Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/850 E. 2022/894 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/850
KARAR NO : 2022/894

DAVA : Konkordatonun Feshi
DAVA TARİHİ : 22/02/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan konkordatonun feshi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememizin 2021/850E.sayılı ve ayrıca birleşen 2022/218E., 202/88E., 2022/410E., 2022/81E., 2022/392E, 2022/411E., 2022/45E.sayılı dosyalarda davacı vekili Mahkeme tarafından konkordatonun tasdik olunduğu halde tasdik olunan konkordato projesinde yer alan hükümlere aykırı şekilde hareket olunduğu, konkordato projesine uygun ödeme bulunmadığından konkordato kararının kısmen fesholunması gerektiği gerekçesiyle müvekkili yönünden konkordatonun feshini talep etmiştir.
Mahkememizin 2021/850E.ve birleşen 2022/218E., 202/88E., 2022/410E., 2022/81E., 2022/392E, 2022/411E., 2022/45E.sayılı dosyalarda ise davalı vekili cevap dilekçesinde TTK 5/A maddesi kapsamında davanın arabuluculuk dava şartına tabi olup, davacı tarafça dava açılmadan önce arabuluculuk kurumuna başvurulmadığından; davanın 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/a-2 maddesine göre dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini, müvekkilinin konkordato projesinin tasdikine ilişkin yerel mahkeme kararı temyiz incelemesinde olup kesinleşmediğinden; kesinleşmeyen konkordato projesinin feshine dair huzurdaki davanın mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirketin davacı bankanın … Ticari Şube Müdürlüğünde … ve … nolu hesapları bulunmakta olup, bu hesaplar içerisinde ödeme planına göre asıl ve birleşen davalarda davacıya ödemesi gereken miktarların çok üzerinde bakiye bulunduğunu, ödeme planındaki taksitleri haksız da olsa rehin uyguladığı bu hesaplardan tahsil ederek alacağından mahsup edebilecekken, kötü niyetli olarak huzurdaki davayı açtığını, davacı tarafça dava şartı arabuluculuk süreci işletilmeden açılan davanın öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini, davalı şirketlerin konkordato tasdik kararı kesinleşmeden açılan davanın öncelikle usulden reddini, müvekkili şirketin davacı banka nezdindeki hesaplarında ödeme planına yetecek / daha fazla bakiye bulunduğunu, bu bakiyeler üzerinde davacı bankanın haksız da olsa rehin hakkı tesis ettiği, bu rehin hakkı dolayısıyla bakiyelerin müvekkilinin borcuna karşılık mahsup edilebileceğinin banka tarafından mahkemenize bildirildiği, davacı bankanın uhdesinde tuttuğu bakiyeden ödeme planında belirtilen ödemeleri alıp alacağından mahsup edebilecekken huzurdaki haksız davayı açtığı sabit olacağından davanın esastan reddini savunmuştur.
Asıl ve birleşen davalarda dava konusu olan husus, İcra ve İflas Kanunu m.308/e maddesi uyarınca konkordatonun kısmen feshine ilişkin olup alacak davası olmadığından HUAK hükümlerine tabi değildir.
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davadaki uyuşmazlık; davalı/davalılar yönünden konkordatonun kısmen feshi koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Asıl ve birleşen davalarda fesih istenen konkordato hükmüyle ilgili Mahkememizce yargılama yapılmış, Mahkememizin 2018/98E. 2021/467K.sayılı ilamına istinaden konkordato tasdikine dair karar verilmiştir.
Bu karara karşı istinaf taleplerinin red olduğu, davanın açıldığı tarih itibariyle bu durumun sabit olduğu, mahkememizce konkordato tasdik kararı verilmesi sonrası ve BAM kararının inceleme yapması öncesi kayyımın sunmuş olduğu raporun dahi temyiz incelemesini yapan Yargıtayca değerlendirildiği, bu çerçevede adı geçen konkordato tasdiki kararı ile ilgili olmak üzere Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/1481 E.sayılı 2022/2121 K.sayılı ve 14/04/2022 tarihli kararında “…Konkordato talepleri yargılama sırasında değişen ekonomik parametrelere göre değerlendirilebileceğinden bu haliyle dava teorisinden ayrılır. Komiser raporları ve atanmış kayyım raporları çerçevesinde konkordato tasdiki sonrası gelişmeler de dahil olmak üzere borçlunun davranışları verilecek karar üzerinde etkili olacaktır. Projede kaynak olarak gösterilen bir işletmenin elden çıkarılması, yapılarak borçların ödeneceği işin terkedilmesi, somut olayda olduğu gibi internet alışverişlerinin hiç rağbet görmemesi tasdik edilen konkordato projesinin daha faaliyete geçmeden sonuç doğurmayacağının anlaşılması manasına gelir ki böyle bir konkordatonun tasdikinin mümkün olmadığına karar vermek gerekir. Somut olayda yargılama sonrası dosyaya ibra edilen 12.01.2022 tarihli kayyum raporuna göre konkordatosu tasdik edilen …A.Ş.’nin en büyük 2 mağazasının kapatıldığı, internet satış biletlerine erişim bulunmadığı rapor edilmiştir. Bu durumda başarıya ulaşma şansı bulunmayan konkordato talebinin her üç davacı açısından reddine karar verilmekle birlikte iflasa tabi olan davacılar açısından şartları bulunması halinde iflasa karar verilmelidir…” gerekçesi ile mahkememizce konkordato tasdik kararının verilmesi sonrası gelişmeler dahi dikkate alınarak BAM kararının kaldırıldığı ve bu suretle ilk derece mahkeme kararının bozulduğu, bu arada adı geçen bozma ilamına Mahkememizce uyulduğu, halihazırda konkordato tasdikine dair dosyanın Mahkememizde hüküm tarihi itibariyle derdest olduğu, davacı şirketlerin borca batık olup olmadığına yönelik araştırmanın devam ettiği, konkordato tasdikine dair tedbirlerin ise bu şekilde hukuken mevcut olmadığı kayden açıktır.
Mahkememizce gerek davalıların gerek dava konusunun ve gerekse feshi istenen konkordatonun dayanağının aynı olması, gerek doktrin gerek Yargıtay uygulaması açısından usuli açıdan birleştirmeye engel bir halin mevcut olmaması, bilakis usul ekonomisi açısından dahi fayda bulunduğu Mahkememizce takdir olunarak asıl ve birleşen davalar birlikte görülmüştür.
Bilindiği üzere konkordatonun kısmen feshi için, tasdik kararının kesinleşmesinin beklenmesi veya somut olayda olduğu üzere konkordatonun tasdiki ile sonuç doğması gerekse de konkordato tasdiki kararı kesinleşmeksizin fesih davası açılabilmesinin gerekli ve mümkün olduğu somut olayda kabul edilmiştir. Zira, konkordato feshi kararı kesinleşmeksizin sonuç doğurduğu halde konkordato projesi uyarınca kendisine ifada bulunmayan alacaklının kanunun kendisine tanımış olduğu konkordatonun kısmen feshi davası açamayacağını kabul etmek öncelikle kanunun lafzına aykırıdır. Zira kanun bu yönde davacı aleyhine bir düzenleme içermemektedir. Aksi düşünce davacının hak arama hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğurur. Bir başka deyişle konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan alacaklının fesih davası açamayacağını veya konkordato kararının kesinleşmesini beklemesi gerektiğini ileri sürmek menfaatler teorisine de aykırıdır. Esasen taraflar arasındaki hak ve borçların denkleştirilmesi açısından, konkordato kararı şeklen kesinleşmeden aleyhine sonuç doğan alacaklının konkordato projesi uyarınca kendisine ifada bulunulmaması durumunda kısmen fesih dava açamaması hukuka aykırılığın devamına izin vermek anlamına gelecektir. Kanun davacıya böyle bir fedakârlık da yüklememiştir.
O halde asıl ve birleşen dosyadaki her bir davacının konkordato projesi uyarınca kendilerine ifada bulunulmadığı yönünde vakıalara dayanmış olması karşısında konkordatonun kısmen feshi davası açma konusunda aktif sıfatları ve hukuki yararları mevcuttur.
Konkordatonun kısmen feshine esas olan tasdik kararına yönelik istinaf talebi BAM tarafından esastan reddolunmuş, Yargıtay tarafından ise BAM kararı kaldırılarak ilk derece mahkeme kararı bozulmuş, bu bozma ilamına ise uyulmuştur.
Bozma ilamının içeriği dikkate alındığında konkordatonun tasdik edilmemesi gerektiği noktasında “sınırlayıcı” içerik taşımaktadır. Bir başka deyişle Yargıtay’ın bozma ilamı “araştırmaya sevk edici” nitelik taşımamaktadır. Bu itibarla feshi istenilen konkordato tasdik kararına ait dosyadaki uyulan Yargıtay bozma ilamı nedeniyle, konkordatonun tasdikine yönelik bir araştırma yapılması gerekmediği açıktır. Bir başka deyişle adı geçen dosyada konkordato tasdik kararının verilmesi artık bozma ilamına uyulması sonucunda hukuken ve kesin olarak imkânsız hale gelmiştir. Bu itibarla bu aşamadan sonra konkordato tasdikine bağlı olan tüm hukuki sonuçlar açık ve kesin olarak hukuken ortadan kalkmıştır.
Bu şartlarda ve artık davanın açıldığı tarih itibariyle konkordatonun kısmen feshini istemekle asıl ve birleşen dosya davacılarının hukuki yararı mevcut ise de gelinen nokta itibariyle artık hukuken ortada asıl ve birleşen dosya davacısı yönünden kısmen feshi istenecek bir konkordato kalmamıştır. Bir başka deyişle dava konusuz kalmıştır. Artık bu aşamadan sonra konkordatonun kısmen feshine yönelik talebin kabul olunmasında veya reddolunmasında herhangi bir hukuki yararın taraflar yönünden kalmadığı açıktır. Zaten konkordato tasdikinden doğan tüm sonuçlar, yukarıda açıklanan Yargıtay bozma kararı ve bu bozma kararına uyulması sonucunda ortadan kalkmış durumdadır. Böyle bir halde taraflar arasındaki anlaşmazlık bu şekilde yani davanın konusuz kalmasıyla sona ermiştir. Nasıl ki tahliye davası aşamasında kiracının evi boşaltması davayı konusuz hale getirir ise kıyasen tasdik kararının sonuçlarının kesin olarak ortadan kalkması dahi konkordatonun kısmen feshinin konusuz kalması sonucunu doğuracaktır.
Nitekim yargı uygulamasında da, ilk derece mahkemesince bozmaya uyulması halinde Yargıtay bozma kararının içeriği de nazara alındığında işbu konkordatonun feshi davasında, feshine karar verilecek bir konkordatonun tasdik kararı olmayacağı kabul edilmiştir. Zaten davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerektiği yönünde uygulamalar mevcuttur. (Bursa BAM 5.HD 2022/1964E. 2022/1710K.sayılı kararı)
Asıl dava dosyasındaki yargılama aşamasında alacağı temlik alan davacı vekili davadan feragat etmiş olmakla bu dava yönünden konkordatonun kısmen feshi davasının feragat nedeniyle reddi gerekir ise de diğer tüm dosyalar yönünden dava konusuz kalmış olduğundan karar verilmesine yer olmadığına dair karar oluşturulmuştur.
Bu arada konusuz kalan dava yönünden yargılama giderlerinin hangi taraftan alınması gerektiği de ayrıca değerlendirilmiştir. Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir (HMK m. 326/1). Vekâlet ücreti de yargılama giderlerindendir (HMK m. 323/1-ğ). Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder (HMK m. 331/1). Buna göre Mahkememizce yapılan yargısal değerlendirmede birleşen davanın açıldığı tarih itibariyle davacının dava açmakta haklı olup olmadığı ele alınmalıdır. Buna göre konkordatonun kısmen feshi davasında ispat yükü kural olarak konkordato talep eden tarafa yani davalı tarafa aittir. Bu konuda gerek Yargıtay uygulaması ve gerekse doktrin görüşü yekleşiktir. Davalı/davalılar konkordato projesine aykırı hareket etmediğini savunmakta olup bu noktada taraflar arasında uyuşmazlık mevcuttur. Söz konusu uyuşmazlığın araştırılması açısından defter ve kayıtların üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması zorunlu olup ispat yükü üzerinde olan davalıya bilirkişi ücretini depo etmesi için kesin süre verildiği halde takdir olunan bilirkişi ücreti depo edilmemiş ve dahi davalı/davalılar vekili bilirkişi ücretini depo etmeyeceğini de belirtmiştir. Esasen birleşen dosya davacı vekilleri dahi bu noktada beyanlarını aynen tekrar etmiş olup asıl ve birleşen dosya davalısının üzerine düşen yükümlüğünü yerine getirmediğini savunmuşlardır. Mevcut dosya ve delil durumuna göre birleşen dosyalarda davalı üzerine düşen ispat yükünü yerine getirmemiştir. Kaldı ki sunulan kayyım raporu içerikleri ve davacıların somutlaştırmış oldukları vakıa ve deliller dikkate alındığında bu ispat yükünün aksini ortaya koyan bir belge ve kayıt mevcut değildir. Bu sebeple, yapılan açıklamalar ve toplanan deliller karşısında birleşen dava dosyalarındaki her bir davacının dava tarihi itibariyle haklı olduğu anlaşılmakla her bir birleşen dosyadaki davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesine karar vermek gerekmiştir.
Yapılan açıklamalar karşısında asıl dava dosyasının feragat nedeniyle reddine, birleşen 2022/218E., 202/88E., 2022/410E., 2022/81E., 2022/392E, 2022/411E., 2022/45E.sayılı dosyalarda ise dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
I-2021/850E.sayılı asıl dava;
1-Davacının davalılar aleyhine açmış oldukları davaların feragat nedeniyle reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince asıl davada (ilk duruşmadan sonra feragat olduğundan 2/3’ü alınmıştır) alınması gereken 53,80TL harcın peşin alınan 59,30TL harçtan mahsubu ile bakiye 5,50TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili beyanı karşısında vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı vekilinin beyanı karşısında yargılama giderine takdir olunmamasına,
5-Davacı tarafından harcanan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde gider avansının talep halinde iadesine,
II-Birleşen 2022/218E.sayılı dava;
1-Davacının davalı aleyhine açmış olduğu dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından harcanan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı, 39,00 TL posta ve tebligat gideri toplamı 200,40TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı dava açmakta haklı olmakla ve duruşmalı ön inceleme icra edilmediğinden takdir olunan 4.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde gider avansının talep halinde iadesine,
III-Birleşen 2022/88E.sayılı dava;
1-Davacının davalı aleyhine açmış olduğu dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından harcanan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı, 44,00 TL posta ve tebligat gideri toplamı 205,40TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı dava açmakta haklı olmakla ve duruşmalı ön inceleme icra edilmediğinden takdir olunan 4.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde gider avansının talep halinde iadesine,
IV-Birleşen 2022/410E.sayılı dava;
1-Davacının davalı aleyhine açmış olduğu dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından harcanan 31,00 TL posta ve tebligat giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı dava açmakta haklı olmakla takdir olunan 4.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde gider avansının talep halinde iadesine,
V-Birleşen 2022/81E.sayılı dava;
1-Davacının davalılar aleyhine açmış olduğu dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından harcanan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı, 44,00 TL posta ve tebligat gideri toplamı 205,40TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı dava açmakta haklı olmakla ve duruşmalı ön inceleme icra edilmediğinden takdir olunan 4.600,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde gider avansının talep halinde iadesine,
VI-Birleşen 2022/392E.sayılı dava;
1-Davacının davalı aleyhine açmış olduğu dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından harcanan 31,00 TL posta ve tebligat giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı dava açmakta haklı ve duruşmalı ön inceleme icra edilmediğinden olmakla takdir olunan 4.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde gider avansının talep halinde iadesine,
VII-Birleşen 2022/411E.sayılı dava
1-Davacının davalılar aleyhine açmış olduğu dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından harcanan 31,00 TL posta ve tebligat giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı dava açmakta haklı olmakla ve duruşmalı ön inceleme icra edilmediğinden takdir olunan 4.600,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde gider avansının talep halinde iadesine,
VIII-Birleşen 2022/45E.sayılı dava
1-Davacının davalı aleyhine açmış olduğu dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından harcanan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı, 44,00 TL posta ve tebligat gideri toplamı 205,40TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı dava açmakta haklı olmakla ve duruşmalı ön inceleme icra edilmediğinden takdir olunan 4.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde gider avansının talep halinde iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere vekillerin huzurunda ve oy birliği ile karar verildi.23/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip