireceğini ve riske atacağını düşünmek de hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu sebeple hiçbir ağır kusur bulunmazken sigorta şirketi tarafından rücu hakkının kullanılmasını talep etmek sebepsiz zenginleşme amacı taşıdığını, yargılama öncesinde müvekkili şirkete gönderilen ihtarnamelerde Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 4. Madde kapasite dışında fazla yolcu veya yük taşıma sebebiyle doğacak zarar ve ziyanlara ilişkin talepler iddiasıyla rücu edilmeye çalışıldığını, dorse ruhsatından da görüleceği üzere istiap haddinin 34.194 kilogram, kaza esnasında taşınan yük ise 23.060 kilogram, dorse ise 5.550 kilogram yani toplamda aracın tüm ağırlığının kaza anında 28.610 kilogram olduğunu, bu durum ihtarnameye cevaben gönderilen ihtanamede izah edildiğini ve ihtarname ekine de araç ruhsatı sunulduğunu, hal böyle olunca davacı şirketin Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ihlali varsayımı ile rücuen tazminat talebi de açık ve net bir şekilde haksız olduğunu, davacı yanın haksız ve mesnetsiz icra takibi ve işbu itirazın iptali davasında kötü niyetli olduğu, davacı yanın karşılamış olduğu tutarın müvekkili şirketin KTK m. 65/i maddesinin ihlal edilmesinden kaynaklı herhangi bir ağır kusuru bulunmadığı belirterek, davanın reddine ve davalı müvekkil lehine iddia edilen alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla mahkemece uygun görülecek miktarda kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
.. 23. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası, … numaralı Genişletilmiş Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi, … sayılı Hasar Dosyası, trafik kaza tespit tutanağı, eksper raporu, ödeme dekontu, trafik kazası akabinde çekilen kazaya ve hasara ilişkin resimler celp edilmiş incelenmiştir.
Dosya, kusur durumunun tespiti ve rücu koşulların yönünden İ.T.Ü. Makine Fakültesinde Öğretim Görevlisi ve Yüksek Makine Mühendisi … ile sigortacı …’tan oluşan bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu tarafından dosyaya sunulan 05/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “…1-) … Ltd. Şti.’nin %85 (yüzde seksenbeş) oranında asli kusurlu olduğu, 2-)… plakalı çekicinin sürücüsü …’ün %15 (yüzde on beş) oranında tali kusurlu olduğu, davalı araç malil şleteni …Şti.’nin aynı oranda sorumlu olduğu, 3-) Hadisenin meydana gelmesinde, dava konusu zararın doğmasında veya artmasında başkaca etkili faktör, kusurlu kişi, kurum, kuruluş bulunmadığı, 4-) Ağırlıklarla ilgili bir husus olan istiap haddi aşımı söz konusu olmadığı, ancak boyutlar ile ilgili bir husus olan gabari sınırı 4 metre yükseklik değerinin aşılması durumunun söz konusu olduğu, Davacı sigorta şirketinin Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın madde 4/d bendi dahilinde, dava dışı üçüncü şahsa, ZMMS teminat limiti üzerinde yapmış olduğu maddi tazminat ödemesini, sigortalısından rücuen talep edebileceği, 6-) Olayda hasar gören … köprüsü, asfalt kaplama ve demir bariyerlerin onarım bedelinin 231,888,81 TL olduğu, dava dışı ZMS (Trafik) sigortacısı … Sigorta A.Ş. tarafından poliçe limiti olan 82.000,00 TL tutarında yapıldığı, poliçe limiti üzerinde kalan bakiye 149.888,81 TL’nin ise davacı İMM klozlu kasko sigortacısı …A.Ş. tarafından 14.04.2021 tarihinde ödendiği, dava konusu olan ve yapılan itirazlar üzerine durdurulan … 23. İcra Dairesi’nin … E. sayılı icra takip dosyasında da 149.888,81 TL asıl alacak tutarının esas alındığı, tespit, görüş ve kanaatine varılmıştır. Ancak, Sayın Mahkemenin hüküm kurmak hususunda hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususları yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı, kanaatlerine ulaşılmıştır…” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dava, kasko poliçesi kapsamında ihtiyari mali mesuliyet teminatı gereğince zarar gören üçüncü şahsa sigorta tazminatını ödeyen davacı kasko sigortacısının, sigorta poliçesinde akidi olan davalı taraftan ödediği sigorta tazminatının rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
… ili … ilçesi … Otoyolunda 25/07/2020 tarihinde gece saat 04:15 sıralarında, davacı … A.Ş.’nin kasko sigortacısı olduğu, dava dışı sürücü …’ün sevk ve idaresinde bulunan davalı …Ltd. Şti.’ye ait, üstünde … Makinesinin yer aldığı … plakalı yarı römorka takılı haldeki … plaka sayılı aracın … ili istikametinden … ili istikametine doğru seyir halinde iken; otoyol üzerinde orta şeritte ilerlediği sırada +150 km.’sine geldiğinde yarı römork üzerinde bulunan Çelik Halat Bükme Makinesinin otoyoldaki … Köprüsüne (yükseklik 5.20 m.) çarparak üzerindeki makineyi / yükü sağ şeride düşürerek devirmesi sonucunda tek taraflı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
Trafik kazasına karışan … plaka sayılı (ve … plakalı yarı römork) aracın maliki / işleteni davalı …Ltd. Şti. olup, bahse konu araç 17/06/2020 – 2021 tarihleri arasında kaza tarihini kapsar şekilde ve bir yıl süreli olarak davacı … A.Ş. tarafından kasko sigorta sözleşmesi ile sigortalanmıştır. Kasko sigorta sözleşmesinde, bedeni ve maddi ayrımı yapılmaksızın 2.000.000,00 TL poliçe üst limiti ile ihtiyari mali mesuliyet (İMM) teminatı sigorta sözleşmesi kapsamına dahil edilmiştir.
Kasko sigortalı aracın gerçekleştirdiği tek taraflı trafik kazasında otoyol üzerinde bulunan köprüye çarpması sonucunda, dosyaya sunulan hasara ilişkin resimler, maliyet hesap cetvelleri, hasara ilişkin yapılan kalem kalem tüm işlemler ile tamir ve onarıma yönelik giderlerin resmi birim fiyatları uyarınca yapılan hesaplamada mevcut zararın 231.888,81 TL olduğu belirlenmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, zarar gören üçüncü şahsa ZMMS poliçesi kapsamında dava dışı … Sigorta A.Ş. zorunlu mali mesuliyet / trafik sigortacısı tarafından poliçe limitinin tamamı olan 82.000,00 TL hasar ödemesi gerçekleştirilmiştir. Başka bir anlatımla, zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında poliçe limitinin tamamı tüketilmiştir. Zorunlu mali mesuliyet sigortası tarafından karşılanan 82.000,00 TL hasar ödemesi mahsup edildiğinde, bakiye zararın icra takibine ve davaya konu edilen asıl alacak tutarı olan, 231.888,81 – 82.000,00 = 149.888,81 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı kasko sigortacısı tarafından trafik kazası sebebiyle oluşan hasara yönelik olarak zarar gören üçüncü şahsa poliçede yer alan ihtiyari mali mesuliyet (İMM) teminatı / klozu kapsamında 14/04/2021 tarihinde bakiye zararın tamamı olan 149.888,81 TL banka havalesi yoluyla ödenmiştir.
Bilindiği üzere, kasko poliçesinde yer alan İMM teminatı, zorunlu mali mesuliyet sigortasının limitleri üzerinde kalan kısmı temin etmektedir. Başka bir anlatımla, zorunlu mali mesuliyet sigortasının poliçe limitlerini aşan kısım bakımından; zarar gören üçüncü şahsın kasko poliçesindeki sigortacıya ihtiyari mali mesuliyet teminatı (limit dahilinde) nedeniyle başvurması ve aşan zararını tazmin etmesi mümkündür. Somut olay bakımından; davacı kasko sigortacısının zorunlu mali mesuliyet sigortasındaki poliçe limitleri tamamen tüketildiğinden, davacının İMM teminatı kapsamında zararın aşan kısım yönünden yaptığı ödemeyi kendi sigortalısından talep edebileceği noktasında duraksanmamalıdır.
Esasen buraya değin anlatılan hususlar hakkında taraflar arasında herhangi bir ihtilaf yoktur.
Davacı trafik kazasında vakıa olarak sigortalı aracın gabarisinin yüksek olduğunu, yasal sınırların üstünde olan gabari sebebiyle trafik kazasının meydana geldiğine dayanmış, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 65/i. ve İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları 4/d. maddesi uyarınca gabari sınırını aşan yükleme için trafik kazası sebebiyle zarar gören şahsa ödenmek zorunda kalınan tazminatın sigorta poliçesinin akidi olan davalı şirketten rücuen tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf ise savunmalarında trafik kazasına gabari aşımının sebep olduğunu kabul edip ikrar etmekle birlikte, bu durumun mevzuata aykırı olmadığını ve salt gabari aşımının davacı sigorta şirketine rücu hakkı vermediğini ileri sürerek zararın rücu edilemeyeceğini ifade etmiştir.
Uyuşmazlığın temeli, gabari aşımı sebebiyle gerçekleşen trafik kazasında, gabarinin aşılmasının davacı sigorta şirketi tarafından zararın kendi akidi olan davalıya yönelik rücu hakkı verip vermediği, ödenen tazminatın bu sebeple rücusunun istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Yasa ve ilgili mevzuata bakıldığında:
Gabari; Araçların, yüklü veya yüksüz olarak karayolunda güvenli seyirlerini temin amacı ile uzunluk, genişlik ve yüksekliklerini belirleyen ölçülerdir. (2918 s. KTK m.3.)
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 65/i. maddesi “Araçların yüklenmesinde, yönetmeliklerle belirlenen ölçü ve esaslara aykırı olarak; gabari dışı yük yüklenmesi, taşınan yük üzerine veya araç dışına yolcu bindirilmesi yasaktır.”
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 80. maddesi “Trafikle ilgili diğer kurallar ile tehlikeli madde taşıyan araçlar, çeken, çekilen araçlar, kol ve grup halinde seyreden araçlar ve hayvan sürüleri, taşıma sınırı ve gabari ölçüleri ile yük ve yolcu taşınması ile ilgili diğer kurallar ve şartlar yönetmelikte gösterilir.”
Araçların Yüklenmesine İlişkin Ölçü ve Usulleri ile Tartı ve Boyut Ölçüm Toleranslar Hakkındaki Yönetmeliğin 3. ve 4/1-ğ.maddesi “Bu Yönetmelik 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 8 inci ve 65 inci maddeleri …dayanılarak hazırlanmıştır. Gabari: Araçların, yüklü veya yüksüz olarak karayolunda güvenli seyirlerini temin amacı ile uzunluk, genişlik ve yüksekliklerini belirleyen ölçülerdir.”
Araçların Yüklenmesine İlişkin Ölçü ve Usulleri ile Tartı ve Boyut Ölçüm Toleranslar Hakkındaki Yönetmeliğin 5.maddesi “Karayollarında seyreden araçların yüklü ve yüksüz olarak uyacakları boyutların ve bu araçların karayolu yapısına zarar vermeden güvenle seyredebilecekleri ağırlıkların aşağıda belirtilen şartlara uygun olması zorunludur. b) Azami yükseklik : Araçların azami yüksekliği 4,00 metredir”
İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının 4/d. maddesi “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir. d) Araçların yolcu taşınmaya mahsus olmayan yerlerinde yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilen kapasite dışında fazla yolcu veya yük taşınması sebebiyle doğacak zarar ve ziyanlara ilişkin talepler.” şeklinde düzenlenmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler ve ilgili mevzuat hükümleri uyarınca; araçların azami yüksekliğinin 4.00 metre olması gerektiği, araçların güvenle seyredebilmesi için belirlenen ölçülere uyulmasının Yönetmelik hükmünün lafzı uyarınca zorunlu olduğu, esasen belirlenen ölçüler dışında araçların yüklenmesinin Kanunun lafzı gereğince de açıkça yasak olduğu, buna rağmen gabari aşımı yapıldığı takdirde İMMS Genel Şartlar uyarınca gabari aşımının trafik kazasına neden olması halinde sigortacının kendi sigortalısına rücu edebileceği aşikardır.
Dava konusu trafik kazası olay günü gece saat 04:15 sıralarında meydana gelmiştir. Sigortalı aracın gece saatlerinde otoyol üzerinde ve orta şeritte kendi başına ilerlerken tek taraflı olarak otoyol üzerinde bulunan köprüye çaptığı ve köprünün yüksekliğinin 5.20 metre olduğu kaza tespit tutanağı ile sabittir. Bu itibarla, kazanın oluş şekli nazara alındığında, gabari aşımının trafik kazasının neden olduğu tartışmasızdır. Esasen, aynı durum davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde de ikrar edilmiş, kazaya gabari aşımının söz konusu olduğu ifade edilmiştir.
O halde, sigortalı aracın köprünün üst kesimine / bariyerlere de çarparak hasar verdiği sabit olduğuna göre, köprünün 5.20 metre yükseliğinden daha fazla bir yükseklikle çarparak kazaya neden olduğu, her halükarda azami 4.00 metre yüksekliğin fazlasıyla aşıldığı açıktır. Bu bağlamda, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 65/i., Araçların Yüklenmesine İlişkin Ölçü ve Usulleri ile Tartı ve Boyut Ölçüm Toleranslar Hakkındaki Yönetmeliğin 3. 4/1-ğ, 5. maddesi ile İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının 4/d. maddesi uyarınca davacı sigorta şirketinin zarar gören üçüncü şahsa ödemiş olduğu tutarın rücusunu kendi sigortalısı / akidi olan davalı taraftan talep edebileceği kanısına varılmıştır.
Öte yandan, mahkememizce eksik tahkikat yapılmaması ve kazada gabari aşımı dışında başka bir etkenin kazaya neden olup olmadığı hakkında bilirkişi incelemesi de yaptırılmıştır. İ.T.Ü. Makine Fakültesinde Öğretim Görevlisi ve Yüksek Makine Mühendisi bilirkişi 05/12/2022 tarihli raporunda; kazanın salt gabari aşımı nedeniyle gerçekleştiğini ve başka bir durumun kazanın meydana gelmesinde etken olmadığını belirlemiştir. (Y. 17. HD. 2012/11204 E. 2013/1763 K.) Dolayısıyla, sigortacı bilirkişinden de alınan 05/12/2022 tarihli rapor içeriği, sunulan bilimsel mütalaa, yukarıda değinilen yasal geciktirici nedenler karşısında bilirkişi heyeti raporunda da vurgulandığı üzere, İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının 4/d. maddesi uyarınca ödenen tazminatın rücusunun davalıdan talep edilebileceği anlaşılmıştır.
Davalı vekili 05/12/2022 tarihli bilirkişi kurulu raporuna karşı her ne kadar itirazda bulunmuş ise de; davaya konu vakıanın ve rücu sebebinin gabari aşımı olması sebebiyle yükün ağırlığına ve ağır kusura ilişkin itirazların dayanılan rücu sebebi ve dava konusuyla herhangi bir ilgisinin bulunmadığı, araçların yükle birlikte azami 4.00 metre yüksekliğe ilişkin taşımanın hangi araçlarla, ne zaman, ne şekilde, hangi yöntemlerle ve hangi artçı ve öncü güvenlik araçları ile birlikte karayolunda ne tür güvenlik önlemleri de alınarak yapılacağının bilirkişi raporunda bilimsel yönden ve yasal nedenleri de gösterilerek kapsamlı ve gerekçeli bir şekilde tartışıldığı (bkz. raporun 11. 12. 13. syf.), bu bağlamda yükün yüksekliğine / gabarisine uygun araçlar seçilmeden ve karayolunda gerekli güvenlik önlemleri alınmadan yapılan taşımaya ilişkin, davalı vekilinin 4.00 metre gabari yüksekliğine ilişkin genel şart itirazının sorumluluktan kurtulmaya yönelik olduğu, son olarak azami 4.00 metrelik gabari sınırının 5.20 metre yükseklikten daha fazla bir yükseklikle aşılarak köprüye çarpıldığından davalının olayın dalgınlıkla meydana geldiği yönündeki tüm soyut itirazları reddedilmiştir.
Diğer taraftan yargı uygulamasına bakılmış, emsal karar örneği de araştırılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/4944 E. 2015/12570 K. Sayılı ilamında:
“…Somut olayda; davalının işleteni olduğu kamyonun üzerine yüklenen yükün, aracın … Köprüsü üzerindeki OGS gişesinden geçişi esnasında, gişe antenine ve kamerasına çarpması sonucu OGS mekanizmasında hasar meydana gelmiştir. Mahkemece alınan 24.05.2014 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; Karayolları Trafik Kanunu’nun 65. maddesi ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 128. maddesi gereği, araçların yüklenmesinde, yüksekliği 4 metreyi aşan (gabari yüksekliğini aşan) yükleme yapılmasının yasak olduğu düzenlemesine aykırı hareket eden davalının kazanın oluşumunda % 100 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Davaya konu edilen hasarın oluşumunda tek etkenin, davalının aracına gabariyi aşan yükleme yapması olduğu tutanaklar ve alınan bilirkişi raporuyla da sabit olmuştur.
Araçların yüklenmesi sırasında mevzuat gereği uyulması gereken kuralların ve istiap haddinin kapsamına, YÜKÜN ağırlığı ile birlikte YÜKSEKLİĞİ (GABARİ) DE DAHİLDİR. Dava konusu hasara yol açan kazanın oluşumuna, davalının taşıma kurallarına aykırı davranması ve istiap haddinin üzerinde yükleme yapmasının sebep olması karşısında, ZMSS Genel Şartları B.4 maddesi (e) bendi uyarınca davacı sigorta şirketinin davalıya RÜCU HAKKI DOĞDUĞU GÖZETİLMEKSİZİN davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir…” denilmiştir.
Yapılan açıklamalar karşısında; araçların yükle birlikte azami yüksekliğinin 4.00 metre olması gerektiği, araçların güvenle seyredebilmesi için belirlenen ölçülere uyulmasının Yönetmelik hükmünün lafzı uyarınca zorunlu olduğu, esasen belirlenen ölçüler dışında araçların yüklenmesinin Kanunun lafzı gereğince de açıkça yasak olduğu, buna rağmen gabari aşımı yapıldığı takdirde İMMS Genel Şartlar uyarınca sigortacının kendi sigortalısına rücu edebileceği, dava konusu trafik kazasının kaza tespit tutanağı, davalının cevap dilekçesindeki ikrarı, bilirkişi kurulu raporu ve yukarıda değinilen emsal içtihattan da sabit olduğu üzere, salt gabari aşımı nedeniyle gerçekleşmesi ve trafik kazasının oluş şeklinde başka bir harici etkenin de bulunmaması karşısında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 65/i., Araçların Yüklenmesine İlişkin Ölçü ve Usulleri ile Tartı ve Boyut Ölçüm Toleranslar Hakkındaki Yönetmeliğin 3. 4/1-ğ, 5. maddesi ile İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının 4/d. maddesi uyarınca davacı sigorta şirketinin zarar gören üçüncü şahsa ödemiş olduğu tutarın rücusunu kendi sigortalısı olan davalından talep hakkının bulunduğu anlaşılmakla, denetime açık ve gerekçeli olduğu için içeriği de detaylı şekilde incelenerek ve denetlenerek hükme esas alınan 05/12/2022 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davasının kabulüne (dava dilekçesinin netice-i talep kısmında icra takibindeki yalnızca asıl alacak için itirazın iptali ve takibin devamı talep edildiğinden, esasen dava değeri ve harç yalnızca asıl alacak tutarı gösterilerek yatırıldığından taleple bağlı kalınarak asıl alacak için hüküm oluşturulmuştur.) davalının … 23.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu itirazın iptaline takibin 149.888,81 TL asıl alacak üzerinden devamına, bununla birlikte davacı her ne kadar icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş ise de; alacağın likit ve muayyen olmadığı, zira kusurun, zararın ve raci tazminatın ancak toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarıyla tespit edilebildiği, bu bağlamda İİK 67. maddesindeki yasal koşullar oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının … 23. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile; takibin 149.888,81 TL Asıl Alacak üzerinden takip talebinde gösterilen şartlarla DEVAMINA,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından REDDİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (149.888,81 TL) üzerinden alınması gereken 10.238,90 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 1.770,19 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 8.468,71 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 1.770,19 TL peşin harç, 97,75 TL posta ve tebligat masrafı, bilirkişi ücreti 3.000,00 TL olmak üzere toplam 4.867,94 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (149.888,81 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 23.483,32 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
22/02/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır