Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/832 E. 2023/437 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/832 Esas
KARAR NO : 2023/437

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2017
KARAR TARİHİ : 17/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkili şirketin alkollü içki satış ve dağıtımı ile iştigal etmekte olduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında akdedilmiş olan 04.05.2016 tarihli “…”nin bitiş tarihi 04.05.2017 olarak kararlaştırıldığını, sözleşmenin davalı şirketin …’da bulunan “…” (…) isimli işletmesinde müvekkili şirketin ithalat satış ve dağıtım hakkına sahip belirtilen yüksek alkol grubu ürünlerinin satışına ve ürünlerin tanıtımının yapılmasına ilişkin olduğunu, sözleşmenin 3.2 maddesi ile; 1 yıllık süre sonunda ulaşılması amaçlanan bir kota hedefi konulduğunu, davalı firmanın bu kota hedefine ulaşamayacağı yönünde yeterli ve ciddi emare oluştuğunu, bu durumun sözleşmenin 7.2 ve 7.1 maddelerine göre sözleşmenin ihlali anlamına geldiğinden müvekkili şirket tarafından … 27. Noterliği’nin …tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.2. maddesinde; müvekkili şirket tarafından davalının belirlenen kota hedefine ulaşması ve sözleşme şartlarına uyması karşılığında nakit katılım bedeli olarak 45.000 TL + KDV ödenmesi kararlaştırıldığını, söz konusu nakit katılım bedeli, kotanın gerçekleşmesi şartına bağlı olarak sözleşmenin başlangıcında avans niteliğinde olmak üzere ödendiğini, kotanın gerçekleşmemesi halinde ise iade edileceği kararlaştırıldığını, nakit katılım bedeli olarak 53.100,00TL (45.000 TL + KDV), müvekkili şirket tarafından 11.05.2016 tarihinde davalıya ödendiğini, 45.000,00TL + KDV ödemeye istinaden alınması taahhüt edilen… adlı ürün minimum 600 şişe iken, davalı şirketin … adlı üründen anlaşma başlangıcından itibaren 129 şişe ürün aldığını, sözleşmenin 3.2 maddesinin, “1 (bir) yıllık şüre sonunda kota hedefinin gerçekleştirilememesi halinde müşteri, …’nin kendisine ödediği madde 4.2’de düzenlenen nakit katılım bedeli ödemesinin, gerçekleştiremediği kota hedefine tekabül eden miktarını, nakit katılım bedeli ödemesinin kendisine ödendiği tarihten itibaren, …’ye ödeyeceği sona erme tarihine kadar geçen süre için işleyecek aylık % 1 faizi ite birlikte, sözleşmenin sona erdiği tarihte hiçbir bildirime gerek olmaksızın, ..’ye nakden ve defaten iade edeceğini beyan, kabul ve taahhüt eder” hükmünü içerdiğini, sözleşmenin, davalının adem-i ifası nedeni ile feshedilmesinin ardından, müvekkili şirketin ihtarname ile; ödemiş olduğu nakit katılım bedelinin, gerçekleştirilmeyen kota hedefine tekabül eden 41.683,50 TL’lik (35.325 TL+KDV) kısmın ödenmesini talep ettiğini, davalı tarafından ödeme yapılmaması nedeni ile müvekkili şirket tarafından,03.04.2017 tarihinde davalı şirket aleyhine ilamsız haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin takibe itirazı neticesinde takibin durduğunu ileri sürerek itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Cevap: Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Müvekkili şirketin …’de bulunan … isimli restoran ve eğlence yerinin işletmecisi olduğunu, davacı şirket ile 04.05.2016 tarihinde sözleşme akdedilmiş olup sözleşmenin akdedilmesinden kısa bir süre sonra yaşanan 15 Temmuz terör saldırısından sonra yurt genelinde olağanüstü hal ilan edildiğini, bununla birlikte yine İstanbul’da bulunan birçok eğlence yerinde birbirinden farklı terör saldırıları yapıldığını ve eğlence sektöründe bulunan müvekkili şirketin bu saldırılardan ciddi derecede etkilendiğini, bilindiği üzere yine yılbaşı gecesinde müvekkilin eğlence yerinin bulunduğu yere yakın bir başka eğlence yerinde ciddi bir terör saldırısı olduğunu ve bu durum sonrasında güvenlik gerekçesi ile müvekkilinin bulunduğu sokakta var olan eğlence yerleri bir süre kapanmak durumunda kalındığını, bu kapsamda müvekkilinin faaliyet göstermiş olduğu alanda ekonomik sıkıntılar meydana geldiğini, müvekkili şirketin de bu durumu davacı ve davacının distribütörüne bildirdiğini, buna rağmen müvekkili şirketin sözleşme ile ilgili almış olduğu ürünlerin bedellerini ödediğini, yeni ürün için davacı tarafa birden çok defa talepte bulunduğunu, buna rağmen davacı şirketin söz konusu güç durumu bilmesine ve müvekkili şirketin herhangi bir borcu bulunmamasına rağmen uyarı/ihtar ve benzeri başka bir husus olmaksızın müvekkili şirketin sözleşmesini haksız olarak feshettiğini, iki tarafa borç yükleyen devamlılık içeren sözleşmelerde temerrüdün gerçekleşmesi için diğer tarafa öncesinden söz konusu borcun ifası için uygun bir süre verilmesi gerektiğini, davacı tarafça alınan ürünler ile taahhüt edilen ürün alımı arasında yapılan hesaplama neticesinde ortaya çıkan miktarın da hatalı olduğunu, davacı tarafından talep edilen alacağın net bir alacak olmaması ve yargılamayı gerektirmesi sebebiyle icra inkâr tazminatı talep edilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddine, davacının %20 kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı alacaklıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Tartışılması, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Mahkememizce kaldırma ilamı öncesinde;
”… Dava, kota hedefinin tutturulamadığı iddiasına bağlı olarak sözleşme kapsamında davalıya ödenen nakit katılım bedelinin tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3.2 maddesi ” 1 (bir) yıllık süre sonunda Kota Hedefinin gerçekleştirilmemesi halinde MÜŞTERİ, …’nin kendisine ödediği Madde 4.2’de düzenlenen nakit katılım bedeli ödemesinin gerçekleştiremediği Kota Hedefine tekabül eden miktarlarını nakit katılım bedeli ödemesinin kendisine ödendiği tarihten, kendisinin …’ye ödeyeceği sona erme tarihine kadar geçen süre için işleyecek aylık %1 (yüzde bir) faizi ile birlikte sözleşmenin sona erdiği tarihte, hiçbir bildirime gerek olmaksızın, …’ya nakden ve defaten iade edeceğini beyan, kabul ve taahhüt eder.”
4.2 maddesi “… tarafından MÜŞTERİ’ye yapılacak nakit ödemeler aşağıdaki gibidir;
ÖDEME NO
ÖDEME TARİHİ
ÖDENECEK NAKİT KATILIM BEDELİMİKTARI
1
11.5.2016
45.000 TL (Kırk beş bin) + KDV
2
Müşteri alış kotasını tamamladığında
30.000 TL (Otuz bin) + KDV
Bu ödemeler “Nakit Katılım Bedeli” olarak adlandırılır ve MÜŞTERİ’ye EK 2’de belirlenen toplam Kota Hedefine uluşması ve bu sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerine uyması karşılığında önceden yapılmaktadır.
MÜŞTERİ’nin ödemeye hak kazandığı tarihte Distribütöre vadesi geçmiş borcu var ise, ödeme bu borç ödenene kadar ertelenir. …’nin Sözleşme’den doğan hakları saklıdır.
MÜŞTERİ 2. ve 3. Nakit Katılım Bedeli ödemelerine yukarıda belirtilen tarihlerden önce hak kazansa bile ilgili ödemelerin gerçekleşmesi için belirtilen tarihler beklenir.” şeklinde kararlaştırılmış olup somut olayda, taraflar arasında 04.05.2016 tarihli “…” akdedildiği, davalının sözleşme kapsamında borçlarını ödeyemediği gerekçesine dayanarak sözleşmenin … 27. Noterliğinin … tarih … sayılı ihtarnamesi ile 1 yıllık süre dolmadan feshedildiği, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3.2 maddesinde, 1 yıllık süre sonunda kota hedefinin gerçekleştirilememesi halinde sözleşmenin 4.2 maddesinde düzenlenen nakit katılım bedelinin faizi ile birlikte davacıya iade edileceğinin kararlaştırıldığı, ancak taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 1 yıllık süre dolmadan feshedildiği ve ve sözleşmenin 3.2 maddesinde 1 yıllık süre dolmadan önce sözleşmenin feshi halinde nakit katılım bedelinin iade edileceğine dair bir hükme yer verilmediği, fesih tarihi itibariyle sözleşmenin akdinden itibaren bir yıllık süre dolmadığından davacının 3.2 maddesi kapsamında kota hedefinin gerçekleştirilemediğinden bahisle nakit katılım bedelinin iadesi talebinde bulunamayacağı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir …” şeklinde karar verilmiş, işbu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 11/11/2021 tarih ve 2019/2207 Esas – 2021/1605 Karar sayılı ilamında;
“…Dava; taraflar arasında yapılan sözleşme hükümlerine aykırılık iddiasından kaynaklanan davacı tarafından davalıya ödenen nakit katılım bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Taraflar arasında 04.05.2016 tarihli “On-Trade Sözleşmesi” yapıldığı, sözleşmenin davalının “…” (…)isimli işletmesinde, davacı şirketin ithalat satış ve dağıtım hakkına sahip olduğu yüksek alkol grubu ürünlerinin satışına ve ürünlerin tanıtımının yapılmasına ilişkin olduğu, bilirkişi raporunda davalı tarafça 05/04/2016 tarihinden 29/11/2016 tarihine kadar 129 şişe satın alındığı, 29/11/2016 tarihinden sonra hiç alım yapılmadığının belirtildiği, söz konusu sözleşmenin, davacı tarafça, davalının satın aldığı ürün bedellerini ödemediği ve taahhüt ettiği satış kotası hedefine ulaşamayacağı yönünde yeterli ve ciddi emare oluştuğu, bu durumun sözleşmenin 7.2 ve 7.1 maddelerine göre sözleşmenin ihlali anlamına geldiği belirtilerek … 27. Noterliği’nin … tarihli ihtarnamesi keşide edilerek tek taraflı olarak feshedildiği görülmektedir.
Sözleşmenin 3.2 maddesi “1(bir) yıllık süre sonunda Kota Hedefinin gerçekleştirilmemesi halinde MÜŞTERİ, …’nin kendisine ödediği Madde 4.2’de düzenlenen nakit katılım bedeli ödemesinin gerçekleştiremediği Kota Hedefine tekabül eden miktarlarını nakit katılım bedeli ödemesinin kendisine ödendiği tarihten, kendisinin …’ye ödeyeceği sona erme tarihine kadar geçen süre için işleyecek aylık %1 (yüzde bir) faizi ile birlikte sözleşmenin sona erdiği tarihte, hiçbir bildirime gerek olmaksızın, …’ya nakden ve defaten iade edeceğini beyan, kabul ve taahhüt eder.” hükmü,
4.2 maddesinde “”… tarafından MÜŞTERİ’ye yapılacak nakit ödemeler aşağıdaki gibidir;
ÖDEME NO
ÖDEME TARİHİ
ÖDENECEK NAKİT KATILIM BEDELİMİKTARI
1
11.5.2016
45.000 TL (Kırk beş bin) + KDV
2
Müşteri alış kotasını tamamladığında
30.000 TL (Otuz bin) + KDV
Bu ödemeler “Nakit Katılım Bedeli” olarak adlandırılır ve MÜŞTERİ’ye EK 2’de belirlenen toplam Kota Hedefine uluşması ve bu sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerine uyması karşılığında önceden yapılmaktadır. MÜŞTERİ’nin ödemeye hak kazandığı tarihte Distribütöre vadesi geçmiş borcu var ise, ödeme bu borç ödenene kadar ertelenir. …’nin Sözleşme’den doğan hakları saklıdır. MÜŞTERİ 2. ve 3. Nakit Katılım Bedeli ödemelerine yukarıda belirtilen tarihlerden önce hak kazansa bile ilgili ödemelerin gerçekleşmesi için belirtilen tarihler beklenir.” hükmü,
Sözleşmenin “Fesih” başlıklı 7.2 maddesinde “Müşterinin … ve/ veya distribütörüne yapması gereken ödemelerde temerrüde düşmesi, müşterinin faaliyetlerini aksatması, durdurması veya durdurma derecesinde yavaşlatması, müşterinin gerçekleştirdiği alım adedini kota hedefini gerçekleştiremeyeceği yönünde ciddi bir emare teşkil etmesi, işletmenin içki ruhsatının iptali veya yenilenmemesi, işletmenin mühürlenmesi veya mahkeme tarafından tahliyesine karar verilmesi de -bu sayılanlarla sınırlı olmamak kaydıyla- sözleşmenin ihlalinin teşkil eder.” hükmü,
7.3. maddesinde ise; “Sözleşmenin … tarafından müşterinin sözleşme hükümlerinin ihlali veya müşteri tarafından haklı bir nedene dayanmaksızın feshedilmesi durumunda, … müşteriye ödediği tüm nakit katılım bedellerinin, ilgili bedelin müşteriye verildiği tarihten itibaren işleyecek Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ticari avans faizi ile birlikte kendisine geri ödenmesini talep edebilir. …’nin sözleşmenin ihlalinden dolayı uğradığı zararı genel hükümler uyarınca talep ve dava hakkı …’nin/distribütörün madde 5.2 de düzenlenen mahsubu ilişkin hakları ve madde 6.’da düzenlenen cezai şartı ilişkin hakları saklıdır.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda belirtilen sözleşme hükümlerine göre davacı tarafça sözleşmenin 3.2. ve 7.3. maddesi hükümlerinde belirtilen koşulların gerçekleşmesi halinde, sözleşmenin 4.2 maddesinde düzenlenen nakit katılım bedelini talep edebilecektir. Takip talebinde de sözleşmenin 4.2 madde hükmü uyarınca nakit katılım bedelinin talep edildiği belirtilmiştir. Mahkemece taraflar ve dava dışı distribütöre ait ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından davalının ilgili dönemde 129 şişe ürün satın aldığı tespit edilmiş ise de, davalının sözleşmenin fesih tarihine kadar satın aldığı ürün bedellerini ödeyip ödemediği, davacı ve/veya distribütöre borcunun bulunup bulunmadığı açıkça belirtilmemiştir.
Mahkemece, fesih tarihi itibariyle sözleşmenin akdinden itibaren bir yıllık süre dolmadığından davacının 3.2 maddesi kapsamında kota hedefinin gerçekleştirilemediğinden bahisle nakit katılım bedelinin iadesinin talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, sözleşmenin 7.2 ve 7.3 maddesi kapsamında bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. BU DURUMDA MAHKEMECE, DAVALININ SÖZLEŞMENİN FESİH TARİHİNE KADAR SATIN ALDIĞI ÜRÜN BEDELLERİNİ ÖDEYİP ÖDEMEDİĞİ, SÖZLEŞME KAPSAMINDA DAVACI VE/VEYA DİSTRİBÜTÖRE BORCUNUN BULUNUP BULUNMADIĞI HUSUSUNDA BİLİRKİŞİ RAPORU DA ALINMAK SURETİYLE VE SÖZLEŞMENİN 7.2 VE 7.3 MADDELERİNE GÖRE DE DEĞERLENDİRME YAPILARAK SONUCUNA GÖRE KARAR VERİLMESİ gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir..” denilerek Mahkememiz kararı kaldırılmış, dosya yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce kaldırma ilamından sonra, tüm taraf delilleri toplanmış ayrıca istinaf ilamı uyarınca ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosya, SMMM bilirkişisi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 26/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “… Sayın Mahkemenizin verdiği talimat doğrultusunda, yapılan inceleme ve Raporun III ve IV nolu bölümünde yapılan incelemeler ve açıklamalar doğrultusunda; -Davacı şirket ticari defterlerinde davalı şirket tarafından taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 4.2. Maddesi gereği 45.000,00+KDV olmak üzere toplam 53.100,00 TL bedelli … nolu nakit katılım bedeli faturası düzenlediği işbu faturanın davacı şirket ticari defterlerinde … tarihinde … yevmiye no ile kayıt altına alındığı, fatura bedelinin davacı şirket tarafından 12/05/2016 tarihinde ödendiği, -Dava dosyasında bulunan davadışı şirket ticari defterlerinde yapılarak alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, davadışı şirket ticari defterlerindeki borç/alacak durumu ile davalı şirket borç/alacak durumunun birbiri ile uyumlu olduğu, davalı şirketin dava dışı şirkete_(Disribütöre) 20.168,79 TL borçlu olduğu, -Davacı şirket tarafından nakit katılım bedelinin tamamı ödenmiş olduğundan dolayı distribütere olan borcuna mahsup yapılması mümkün olmadığı, -Sözleşme 7.2. Maddesi “Müşterinin … ve/veya Distribütörüne yapması gereken ödemelerde temerrüde düşmesi, müşterinin faaliyetlerini aksatması, durdurması…” ve 7.3. Sözleşmenin; (i) … tarafından müşterinin sözleşme hükümlerini ihlali, (ii) Müşteri tarafından haklı bir nedene dayanmaksızın feshedilmesi durumunda … müşteri’ye ödediği tüm nakit katılım bedelinin, ilgili bedelin müşteriye verildiği tarihten itibaren işleyecek TC Merkez bankası ticari avans faizi ile birlikte kendisine geri ödenmesini talep edebilir.” maddeleri gereği davalını sözleşme edimlerine yerine getirmediğinden dolayı sözleşmenin feshedildiği, davacı şirket tarafından nakit katılım bedelinin davalı şirkete ödenmiş olduğu, davalı şirketin davadışı Distribütöre 20.168,79 TL borçlu olduğu ve davacı şirket tarafından yapılan müşteri’ye ödediği tüm nakit katılım bedelinin müşteriye verildiği tarihten itibaren işleyecek TC Merkez bankası ticari avans faizi ile birlikte kendisine geri ödenmesini” talep edebileceği, -Davacı tarafın takip talebinde takip tarihine kadar faiz isteminde bulunduğu, takip tarihinden itibaren asıl alacak için %9,75 avans faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu, -Taraflar arasında akdedilen sözleşme madde 5.3. “…’nin madde 5.2. Uyarınca mahsup etmediği veya edemediği müşteriye ait tüm muaccel borçlar da dahil müşterinin temerrüde düştüğü meblağlar için yıllık olarak temerrüt tarihindeki TC Merkez Bankası ticari avans faizi oranında temerrüt faizi tahakkuk edecektir.” ve 7.3. Sözleşmenin; (i) … tarafından müşterinin sözleşme hükümlerini ihlali, (ii) Müşteri tarafından haklı bir nedene dayanmaksızın feshedilmesi durumunda … müşteri’ye ödediği tüm nakit katılım bedelinin, ilgili bedelin müşteriye verildiği tarihten itibaren işleyecek TC Merkez bankası ticari avans faizi ile birlikte kendisine geri ödenmesini talep edebilir.” maddeleri gereği takdiri sayın mahkemenize ait olmak üzere; taleple bağlılık ilkesi gereği takipte talep edilen 41.683,50 TL alacağa nakit katılım bedelinin davalı firmaya ödendiği tarih dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, buna göre; 41.683,50 TL ASIL ALACAK + 3.829,46 TL İŞLEMİŞ FAİZ = 45.512,96 TL TOPLAM ALACAK olacağı, Görüş ve kanaatimi içeren raporumu takdirlerinize saygı ile arz ederim …” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dava, sözleşme hükümlerine aykırılık iddiasından kaynaklanan davacı tarafından davalıya ödenen nakit katılım bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, özellikle istinaf ilamında belirtilen eksik tahkikat konuları / kaldırma sebepleri ile tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davalının sözleşme fesih tarihine kadar satın aldığı ürün bedellerini ödeyip ödemediği, sözleşme kapsamında davacıya veya dava dışı distribütöre borcunun bulunup bulunmadığı hakkında mali bilirkişi vasıtasıyla yaptırılan incelemeler sonucunda mali bilirkişinin 26/01/2023 tarihli raporunda vurgulandığı üzere, davalının sözleşme fesih tarihine kadar satın aldığı ürün bedellerini ödeyemediği, davalı şirketin ticari defter ve belgeleri incelendiğinde kendi kayıtlarında dahi dava dışı distribütöre 20.168,79 TL borcunun bulunduğu, dava dışı distribütör şirketin ticari defter ve belgeleri ayrıca incelendiğinde davalı taraftan 20.168,79 TL alacaklı olduğu, başka bir anlatımla davalı ile dava dışı distribütör şirketin ticari defter ve belgelerinin alacak – borç hesabı noktasında içerdiği kayıtların birbirini doğruladığı ve teyit ettiği, bu itibarla davalının sözleşme kapsamında dava dışı distribütöre borçlu olduğunun ticari defter ve belgelerdeki kayıtlar uyarınca sabit olduğu, öte yandan sözleşme uyarınca davalının 05/04/2016 tarihinden 29/11/2016 tarihinde kadar 1000 adet şişe / alkol satın alma taahhüdünden yalnızca 129 adet satın alabildiği, 29/11/2016 tarihinden sonra ise hiçbir alkol alımının bulunmadığı, dolayısıyla sözleşme uyarınca 1 yıllık süre içinde 1000 adet şişe / alkol satın alma taahhüdünde bulunan davalının hem aldığı şişe miktarı, hem eksik kalan kota tutarı, hem kalan sözleşme süresi hem de alımların tümüyle kesilmesi nazara alındığında eksik kalan 871 adet şişeye ilişkin taahhüdün / kotanın kalan sözleşme süresi içinde edimin yerine getirilmeyeceğinin açık olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 7.2. maddesi uyarınca davalının davacıya ve dava dışı distribütöre yapması gereken ödemelerde temerrüte düşmesi, müşterinin faaliyetlerini aksatması veya ciddi derecede yavaşlatması halinde bu durumun sözleşmenin ihlalini teşkil edeceğinin kararlaştırıldığı, nitekim davalının satın aldığı ürünlere yönelik ödemelerde dava dışı distribütöre karşı temerrüte düştüğünden bu durumun sözleşmenin ihlali olarak kabul edilmesinin zorunlu olduğu, davacının sözleşmenin 7.3.maddesi uyarınca davalının sözleşme hükümlerini ihlal etmiş olması sebebiyle davalıya ödemiş olduğu nakit katılım bedelini, katılım bedelinin davalıya verildiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesini istemekte haklı olduğu anlaşılmakla, hükme esas alınan 26/01/2023 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne, ayrıca alacağın likit ve muayyen olduğu İİK 67.maddesindeki yasal koşullar oluştuğundan davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının … 21.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile; takibin kaldığı yerden aynı koşullar altında ve aynen devamına,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla, asıl alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (45.512,96 TL) üzerinden alınması gereken 3.108,99 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 777,25 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 2.331,74 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 777,25 TL peşin harç, 200,00 TL talimat gideri, 497,40 TL posta ve tebligat masrafı ile 3.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.074,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.17/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır