Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/847 E. 2022/665 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/847
KARAR NO : 2022/665

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Hizmet Mobil İletişim Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2021
KARAR TARİHİ : 21/10/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında “…” (*Sözleşme”) akdedildiğini, hizmetin herhangi bir aksama olmaksızın verildiğini, buna rağmen davalı/borçlu şirketin fatura borçlarını ödemediğini, bunun üzerine Merkezi Takip Sistemi üzerinden … E. sayılı dosya tahtında 30.092,55. -TL (fatura) bedelinin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini, itirazların yersiz olduğunu, işbu itirazın iptali davasına konu taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklanan ihtilafların çözümünde HMK.nun 10.maddesi gereğince İstanbul mahkemelerinin yetkili, ticaret mahkemelerinin de görevli olduğunu, arabuluculuk başvurularının olumsuz sonuçlandığını belirterek, davanın kabulü ile davalı/borçlu’nun, Merkezi Takip Sistemi … E. sayılı dosyası tahtında yapmış olduğu haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazın iptaline, takibin tüm fer’ileri ile devamına, takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; Müvekkili hakkında … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden konkordato kararı verilerek projesinin tasdik edildiğini, davacının talep ettiği alacakların, konkordato kesin mühlet süresi içerisinde düzenlenen faturalara ilişkin olduğunu, faturaların dayanağı sözleşmenin ise konkordato öncesine ait olduğunu, burada dikkat edilmesi gereken hususun, sözleşmenin devamı için, konkordato komiserinin onayının bulunup bulunmadığı olduğunu, önce bu husus araştırılması gerektiğini, eğer komiserin onayı yok ise davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kayıtlarında böyle bir onay yazısı bulunmadığını, faturalar müvekkiline bildirilmdiğini, bu nedenle ödenecek miktarın ne olduğunu bilemediklerini, icra takibi öncesi müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, bu sebeple faiz talebinde bulunamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; sözleşmeden (…) kaynaklanan faturaya dayalı borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacının … Merkezi Takip Sisteminin ..sayılı dosyası ile 08/12/2020 tarihinde, davalı aleyhine, faturalara dayanarak, 30.092,55.-TL toplam alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, … 31. İcra Dairesince gönderilen (Örnek No:…) ödeme emrinin borçlu/davalıya 16/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 22/12/2020 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına, faize ve davalı borçlunun ikameti olan Ankara İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek icra dairesinin yetkisine de itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 22/12/2022 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde 30.092,55.-TL asıl alacak üzerinden huzurdaki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı taraf, icra müdürlüğündeki takip dosyasına süresi içerisinde verdiği itiraz dilekçesinde icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiştir.
Davacının adresinin “…” olduğu hususunda uyuşmazlık ve tereddüt yoktur.
HMK.nun yetki sözleşmesi başlıklı 17.maddesi gereğince; Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.
Yetki sözleşmesinin geçerlilik şartlarını düzenleyen aynı yasanın 18. Maddesinde ise; Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz, hükmü bulunmaktadır.
Taraflar arasında varlığı ve imzası inkar edilmeyen “…”nin Uyuşmazlıkların Çözümü başlıklı 7.maddesinde abonenin ikametgahının bulunduğu yer mahkemeleri ve icra daireleri yetkili olarak kabul edilmiş, yetki sözleşmesi yapılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, yukarıda işaret edilen sözleşme hükmüne göre Ankara icra dairelerinin yetkili olduğu, icra takibinin yetkili icra dairesinde başlatılmadığı, davalının icra dairesinde yaptığı yetki itirazı yerinde olduğu anlaşılmıştır. Böylece, yetkili icra dairesinde icra takibi başlatılmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçeler ışığında;
Davalı borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yaptığı itirazın KABULÜNE,
Yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından davanın REDDİNE,
1-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 513,91-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 433,21‬-TL harcın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
2-Davalı vekille temsil olunduğundan yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp DAVALIYA VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
5-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/10/2022

KATİP

HAKİM