Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/87 E. 2021/947 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/87 Esas
KARAR NO : 2021/947

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 29/01/2021
KARAR TARİHİ : 27/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket …bank A.ş; borçlunun … NOLU kredi kartı borcundan kaynaklanan alacağının tahsili için ; borçlu … – … aleyhine … 35. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, Borçlu … – … , … Vergi Dairesine / … Vergi Numarası İle Kayıtlı olduğunu, … Ticaret Sicili Müdürlüğüne … sicil numarası ile kayıtlı olduğunu, borçlu gerçek kişilere ait ticari işletme sahibi olup ; tacir sıfatını haiz olduğunu, tacir sıfatını haiz borçlu ; ticari işletmesi hesabına kullandığı kredi kartından kaynaklanan borcunu vadesi ve miktarınca ödemediğini, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra bankalar tarafından kredi kartı hamillerine karşı açılacak davaların ticari dava niteliğinde olduğu ve 6502 sayılı kanun md.3/1-k gereğince tüketici tanımının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade ettiği , borçlunun ise tacir sıfatını haiz olduğu anlaşıldığından iş bu itirazın iptali davası sayın mahkemeniz nezdinde ikame edildiğini, Borçlu … – … , … 35. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında borca, yetkiye , faize ve tüm fer’ilerine itiraz ettiğini, borçlunun , itiraz dilekçesi incelendiğinde her ne kadar yetkiye itirazı olduğunu beyan etmişse de; yetkili icra müdürlüğünü beyan etmediği ; usul ve yasaya uygun bir şekilde yetki itirazında bulunmadığı anlaşıldığını, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine ilişkin itirazlarının usul ve yasaya aykırı olmakla geçersiz olduğu ve reddedilmesi gerektiğini, tacir olan borçlu ile müvekkil arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin 60. vd Maddesi gereğince yetkili mahkeme ve icra daireleri müvekkil bankanın merkezinin bulunduğu yer icra müdürlükleri olarak belirlenmiştir. Müvekkil bankanın merkez adresi …olup;yetkili icra müdürlüğü …Adliyesi İcra Müdürlükleri olduğunu, borçlu … – …, … 35. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında beyan ettiği , borca, faize ve tüm fer’ilerine ilişkin itirazı ise usul ve yasaya aykırı olduğunu, borçlular itiraz dilekçesinde borcun tamamına, faize ve faiz oranları ile diğer tüm ferilerine itiraz etmişse de; takibe ilişkin Genel Kredi Sözleşmesi ve 162 yevmiye numaralı ihtarname incelendiğinde görülecektir ki ; itiraz eden borçluların sözleşmede imzası bulunduğunu, borçlu tarafından … NOLU kredi kartına ilişkin borcu ödenmemiş olup ; müvekkil bankanın alacağı muacceldir. Bu nedenle … 35 İcra Müdürlüğü… E. Sayılı dosyasında davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını borçlu tarafından yapılan itirazdaki amaç, meşru ve haklı alacaklı müvekilin alacağına kavuşmasını engellemek ve alacağını konusuz bıraktığını açıklanan nedenlerle davamızın kabulünü, borçluların haksız borca faize,faiz oranlarına, yetkiye ve diğer tüm fer’ilere itirazının iptalini, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin itiraz eden davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığının tespitine,
Bankacı Bilirkişi …’ ın mahkememize sunmuş olduğu 05/07/2021 tarihli bilirkişi raporu ile özetle; Asıl alacağın tespiti Yerince inceleme yetkisine istinaden talep edilerek dava dosyasına ilave edilen dava konusu kredi kartına ait hesap ekstresinin incelenmesi neticesinde; Kredi kartına en son ödemenin 15.10.2019 hesap kesim tarihli ekstreye 29.297,58.-TL olarak ödendiği, Bu tarihten sonra başka ödeme yapılmadığı, en son 15.12.2019 tarihinde ekstre kesildiği, Bu durumda, aşağıda ki tablodan da anlaşılacağı üzere, son hesap kesim tarihi itibariyle dava kousu kredi kartı borcu 36.047,67.-TL, işleyen faiz ve ücretler toplamı 1.517,36.-TL olarak tespit edilmiştir. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkındaki Kanunun 26 ncı maddesinin 2 nci fıkrasındaki; “Temerrüt hali de dâhil olmak üzere, kart uygulamasından doğan borçlarda bileşik faiz uygulanmaz. ” hükmü gereğince, faiz işletilebilecek asıl alacak tutarı; 36.047,67TL-1.517,36.-TL=34,530,31TL olarak tespit edilmiştir.
Faiz hesabı Davalının, ihtarname ile temerrüde düşürülemediği, temerrüt tarihinin icra tarihi olan 27.07.2020 tarihi olması gerektiği, Bu durumda, son ekstre tarihinden icra tarihine kadar akdi faiz oranları ile hesaplama yapılması gerektiği, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun 26. Maddesi uyarınca TCMB 02.04.2006 tarih ve 26127 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2006 /1 sayılı ve daha sonraki tebliğler ile, TCMB tarafından belirlenen faiz oranları ve yapılan hesaplama aşağıda ki şekildedir. Asıl Alacak 34,53031-7L ,İşlemiş Tem. Faizi 3.428,28.TL, BSMV 171,40 TL, Kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz 1.517,36.-TL, Toplam 39.647,35 TL
Mahkemenin temerrüt oluştuğuna kanaat getirilmesi durumunda; Dosyada tebliğ belgesi sunulmadığından, ihtarname ile verilen sürenin, ihtarname tarihinden itibaren 7 gün olarak alındığında 10.01.2020 Cuma günü olduğu, bu durumda temerrüt tarihinin ilk iş günü olan 13.01.2020 itibariyle başlayacağı, Bu durumda; Asıl alacak tutarına son hesap kesim tarihinden 12.01.2020 tarihine kadar akdi, 13.01.2020 tarihinden 27.07.2020 icra tarihine kadar temerrüt faiz oranları ile yapılan hesaplama aşağıda ki şekildedir. Asıl Alacak 34,530,31.-TL, İşlemiş Tem. Faizi 4.085,51 TL, BSMV 204,28.-TL, Kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz 1.517,36 TL, Toplam 40.337,46.-TL Nihai takdiri tamamen Yüce Mahkemeye ait olmak üzere; Davacı …bank A.Ş. nin davalı …’e kullandırılan eşit taksitli işletme kredisi ve KMH kredisinden dolayı alacaklı olduğu, Borcun ödenmemesi üzerine 03.01.2020 tarihinde ihtarname gönderilerek ödeme için 7 gün süre verildiği, aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği, ihtarname ekinde hesap özetinin de gönderildiği, İhtarnamenin davalı borçluya tebliğ edilip edilmediğine dair herhangi bir belgenin görülemediği, ayrıca ihtarnamenin sözleşmede kayıtlı adres dışında farklı bir adrese gönderilmiş olduğu, Bu durumda davalının ihtarname ile temerrüde düşürülemediği ve temerrüt tarihinin icra tarihi olması gerekti kanaatine varılmakla birlikte, Her türlü hukuki yorum ve değerlendirmenin Sayın Mahkemenizde olduğu, Bu sebeple yukarıda detaylı açıklandığı üzere, temerrüt oluştuğu/oluşmadığı yönünde alternatifli olarak hesaplama yapılmış olup, İcra tarihi itibariyle talep edilen ve tespit edilen tutarların karşılaştırılması neticesinde davacı bankanın davalı borçlu dan talep edebileceği toplam alacak miktarı; Sayın Mahkemenin, temerrüdün oluşmadığına kanaat getirmesi durumunda; Asıl Alacak 34.530,31 TL, İşlemiş Tem. faizi 3.428,28 TL, BSMV %5 171,40 TL, Kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz 1.012,87 TL, Toplam 39.142,86 TL, Sayın Mahkemenin, temerrüdün oluştuğuna kanaat getirmesi durumunda; Asil Alacak 34.530,31-TL, İşlemiş Tem. Faizi 4.085,51 TL, BSMV 204,28 TL, Kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz 1.012,87 TL Toplam 39,832,97.TL olarak hesaplanmıştır. 163,06.