Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/191 E. 2024/4 K. 08.01.2024 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2022/191
KARAR NO : 2024/4

DAVA : TAZMİNAT (Ayıplı Otopark Hizmetinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2022
KARAR TARİHİ : 08/01/2024

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen TAZMİNAT davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, kendisine ait … plakalı tır ve … plakalı dorsesinde … mağazasına ait ürünlerini … takımının maç günlerinde perakende olarak sattığını, … (davaya konu olayın gerçekleştiği tarihte Stadyumun ismi …’dır, günümüzde … olarak ismi değiştirilmiştir.) çevresinde bulunan davalı …’a ait otopark alanında, tırın parkedebileceği bir alan belirlenmesi için müvekkil ile davalı … arasında görüşmeler yapıldığını, bu görüşmeler sonucunda TIR’ın büyüklüğü sebebiyle binek araçların girdiği kapalı otoparka sığmayacağı için davalı …’ın otopark hizmeti verdiği kapalı otopark girişinin takriben 15 metre yakınında olan ve o tarihlerde açık otopark olarak kullanılan bir bölge belirlendiğini, böylelikle, müvekkili şirkete ait TIR’ın yetkililerinin, maç öncesinde davalı … yetkililerine sözlü bildirimde bulunmakta, bunun akabinde ise hem TIR’ı bu bölgeye park ettiğini hem de maç saatlerinde … ürünlerinin otopark alanında satışını gerçekleştirdiğini, müvekkiline ait TIR’ın 17.10.2015 tarihinde gerçekleşecek … maçı öncesi her zaman olduğu gibi büyüklüğü, bölge trafiği ve dorse içerisindeki ürünlerin önceden hazırlanması gerekliliği ile 1 gün öncesinden … yetkililerine haber verilerek davalıya ait otopark bölgesine geldiğini, davalı şirket görevlilerinin yönlendirmeleriyle TIR’ın kendilerine gösterilen ve daha önceki müsabakalarda da park ettikleri bölgeye park ettiğini, kamera görüntüleri uyarınca müsabaka günü saat sabah 05:15 sularında gerçekleşen hırsızlık sonucunda; 315.718,71 TL değerinde 5423 adet ticari ürünün, yazar kasada bulunan 2.000,00 TL nakit paranın çalındığını, dorsedeki kilit sistemi, stand malzemeleri, raf, mobilya ve diğer aksesuarlara ezilme, eğilme, kırılma şeklinde 4.602,00 TL tutarında zarar verilmesi nedeniyle meydana gelen toplam zararın 322.320,71 TL olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirket ile davalı … arasında gerçekleşen hukuki ilişkinin 6098 sayılı TBK.nun 561. maddesi vd. uyarınca saklama sözleşmesi hükümlerine tabi olduğunu, saklatan sıfatını haiz davalının, müvekkili şirketin kendisine bıraktığı taşınırı güvenli bir yerde koruma altına almayı üstlenmiş olup, somut olayda davalı otopark şirketinin bu edimini yerine getirmediğinden hırsızlık olayının ve dolayısıyla zararın meydana geldiğini, zarardan sorumlu olduğunu (Emsal; Yargıtay 13. HD.nin 2007/8771 E. 2007/13942 K.) belirterek, davalarının kabulü ile hırsızlık olayı sebebiyle, müvekkili şirketin uğramış olduğu 315.718,71-TL değerinde 5423 adet ticari ürünün ve yazar kasada bulunan 2.000,00-TL nakit paranın çalınması ve dorsedeki kilit sistemi, stand malzemeleri, raf, mobilya ve diğer aksesuarlara ezilme, eğilme, kırılma şeklinde 4.602,00- TL tutarında zarar verilmesi nedeniyle meydana gelen toplam 322.320,71-TL tutarındaki maddi zararın 17.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında özetle; Öncelikle söz konusu hırsızlık vakıasının 17.10.2015 tarihinde gerçekleşmiş olması ve aradan geçen süre göz önüne alındığında, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, TBK.nun 72.maddesinde 2 yıllık süre öngörüldüğünü, vakıaya ilişkin ceza yargılamasında müvekkilinin taraf olmadığını, bu nedenle husumetin de kendilerine yöneltilmesinin ayrıca hatalı olduğunu, davalı tarafın dava dilekçesi ekinde hukuki ilişkiyi ispat amacıyla sunmuş olduğu faturanın olay gününden farklı bir güne ilişkin olduğunu, dava konusu hırsızlık vakıasının, davacı tarafın da beyan ettiği üzere 17.10.2015 tarihinde gerçekleştiğini, fakat dava dilekçesi ekinde sunulan faturaların 21.10.2015 ile 22.10.2015 tarihlerine ilişkin olduğunu, dolayısıyla hırsızlık vakıasının gerçekleştiği güne ilişkin, müvekkili kurumdan herhangi bir hizmet alındığına dair delil sunulamadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere; hırsızlık vakıasının gerçekleştiği alanın, müvekkili şirketin otopark hizmeti verdiği alanın dışında olduğunu, dolayısıyla hırsızlık vakıasının, müvekkili kurumun hizmet alanının dışında gerçekleştiğini, Davacı tarafın, ilgili alanın … A.Ş. Otopark alanına yakınlığının öne sürülerek müvekkili kuruma sorumluluk tahvil etme çabasının kötü niyetli ve hukuki temelden yoksun olduğunu, keza olay gününden farklı tarihlere ilişkin faturaların içinde dahi, müvekkili kurumun verdiği hizmetin; “organizasyon için alan tahsisi olduğu”nun açıkça belirtildiğini, yani müvekkili kurumun, davacı şirkete TBK.nun 561 kapsamında saklama sözleşmesi hükümlerine tabi otopark hizmeti vermediğini, davacının sunmuş olduğu faturada da açıkça “Organizasyon İçin Alan Tahsis Bedeli” ibaresi yer aldığını, daha açık ifade etmek gerekirse; belediyelerin zabıta koluyla tesis ettiği düzen ve asayişin, kamu alanının işgali yoluyla ihlal edilmemesi adına, davacı şirkete faaliyetini gerçekleştirmek için ihtiyaç duyduğu bir alan tahsis edildiğini, bu alan içerisinde davacı kurumun gerçekleştireceği faaliyetin, müvekkili kurumla hiçbir bağı veya irtibatı bulunmadığını, araç çevresindeki insanların kimliği ve denetimi açısından müvekkili kurumun sorumluluğu olmadığı gibi yetkisinin de bulunmadığını, davacının, ilgili hırsızlık vakıasından kaynaklanan zararını, müvekkili kuruma temelsiz bir şekilde sorumluluk devşirerek tahsil etmeye çalıştığını, bu çabanın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; taraflar arasında otopark hizmeti satın alınması nedeniyle, davacıya ait araçta meydana gelen hırsızlık kaynaklanan zarardan davalının sorumlu olduğu iddiasına dayanan tazminat davasıdır.
Taraflar arasında üzerinde uzlaşılan bir nokta bulunmamaktadır.
Çözümlenmesi gereken sorun, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği ve davalının söz konusu zarardan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Davacı şirket, davalı ile aralarında otopark hizmet sözleşmesi bulunduğunu, kendilerine gösterilen alana hırsızlığın meydana geldiği TIR’ın park edildiğini ancak yeterli güvenlik önlemi alınmadığından hırsızlık olayının meydana geldiğini, bu zarardan davalının TBK.nun 561 vd.maddesi gereğince sorumlu olduğunu iddia etmektedir.
Davalı ise, davacıya otopark hizmeti verilmediğini, sadece aralarında otopark hizmeti verilmediğini, sunulan faturalardan da görüleceği üzere sadece “organizasyon için alan tahsisi” yapıldığını, güvenlik hizmeti vermediklerini, güvenliği davacı şirketin kendisinin sağlaması gerektiğini savunmaktadır.
Olay nedeniyle Ceza soruşturması açılmıştır. … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … srş.sayılı dosyasının incelenmesinde; … 17/10/2015 tarihli “Şikayetçi İfade Tutanağı”nda özetle: … adlı frmada satış müdürü olarak çalıştığını, tır dorsesinde … ürünlerinin parkende satışını yaptıklarını, 17.10.2015 günü saat 01:30 sıralarında çekici …, … plaka sayılı … marka kapalı saç kasa üzerinde … logosu olan tırı … girişinin yanına yüklü bir şekilde park ettiklerini, aynı gün sabahı saat 11:00 sıralarında aracın yanına geldiklerinde dorsenin arka kapısında bulunan asma kilidin kesilerek yerinden alındığını kapı kilidinin ise zorlama sonucu kapı açılarak dorseye girildiği, dorsede bulunan ilk belirlemelere göre 22 koli forma tişört ve eşofman takımı, ayrıca raflarda bulunan tişörtler, eşofman takımları ve formalar, vitrindeki saatler ve ekli 6 adet evrakta sunmuş olduğu ürünlerin ve yazar kasada bulunan 2.000 TL bozuk paraların çalınmış olduğunu tespit ettiğini, çalınan ürünlerin KDV’li toblam değerinin 308.000 TL olduğunu, firma adına hırsızlığı yapan şahıs ya da şahıslardan davacı ve şikayetçi olduğunu, uzlaşmak istemediğini, söyleşiştir. Mahkememizin 04.12.2023 tarihli duruşmasında tanık sıfatıyla alınan ifadesinde de benzer şekilde “O tarihlerde ben davacı firmada çalışıyordum, şu anda …’de çalışıyorum, o tarihlerde tırın sürücüsü ve sorumlusuydum, maçtan bir gün önce şirket yetkilileri tırın bulunacağı yeri ayarladılar, bir gün öncesinden tırı çekmemizi söylediler, olay yerinde görevli arkadaşlar bizi yönlendirdiler, belirledikleri lokasyona tırı park ettik, kameranın açısında olan bir yer olması gerekiyordu, bizi oraya yerleştirdiler, biz de aracı oraya bırakıp istirahate çekildik, sabah geldiğimizde olayla karşılaştık, aracı akşam saatlerinde bıraktık, dinlenmeye çekildik, saatini tam hatırlayamıyorum, olay yerinde başka araçlar da vardı, orada 24 saat görevli olmak zorundaydı, … tabelasını gördük, araba olay gününden bir gün önce …’da bakımdaydı.” demiştir.
Yine soruşturma dosyasında tanık olarak dinlenen … 17/10/2015 tarihli beyanında özetle: … adlı firmada satış elemanı olarak çalıştığını, tır dorsesinde … ürünlerinin parkende satışını yaptıklarını, 17.10.2015 günü saat 01:30 sıralarında çekici …, … plaka sayılı … marka kapalı saç kasa üzerinde … logosu olan tırı… karşısı … girişinin yanına yüklü bir şekilde park ederek ayrıldıklarını, aynı gün sabahı saat 11:00 sıralarında aracın yanına geldiklerinde, dorsenin arka kapısında bulunan asma kilidin kesilerek yerinden alındığını kapı kilidinin ise zorlama sonucu açılarak dorseye girildiğini, dorsede bulunan ilk belirlemelere göre 22 koli forma tişört ve eşofman takımı, ayrıca raflarda bulunan tişörtler, eşofman takımları ve formalar, vitrindeki saatler ve maç için getirmiş oldukları yazar kasada bulunan 2.000 TL bozuk paraların çalınmış olduğunu tespit ettiklerini, çalınan ürünlerin yaklaşık değerinin 350.000 TL olduğunu, söylemiştir.
Yine soruşturma dosyasında tanık olarak dinlenen … 17/10/2015 tarihli beyanında özetle: …adlı firmada satış elemanı olarak çalıştığını, tır dorsesinde … ürünlerinin parkende satışını yaptıklarını, 17.10.2015 günü saat 01:30 sıralarında çekici … plaka sayılı Mercedes marka kapalı saç kasa üzerinde … logosu olan tırı …karşısı… girişinin yanına yüklü bir şekilde park ederek ayrıldıklarını, aynı gün sabahı saat 11:00 sıralarında aracın yanına geldiklerinde, … arka kapısında bulunan asma kilidin kesilerek yerinden alındığını kapı kilidinin ise zorlama sonucu açılarak dorseye girildiğini, dorsede bulunan ilk belirlemelere göre 22 koli forma tişört ve eşofman takımı, ayrıca raflarda bulunan tişörtler, eşofman takımları ve formalar, vitrindeki saatler ve maç için getirmiş oldukları yazar kasada bulunan 2.000 TL bozuk paraların çalınmış olduğunu tespit ettiklerini, çalınan ürünlerin yaklaşık değerinin 350.000 TL olduğunu, söylemiştir.
Mahkememizin 04.12.2023 tarihli duruşmasında tanık sıfatıyla dinlenen … beyanında; “Ben davacı firmanın sahibiyim, ortaklarından biriyim, hırsızlığın yapıldığı tır olay yerine gelmeden önce … aranarak yer belirlenmesi yapılır, çünkü devamlı gelen bir tır değildir, … derbi maçlarında gelir ve bu tır iki gün öncesinden gelir, çünkü tır İstanbul’da devamlı bulunmaz, bakımları için servise çekilir hem bakımı yapılırken bir yandan da …A.Ş.’nin hizmet aldığı ve bizim de hizmet aldığımız sayım firması vardır ve bu tır sayılır, diğer mazağalar ve tırlarımızın olduğu gibi, sayımı yapılır, eksiği gediği sayılarak tır sorumlusuna evraklar imzalattırılır, eksik varsa da bize bildirilir, tır daha sonra İSPARK’ın belirlemiş olduğu yere gider, ertesi gün sabah vakti telefonum çaldı, hırsızlık olayının olduğu bildirildi ve olay yerine gittim, tutanaklar düzenlendi, parmak izleri alınıyordu, ayrıyetten …’si gelerek çekim yaptı, ondan sonra da polis soruşturmayı yürüttü, ondan sonra da biz sigorta firmasıyla görüşmeye başladık, olayın olduğu günün faturası geldi, bir gün daha kalması icap etti onun da faturası geldi, buraya başka araçlar da park ediyor, biz güvenli olduğundan dolayı arabamızı bir gün önce geceden oraya park ettik, olaydan sonra da … orada hizmet vermeyi bırakmıştır.” demiştir.
Mahkememizin 04.12.2023 tarihli duruşmasında tanık sıfatıyla dinlenen …beyanında; “Olay tarihinde ben davacı firmada mağazalar ve tırlardan merkez bölümünde sorumluydum, olayın olduğu tarihte ben olay yerinde değildim ancak olay öncesinde … ile mail ve telefon yoluyla iletişime geçtik, yer talep ettik, onlar da uygun yeri bildiriyorlar, biz de belirlediği saatlerde tırımızı yönlendiriyoruz, benim sadece bu aşama ile ilgili bilgim var.” demiştir.
Ceza soruşturması sırasında düzenlenen 17.10.2015 tarihli ve …sayılı “Olay Yeri İnceleme Raporu”nda özetle; “… kod nolu ekip olarak olay yerine geçilerek bahse konu TIR incelendi; TIR’ın … plakalı Mercedes marka olduğu, tır dorsesinin … plakalı olduğu, tır üzerinde yapılan incelemede, TIR kapılarının ve camlarının sağlam olduğu, TIR kilit sisteminin sağlam ve çalışır vaziyette olduğu görüldü. TIR dorsesi incelenmeye başlandığında, TIR’ın arka kapağının açık halde olduğu, kapak kilit sisteminin zorlanmış olduğu, yine kilit mekanizmasının zorlama kaynaklı eğilmiş olduğu, müşteki beyanından kilit sistemine ek olarak asma kilit ile koruma sağlandığı, asma kilidin kırılmış olduğu, çevrede yapılan araştırmada kırık asma kilide rastlanmadığı, TIR … içine girildiğinde girişte yerde alüminyum doğrama merdiven olduğu, merdiven üzerinde dağınık halde ve çoğunluğu 1 naylon ambalaj içerisinde muhtelif giyim ürünlerinin, plastik kovanın, ahşap saplı süpürgenin olduğu, yine TIR girişte iç kısımda sağa sol ve arka tarafta askılıklı tıra monteli ürün rafı olduğu, bu rafların büyük bölümünün boş olduğu, giriş sağ tarafta yerde ürünlerin istiflendiği ahşap doğrama bölüm olduğu, bu yerinde büyük bölümünün boş olduğu, girişe göre sol tarafta üstü camlı ahşap 2 çekmeceli ürün reyonu bulunduğu, bu reyonun sadece soldan 1 ürün reyonu üst çekmecesinin tamamen boşaltılmış olduğu, bu çekmecelerin önünde sıfır ürünlerin bulunduğu ve ağzı boşaltılmış halde olduğu, kapalı 15 adet kolinin müşteki beyanına göre çalınmış olduğunu, dorse içerisinde giriş sol arka köşede kasa bölümü olduğu, kasa arkasında yine TIR’a monteli ürün raflarının olduğu, bu rafların büyük bölümünün boşaltılmış halde olduğu, kasa bölümünde ahşap doğrama masa ile kapaklı ve sürgülü çekmecelerin olduğu, yine burada çekmecenin demir doğrama sapının şüpheli şahıs ya da şahıslarca kırılmış olduğu, masa üzerinde bulunan dağınıklık olduğu, yine içerisinde yaklaşık 2000 TL bozuk para olan seyyar kasanın açılmış içindeki paranın çalınmış olduğu müşteki beyanından öğrenildiği…” yönünde tespitler yapılmıştır.
Kamera kayıtlarının incelenmesi sonucunda düzenlenen 21/10/2015 tarihli “Görüntü İnceleme Tutanağı”nda özetle: “17.10.2015 günü idaremiz …karşısı …’da meydana gelen ve … kamyonunun içerisinden maddi değeri yüksek olan hırsızlık konusu ile alakalı olarak yapılan kamera çalışmalarında …A.Ş.’ye ait… alınan kamera görüntüleri incelenmiş; … nolu kamerada 17.10.2015 tarihi saat; 05:16:05’de park halindeki …’a ait tırın arkasına beyaz renkli Ford Transit marka olduğu düşünülen araç gelir bekleme yapar. 05:21:43’de kaç kişi oldukları belli olmayan şahıslar tarafından tırın arka kapısı açılır. 05:34:49’da olayı gerçekleştiren şahıslar tarafından TIR’ın kapısı kapatılır, şahıslar bu zaman aralığında TIR içerisindeki malzemeleri kendi araçlarına yüklerler. 05:34:57’de beyaz renkli araç olay yerinden … köprü istikametine ayrılır. Olayın meydana geldiği saat aralığında havanın karanlık olması dolayısı ile hırsızlık olayını gerçekleştiren beyaz renkli aracın kamera kayıtlarına yakalandığı zaman zarfında herhangi bir şekilde plaka tespiti yapılamamıştır…” yönünde tespitler yapılmıştır.
Mahkememizce alınan 17.05.2023 tarihli bilirkişi raporunda;
Davacı …Tic. Ltd. Şti.’nin: davacı çalışanları tarafından 17.10.2015 günü saat 01:30 sıralarında ürün yüklü TIR’ın herhangi bir tedbir alınmadan (TIR içinde bekleme veya daha güvenli bir yere park edilmesi gibi) bu şekilde park edilerek, herhangi bir tedbir alınmadan (TIR içinde bekleme veya daha güvenli bir yere park edilmesi gibi) terk edilmesi sonucu davacıya ait ürünlerin aynı gün 05:16 – 05:34 saatleri arasında çalınmasında, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığının etkili olması nedeniyle meydana gelen hırsızlık olayında davacının tamamen sorumlu olduğu, davalı…A.Ş.’nin: 17.10.2015 günü 05:16 – 05:34 saat aralığının maç saati olmadığı, yaklaşık 100 metre mesafede cep otoparkının olduğu, davalı … tarafından bu alanın salt maç günlerinde ve maç saatlerinde ücretli otopark olarak kullanıldığı ve bu zaman zarfında da buraya güvenlik personeli görevlendirildiği, ayrıca davacıya da “Organizasyon İçin Alan Tahsisi” faturası kesilmek suretiyle ücreti mukabilinde yer gösterildiği davalının bu saat aralığında ürünlerin bulunduğu TIR’ın park edildiği alana herhangi bir otopark hizmeti vermediği ve park ücreti alınmadığı, ayrıca bu alanın … kapalı otopark görevlilerinin kontrolü dışında kaldığı, anlaşıldığından meydana gelen dava konusu hırsızlık olayında davalının bir sorumluluğunun bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
… 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davaya konu hırsızlık olayı nedeniyle uğranılan zararın tazmini için, davalı … Sigorta A.Ş.aleyhine, aralarındaki “…” Sigorta poliçesine dayanılarak zararın tazmini için dava açığı, mahkemece bilirkişi raporları alındığı, davacı tarafından uzman görüşü alınarak dosyaya sunulduğu, uzman mütalaasında davalı sigorta şirketinin ve …’ın zarardan sorumlu olduğu yönünde görüş bildirildiği, mahkememin de davacıyı, hırsızlığın gerçekleştiği araçtaki güvenlik önlemlerini almakla sorumlu tutarak, zararın teminat kapsamında olmadığından davanın reddine karar vermiş, hükme karşı istinaf talepleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 05.03.2020 tarih ve 2018/1679 E. 2020/338 K.sayılı kararı ile esastan reddedilmiş, hükmün temyizi üzerine Yargıtay 11.Hukuk dairesinin 01.04.2021 tarih ve 2020/2032 E. 2021/3210. K.sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 05.03.2020 tarih ve 2018/1679 E. 2020/338 K.sayılı istinaf taleplerinin reddine ilişkin kararında park yerinin korunaksız, güvenliksiz ve işlek olmayan yol kenarı olup davacının kusurlu olması nedeniyle istinaf taleplerini reddetmiştir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’de bu görüşü kabul etmiştir. Bu görüş ve kanaatin dayanağı da 12.04.2017 tarihli bilirkişi raporudur. Bu raporda davacının aracının park edildiği yerin …’a ait ve güvenlik önlemlerinin alındığı park alanı olmadığı, …’ın 100 m. İlerisindeki cep otoparkı olduğu, bu otoparkın maç günlerinde ve maç saatlerinde … tarafından ücretli otopark olarak kullanıldığı, diğer zamanlarda servis otoparkı olarak acil durumlarda üzerinde araçların park etmeleri için kullanıldığı ve maç günleri haricinde park eden araçlardan … tarafından park ücreti alınmadığı ve park hizmeti verilmediği, bu alanın …’ın kontrolü altında bulunmadığı, hırsızlığın meydana geldiği araçta alarm bulunmadığı, gece de bir çalışanın araçta bırakılarak güvenlik önlemlerinin davacı tarafından alınmadığı belirtilerek davacı kusurlu bulunmuştur. Kusur incelemesi yapılırken dikkat edilirse dava dışı …’a bir kusur atfedilmemiştir. Bu nedenle davacının davası reddedilmiştir. Zaten …’a da bir kusur atfedilmiş olsa idi, atfedilen kusur kadar davacının zararının kısmen karşılanması gerekirdi. Bu durumda davalı sigorta şirketi de dava dışı …’a rücüen tazminat davası açması gerekecekti. Oysa davada davacı taraf tamamen kusurlu bulunmuştur. Mahkememizce de yapılan incelemede zaten otopark hizmeti alınmadığı, sadece “Organizasyon İçin Alan Tahsisi” yapıldığı, dosyaya ibraz edilen fatura içeriklerinden anlaşılmaktadır. Davalının savunması da bu yöndedir. Organizasyon için yer gösteren davalının, söz konusu yerde 24 saat güvenlik önlemlerini almak zorunda olduğuna dair bir sözleşme, anlaşma vb.delil de bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın REDDİNE,
1-Alınması gerekli 427,60-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 5.504,69-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 5.077,09‬-TL harcın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
2-Davalı vekille temsil olunduğundan yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 50.348,11-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp DAVALIYA VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
5-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.08/01/2024

KATİP

HAKİM