Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/167 E. 2022/405 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/167
KARAR NO : 2022/405

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2022
KARAR TARİHİ : 20/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlunun … 11.İcra Müdürlüğünün …E.sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ve takibin kalan bakiye kısım ve ferileri yönünden devamını, davalı/borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı/alacaklının takip konusu yaptığı alacağın davacıya ödendiğini, davacı bu hususta kötü niyetli hareket ettiğini, haksız olarak icra inkar tazminatı elde etmeye çalıştığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Dava, İİK m.67 hükmünde kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Dava, 6102 sayılı TTK. nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra açılmıştır.
Bu noktada öncelikle HMK. 114. maddesi gereği dava şartı olan görev hususunun değerlendirilmesi gerekmekte olup bu hususun dosya üzerinden irdelenmesi usulen mümkün görülmüştür. Esasen HGK.’nun son uygulaması çerçevesinde de tensiben dahi bu usuli durumun irdelenmesi mümkündür.
Ticari davanın tanımlandığı TTK’nun 4. maddesine göre ;
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b)Türk Medeni Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme İşi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
Öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık özel hukuk hükümlerine tabi ve elektrik enerjisi alımına ve mal alımına dair sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Özel hukuk hükümlerine tabi olan ihtilafta, davanın taraflarından olan davacı birinci sınıf tacir ise de, davalı bakanlığın ise tacir olmadığı açıktır. Esasen dava konusu ihtilaf TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan olmadığı gibi yukarıda sayılan düzenlemelerden de kaynaklanmamaktadır.
Bu noktada ayrıca belirtilmelidir ki 6762 sayılı Kanunun 4. maddesinin 1. fıkrası hükmünde, 21. maddenin 1. fıkrasına yapılan ve karışıklıklara yol açan, bu sebeple de görüş birliği halinde eleştirilen gönderme kaldırılmış ve bu suretle 6102 sayılı Kanunun m. 4/f.1 hükmü öğretide ve yargı kararlarında kabul gören eleştirilere uygun olarak düzeltilmiş, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle somut olayda açıklanan gerekçeler de gözetildiğinde, her iki tarafın ticari işletmesinden doğan dava olmadığı, ilişkinin TTK. da düzenlenmediği, bu nedenle davanın ticari dava niteliğinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla uyuşmazlığın başkaca özel görevli bir mahkemenin görev alanına da girmemesi karşısında genel görevli asliye hukuk mahkemesi görevlidir.
Kaldı ki Yargıtay uygulamasında da Sağlık Bakanlığının taraf olduğu ve özel hukuk sözleşmesinden dolayı açılan davalarda diğer taraf şirket olsa dahi asliye hukuk mahkemesinin görevli olacağı yönünde yargısal uygulama mevcuttur. (Yargıtay 13.HD 2016/18220. 2018/12654K.sayılı kararı)
Yapılan açıklamalar karşısına mahkememizin görevsiz olması karşısında davanın dava şartı yokluğundan ve usulden HMK.m.114/f.1 bend c ve HMK.m.115/f.2 hükümleri uyarınca reddine, HMK m.20/f.1 hükmü uyarınca kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten itibaren; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurulması durumunda dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Hukuk Mahkemesi Tevzi Bürosu’na teslimine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsiz olması karşısında davanın dava şartı yokluğundan ve usulden HMK.m.114/f.1 bend c ve HMK.m.115/f.2 hükümleri uyarınca reddine,
2-HMK m.20/f.1 hükmü uyarınca kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten itibaren; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurulması durumunda dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Hukuk Mahkemesi Tevzi Bürosu’na teslimine,
3-Süresi içinde başvuru olmaması halinde ise davanın açılmamış sayılmasına dair karar oluşturulacağının bildirilmesine,
4-Harç, vekalet ücreti ve yagılama giderinin HMK m.331/f.2 hükmü uyarınca görevli mahkemece dikkate alınmasına,
5-Artan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra HMK m.333 hükmü gereği taraflara iadesine,
Dair, kararın taraf vekillerine tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK.341.maddesi uyarınca İstanbul BAM nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle dosya üzerinden ve oy birliğiyle karar verildi.20/05/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip