Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/174 E. 2022/408 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/174 Esas
KARAR NO : 2022/408

DAVA : İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2022
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil şirket, davalı … A.Ş. Firması tarafından kiralandığını, … ili … ilçesi Kazanlı Hal kompleksinde kayıtlı, 301 ada, 101 parselde kayıtlı A Blok 66/11 Nolu dükkanın devri için sözlü olarak anlaşmıştır. Arada sözlü olarak yapılan sözleşmeye istinaden davalı tarafa 20.000,00 TL kapora ödendiğini, devir anlaşmasında davalı şirketin kusuru sebebiyle şartlar değişmiş, müvekkil firma bu yeni şartları kabul etmemiş ancak bağlanma bedeli olarak verilen kapora müvekkil şirkete iade edilmediğini, davalı taraf aleyhine … Genel İcra Dairesi … E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, dükkanın devri için yapılan anlaşmaya karşılık 09/11/2021 tarihinde müvekkil şirket 20.000,00 TL kapora ödendiğini, tahsis olduğu söylenen dükkan kiralık çıktığını, müvekkili kiralanan yerin esaslı bir unsurunda aldatıldığını, davalı taraf anlaşmanın başında 30 ila 45 gün içerisinde dükkanın devredileceğini söylediğini, devir işlemleriyle alakalı hiçbir belge gerekli mercilere teslim edilmediğini, devralınacak dükkan anlaşmada sırasında söylenilen özellikte olmadığını, anlaşmaya kanıt olarak davalı tarafa ödenen 20.000,00 TL kapora müvekkil şirkete iade edilmediğini, davalı tarafa ödenen 20.000,00 TL bağlanma parası müvekkile iade edilmediği için icra takibi başlatıldığını açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile … Genel İcra Dairesi …E. Sayılı dosyaya davalı/borçlu tarafından yapılan haksız itirazın iptalini ve takibin devamını, takip çıkışının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, vekalet ücreti dahil yargılama giderlerinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Taraflar arasında davaya konu ”… ili, … ilçesi, … Hal Kompleksi 301 ada, 101 parsel A Blok No:66/11” kayıtlı dükkanın kiralanması için 70.000,00-TL bedelle sözlü olarak anlaştıklarını, Davacı yan 09/11/2021 tarihinde 20.000,00-TL yi müvekkili şirket hesabına ”kapora” şeklinde belirtilerek aktardığını, davacı yanın dilekçesindeki bu iddia kesinlikle doğruyu yansıtmadığını, söz konusu sözlü kira sözleşmesinin kurulması aşamasında tüm bilgilendirmeler detayları ile birlikte davacı şirkete yapıldığını, müvekkili bu akdi ilişkide hiç bir hususu saklamadığını, davaya konu yere ait müvekkili şirket ile … Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan kira sözleşmesi yer aldığını, bu sözleşmeden de anlaşılacağı üzere taşınmaz müvekkili tarafından tahsis yolu ile kiralanmadığını, müvekkili … Büyükşehir Belediyesi ile imzaladığı kira sözleşmesi 06/12/2022 tarihinde sona ereceğini, davacı yetkilisinin Aralık 2021 başında şifahen sözleşmeyi feshetmeleri ile müvekkilinin yeni kiracı bulma ihtimalini de daralttığını, bu anlaşmazlık sebebiyle yeni kira süresi başladığını, müvekkili şartlarına uygun yeni kiracı bulması da zora girdiğini, müvekkili 27/01/2022 tarihinde piyasa şartlarının altında bir rakama … Tic. Ltd. Şti. Ye kiralandığını, Taraflar arasında kurulan akit gereğince Davacı, 20.000,00-TL bedeli Müvekkil şirket hesabına yatırdığını, davacı söz konusu miktarı Müvekkil şirket hesabına aktarırken açıkça ”kapora bedeli” olarak yazdığını, Kanunda da açıkça belirttiği üzere kapora ile taraflar anlaşmış ve sözleşme kurulduğunu açıklanan nedenlerle müvekkili hakkında tüm alacak, tazminat, dava ve tüm haklarının saklı tutarak açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davacının dava dışı belediyeden 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu yöntemine göre süreli kira ilişkisi ile kiracısı konumunda olduğu dava konusu iş yerinin konu edildiği sözleşmesinden kaynaklı bağlanma bedelinin iadesi talebine yönelik başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı ile davalı şirket arasında yazılı olamayan alt kira ilişkisinin varlığı inkar edilmemekte olup; Taraflar arasında davaya konu ”Mersin ili, Akdeniz ilçesi, Kazanlı Hal Kompleksi 301 ada, 101 parsel A Blok No:66/11” kayıtlı dükkanın kiralanması için yapılan anlaşmada davacı kiralananın esaslı unsurlarında yanıltıldığı iddia etmekte olup, davalı tarafça da davacının bu iddiasının reddi yönünde savunmada bulunulmuştur.
Davalı ile dava dışı Belediye arasındaki ilişki kamu gücünü kullanarak düzenlediği iş ve işlemlerden değil, özel hukuk ilişkisinden kaynaklanmıştır. İlgili kira sözleşmenin, 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu yöntemine göre yapılması, o yasadan kaynaklanan zorunluluk olup, bu hususların özel mahkemelerin incelemesine girdiği, eldeki davanın niteliğini etkilemeyeceği içtihatlarla ortaya konmuştur. (… Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2021/446 Esas, 2021/436 Karar sayılı ilamı)
Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 06/05/2014 tarih,2013/14214 esas, 2014/5758 karar sayılı ilamında, davalı ile dava dışı belediye arasındaki benzer bir ilişki hakkında, söz konusu sözleşme taraflarına haklar ve yükümlülükler getiren, eşitler arası düzenlenmiş, Türk Borçlar Kanunu kapsamında özel hukuk hükümlerine tabi bir kira sözleşmesidir. Kiralanan taşınmazın davalı idare tarafından ihale ile kiraya verilmiş olması sözleşmenin bu niteliğini ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla söz konusu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların özel hukuk hükümleri çerçevesinde adli yargıda çözümlenmesi gerekir. Bu itibarla mahkemenin sözleşmenin 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu’nun uygulanması gerektiği gerekçesi ile idare mahkemesini görevli göstererek görevsizlik kararı vermesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir. HMK m.114/1-b maddesi gereğince yargı yolu dava şartı olsa da somut ihtilafta, emsal içtihada konu kira sözleşmelerine benzer bir kira ilişkisinin TBK m.322 uyarınca alt kira sözleşmesine konu edilmesi dava konusu edildiğinden, adli yargı mahkemeleri görevli olduğundan yargı yolu yönünden dava şartı yönünden bir eksiklik bulunmamaktadır.
Yine dava şartı niteliği ile bu kez adli yargı içinde görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğunun tespit edilmesi, başka bir anlatımla somut olay bakımından Mahkememizin görevli olup olmadığının değerlendirilmesi zorunludur.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 4. Maddesi gereğince “Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler ” şeklinde düzenleme gereğince alt kiracı ile kiralayan arasındaki ilişki yönünden de değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davacı, davalı şirket ile dava dışı belediye arasında yaptıkları kira sözleşmeleri ile davalının dava konusu taşınmazda kiracı olduklarını belirttiklerinden ve davalı şirketin dayanağı kira ilişkisinin dava dışı davalı belediye ile 2886 sayılı yasa kapsamında yapıldığı belirtildiğinden, davacının da bu kira ilişkisi temel alınarak davalı ile alt kira ilişkisinin bulunduğu, kira sözleşmelerinin ve kira ilişkilerinin değerlendirilmesi Sulh Hukuk Mahkemesince yapılacaktır. (Emsal olarak … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2021/446 Esas, 2021/436 Karar sayılı ilamı)
Somut olayda, davacının dava konusu kiralananı asıl kiracıdan kiraladığı, buna göre oluşan hukuki durumun TBK’nun 322.maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Ödenen bağlanma parasının da alt kira ilişkisinden kaynaklı olduğu noktasında ihtilaf bulunmamaktadır. Yukarıdaki gerekçelerle davaya bakmaya görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, mahkememizin görevine girmediği anlaşılmakla, iş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından HMK ‘nun 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi ile Mahkememizin karşı görevsizliğine, ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1- HMK.’nın 114/1-c , 115/2. Maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan mahkememizin görevsizliği ile davanın USULDEN REDDİNE, Görevli Mahkemenin SULH HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
2- HMK.nın 20. Maddesi uyarınca taraflardan birinin , bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten , süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak talep etmesi halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere hukuk mahkemeleri tevzi bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 20 maddesine göre kararın kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili Mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği,
4- Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde karar verildi.24/05/2022

Katip

Hakim