Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/115 E. 2023/619 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2022/115
KARAR NO : 2023/619

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2022
KARAR TARİHİ : 17/07/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin davalıya … ve … seri numaraları faturalara konu malları sattığını, borcun ödenmemesi üzerine … 28. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden 27/10/2021 tarihli 28.012,00 TL tutarlı asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, 27.11.2021 tarihinde borca haksız şekilde itiraz edildiğini, takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşama sağlanamadığını belirterek, kötü niyetli itirazın iptali ile haksız ve kötü niyetle itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında faturaya konu malların teslimi konusunda anlaşma var ise de davacının üstlendiği edimi yerine getirmediğini, bu nedenle müvekkilinin hiçbir borcu bulunmadığını, fatura konusu malların teslim edildiğine dair hiçbir evrak da sunulamadığını, teslim olgusunun ispat edilemediğini, faturaların işin yapıldığı anlamına gelmeyip daha ziyade teklif niteliğinde olduğunu (Emsal; Yargıtay HGK E.2017/19-915, K. 2018/1338, T. 19.09.2018) belirterek, davanın reddine ve müvekkili aleyhinde kötü niyetle takip başlatan karşı taraf aleyhinde ve müvekkilim şirket lehine %20 oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; ticari mal satım ilişkisi nedeniyle faturalara dayalı borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacının … 28. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 27/10/2021 tarihinde, davalı aleyhine, … ve … nolu iki adet faturaya dayanarak, 27.072,00.-TL + 940,00.-TL asıl alacak, 1.441,86.-TL + 45,66.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.499,52.-TL üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, (…) ödeme emrinin borçlu/davalıya 01/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 26/11/2021 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 10/02/2022 tarihinde 28.012,00.-TL asıl alacak üzerinden 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde huzurdaki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında üzerinde uzlaşılan bir nokta bulunmamaktadır.
Çözümlenmesi gereken sorun, davacının dava ve icra takibine konu ettiği fatura içeriğindeki malları davalıya teslim edip etmediği, teslim etmiş ise alacağının miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Taraf defterleri üzerinde inceleme yapmaya ihtiyaç bulunduğundan ve bu iş uzmanlık gerektirdiğinden, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacının ibraz ettiği defter ve belgeler incelendiğinde, 2021 yılı ticari defterlerinin TTK.nun 64/3.maddesi gereğince açılış/kapanış tasdiklerinin yapıldığı, e-defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, beratlarının alındığı bilirkişi tarafından tespit edilmiş, bu nedenle defterlerin sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
İcra takibine ve davaya konu faturalın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıya ilgili tarihlerde düzenlediği e-arşiv faturalardan 28.012,00 TL tutarında alacak olduğu ve bunun karşılığında herhangi bir ödeme yapılmadığı ve 31.12.2021 tarihli kapanış yevmiye kaydında davacının davalıdan 28.012,00 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, davacının BS bildiriminde vergi dairesine dava konusu faturaları bildirdiği, e-arşiv faturaların davalıya teslim edildiği, mal/hizmetin malzeme teslim fişi imzalanarak teslim edildiği bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
Davalı defter ve belgelerini ibraz etmemiştir.
6100 sayılı HMK.nun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222.maddesi gereğince; Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Davacı kayıtlarına göre taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davacının usulüne uygun defter kayıtlarına göre davalıdan toplamda 28.012,00.-TL faturalardan kaynaklı bakiye alacağı bulunduğu, davalının defter ve belgelerini ibraz etmediği anlaşıldığından davacının davalıdan 28.012,00.-TL alacaklı olduğu kabul edilmiştir.
Davacının talebine konu alacak likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan faturalara dayalı olduğundan, asıl alacak üzerinden davalının haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının … 28. İcra Müdürlügünün … sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN İPTALİNE,
Takibin 28.012,00-TL asıl alacak (işlemiş faiz çıkartılmak suretiyle) üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanunun 2. Maddesine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz UYGULANMASINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (28.012,00-TL) üzerinden % 20 hesabıyla 5.602,40-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 1.913,50-TL olup, peşin alınan 330,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.582,62‬-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİYLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 114,50-TL, bilirkişi ücreti 2.000,00-TL’den oluşan 2.114,50-TL yargılama gideri ile 80,70-TL başvuru harcı, 330,88-TL peşin harç toplamı 2.526,08‬-TL yargılama giderinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
6-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.17/07/2023

KATİP

HAKİM