Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/112 E. 2023/522 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2022/112
KARAR NO : 2023/522

DAVA : MENFİ TESPİT (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ : 09/02/2022
KARAR TARİHİ : 12/06/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen MENFİ TESPİT davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …sayılı (Eski: … dosyasında keşidecisinin … Mak. San. ve Dış Tic. Ltd. Şti., muhatabı …Bankası A.Ş., … numaralı, 40.000-TL bedelli çek nedeniyle icra takibi başlatıldığını, söz konusu çekin keşide tarihinde birden fazla tahrifat yapıldığını, hangi değişiklik tarihinde tahrifat yapıldığına dair paraf bulunmayan (iki tahrifat bir paraf) ve müvekkili tarafından keşideciye iade edildikten sonra ikinci kez tedavüle konulan çeke ilişkin olarak müvekkili şirketin davalıya karşı borcu ve hiçbir sorumluluğu bulunmadığını (Emsal; Yargıtay 12. HD.nin 23.03.2016 tarih ve 2015/32623 E. 2016/8520 K. İle 06.06.2013 tarih ve 2013/12196 E. 2013/21206 K.) belirterek, öncelikle müvekkil şirketin telafisi imkansız zararlara maruz kalmasını önlemek amacıyla İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün … (Eski Esası:.. E.) sayılı icra dosyası ile başlatılan takibin müvekkil şirket yönünden durdurulmasına, İİK madde 72/3 gereği ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama sonunda da borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin müvekkili şirket yönünden iptaline, haksız ve kötü niyetli davalının % 20 tazminata mahküm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ciro silsilesi içinde yer alan kişilerin hamile karşı müteselsil borçlu sıfatıyla mesul olduğunu, davacı şirketin takibe konu çeke ilişkin sorumluluğunun olmadığını ve takibe konu çeke ilişkin takip yapılamayacağı yönündeki iddiasının açıkça hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, TTK.nun 788/3.maddesi gereğince bir çekin kaç defa ciro edilebileceği hususunda yasal bir sınırlama bulunmadığını, yeniden ciro edebileceğini, ciro silsilesinde yer alanlardan hiçbirinin davalı hamile karşı müracaat hakkının da bulunmadığını, bu sebeple keşidecinin çekte davacıdan sonra ara ciranta olmasının müvekkili şirketin haklarını etkilemeyeceğini, davacı şirketin müteselsil sorumluğunu ortadan kaldırmayacağını (Emsal: Yargıtay 19. HD.nin 18.02.2016 tarih ve 2015/12521 E. 2016/2505 K.ile İstanbul BAM 12. HD.nin 03.06.2020 tarih ve 2018/706 E. 2020/556 K.), dava konusu çek ile ilgili kambiyo takibi yapılabilmesi için müvekkili şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir hukuki ilişkinin varlığının gerekmediğini, müvekkilinin iyiniyetli meşru hamil olduğunu, davacı ile çek keşidecisi arasındaki borç ilişkisini bilebilecek durumda olmadığını, çekteki ciro zincirine güvenerek çekin teslim alındığını, ciro zincirindeki davacı şirketin imzasının, imzaların bağımsızlığı ilkesi uyarınca geçerliliğini koruyacağını, çekin keşideciye iadesinin davacı şirketin imzasını etkilemeyeceğini ve davacı şirketin dava konusu çekten dolayı müteselsil sorumluluğunun devam edeceğini, tahrifat iddialarının da hukuki temelden yoksun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; icra takibine konu çekin geriye ciro nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin, İİK.nun 72/3.maddesine göre açılmış Menfi Tespit davasıdır.
2004 sayılı İİK’nın 72.maddesi gereğince; Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
Taraflar arasında, çekin keşide tarihindeki tahrifat iddiası dışında sahteliği ileri sürülmemektedir. Çözümlenmesi gereken sorun, çekteki geriye ciro nedeniyle keşidecinin tekrar çeki tedavüle sürmesi nedeniyle davacının (lehdar ve ilk ciranta) çek borcundan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile yapılan yargılama sonunda;
İcra Dosyası;
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 05/09/2016 tarihinde, davalı tarafından, davacı ile dava dışı…Ltd. Şti. ve…A.Ş. aleyhine, keşidecisinin … San. ve Dış Tic. Ltd. Şti., muhatabı…A.Ş., 7019672 numaralı, 40.000-TL bedelli çeke dayanarak, 38.880,00.-TL asıl alacak, 10.892,26.-TL işlemiş faiz, 3.888,00.-TL çek tazminatı, 116,64.-TL komisyon olmak üzere toplam 53.776,90.-TL üzerinden kambiyo senetlerine (çek, poliçe ve emre muharrer senet) özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığı, (Örnek No:10) ödeme emrinin borçlu/davalıya 22/10/2016 tarihinde TK.nun 35.maddesi gereğince tebliğ edildiği, davacının da 09/02/2022 tarihinde huzurdaki Menfi Tespit davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Davaya konu Çek Bilgileri;
Dava ve takibe konu çekin keşidecisinin …. Ltd. Şti., muhatabı …A.Ş., (22.06.2013 – 22.10.2013 çizilmiş iki tarih bulunan) 30.01.2014 keşide tarihli, … numaralı, 40.000-TL bedelli, lehdarının ve ilk cirantasının davacı …Ltd.Şti, 2. Cirantanın (keşideci) …Ltd. Şti., 3.Cirantanın …A.Ş., olduğu, 4.Ciranta … bank İkitelli şubesi (ciro üzerinde iptal yazısı bulunmaktadır), 5. Ciranta …Ltd. Şti., 6. Ciranta davalı …A.Ş. Olduğu görülmektedir.
Geriye Ciro;
Öncelikle somut olay itibariyle, dava dilekçesinde belirtilen “geriye ciro” kavramı üzerinde durmakta fayda bulunmaktadır.
Yargıtay HGK.nun 18.02.2021 tarih ve 2017/11-2406 E. 2021/99 K.sayılı içtihatlarında da açıklandığı üzere: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı TTK) 778/1-a maddesi atfıyla bonolara da uygulanması gereken 681/3 maddesi gereğince; ciro, poliçeyi kabul etmiş olsun veya olmasın muhataba, düzenleyene veya poliçeyle borç altına girmiş olanlardan herhangi birine yapılabilir. Bu kimseler poliçeyi yeniden ciro edebilirler. Poliçe o ana kadar poliçe ilgilisi olmayan bir kişiye ciro edilebileceği gibi, daha önce poliçe ilgilileri arasına katılmış bir kimseye de ciro edilebilir. İşte senedin bu şekilde daha evvel poliçe borçlusu durumuna girmiş bulunan kimselere avdetine yol açan ciroya geriye ciro denilmektedir (Öztan, Fırat: Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara, 1997, s. 636). Bonoda düzenleyenin geriye ciroyla senedi iktisap etmesi hâlinde “alacaklı” ve “borçlu” sıfatı aynı kişide birleşecek ise de anılan madde 6098 sayılı TBK’nin 135. (818 sayılı BK’nin 116.) maddesinde belirtilen alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesi hâlinde borcun düşeceğine ilişkin düzenlemenin istisnasını oluşturmaktadır. Bu durumda bononun geriye ciro ile iktisabı hâlinde senedi devralan, devretmeden önceki durumuna geri dönmekte ve bunun sonucunda senedi elinden çıkarmadan önce içinde bulunduğu duruma dönmektedir. Başka bir deyişle senedin düzenleyene geriye ciro edilmesi hâlinde keşideci kimseye başvuramayacak, senedin cirantaları borçtan kurtulacaktır. Ancak senedi geriye ciro ile devralan kişi, bunu bir başkasına ciro ile devredebilecektir.
Hemen belirtilmesi gerekir ki, 6102 sayılı TTK’nin 778/1-a maddesi atfıyla bonolara da uygulanması gereken 686/1 maddesi gereğince; bir poliçeyi elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa da kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Buna göre bononun yetkili hamilinin kim olduğu ciro zincirine göre belirlenir ve düzgün bir ciro zinciri ile bonoyu elinde bulunduran kişi bononun yetkili hamili sayılır. Düzgün ciro zincirinden kasıt ise, ilk cironun lehtar tarafından yapıldığı, ardından sırasıyla bir sonraki cironun cirantasının bir önceki ciroda lehine ciro yapılan olduğu, bu şekilde “müteselsil ve birbirine bağlı” cirolarla son cironun bonoyu elinde bulunduran kişiye (hamile) ulaştığı ciro silsilesidir. Ciro zincirinde çizilmiş cirolar varsa silsilede bunlar hiç yokmuş gibi değerlendirme yapılır. Şayet silsile içinde beyaz cirolar varsa bu olasılıkta da beyaz ciro silsilede sonrada gelen cironun cirantasına yapılmış sayılır. Senedi düzgün ciro ile elinde bulunduran kişi, şeklen hak sahibi görünen kişi olup, bu kişi aynı zamanda bonodan doğan hakları kullanma yetkisine de sahiptir.
Dava ve takip konusu çek incelendiğinde, ilk cirantanın davacı, ikinci cirantanın ise keşideci olduğu görülmektedir. Diğer bir anlatımla lehdar, çeki keşideciye ciro etmiştir (geriye ciro). Böylece davacı (lehtar ve ilk ciranta) ile keşideci arasındaki alacak borç ilişkisi son bulmuştur. Zira çek, bedeli ödenerek keşideciye geri yani ilk durumuna geri dönmüştür. Ancak geçerliliğini ve kambiyo yeteneğini yitirmemiştir. Çek bu aşamadan sonra dahi keşideci tarafından TTK.nun 788/3.maddesi gereğince tekrar tedavüle sokulabilir. Ancak yetkili hamil, lehdara başvuramaz. Gerçekten de benzer bir olayda Yargıtay 12.HD. 15.12.2016 tarih ve 2016/7337 E. 2016/25464 K.sayılı bir kararında “…Çek, keşideci tarafından lehtar lehine düzenlenip, keşide edildikten sonra, lehtar tarafından tekrar keşideciye ciro edilmesi halinde, keşidecinin 6102 sayılı TTK’nun 788. maddesi koşullarında yeniden çeki tedavüle çıkararak ciro etmesi durumunda, ikinci tedavülden önceki lehtarın sorumluluğu kalmadığından, lehtar hakkında takip yapılamaz. Bu durumda, keşideci ile takip alacaklısı hamil arasında sorumluluk vardır. Zira keşideci, çeki yeniden tedavüle çıkarmakla, lehtar adına keşide etmeden önceki durumuna döndüğünden lehtarın sorumluluk zinciri içinde yer alması mümkün değildir.
Bu açıklamalardan sonra, somut olayın incelenmesinde;
Somut olayda takip dayanağı çekte ilk cironun lehtar …Ltd. Şti. ait olduğu, bundan sonraki cironun …Ltd. Şti.(keşideci) ait olduğu, daha sonra keşideci tarafından takip alacaklısına ciro edildiği görülmekle, çek tedavüle çıktıktan sonra ödenerek keşideciye döndükten sonra tekrar tedavüle çıktığından ikinci tedavülden önceki lehtarın sorumluluğu açıklandığı üzere bulunmamakta, ancak keşideci ile takip alacaklısı hamil arasında sorumluluk bulunmaktadır. Zira keşideci çeki yeniden tedavüle sokmakla lehtar adına keşide etmeden önceki durumuna dönmüştür. Çek ilk kez tedavüle çıktığı sırada ciranta olarak çek arkasında unvan ve imzaları yer alan kişiler yönünden değil, keşideci ile hamil arasında bir sorumluluk olduğundan, alacaklı ciranta tarafından çek lehdarı (ilk ciranta) hakkında takip yapılamayacağının kabulü gerekir….” demiştir.
Benzer içtihatlarda bu yöndedir (Emsal; Yargıtay 11.HD.nin 28.01.2021 tarih ve 2020/3619 E. 2021/574 K.ile 25.12.2020 tarih ve 2019/459 E, 2020/6034 K.ile Yargıtay 12. HD.nin 02.11.2020 tarih ve 2020/1441 E. 2020/9127 K.ile 09.06.2020 tarih ve 2019/6789 E. 2020/4150 K.vb).
Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının İstanbul …İcra Müdürlüğünün …sayılı (eski: 2016/26706) dosyasına konu keşidecisinin … Ticaret Limited Şirketi, muhatabı…Bankası A.Ş., (22.06.2013 – 22.10.2013 çizilmiş iki tarih bulunan) 30.01.2014 keşide tarihli, …numaralı, 40.000-TL bedelli çek nedeniyle BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
Davalının kötü niyetli olduğunun ispat edilememesi nedeniyle kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 3.673,50-TL olup, peşin alınan 918,38‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.755,12‬-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİYLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 81,50-TL yargılama gideri ile 80,70-TL başvuru harcı, 918,38-TL peşin harç toplamı 1.080,58‬-TL yargılama giderinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
12/06/2023

KATİP …

HAKİM …