Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/86 E. 2021/399 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/86 Esas
KARAR NO : 2021/399

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2019
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

İstanbul 26.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/92 E dosyasından verilen 10.09.2020 tarihli görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine mahkememize tevzi edilen Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 26/07/2018 günü saat 18:00 sıralarında oğlu …’ nun kullandığı ve müvekkilinin arkasında oturduğu … Plakalı motosiklet ile seyir halinde iken … sapağında davalı …’nün kullandığı İsviçre plakalı … Plaka numaralı aracın sapağı kaçırmamak için aniden şerit değiştirip müvekkilinin ve oğlunun bulunduğu motosiklete doğru kırarak kazaya sebebiyet vermesi neticesinde müvekkilinin ve oğlunun yaralandığını, ambulans ile … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldığını, müvekkilinin kaza sonucu ayağından ciddi şekilde yaralandığını, davalı …’un kazada tamamen kusurlu olduğunu, … CBS soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporuyla da kusurunun tespit edildiğini, kaza sonrası müvekkilini ve oğlunu hiç ziyaret etmediğini ve uzlaşmak istemediğini, maddi-manevi zararlarını karşılamadığını, bu nedenle sürücü …’den ve aracın trafik sigortasını yapan sigorta şirketinden tazminat talebiyle dava açma zorunluluğu olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 94,00 TL tedavi gideri, bir hafta iş göremediğinden günlüğü 150,00 TL’den 1.050,00 TL kazanç kaybı ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Kazanın olduğu mevkiide … istikametine giden otoyolun dört şeritli olduğunu ve otoyolun en sağ şeridinde seyir halinde gittiğini, … girmek için bulunduğu otoyol ile sapağı ayıran çizginin bulunduğu alana girerek kontrollü bir şekilde sapağa girecekken, davacının oğlunun sevk ve idaresindeki motosikletin arkadan gelerek aracının sağ arka stop lambasına ve sağ arka lastiğin üst kısmına çarptığını, aracındaki hasarların davacı oğlunun çarpması nedeni ile meydana geldiğini, polis memurunun tuttuğu kaza tutanağında imzasının olmadığını, kazayı bu şekilde anlatmasına rağmen trafik polisinin krokiyi tamamen olayın oluş şeklinden farklı şekilde çizdiğini kazadan çok sonra farkettiğini, imzalayarak onaylamadığı bir kaza krokisini kabul etmediğini, kazada kusuru bulunmadığını, davacının iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu, davacının anlattığı gibi kaza gerçekleşseydi aracının ön kısmında hasar olması gerektiğini, oysa ki aracının hasarının tamamen arka kısmında olduğunu, aracı hasarlı olduğundan tamire verdiğini ve kendisi için araç kiraladığını, maddi kaybının bulunduğunu, ayrıca kaza sırasında davacının ve oğlunun gerekli güvenlik önlemi almamış olduğunu, ikisinde de kask olmadığını, oğlunun koruyucu gözlüğünün olmadığını, davacının ayağında terlik olduğunu ama bunları bile trafik polisinin tutanağa yazmadığını farkettiğini, aracının sigortalı olduğu sigorta acentesinin gerçek duruma aykırı bu kaza tutanağı sebebiyle davacıya o zamanın kuruyla 4.500,00 TL (505,08 Euro) tazminat ödediğini belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin kayıtlarında söz konusu araca ait herhangi bir ZMMS poliçesi ya da İMMS poliçesi bulunmadığını, davacının davasını hangi yasal dayanağa istinaden müvekkili şirkete yönelttiğini açıklama zorunluluğu bulunduğunu, davanın araçla ilgili ZMMS poliçesi düzenleyen şirkete karşı aaçılması gerektiğini, ayrıca KTK gereği müvekkil şirketine dava açmadan önce yazılı başvuru yapılmasının dava şartı olduğunu, davada ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, davacının zorunlu arabuluculuk başvurusu yapmadan dava açtığını, bu nedenlerle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesini, müvekkilinde poliçe bulunsa bile manevi tazminat taleplerini kapsamadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava ihbar olunan … vekili ihbara cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yabancı plakalı araçların ZMMS limitleri ve genel şartlarıyla sorumlu bulunduğunu, yeşil kart poliçesi düzenlenmiş araçların verdiği zararı bu limitler-genel şart ve yabancı plakalı aracın kusuru nispetinde gidermekte olduğunu, tedavi giderleri, geçici işgöremezlik ve manevi tazminattan sorumluluğunun bulunmadığını, tedavi giderinden SGK’nın sorumlu olduğunu, davacının KTK md 97’ye göre müvekkiline dava öncesi başvuru yapmadığını, ayrıca dava şartı arabuluculuk başvurusu da yapmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle kalıcı ve geçici işgücü kaybı zararına yönelik, ZMMS poliçe sorumluluğuna dayalı olarak sigorta şirketine ve diğer zarar sorumlusu olduğu ileri sürülen kişilere karşı müştereken ve müteselsilen sorumluluk esasına göre açılmış maddi tazminat davasıdır.
