Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/835 E. 2022/709 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO:2021/835
KARAR NO:2022/709

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:16/12/2021
KARAR TARİHİ:11/11/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında davalı şirkete ait ürünlerin Hollanda’dan alımı ile İstanbul … Gümrük Müdürlüğüne, sonrasında …’ye taşınması karşılığında 395 Avro navlun bedeli alınmak üzere anlaşıldığını, bu doğrultuda ürünlerin … Gümrük Müdürlüğüne getirildiğini, davalı yanın üzerine düşen yükümlülüklerine yerine getirmediğini ve davalının talimatı ile ürünlerin imha edildiğini, davacının yapılan hizmete yönelik 395 Avro bedeli 07.04.2021 tarihli … nolu fatura ile davalı/borçluya tebliğ ettiğini, herhangi bir itiraz gelmediğini, alacağın kesinleştiğini, ödeme yapılmaması üzerine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının zaman kazanmak amacıyla takipteki borca ve tüm ferilerine haksız biçimde itiraz ettiğini, 22.11.2021 tarihinde gerçekleşen arabuluculuk toplantısının olumsuz sonuç alındığını belirterek, itirazın iptali ve davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; davacı tarafından davaya konu edilen hizmetin yerine getirilmediğini, bahse konu ürünlerin gümrükte kalmasında müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, davacı şirket gerektiği gibi gerçekleştirmediği taşımacılık işi için kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını, davacı şirket ile ürünlerin Hollanda’dan Gaziantep’e taşınması üzere anlaşıldığını, davacının henüz ürünler … Gümrüğüne gelmek üzere iken fatura düzenlemek istediğini, varış noktasının Gaziantep olduğu, bu sebeple bedelin ancak ürünlerin varış noktasına teslime ile ödeneceğinin belirtildiğini, navlun bedeline bu şekilde hak kazanabileceğini, ürünler teslim edilmeden ödeme yapılmayacağını söylediklerini, davacı şirketin de bunu kabul ettiğini, TTK.nun 870. Maddesinde taşıma ücretinin eşyanın tesliminde ödeneceğinin belirtildiğini, faturalara itiraz edilmemiş olmasının hizmetin alındığı anlamına gelmediğini (Emsal; Yargıtay 11. HD.nin 2004/7832 E. 2005/4738 K.), alacağın likit olmadığını (Emsal: Yargıtay 4.HD.nin 2015/10762 E. 2016/11555 K.) belirterek davanın reddi ile % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; ticari hizmet (Nakliye) ilişkisi nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacının …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 27/09/2021 tarihinde, davalı aleyhine, 07.04.2021 tarihli … nolu faturaya dayanarak, 395.-EUR asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalıya 15/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 21/10/2021 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 16/12/2021 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde 395.-EUR asıl alacak üzerinden huzurdaki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı tartışma konusu değildir.
Çözümlenmesi gereken sorun, nakliye hizmetinde edimlerin tam olarak yerine getirilip getirilmediği, davacının alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Tarafların ibraz ettiği defter ve belgeler incelendiğinde, 2021 yılı ticari defterlerinin TTK.nun 64/3.maddesi gereğince açılış/kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiş, bu nedenle defterlerin sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
Davacı defter kayıtlarına göre; Davacı şirketin verdiği taşıma hizmetinin maliyetine ilişkin, … Ltd. Şti. tarafından 07.04.2021 tarih, … nolu, 340,00 Avro (3.270,49.-TL) bedelli faturanın düzenlendiği, 2485 nolu yevmiye ile kayda alındığı, 31.05.2021 tarihinde bedelin 340,00 Avro karşılığı 3.541,00 TL ödendiği, dava ve takip konusu 07.04.2021 tarihli … nolu faturanın da bu maliyetin yansıtılmasından kaynaklandığı tespit edilmiştir. Bu fatura BS formları ile vergi dairesine bildirilmiştir.
Davalı defter kayıtlarına göre; Davacının iddiasına dayanak oluşturan faturanın davalı tarafından ticari defter kayıtlarına usulüne uygun olarak işlendiği, bu hizmetin bedelinin dönem gideri olarak kayda alındığı tespit edilmiştir. Davlı dava dilekçesine yanıtında her ne kadar faturayı reddetmemiş olmasının faturaya konu hizmeti aldığı anlamına gelmediğini savunmuşsa da, bilirkişinin çok yerinde olarak işaret ettiği gibi, hiç bir tacir almadığı hizmetin bedelini defterine gider/maliyet olarak yazmaması gerekmektedir. Zira alınmayan bir hizmet bedelinin gider olarak gösterilip, kayda alarak BA formlarında bildirmesi hizmeti aldığını ve bedelini kabul ettiği anlamına gelir. Aksi halde içeriği itibarıyla yanıltıcı belge kullanılarak vergi kaçırmış olur ki vergi yasalarında ağır yaptırımları vardır.
Bu incelemelere göre; Davacı tarafından, davalı için … taşıması için 395 EURO taşıma bedeli üzerinden anlaşma yapıldığı hususunda bir tartışma olmadığı defter kayıtları ile de sabittir. Davacı bu taşıma için Hollanda-İstanbul arasında taşıma için dava dışı fiili taşıyan … firmasına 340 AVRO ödeme yaptığını da kayıtlarıyla ispatlamış durumdadır. Yine taraflarında kabulünde olduğu üzere, taşımaya konu malın Gaziantep’e ulaştırılamadan İstanbul-… gümrük sahasında imha edildiği, ithalat sürecinin de bu şekilde sonuçlandığı tartışmasızdır. İthalatı yapılan malın imhası ancak gümrük müdürlüğünce onay verilmeden yapılamaz. Bu onay da ancak ithalatçının talebi ile mümkündür.
Bilirkişinin de yerinde olarak işaret ettiği üzere, ithal edilen ürünlerin gümrükte kalmış olmasında sorumluluk karine olarak ithalatçı (davalı) firma üzerindedir. Dava ve cevap dilekçelerinde malların neden gümrükte takılıp kaldığı hususunda hiç bir açıklama yoktur. Herhangi bir sözleşme sunulmamış, imhanın sözleşmeye aykırı yapıldığı vb. ileri sürülmemiştir. Sorumluluk karinesi davalı üzerinde olduğuna göre gümrük müdürlüğüne verilen imha talebinin de davalıya ait olduğunun kabulü zorunludur.
Davacı her ne kadar ithal edilen malları İstanbul’dan Gaziantep’e taşıyamamış ise de açıklanan nedenlerle, taşımanın İstanbul’da sonlandırıldığı düşünüldüğünde davalıdan takip tarihi itibarıyla 395,00 AVRO navlun alacağına hak kazandığı kabul edilmiştir.
Davacının talebine konu alacak likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan faturalara dayalı olduğundan, asıl alacak üzerinden davalının haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının …. İcra Müdürlügünün 2021/24471 sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN İPTALİNE,
Takibin takip tarihindeki koşullarla aynen DEVAMINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (395,00.-EUR x 17.2525.-TL = 6.814,73.-TL) üzerinden % 20 hesabıyla 1.362,94.-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 465,51-TL olup, peşin alınan 59,30-TL ile 57,08-TL tamamlama harcı toplamı 116,38-TL harcın mahsubu ile bakiye 349,13-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİYLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 194,50-TL, bilirkişi ücreti 3.000,00-TL’den oluşan 3.194,50-TL yargılama gideri ile 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç, 57,08-TL tamamlama harcı toplamı 3.370,18-TL yargılama giderinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 6.814,73-TL vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
6-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK. 341/2. maddesi uyarınca kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
11/11/2022

KATİP …

HAKİM …