-TL noter masrafı ile ilgili belge görülememiş olmakla birlikte ihtarname gönderildiğinden masraf oluşabileceği, bu konudaki takdirin Sayın Mahkemenizde olduğu, Davacı alacaklının asıl alacağa icra tarihinden tahsil tarihine kadar %18,6 ve değişen oranlarda temerrüt faizi talep edilebileceği, kanaatine varılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacak sebebiyle davacı banka tarafından davalı borçlu aleyhine girişilen icra takibinde davacının haklı olup olmadığı, davacı tarafça talep edilebilecek alacak var ise miktarı, alacak bakımından borçlunun sorumluluğu belirlenerek, sorumluluk oranında davacının davalıdan talep edebileceği miktarın tespiti ve tahsili konularından ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Davacı bankanın davalı hakkında, … 35. İcra Dairesinin … E.sayılı takip dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, ancak davalı vekilleri aracılığıyla borca itirazı üzerine takibin durduğu, davacının duran takibe devam edilmesi ve kredi alacağının tahsiline yönelik işbu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır. … 35. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemede alacaklısının dosyamız davacısı…bank Anonim Şirketi borçlusunun dosyamız davalısı … olduğu, takip miktarının 41.202,79 TL olduğu sabittir. Asıl Alacak 34.874,51-7L, İşlemiş Tem. Faizi 4.,907,00 TL, İhtar Gideri 163,06-TL, BSMV 245,35.TL, Kat tarhine kadar işlemiş akdi faiz 1.012,87 TL, Toplam 41.202,79-TL Alacağın fazlaya ilişkin haklarımız ve diğer kredi hesaplarına ilişkin haklarımız saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren asil alacak için hesaplanacak bakiye temerrüt faizi talep hakkı saklı tutularak 39.781,51TL için Yıllık (365 Gün) %24.00 Faiz: 163.06TL için Yıllık (365 Gün) %9.00 Yasal Faiz oranından az olmamak üzere artan cari faiz oranında temerrüt faizi, faizin 65,00 oranında BSMV’si, icra giderleri, kredi taahhütnamesinden doğan avukatlık ücreti ile birlikte Borçlar Kanununun 100. maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve giderlere mahsubuyla talep edilmiştir.
Davacı …bank AŞ ile davalı …-… arasında; 22.02.2012 tarihli “GENEL KREDİ SÖZLEŞMESİ” düzenlendiği, Kredi Sözleşmesinde özetle aşağıda ki bilgilerin yer aldığı, borçlu …-… Sözleşme tarihi oum 22.02.2012 Sözleşme tutarı (kredi limiti) 50.000.-TL(ElliBinTürkirası); Kefil …, Kefil Olunan Meblağ 50.000.-TL (ElliBinTürklirası), Kefil … Kefil Olunan Meblağ 50.000.-TL (ElliBinTürklirası), 10 sayfa ve 4 ana başlık ve 71 Maddeden oluşan Kredi Sözleşmesinin son sayfasında borçlu ve kefil imzalarının olduğu, görülmektedir.
Bu noktada sözleşmede borçlu …-… şeklinde yer aldığı, Kefil … şeklinde yer aldığı, bir ticari işletmenin tüzel kişi şirket niteliğinde değilse işleten tacirden ayrı olarak bir tüzel kişiliği olmadığı çok açıktır. Bu haliyle …’in kredi sözleşmesinin borçlusu olmasına rağmen borçlunun kendi borcuna kefil olmasının kefalet sözleşmesinin teminat niteliği ile bağdaşmayacağından somut ihtilafa etkisiz bu hususa gerekçede değinilmekle yetinilmiştir.
Davacı …bank A.Ş. tarafından, davalı …-… firmasına, 03.01.2020 tarihli … 1.Noterliği / … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiği, kredi hesabının 27.12.2019 tarihi itibariyle kat edildiği anlaşılmaktadır. İhtarnamenin, muhataplara tebliğ edilemediği, her iki muhatabın da adresten ayrıldığı/taşındığı (10.01.2019) dava dosyasına sunulu tebliğ belgelerinden görülmüştür. Davacı …bank A.Ş. nin davalı …’e kullandırılan eşit taksitli işletme kredisi ve KMH kredisinden dolayı alacaklı olduğu, Borcun ödenmemesi üzerine 03.01.2020 tarihinde ihtarname gönderilerek ödeme için 7 gün süre verildiği, aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği, ihtarname ekinde hesap özetinin de gönderildiği, İhtarnamenin davalı borçluya tebliğ edilip edilmediğine dair herhangi bir belgenin görülemediği, ayrıca ihtarnamenin sözleşmede kayıtlı adres dışında farklı bir adrese gönderilmiştir. Öyle ki Davalı …’in sözleşmedeki adresinin “…”; sözleşmenin kefil bölümünde ki …’in adresinin “…” olarak yazılı olduğu, Dosyada bulunan … Ticaret ve Sanayi Odasının 05.022021 tarihli Üyelik Detay Bilgi Raporunda da Tescil Adres Bilgisinin “…” adresinin kayıtlı olduğu, ihtarnamenin yukarıda belirtilen adreslerden farklı olarak “…” adresine gönderildiği açıktır. Davacı banka ihtarnameyi sözleşmede adreslerden farklı bir adrese göndermiştir. Bu yönüyle de taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin 66.maddesindeki “Müşteriler) kanuni ikametgahının ve tebligat adresinin aşağıdaki yazılı adres olduğunu, adres gösterilmemiş ise Ticaret Sicili’nde kayıtlı son adreslerinin tebligat adresleri olduğunu ve bu adrese usulüne uygun bir şekilde yapılmış addedifeceğini burada beyan etmektedir(ler). Bu adreste vaki olacak değişiklikler Banka’ya ya da içlerinden herhangi birine yapılacak tebligatların noter kanalı ile bildirilmiş olmadıkça bilinen son ikametgah ve tebligat adresine gönderilecek tebligatlar da usulüne uygun şekilde yapılmış addedilecektir. Bu sözleşme ile ilgili yapılacak tebligatlar, ikametgah adresi veya bilinen son adrese bırakılmak veya posta ile gönderilmek suretiyle yapılabilir. Tebligat posta ile gönderildiği takdirde, ulaşmış, öğrenilmiş olsun veya olmasın, normal posta müddeti içinde müşteriller) tarafından alınmış addedilecektir.” sözleşme hükmüne uygun bir tebligatın varlığından bahsedilemeyecektir. Bu durumda davalının ihtarname ile temerrüde düşürülemediği ve temerrüt tarihinin takip tarihi olduğu anlaşılmaktadır. Zira bir alacağın muaccel olması ile temerrüt olgusu farklı kavramlardır.
Bankacı Bilirkişi …’ ın mahkememize sunmuş olduğu 05/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda, takip tarihi itibariyle temerrüt olgusunun oluşma ihtimaline binaen yapılan hesaplama uyarınca davalının … 35. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İtirazın iptali ile; takibin 34.530,31 TL asıl alacak, 3.428,28 TL takip öncesi işlemiş faiz, 171,40-TL BSMV, kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz 1.012,87-TL, 163,06-TL masraf olmak üzere toplam 39.305,92 TL üzerinden; asıl alacağa (34.530,31-TL) takip tarihinden itibaren yıllık %18,6 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5’i oranında BSMV uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Ayrıca dosya kapsamındaki ticaret sicil evraklarından anlaşılacağı üzere davalının ile bizzat krediyi kullanan konumunda olması ve ihtarname ekinde hesap özetinin tebliğ edilmesi sebebiyle, takibe konu alacağın varlığı ve miktarı borçlular tarafından hesaplanabilir nitelikte olduğundan, bu hali ile takip konusu alacak alacak likit ve muayyen olduğu için (Bu yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 18/01/2021 tarih ve 2020/2731-2021/85 E. ve K. sayılı kararı ile aynı dairenin 15/12/2020 tarih ve 2020/3493-5895 E. ve K. sayılı kararı ) davalı aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının … 35. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile; takibin 34.530,31 TL asıl alacak, 3.428,28 TL takip öncesi işlemiş faiz, 171,40-TL BSMV, kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz 1.012,87-TL, 163,06-TL masraf olmak üzere toplam 39.305,92 TL üzerinden; asıl alacağa (34.530,31-TL) takip tarihinden itibaren yıllık %18,6 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5’i oranında BSMV uygulanmak suretiyle DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla hükmolunan 39.305,92 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (39.305,92-TL) üzerinden alınması gereken 2.684,98 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 497,64 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 2.187,34 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 497,64 TL peşin harç, 108,50 TL posta masrafı, 750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.247,64 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.189,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 5.895,89 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirmediğinden reddedilen miktar yönünden vekalet ücret takdirine yer olmadığına,
8-6183 sayılı Kanuna göre dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin tarafların haklılık durumlarına göre;
a)1.296,08 TL’sinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b) 63,92 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.27/12/2021

Katip

Hakim