Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/837 E. 2023/408 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/729
KARAR NO : 2023/493

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2021
KARAR TARİHİ : 05/06/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı-borçlunun müvekkili bankadan … numaralı ticari krediden kaynaklı borç ödemelerini zamanında yapmaması üzerine hesabının kat edilerek ihtarnameler keşide edildiğini, buna rağmen borcunu ödemeyen davalı hakkında … numaralı ticari kredi dosyası için … 19. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yasal süresi içerisinde icra dosyasına itiraz ederek takibin durdurulduğunu, arabuluculuk toplantısında anlaşma sağlanamadığını, borçlunun itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek, itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle davalı-borçlunun alacağın %60’ından aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; bankacılık işlemlerinden kaynaklanan ticari kredi borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacı … 19. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 24/06/2020 tarihinde, davalı ve dava dışı …Ltd.Şti. aleyhine, genel kredi sözleşmesine dayanarak, 1.600,00.-TL asıl alacak, 77,17.-TL işlemiş faiz, 3,86.-BSMV, 313,57.-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 1.994,60.-TL üzerinden ilamsız icra takibi başlattıktan sonra (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalıya 23/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 25/12/2020 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 08/11/2021 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde 1.994,60.-TL asıl alacak üzerinden huzurdaki itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı davaya cevap vermemiştir. Bu nedenle davacının ileri sürdüğü bütün vakıaları inkâr etmiş sayılsa da icra takibine yapılan itirazda sadece borcun inkarı ile yetinildiği, ticari ilişkinin, sözleşmenin ve sözleşmedeki imzaların açıkça reddedilmediği göz önüne alındığında taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığının tartışma konusu olmadığı kabul edilmiştir.
Çözümlenmesi gereken sorun, davacı bankanın alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK.nun “Delil Sözleşmesi” başlıklı 193.maddesi gereğince, taraflar yazılı olarak veya mahkeme önünde tutanağa geçirilecek imzalı beyanlarıyla kanunda belirli delillerle ispatı öngörülen vakıaların başka delil veya delillerle ispatını kararlaştırabilecekleri gibi; belirli delillerle ispatı öngörülmeyen vakıaların da sadece belirli delil veya delillerle ispatını kabul edebilirler. Taraflardan birinin ispat hakkının kullanımını imkânsız kılan veya fevkalade güçleştiren delil sözleşmeleri geçersizdir. Taraflar arasında imzalanan “Genel Kredi Sözleşmesi”nin 6.1 maddesi gereğince çıkabilecek her türlü uyuşmazlıkta bankanın defter ve bilgisayar kayıtlarının geçerli delil olarak kabul edileceği konusunda anlaşmışlardır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu …Ltd. Şti. arasında 27.04.2016 tarihinde 75.000,00-TL kredi itli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, davalı …’ın bu sözleşmeyi “Müteselsil Kefil” sıfatıyla, azami 75.000,00-TL limitle belirli ve sınırlı olarak imzaladığı, yine aynı taraflan arasında 25.08.2017 tarihinde 100.000,00-TL kredi limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, davalının sözleşmeli “Müteselsil Kefil” sıfatıyla, azami 100.000,00-TL limitle belirli ve sınırlı olarak imzaladığı anlaşılmaktadır. Kefalet için yasada aranan tük-m zorunlu şartların bulunduğu, sözleşmenin müzakere edildiği, davalının şirket ortağı/yetkilisi olması nedeniyle eş rızasının zaten aranmadığı bilirkişi tarafından da haklı olarak tespit edilmiştir.
Kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından asıl borçlu şirkete ve davalı kefile … 3.Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin keşide edilerek gönderildiği, müşterek borçlu ve müteselsil kefil davalıya 175.000,00-TL kefalet meblağı kadar sorumlu olduğu hatırlatılarak, 19.03.2020 hesap kat tarihi İtibariyle nakdi kredilerden doğan toplam 1.600,00-TL alacağın 7 gün içinde ödenmesi ihtar edilmiştir. İhtarname özleşmelerde yazılı yasal adreslere 08.04.2020 tarihinde ulaştığı ve iade olduğu, böylece davalının takip tarihi olan 24/06/2020 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Alacağın çek sorumluluk bedeline ilişkin olduğu, 5941 sayılı Kanun uyarınca muhatap bankanın ibraz eden düzenleyici dışında hamile süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için ödeme yapmakla yükümlü olunan tutar Merkez Bankası tarafından … tarih ve … numaralı Resmi Gazete’de yayımlanan Tebliğ ile 29 Ocak 2018 tarihinde 1.600,00-TL olarak belirlendiği, 25.09.2019 tarihinde ibraz edilen, ibraz anında hesap bakiyesinin müsait olmaması sebebiyle arkası yazılan ve karşılıksız işlemi yapılan 21018586 seri numaralı çek yaprağı için; davacı Banka tarafından ilgili çek hamiline 19.03.2020 tarihinde 1.600,00-TL tutarında Banka sorumluluk bedeli ödemesi yapıldığı, dolayısıyla 1.600,00-TL tutarındaki gayrinakit alacağın nakit alacağa dönüştüğü anlaşılmaktadır.
Davalının takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün bilirkişi tarafından da doğru olarak benimsenmesine rağmen, raporda takip tarihinin 20.10.2020 olarak esas alınmasının maddi bir hata olarak (şablon hatası) kabul edilmiştir. Zira bilirkişinin yaptığı hesaplama ile icra takibindeki hesaplama tamamen örtüşmektedir. Bu nedenle dava ve usul ekonomisi gözetilerek ek rapor almaya gerek duyulmamıştır.
Likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan krediye dayalı alacak üzerinden davalının haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının … 19. İcra Müdürlügünün … sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN İPTALİNE,
Takibin takip tarihindeki koşullarla aynen DEVAMINA,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %35.80 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 BSMV UYGULANMASINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (1.994,60-TL) üzerinden % 20 hesabıyla 398,92-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 179,90-TL olup, peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİYLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 276,00-TL, bilirkişi ücreti 1.500,00-TL’den oluşan 1.776,00-TL yargılama gideri ile 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç toplamı 1.894,6‬0-TL yargılama giderinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 1.994,60-TL vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
6-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK m.341/2 gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.05/06/2023

KATİP

HAKİM