Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/854 E. 2022/305 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/854
KARAR NO : 2022/305

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 04/03/2021
KARAR TARİHİ : 15/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigorta poliçesinin 1512 sayılı Noterlik Kanunu, Borçlar Kanunu ve diğer kanunlar, yönetmelikler ve mevzuat gereğince yazılı zamanaşımı süresi içinde doğacak tüm hukuki sorumlulukların, davalı sigorta şirketi tarafından teminat altında alındığını, söz konusu davanın poliçe gereği davalı sigorta şirketine bildirilmiş olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından da ihbar olunan sıfatıyla davanın takip edildiğini, dava dışı sigortalının başvurusuna rağmen, davalı sigorta şirketi tarafından poliçe hükümleri gereği yapılması gereken ödemenin yapılmadığını, bu nedenle … 8.Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/02/2016 tarih … E. … K.sayılı kararı ve Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 02/06/2020 tarih 2016/18559E. ve 2020/2026 K.sayılı onama kararı doğrultusunda İstanbul 6.İcra Müdürlüğünün 2019/33481E.sayılı dosyasına ödenmesi gereken 580.523,00 TL’nin müvekkili olan Birlik tarafından sigortalı notere ödendiğini, davalı şirket nezdinde doğan alacağın da sigortalı noter tarafından davalı aleyhine 03/12/2020 tarihli ‘temlikname ve taahhütname ile müvekkiline temlik edildiğini, poliçe hükümleri gereği davalı sigorta şirketinin yargı masraflarından sorumlu olmasına karşın, söz konusu ödemeleri de yerine getirememiş olması nedeniyle 7.673,90 TL tutarında karar ilam harcına ait tutarında müvekkil birlik tarafından sigortalı notere ödenmiş olduğunu, davalı şirket nezdinde doğan alacağın sigortalı noter tarafından davalı aleyhine 10/02/2021 tarihli ‘temlikname ve taahhütname’ ile müvekkiline temlik edildiğini, temlik alacaklısı olarak dava açmanın zaruri olduğunu, bu nedenlerle temlik alacaklısı olarak 588.196,90 TL tutarının yasal faizi ile birlikte taraflarına ödenmesi hususundaki davanın kabulü ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
… 19.Asliye Hukuk Mahkemesi …E. …K.sayılı kararında “HMK’nun 114/c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin İstanbul Nöbetçi Ticaret Mahkemesi olduğuna, HMK’nun 20/1.maddesi gereğince istek halinde ve karar kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, iki haftalık süre içerisinde başvurulmaması halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına, HMK’nun 331/2.maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemesince değerlendirilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına” gerekçesiyle karar vermiştir.
Bu çerçevede mahkememiz heyeti tarafından görülen dava, adı geçen davalı aleyhine açılmış ticaret davasıdır.
Öncelikle davada tartışılması gereken zorunlu arabuluculuk dava şartının somut davada gerçekleşmesinin gerekip gerekmediği noktasındadır. Belirtmek gerekir ki davacı vekili dahi zorunlu arabuluculuk gerçekleştirilmeden dava açtığını belirtmiştir.
7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ….” hükmü mevcuttur.
Nitekim somut dava dilekçesindeki talep, bir miktar para ödenmesine dönük ve alacağa ilişkin bir ticari dava niteliğindedir.
6325 sayılı Kanunun m.18/A.2 maddesindeki “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Açıklanan hüküm karşısında davacının, arabuluculuğa tabi olan bu davayı açtığı tarih itibariyle arabuluculuğa başvurmadığı ve nitekim arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin sunulmasını dava tarihi itibariyle imkansız hale getirdiği ortaya çıkmıştır. Davacı, zorunlu arabulucuya tâbi dava dosyasının Mahkememize gönderilmesi sonrası arabulucuya başvurmuştur. Mahkememizde görülen dava öncesi bu tutanak mevcut olmadığından dava şartı eksikliğinin bu aşamada giderimi mümkün değildir. (Yargıtay 17. HD 2021/3187E. 2021/762K.sayılı ilâmı)
Yukarıda açıklanan kanun hükümlerinde de belirtilmiş olduğu üzere belirtilen eksiklik, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın herhangi bir işlem yapılmaksızın usulden reddini gerektirmektedir.
6100 sayılı HMK m.114/f.2 hükmü ve 6325 sayılı HUAK m.18/A.2 hükmü dikkate alındığında HMK m.115/f.1 hükmü gereği ise bu eksikliğin taraf teşkili olmasa dahi “her aşamada” ele alınması yasal olarak gerekli ve mümkündür.
Yapılan açıklamalar karşısında, davacının arabulucuya başvurmaksızın bu ticari davayı açmış olması karşısında 6102 sayılı TTK.m.5/A hükmüne atfen ve 6325 sayılı Kanuna eklenen m.18/A hükmü nedeni ile dava şartı yokluğundan dolayı davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının arabulucuya başvurmaksızın bu ticari davayı açmış olması karşısında 6102 sayılı TTK.m.5/A hükmüne atfen ve 6325 sayılı Kanuna eklenen m.18/A hükmü nedeni ile dava şartı yokluğundan dolayı davanın usulden reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu ret harcının peşin alınan 10.044,94 TL harçtan mahsubu ile bakiye 9.964,24TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT m.7/f.2 gereği 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansının iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda ve dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi.15/04/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip