Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/838 E. 2023/229 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/838
KARAR NO : 2023/229

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2021
KARAR TARİHİ : 20/03/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen ALACAK davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 19.04.2019 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli bir sözleşme kurulduğunu, sözleşme ile müvekkil tehlikeli madde danışmanlığı hizmeti vermeyi, davalı şirket ise bunun karşılığında bir ücret ödeme edimini üstlendiğini, müvekkilince kesilen faturaların davalı şirketçe kabul edildiğini, ancak bu faturaların 5.620,00.-TL tutarındaki kısmın ödenmediğini, bu sebeple 27.09.2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edilmesi üzerine TTK.nun 5/A maddesince zorunlu kabul edilen ticari arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşmaya varamadıklarını, ilgili sözleşmenin 7. Maddesi uyarınca firma yetkilisi de doğan borçlardan müteselsilen sorumlu olduğundan ve sözleşmede firma yetkilisi olarak ismi geçen ve imzası bulunan, ilgili tarihteki Ticaret sicil Gazetesinde de şirket müdürü olarak görünen …’ın da davada taraf olarak gösterildiğini belirterek, … 22. İcra Dairesinin … numaralı dosyasına yapılan kötü niyetli itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, haksız ve kötü niyetle itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Ltd. Şti. Vekili cevabında; icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini, mahkemenin de yetkili olmadığını HMK.nun 6.maddesi gereğince davalıların yerleşim yeri olan … ilçesinin yargı çevresi olarak bağlı bulunduğu … Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı vekili her ne kadar dava dilekçesinde tanık deliline başvurmuş olsa da sözleşmenin yapıldığı tarihteki miktar itibarı ile tanık dinletmesine muvafakat etmediklerini, icra takip dosyasına konu borcun ödendiğini, aldıkları hizmetin karşılığını ödediklerini, kendilerine iki adet fatura tebliğ edildiğini, onları da ödediklerini, tebliğ edilmeyen davaya konu borç bakımından müvekkilin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını belirterek, davanın reddine ve davacının huzurdaki davayı açması kötü niyetli hareket ettiğini gösterdiğinden, davacının iddia edilen alacak miktarı üzerinden %20’den az olmamak koşulu ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; ticari mal satım ilişkisi nedeniyle düzenlenen faturalara dayalı borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacının … 22. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 28/09/2020 tarihinde, davalılar aleyhine, 10.05.2019 tarihli, 550,00.-TL tutarlı, 16.07.2019 tarihli, 550,00 TL tutarlı, 10.08.2019 tarihli, 550,00 TL tutarlı, 10.09.2019 tarihli, 550,00 TL tutarlı, 10.10.2019 tarihli 550,00 TL tutarlı, 10.11.2019 tarihli 550,00 TL tutarlı, 10.12.2019 tarıhlı 550,00 TL tutarlı, 10.01.2020 tarihli, 550,00 TL tutarlı, 10.02.2020 tarihli, 40,00 TL tutarlı, 10.03.2020 tarihli, 590,00 TL tutarlı, 10.04.2020 tarihli, 590,00 TL tutarlı 11 adet faturuya dayanarak, 5.620,00.-TL asıl alacak, 772,23.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.392.23.-TL üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, (…) ödeme emrinin borçlu/davalılara 07-08/10/2020 tarihlerinde tebliğ edildiği, borçluların 07-09/10/2020 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına, faize ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini belirterek takibi durdurdukları, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 18/12/2021 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde 6.392.23.-TL toplam alacak üzerinden huzurdaki itirazın iptali davası açtığı kabul edilmiştir.
Davalı taraf, icra müdürlüğündeki takip dosyasına süresi içerisinde verdikleri itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine, yine davalı … vekili tarafından mahkememize verilen cevap dilekçesinde de mahkememizin yetkisine itiraz etmişlerdir. Davalı şirket yönünden, sözleşmesinin 8.maddesinde yetki anlaşması yapılmış olduğundan ve İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkili kılındığından, HMK.nun 17.Maddesi ile 7.maddesi gereğince bu itirazı yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı tartışma konusu değildir. Davalı şirket borçlarının olmadığını, kendilerine gönderilen faturaları ödediklerini savunmaktadır.
Diğer davalı … davaya cevap vermediğinden, bu taraf yönünden taraflar arasında uzlaşılan bir husus bulunmamaktadır.
Çözümlenmesi gereken sorun, dava konusu açık hesabın dayanağı faturalara ilişkin hizmetin verilip verilmediği, verilmiş ise davacının alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Davacı ile davalı şirket arasında 19.04.2019 tarihinde, 19.04.2019 – 19.04.2020 tarih aralığını kapsayan şekilde tehlikeli madde güvenlik danışmalığı hizmet sözleşmesinin imzalandığı, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu tartışmasızdır.
Davacının ibraz ettiği defter ve belgeler incelendiğinde, 2019-2020 yılı ticari defterlerinin TTK.nun 64/3.maddesi gereğince açılış/kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiş, bu nedenle defterlerin sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
Alınan bilirkişi raporuna göre, icra takibine konu faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirketin zaman zaman ödeme yaptığı ve mahsuplaşıldığı, defter fatura kayıtlarının icra takibi ile uyumlu olduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten 5.620,00.-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi, taraflar arasında imzalanan mali sözleşme formunun 3’üncü maddesinde fatura kesim tarihinden itibaren 10 gün içinde ödeneceğinin yazılı olduğu gerekçesi ile davacının işlemiş faiz talep edebileceği, yapılan faiz hesabının da doğru olduğu görüşündedir.
Muacceliyet ile temerrüdü karıştırmamak gerekir. Muacceliyet temerrüdün zamanla ilgili şartıdır. Örneğin, bir haksız fiilden doğan borç haksız fiilin meydana gelmesi ile doğmuş sayılacağından bu durum alacaklıya bir ispat külfeti getirmeyecektir. Fakat sözleşmeden doğan borç ilişkilerinde durum böyle değildir. Alacağın vadesinin gelmiş olması, alacaklının alacağını dava veya takip edebilme yetkisini ifade eder. Bu durum muacceliyet ile ilgili olup, borçlunun temerrüde düşürülmesi ihtar ile meydana gelebilmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Tacir Olmanın Hükümleri” başlıklı 18.maddesi gereğince her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.
Davacı her ne kadar icra takibinde işlemiş faiz de talep etmekte ise de davalının TTK.nun 18/3 ve TBK.nun 117.maddeleri doğrultusunda temerrüde düşürüldüğüne dair bir belge ibraz edilmediğinden bilirkişi görüşüne iştirak edilmemiştir. Zira sözleşmedeki bu hükümle alacak muaccel hale gelmiştir ancak temerrüt gerçekleşmemiştir.
Davalı şirketin defter ve belgelerinin incelenmesi için … 3. Asliye Ticaret mahkemesine talimat yazılmış, usulüne uygun tebliğe rağmen defter ve belgeler ibraz etmemiştir. Davalı şirket vekili 15.10.2022 tarihli dilekçesinde talimatın yanlış mahkemeye yazıldığı, müvekkilinin adresinin …olduğu, bu nedenle … mahkemesine talimat yazılması gerektiği belirtilerek yeniden … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmasını istemiştir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07.07.2021 tarih ve 608 kararıyla … Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin … ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine, kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiğinden davalı vekilinin defter ve belgelerin incelenmesi yönünden talimatın yanlış mahkemeye yazıldığı, … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılması gerektiği yönündeki talebi kabul edilmemiştir.
6100 sayılı HMK.nun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222.maddesi gereğince; Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Bu nedenle davalı şirket defter ve belgelerini ibraz etmediğinden davacının alacağının varlığı kabul edilmiştir.
Diğer davalı … yönünden ise; sözleşmede ismi yetkili kişi olarak geçmektedir. Sözleşmeyi imzalayan davalı şirkettir. Davalı … sözleşmeye kefil de değildir. Gelir İdaresi Başkanlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğü … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 22.02.2022 tarihli cevabi yazılarına göre 209-2020 yıllarında vergi mükellefi de değildir. Kısacası tacir veya esnaf değildir. Davacı kayıtlarında da bu davalı hakkında hiç bir kayıt bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı … hakkındaki davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının talebine konu alacak likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan faturalara dayalı olduğundan, asıl alacak üzerinden davalı şirketin haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
A) Davalı … hakkındaki davanın REDDİNE,
B) Davalı … Limited Şirketi hakkındaki davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacının … 22. İcra Müdürlügünün … sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
Takibin 5.620,00-TL asıl alacak (işlemiş faiz çıkartılmak suretiyle) üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanunun 2. Maddesine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi UYGULANMASINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (5.620,00-TL) üzerinden % 20 hesabıyla 1.124,00-TL İcra inkar tazminatının davalılardan ….’dan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 383,90-TL olup, peşin alınan 129,89-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 254,01‬-TL karar ve ilâm harcının DAVALI … LİMİTED ŞİRKETİNDEN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 333,25‬-TL, bilirkişi ücreti 1.500,00-TL toplamı 1.833,25‬-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 1.611,78-TL yargılama gideri ile ilk dava açma gideri (başvuru harcı, peşin harç toplamı) 189,19-TL’nin toplamı 1.800,97‬-TL yargılama giderinin DAVALI … LİMİTED ŞİRKETİNDEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, BAKİYESİNİN DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan (kabul olan dava değeri üzerinden) 5.620,00-TL vekâlet ücretinin DAVALI … LİMİTED ŞİRKETİNDEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davalı … Limited Şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan (reddolan dava değeri üzerinden) 772,23‬-TL vekâlet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK BU DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
7-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul/red oranına göre 1.195,70-TL’sinin davada haksız çıkan davalı … Limited Şirketinden, 164,30-TL’sinin davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, HMK’nın 341/2. Maddesi gereği miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.20/03/2023

KATİP

HAKİM