Dava … 26.Asliye Hukuk Mahkemesinin … E dosyasında açılmış, anılan mahkemenin 10.09.2020 tarihli görev yönünden usulden red kararı üzerine mahkememize 29.01.2021 tarihinde tevzi edilerek 2021/86 E dosyaya kaydedilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesinde davanın görüldüğü aşamada davalılardan …’ye dava dilekçesi tebliğinin iade gelmesi üzerine kolluk ve resmi makamlardan adres araştırması yapılmış, İsviçre’de ikamet ettiğinin tespiti üzerine tebligatlar Zurich Başkonsolosluğu aracılığıyla usule uygun yapılmış, tarafların ekonomik sosyal durum araştırmaları kolluk marifetiyle yaptırılmış, … ve Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Müdürlüğü ile yazışmalar yapılarak araç ve poliçe kayıtları celbedilmiştir.
Davacı vekilince dosyaya sunulan 23/09/2019 tarihli dilekçe ile, davalının yabancı plakalı (İsviçre) aracının Yeşil Kart sistemine dahil ülke plakalı araç olduğundan , garantör sıfatıyla yeşil kart sistemindeki sorumluluğun …na ait olduğu beyan edilerek, davanın anılan Büroya ihbarı talep olunmuş, ihbar dilekçesi tebliği üzerine T.Motorlu Taşıt Bürosuna dava ihbar olunmuş, ayrıca yazı yazılarak yeşil kart sistemindeki poliçe ve hasar dosyası celbedilmiş, ihbar olunan vekilince dosyaya ihbara cevap dilekçesi sunulmuştur.
Asliye Hukuk Mahkemesince ön inceleme celsesi gerçekleştirildikten sonra görev yönünden usulden red kararı verilmiş ve dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesinin görev yönünden usulden red kararında da belirtildiği üzere, ZMMS poliçe sorumluluğuna dayalı mutlak ticari dava niteliğinde olan tazminat davası, dava şartı arabulucuk kapsamında olan dava türü olduğundan, mahkememizin 30/04/2021 tarihli tensip tutanağı ara kararıyla davacı vekiline, dava açılmadan önce dava şartı arabuluculuk görüşmesi yapılıp yapılmadığını bildirip anlaşmama son tutanağını sunmak üzere 1 hafta kesin süre verilmiş, ara kararın tebliğinden itibaren verilen kesin süre içinde içinde davacı vekilince sunulan 04/06/2021 tarihli dilekçesinde ise, dava asliye hukuk mahkemesinde açıldığından dava öncesi arabuluculuk başvurusu bulunmadığı, bu başvurunun mahkememizin tensip ara kararı tebliğ edildikten sonra 25/05/2021 tarihinde yapıldığı ve henüz sonuçlanmadığı, sonuçlandığında dosyaya tutanağın sunulacağı belirtilmiş olup, böylece davacı tarafça dava öncesi dava şartı arabuluculuk başvurusu yapılmadığı tespit edilmiştir.
7155 sayılı sayılı Kanunla bazı ticari davalar için 01.01.2019 tarihinden itibaren dava şartı olarak düzenlenen dava öncesi zorunlu arabuluculuk müessesesinin amacı, dava öncesi arabuluculuk görüşmeleri yoluyla tarafların aralarındaki uyuşmazlığı dava yoluyla Mahkeme önüne getirmeden uzlaşarak çözme imkanı tanınmasıdır. 6102 sayılı Kanuna eklenen 5/A maddesi gereği bu sürecin azami süresi (uzatma dahil) 8 hafta olup, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamaması durumunda dava açılması, yani dava açılabilmesi için arabuluculuk sürecinin tamamlanmış olması şarttır. Bu durum, 6325 sayılı Kanuna 7155 sayılı Kanunla eklenen 18/A maddesinin ikinci fıkrası lafzından anlaşılmakta ve kanun gerekçesinde de bahsedilmekte olup, maddede “son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmek zorunda olduğu” açıkça düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK.na 7155 sayılı Kanunla eklenen 5/A maddesi gereği dava öncesi zorunlu arabuluculuğa tabi olan davada 6325 sayılı Kanuna yine 7155 sayılı Kanunla eklenen 18/A maddesi ikinci fıkrası gereği ve konuyla ilgili Yargıtay ve BAM içtihatları gereği, arabuluculuk görüşmesinin dava öncesi tamamlanmış ve anlaşmama son tutanağıyla sonuçlanmış olması tamamlanabilir nitelikte bir dava şartı olmadığından, dosyanın asliye hukuk mahkemesinin görevsizlik kararından sonra mahkememize tevzi edilmesinden önceki aşamada arabuluculuk görüşmesi tamamlanmış olsaydı mahkememizce yargılamaya devam edilebileceği, ancak mahkememize tevzi tarihinden ve tensip ara kararının tebliğinden sonra arabuluculuk başvurusu yapılmış olmakla bu durumda “ticari davada dava şartı arabuluculuk görüşmesinin dava açılmadan önce olumsuz sonuçlanması üzerine dava açıldığından” sözedilemeyeceğinden, dava şartı yönünden dosya üzerinden inceleme yapılıp karar verilebileceği, yapılan başvurunun olumsuz sonuçlanması halinde ise davacının yeniden dava açma hakkının saklı olduğu açık olmakla, kanunun açık hükmü uyarınca kamu düzeninden sayılan ve mahkemece re’sen gözetilmesi gereken dava şartı yönünden dosya üzerinden inceleme yapılıp karar verilebileceği anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde davanın HMK md 115/2 maddesine göre dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Dava arabulucuya başvurulmadan açıldığından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası gereğince dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 59,30-TL olduğundan, peşin alınmış 191,55-TL’nin mahsubu ile bakiye 132,25-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davalı … AŞ (…) yararına yürürlükteki AAÜT gereği hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.08/06/2021

Katip …

Hakim …