Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/84 E. 2021/135 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/84
KARAR NO : 2021/135

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 01/12/2020
KARAR TARİHİ : 25/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan sıra cetveline itiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; … 1.İflas Müdürlüğü … İFLAS sayılı dosyasında alacaklarının imtiyazlı olarak sıra cetveline kaydı yapılması gerektiği halde bunun yapılmadığını, iflas idaresinin 05/11/2020 tarihli kararı ile 1.164,594,97 TL’yi mevduat dışı alacak gösterdiğini, bu kararın hatalı olduğunu, yapılmış olan sıra cetvelinin iptaline, alacaklarının imtiyazlı olarak yapılması gerektiğine karar verilmesini, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 24. İcra Hukuk Mahkemesi … E. … K.sayılı ilama istinaden vermiş olduğu kararda “Görev nedeniyle davanın reddine, görevsizlik kararı verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden 2 hafta içinde mahkememize talep halinde dava dosyasının görevli Nöbetçi İstanbul Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesine,” dair karar vermiştir.
Halihazırda gerek mahkememizde derdest olan aynı davalıya açılan dava dosyaları içeriğinden ve gerekse mahkememizce düzenlenen 09/02/2021 tarihli tutanaktan da anlaşılacağı üzere müflis olan şirketi halihazırda temsile yetkili olan iflas idare memurları …, … ve … olup, müflis şirket adına her türlü dava dilekçesi ve benzeri dava evraklarının şirketi temsile yetkili olan bu kişilere veya vekillerine yapılması, 7201 sayılı Tebligat Kanunu açısından zorunlu olduğu halde adı geçen görevsizlik kararı, müflis şirketi temsile yetkili olmayan ve müflis şirketi iflas idare memuru olduğu anlaşılamayan kişiye tebliğ olunmuştur.
Elbette dosyaya yeni bakacak mahkemenin görevinin başlayabilmesi önceki görevsizlik kararının şeklen kesinleşmesi gerekir.Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararlarında da belirtildiği üzere, kararı kesinleştiren tebligat bilgilendirici ve belgelendirici olup her aşamada ve re’sen ele alınması gereken veya en azından görevli mahkemece değerlendirmesi gereken usuli meseledir.
Bu çerçevede görevsizlik kararı taraflara tebliğ edilmiş olmakla birlikte görevsizlik kararının kesinleştirilmek suretiyle mahkememizin görevinin başladığının kabulü açısından bu hususun irdelenmesi gerekir. Özellikle maddi hataya dayalı kesinleşmelerin en azından kesinleşme şerhi veren yargı merciince değerlendirilmesi, hak arama hürriyetinin sınırlandırılmaması açısından da önem arz etmektedir.Aksi durum gerek görevsizlik kararını veren mahkeme gerekse verilen karar üzerine davaya bakacak mahkeme açısından sorumluluk doğurucudur.
“Bilindiği üzere, görevsizlik kararı veren mahkeme bu kararında dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir. Dava dosyasını kendiliğinden (re’sen) görevli mahkemeye gönderemez. Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi ve davaya görevli mahkemede devam edilebilmesi için görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir (HMK’nun 20. maddesi). İki haftalık süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re’sen gözetilir.
(….)Bilindiği üzere, mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin ve aynı zamanda dava şartı olması nedeniyle bir dava açıldığında mahkeme, görevli olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden (resen) inceler ve görevsiz olduğu kanısına varırsa, tarafların ileri sürüp sürmediğine bakmaksızın görevsizlik kararı verir.
Mahkemelerce görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine yapılacak işlemler ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 20. maddesinde düzenlenmiş ve anılan maddede;”(1) Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
(2) Dosya kendisine gönderilen mahkeme, kendiliğinden taraflara davetiye gönderir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu hükümdeki açık düzenleme uyarınca görevsizlik kararı veren mahkeme, görevsizlik kararında dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir; dava dosyasını kendiliğinden görevli mahkemeye gönderemez. Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilebilmesi ve o mahkemede davaya devam edilebilmesi için taraflardan birinin, iki hafta içerisinde görevsizlik kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir.
Ancak, görevsizlik kararından sonra görevli mahkemede davaya devam edilebilmesi için öncelikle görevsizlik kararının kesinleşmesi gerektiği açıktır. Nitekim, HMK’nın 20/1. maddesinde iki haftalık başvuru süresinin görevsizlik kararı verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı hüküm altına alınmıştır.
(..)Bu durumda ortada usulüne uygun şekilde kesinleşmiş bir görevsizlik kararının varlığından söz etme olanağı bulunmamaktadır. Görevsizlik kararı kesinleşmediğinden görevli mahkemede davaya devam edilmesi de mümkün değildir.
O halde; öncelikle görevsizlik kararının davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek kesinleşmesinin sağlaması için dosyanın görevsizlik kararını veren mahkemeye iadesi ile kararın anılan mahkemece kesinleştirilmesi gerekmektedir. “(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı 2017/1-1237 E. 2019/453 K.sayılı ilamı)
Hal böyle olunca yukarıda atıf yapılan Yargıtay HGK ilamında da belirtilmiş olduğu üzere görevsizlik kararının müflis şirketi temsilen ve görevsizlik kararında adı geçmeyen iflas idare memurları Tuncay Yılmaz, Vedat Akman, Adnan Gür’ e tebliğ olunması, bu suretle görevsizlik kararının davalı müflis şirkete usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek kesinleşmesinin sağlanması için dosyanın görevsizlik kararının veren … 24. İcra Hukuk Mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Görevsizlik kararında adı geçmeyen iflas idare memurları …, …, …’ e tebliğ olunması, bu suretle görevsizlik kararının davalı müflis şirkete usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek kesinleşmesinin sağlanması için dosyanın görevsizlik kararının veren … 24. İcra Hukuk Mahkemesine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın niteliği gereği kesin olarak ve oy birliği ile karar verildi.25/02/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …