Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/161 E. 2022/253 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/161 Esas
KARAR NO : 2022/253

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2021
KARAR TARİHİ : 28/03/2022

Gaziosmanpaşa 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/697 E-2021/783 K sayılı ve 23/11/2021 tarihli GÖREVSİZLİK ve YETKİSİZLİK kararının kesinleşmesi üzerine mahkememize tevzi edilen Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin üniversite öğrencisi olduğunu, maddi imkansızlıklar nedeniyle bir lokantada teslim kuryesi olarak çalıştığını, kurye olarak çalıştığı … plaka sayılı motosiklet üzerinde seyir halindeyken 24/03/2021 tarihinde sinyal vermeksizin birden ve hızlı bir şekilde kavşağa giren davalı …’nin kullandığı … plaka sayılı … marka araç ile çarpışarak ve yavaş kullandığı halde motosiklet üzerinde bulunduğu için kendisinin ağır yaralandığı bir trafik kazası gerçekleştiğini, kazada şuurunun kapandığını Sultangazi Haseki Hastanesi’ne kaldırıldığını, 5 gün içerisinde toplamda 4 kez ameliyat geçirdiğini, davalının kaza ile ilgili yalan beyanda bulunduğunu, kazayı yapan araç sahibi diğer davalının da müvekkil ile hiç bir şekilde iletişime geçmediğini, müvekkilinin eğitim gördüğü Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri Bölümünden mezun olduğunda işini yapamayacak olmaktan dolayı kazanç kaybına uğradığını, kaza nedeniyle %40 engelli olduğunu, henüz 20 yaşındayken bu olay sebebiyle yaşadığı acı ve geleceğine dair yaşamakta olduğu endişe ve korku dikkate alınarak müvekkilinin tam olamasa dahi bir nebze huzur duyması için güncel Yargıtay kararları ışığında 50.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminata kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle karar verilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Tartışılması, Değerlendirmesi ve Gerekçe :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
19/12/2018 tarih 30630 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi uyarınca, 6102 sayılı TTK’ya “3.Dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile eklenen 5/A maddesi uyarınca; 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak getirilmiştir.
7155 sayılı Kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı HUAK’a “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı eklenen 18/A maddesinin 2. fıkrasında; davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceği, ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verileceği, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceği ve devam eden maddelerde arabulucuğa ilişkin düzenlemenin 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır.
Eldeki dava dosyası, Mahkememize görevsizlik kararı sonucunda tevzi olunmuştur. Dava dosyasının süresi içerisinde görevli mahkemeye gönderilmiş olması halinde, bu dava görevsiz mahkemede açılan dava ile aynı davadır, bir başka deyişle aynı dava kaldığı yerden şimdi de görevli mahkemede devam etmektedir (Yılmaz, Ejder, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, C.I, Yetki Yayınları, 3.Baskı, 2017, s.563).
Somut olaya gelince; dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi ve manevi tazminat taleplerinden kaynaklandığı ve davalılar arasında zorunlu mali mesuliyet sigortacısı da olduğu için mahkememizin görevli olduğu, davanın görevsiz asliye hukuk mahkemesinde 17/11/2021 tarihinde açıldığı, 23/11/2021 tarihinde verilen görevsizlik kararı sonrası dosya 02/03/2020 tarihinde Mahkememize tevzi olunduğu, dosya Mahkememize tevzi olunduktan sonra davacı vekilinin 10/03/2022 tarihinde dava şartı arabulucuğa başvurduğu, tarafların anlaşamadığına dair anlaşmazlık son tutanağının dahi düzenlenmediği, yukarıda yapılamalar karşısında görevsiz mahkemede dava açılmış olsa bile davanın açılma tarihinin görevsiz mahkemeye başvurma tarihi olduğu göz önüne alındığında davanın görevsiz mahkemeye açıldığı tarih itibariyle arabulucuk dava şartının yerine getirilmediği açıktır.
Diğer taraftan; … 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 23/11/2021 tarihli, … E. – … K. sayılı görevsizlik kararı üzerine, dava dosyası 02/03/2022 tarihinde mahkememize tevzi olunmuştur.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde bir kısım deliller sunulmuş olmakla birlikte, dilekçe eklerinde arabuluculuk tutanağının yer almadığı görülmüş ve dava dilekçesi içeriğinde de dava açılmadan evvel arabuluculuk yoluna başvuru yapıldığı noktasında hiçbir beyanda bulunulmadığı tespit edilmiştir.
Bu durum üzerine, Mahkememizce tensip zaptı hazırlanmadan önce 6235 sayılı HUAK 18/A madde hükümleri uyarınca 07/03/2022 tarihli Ara Karar oluşturulmuş ve davacı vekiline “dava öncesi zorunlu arabuluculuğa başvurulup başvurulmadığının bildirilmesi, başvurulduysa arabuluculuk son tutanağı aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dosyaya sunmak üzere 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi ve HMK 115/2 maddeleri gereği 1 hafta kesin süre verilmesine, kesin sürede sunulmazsa davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verileceğinin ihtarına, muhtıra çıkarılmasına…” karar verilmiştir.
Ne var ki, davacı vekili tarafından sunulan 22/03/2022 tarihli yazılı beyan dilekçesinden de sabit olduğu üzere, eldeki dava açılmadan evvel zorunlu arabuluculuk yoluna başvuru yapılmadığı ve doğrudan işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 07/03/2022 tarihli Ara Kararından hemen sonra davacı tarafından 10/03/2022 tarihinde arabuluculuk yoluna başvuru yapıldığı belirtilmiş ise de; davanın görevsiz mahkemede ilk açıldığı tarihten önce bu yola başvurulmadığı tartışmasız olup, 23/11/2021 tarihinde görevsizlik kararı verilmesinden sonra dosyanın Mahkememize tevzi olunduğu 02/03/2022 tarihine kadar, hatta Mahkememizce bu konuda 07/03/2022 tarihli Ara Karar / Muhtıra düzenlenmesine kadar arabuluculuk şartını sağlamaya yönelik davacı veya vekili hiçbir başvuruda dahi bulunmamıştır. Dolayısıyla, görevsizlik kararından sonra dosya Mahkememize tevzi olunana kadar geçecek süre içinde bu usuli eksikliği gidermek mümkün iken, davacı tarafından gerekli başvurular yapılmamıştır. O halde, dava dosyası Mahkememize tevzi olunduktan sonra artık bu şartın yerine getirilmesi mümkün değildir. Mahkememizce arabuluculuk tutanağın aslı veya onaylı örneğinin 6325 s. HUAK uyarınca 1 haftalık kesin sürede ibrazı için ara kararlar ve muhtıralar tebliğ edildikten sonra yargılama devam ederken bu yola başvuru yapılması arabuluculuk şartının tamamlandığı anlamına da gelmeyecektir (İstanbul BAM 8. H.D. 2020/1230 E., 2020/2525K).
Kaldı ki, 6235 sayılı HUAK’ ın 18/A maddesi emredici şekilde düzenlenmiş olup, arabuluculuk dava şartı noksanlığı yargılama sürecinde sonradan tamamlanabilecek bir dava şartı olarak da Mahkememizce kabul edilmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, eldeki davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğu, ancak dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın doğrudan işbu davanın açıldığı anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere );
1-7155 sayılı Kanuna eklenen 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi hükmü uyarınca, eldeki davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında olması ve 6325 sayılı HUAK 18/A maddesi hükmü gereğince arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/03/2022

Katip …
e-imza *

Hakim …
e-imza *