Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/235 E. 2023/726 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/235 Esas
KARAR NO:2023/726

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/02/2015
KARAR TARİHİ:03/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillinin … plakalı … aracın maliki olduğunu, aracın davalı …’den satın alındığını, satın alınmasından itibaren çeşitli tarihlerde çeşitli şikayetlerle onarım için davalı şirketin Kartal servisine aracın defalarca gittiğini, müvekkilinin servis şoförlüğü yaptığını ve araçtaki bu bitmeyen arızalar nedeniyle mağdur olduğunu, mesleğini yapamaz hale geldiğini, bu durumun araçtan yaralanamamanın süreklilik arz etmesine neden olduğunu belirterek imalat hatasından kaynaklanan arızalı ve ayıplı mal niteliğinde olan müvekkiline ait … plakalı aracın ayıpsız sıfır kilometre araçla değiştirilmesine, bu mümkün değilse aracın satış bedeli olan 82.867,00 TL’nin satış tarihinden itibaren uygulanacak değişken oranlarda reeskont faizi ile birlikte hesaplanarak ortaya çıkacak rakamın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu aracın ticari bir araç olduğunu, dava dilekçesi ekinde sunulmuş olan araç ruhsatında da açıkça gözüktüğünü ve ruhsatta kullanım amacı olarak “Yolcu Nakli- Ticari” şeklinde yazıldığını, davaya bakmaya görevli mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, usulüne uygun ayıp ihbarında bulunulmadığını, davacının terditli talepte bulunmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu aracın ayıplı olmadığını, konusunda uzman bilirkişiler tarafından yapılacak incelemede araçta ayıp olmadığının net bir şekilde anlaşılacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Toplanan Deliller:
… plakalı … aracın yetkili servisler tarafından davacı tarafından satın alındığı tarihten bu yana araç üzerinde yapılan tüm işlemleri gösterir CD formatı,
Prof. Dr. …, Prof. Dr. … ve Dr. Öğretim üyesi … tarafından hazırlanan bilirkişi heyet raporu, ayrı ayrı celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, sözleşmeden kaynaklı aracın ayıplı olması nedeniyle misliyle değiştirilmesi veya satış bedelinin faizi ile birlikte geri ödenmesi istemine ilişkindir.
Öğretide ayıp satılanda, vadedilen niteliklerin bir diğer ifade ile bulunması gereken bir özelliğin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bir kusurun ya da eksikliğin bulunması ya da dürüstlük kuralı gereğince ondan beklenen lüzumlu vasıfları taşımaması hali olarak tanımlanmakta ve maddi, hukuki ya da ekonomik ayıp şeklinde sınıflandırılmaktadır. Maddi ayıp bir malda madden hata bulunmasıdır (örneğin malın yırtık, kırık, bozuk, lekeli olması gibi). Hukuki ayıp malın kullanımının hukuken sınırlandırılmış olmasıdır (malın üzerinde rehin, haciz, intifa hakkı gibi kısıtlamalar bulunması gibi). Ekonomik ayıp ise malın iktisadi vasıflarında eksiklik olmasıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 24.05.2017 tarih, 2017/…-… Esas 2017/… Karar).
Ayıba karşı tekeffül borcu, satılan şeyde satıcı tarafından zikir ve vaat edilen vasıfların bulunmamasından veya satılan şeyin değerini yahut akit gereğince ondan beklenen faydaları azaltan veya kaldıran noksanları bulunmasından satıcının sorumlu tutulmasını ifade eder. Satıcının ayıba karşı tekeffül borcunun doğabilmesi için ayıbın sözleşmenin kurulduğu anda mevcut olması, ayıbın önemli olması, alıcının sözleşmenin kurulduğu anda ayıbın varlığından haberdar olmaması ve en nihayetinden alıcının kendisine düşen muayene ve ihbar yükümlülüklerini yerine getirmiş olması gerekir. Aksi halde satılan, alıcı tarafından mevcut haliyle kabul edilmiş sayılır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 23/1-c.maddesi; “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 223/2.maddesine göre ise, alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
Satış sözleşmesinde, satıcı zapttan ve ayıptan ari bir şekilde satılanın, mülkiyetini geçirmek amacıyla, zilyetliğini alıcıya devretmekle yükümlüdür. Satılanın ayıplı olması halinde alıcı TBK’nın 227/1.maddesinde düzenlenen seçimlik haklarını kullanabilir. Anılan maddenin 2.fıkrasında da alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklı tutulmuştur.
Somut uyuşmazlıkta davacının ticari işlerinde kullanmak üzere davaya konu … plakalı otobüsü satın aldığı, ancak otobüsün ayıplı çıktığını ileri sürerek satın alınan otobüsün misliyle değiştirilmesini veya ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında keşfe dayalı olarak düzenlenen, 10/11/2018 tarihli raporda, aracın kilometresine uygun eksiklikte olduğu, davacının şikayetlerinin aracın kullanım şartlarından yani yolcu taşımacılığından kaynaklandığı, aracın 5 senelik kullanım süresi içinde serviste geçirdiği süre dikkate alındığında araçtan faydalanma halinin süreklilik kazanmadığı, bu tür arızaların serviste kısa sürede giderilebilecek arızalar olduğu, araçta üretimden kaynaklanan ve giderilemeyen, gizli sayıp mahiyetinde arızalar çıkmadığı kanaatinin belirtildiği; mahkememizce alınan bilirkişi heyet raporu ile, söz konusu rapor içeriğiyle örtüşür mahiyette, davacının aracında meydana gelen, arızaların her birinin aracın üretim ayıbından kaynaklanmadığı, arızaların yapı itibarıyla yoğun kullanım şartlarından kaynaklandığı, bunların araçtan faydalanmayı kısıtlar mitelikte olmadığı, garanti kapsamında davalı tarafından onarıldıkları, bu arızalar nedeniyle aracın rayiç değerinde kayıp meydana gelmeyeceği, aracın misli ile değişim şartlarının oluşmadığı kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında taraf iddia ve savunmalarına, tanzim edilen bilirkişi raporlarına, toplanan delillere göre, dava konusu aracın ayıplı olmadığı, arızaların yoğun kullanımdan kaynaklandığı, bu itibarla davalının sorumluluğundan bahsedilemeyeceği, davacının seçimlik hakkını kullanma talebinde haksız olduğu kanaatine varılarak açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: İzah olunan gerekçelerle,
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 1.415,16-TL peşin harcın mahsubu ile fazladan alınan ‭1.145,31-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ve takdir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve e duruşma ile katılan davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/10/2023

Katip …

Hakim …