Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/168 E. 2022/208 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/168 Esas
KARAR NO : 2022/208

DAVA : Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (Alacak)
DAVA TARİHİ : 02/02/2022
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili müflis banka borçlusu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla Örnek 7 ödeme emri ile icra takibi başlatıldığını, Söz konusu takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, söz konusu itiraz tarafımıza tebliğ edilmemiş olmasından dolayı dava süremiz içinde bu davayı açmış bulunmakta olduğunu, Davalı tarafından yapılan itiraz haksız ve yersiz olup iptali gerektiğini, davalı müflis müvekkili bankanın kredi kartı müşterisi olduğunu, davalı kredi kartının birikmiş borcunu ödememesinden dolayı kendisine, örneği İcra Dosyası içerisinde bulunan, ihtarname gönderildiğini, davalıya tebliğ edilen ihtarnamede ilgili numaralı kredi kartı borcunun ödenmesi hususunda süre verilmiş ve ödeme yapılmaması halinde yasal yollara başvurulacağı ihtar edildiğini, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi işbu ihtara itiraz da edilmediğini, müvekkili müflis banka alacağının tahsil edilmesi amacıyla işbu kez borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkili müflis banka tarafından alacağın tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün…E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı alacaklı görünen tarafla herhangi bir alacak borç ilişkilerinin olmadığından bahisle işbu icra takibine itiraz ettiğini, davalının ödenmemiş kredi kartı borcu nedeniyle bu husus belirtilerek takip başlatılmış ve ödeme emri tebliğ edildiğini, borçluya gönderilen ödeme emrinde takip dayanağı ihtarname ve kredi sözleşmesi belirtildiğini, davalı tarafından icra takibini sürüncemede bırakmak, müvekkil bankanın alacağını tahsil etmesini engellemek kastıyla kötü niyetli olarak icra takibine hiç bir gerekçe gösterilmeksizin itirazda bulunulduğunu, itiraz üzerine ticari davalarda zorunlu arabuluculuk faaliyetinin bulunması sebebiyle tarafımızca arabulucuya başvurulduğunu, …Arabuluculuk Bürosu’nun Büro Dosya Numarası: … Arabuluculuk Numarası: …dosyası ile anlaşma sağlanamadığını, davalının itirazı haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takibine yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin devamı için bu müracaatın yapılması gereği hasıl olduğunu açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamını, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve kötü niyetle yapılmasından dolayı davacı lehine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … Tüketici Mahkemesinin 04/02/2022 tarih, …Esas, … Karar sayılı dosyasında ”Mahkememizin görevli olup olmadığı hususunda yapılan değerlendirmede, davacı Müflis …Bankası A.Ş’nin 01/11/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 111. maddesi ile kurulan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu kapsamında olduğu sabittir. Anılan Kanunun görev ve yetkiye ilişkin 142. maddesinde “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesi’ nce bakılır. O yerde birden fazla Asliye Ticaret Mahkemesi bulunması halinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde görülür.” hükmü mevcuttur. Her ne kadar davalının tüketici olması ve ihtilafa konu kredinin konut finansman kredisi olması nedeniyle 6502 sayılı yasanın uygulanması gerekmekte ise de 5411 sayılı yasa 6502 sayılı yasaya göre özel yasa niteliğinde olup davacı bankanın iflas nedeniyle tasfiye halinde olması nedeniyle göreve ilişkin özel düzenleme bulunduğundan mevcut yasal düzenleme karşısında ihtisas mahkemesi olarak ticaret mahkemelerinde görülmesi gerekmektedir. Yargıtay içtihatları ve BAM Hukuk Dairesi kararları, emsal mahiyette olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2021/2139 Esas, 2021/1636 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Açıklanan nedenlerle, somut uyuşmazlıkta Asliye Ticaret Mahkemelerinin (1. veya 2. Asliye Ticaret Mahkemeleri) görevli olduğu anlaşılmakla, mahkememizin görevli olmaması nedeniyle davanın usulden reddine” dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Dava dosyası İstanbul … Tüketici Mahkemesinin 04/02/2022 tarih … Esas, … Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevdi edilmiş olmakla, mahkememiz esasının …Esas sayılı sırasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Dava, Müflis Banka tarafından kredi kartı borcuna dayalı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı davacı tasfiye halinde …Bankası A.Ş.’nin alacağının bulunup bulunmadığı, icra dosyasına yapılan itirazın yerinde olup olmadığı ve uyuşmazlığın çözümünde hangi mahkemenin görevli olacağı hususundadır.
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 142. maddesinde “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesince bakılır. O yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemelerinde görülür” düzenlemesi vardır.
Ancak, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir. 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır.

Bu kapsamda benzer nitelikteki uyuşmazlıklarda yüksek mahkemelerce yargı yeri belirlemesine yönelik verilen içtihatların tetkiki yoluna gidilerek yapılan incelemede;
Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 2016/6807 Esas, 2016/7981 Karar sayılı ilamında; “…Somut olayda uyuşmazlık, tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 09/09/2014 tarihinde açılmıştır. Davalı, tacir olmayıp 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketicidir. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan kanunun 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir…”
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 2020/1559 Esas, 2021/424 Karar sayılı ilamında; “…Somut olayda uyuşmazlık, bireysel kredi kartı borcundan kaynaklanmakta olup, dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 15/05/2016 tarihinde açılmıştır. Davalı, tacir olmayıp 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketicidir. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan kanunun 73/1 ve 83/2.maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir….”
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 2020/1222 Esas, 2020/2297 Karar sayılı ilamında; “…Somut olayda uyuşmazlık, okul taksitlerinin ödenmesine ilişkin davacı müflis banka ile yapılan taahhütname uyarınca taksitlerin ödenmemesinden kaynaklanmakta olup, dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 06/06/2018 tarihinde açılmıştır. Davalı, tacir olmayıp 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketicidir. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan kanunun 73/1 ve 83/2.maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir…”
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 2020/1560 Esas, 2021/390 Karar sayılı ilamında; “… Somut olayda uyuşmazlık, bireysel kredi kartı borcundan kaynaklanmakta olup, dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 28/05/2018 tarihinde açılmıştır. Davalı, tacir olmayıp 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketicidir. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan kanunun 73/1 ve 83/2.maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir…” (Benzer yönde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 2019/2823 Esas, 2020/990 Karar sayılı ilamı; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 2020/2108 Esas, 2021/902 Karar sayılı ilamı)
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 2021/1659 Esas, 2021/1442 Karar sayılı ilamında; “… fon ve fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarında 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 142.maddesi gereği Ticaret Mahkemelerince bakılacağı düzenlenmesi var ise de, dava tarihi itibariyle 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı yasa yürürlüktedir. Bu yasanın 3.maddesinde belirlenen uyuşmazlıklar, taraflardan birinin tüketici olduğu durumlarda tüketici işlemi söz konusudur. Bu nedenle de Tüketici Kanunun 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca Tüketici Mahkemeleri görevlidir…” şeklinde tespit ve değerlendirmelerde bulunulduğu görülmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dava tarihi itibariyle 6502 sayılı kanun yürürlüktedir. Davalının ticari ve mesleki amaçla hareket etmediği ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın da Tüketici Kanunun 3.maddesi gereğince tüketici işlemi olarak kabul edilmesi gerektiği kanaati ile; HMK 114/1-c ve HMK 115/2 madde hükümleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, görevli mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemeleri olduğunun tespitine, dair hüküm verme gerekliliği hasıl olmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-HMK 114/1-c ve HMK 115/2 madde hükümleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMELERİ olduğunun tespitine,
2-Mahkememizin görevsizliğe ilişkin davanın usulden reddine yönelik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde öncesinde İstanbul 6. Tüketici Mahkemesinin görevsizlik kararı sebebiyle dosya mahkememize tevzi edilmiş olduğundan olumsuz görev uyuşmazlığı çıkacağından görevli mahkemenin tespiti ve merci tayini için dosyanın İstanbul BAM ilgili daire başkanlığına resen gönderilmesine,
3-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.16/03/2022

Katip …

Hakim …