Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/809 E. 2023/9 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/809 Esas
KARAR NO : 2023/9

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2021
KARAR TARİHİ : 10/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu aleyhinde 177.354,00-TL tutarındaki iki adet fatura bedelini ödememesi sebebiyle 25.10.2021 tarihinde … 31. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasıyla adi takip başlatıldığını, davalı borçlu ödeme emrinin tebliğinden sonra süresi içinde 01.11.2021 tarihinde İcra Dairesine müracaat ederek takibe borca ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiğini bildirdiğini, İcra Müdürlüğü bu itiraz sebebiyle takibin durdurulmasına karar verdiğini, dava öncesinde yapılan zorunlu arabulculuk süreci de anlaşamama ile sonuçlandığını, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, … 31. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden devamına, takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını dava ve talep etmiştir.
Davalı tarafça usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlendiği iddia edilen faturalardan kaynaklı alacak iddiasına dayalı olarak … 31. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
… 31.İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyası celbedilerek incelendiğinde, davacı gerçek kişi tacir tarafından 23.11.2020 tarihli 101.952,00-TL bedelli ve 12.11.2020 tarihli ve 75.402,00-TL bedelli iki adet fatura alacağı için başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, icra dosyası içeriğine göre borçlu tarafından tebliğ için gider avansı yatırılıp itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğundan davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında temel ilişki karşısında davacı … ‘ nın gerçek kişi olarak birinci sınıf tacir olup olmadığı veya esnaf olup olmadığı, basit usul, işletme usulü veya bilanço usullerinden hangisine göre defter tutup tutmadığının araştırılması,… sayılı Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde esnaf sınırını aşıp aşmadığının tespiti amacıyla taraflar arasında temel ilişkinin başlangıç tarihi olan 2020 ve sonrası Gelir Vergi Beyannameleri ile eki performans bilgileri tablosu ve işletme hesap özetlerinin … Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılmış; her ne kadar müzekkere cevabına göre işletme hesabına göre defter tuttuğu beyan edilmiş ise Vergi dairesi ekindeki hesap özetine göre 2020 yılı için belirlenen Vergi Usul Kanunu’nun 177. maddesinin 1. fıkrasının 1 ve 3 nolu bentlerinde yer alan limitlerin yarısını, iki numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aştığı anlaşılmakla davacının da tacir vasfında olduğu kanaati ile davaya nispi ticari dava niteliği görev yönünden devam edilmiştir.
Yargılama sırasında davacının ölümü halinde HMK 55. maddesinin “mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir” hükmü gereğince yasal sürenin beklenmesi, mirasçıya duruşma günü tebliğ edilmesi, sonucuna göre karar verilmesi, mirasçının davayı takip etmesi nedeniyle esasa ilişkin karar verilmesi gerektiğinden; davacı vekilince 05/01/2023 tarihli beyan dilekçesi sunulduğu, davacı gerçek kişinin yargılama sırasında vefat ettiği, yasal mirasçılarının tespit edilerek bu mirasçılardan vekalet alındığına ilişkin beyan sunulduğu görülmekle dosya kapsamında davacı tarafta taraf teşkili yönünden esas hakkında esas hakkında karar verilmesine engel bir halin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlendiği iddia edilen faturalardan kaynaklı alacak iddiasına dayalı olduğundan ve davalı tarafça cevap dilekçesi verilmediğinden, davacı tarafından dayanılan taraf ticari defterlerin delil niteliği ve tacirler arası fatura tanzim delil niteliği hakkında mevzuat düzenlemeleri uyarınca uyuşmazlığın tahlili gereklidir.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222.maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK m.222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK m.222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (HMK m.222/4).
Dosya bilirkişi …’a tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 26/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “Dava Konusunun; Taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı davacının 177.354,00 TL tutarlı cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, Davacı tarafından Cari Hesap Alacağının tahsili amacıyla … 31. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numarası ile 26.10.2021 tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, Davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 07.12.2021 tarihinde …2. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği belirlendiği, Davalı yanın 2020 Dönemi BA formunda; Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen faturaların davalı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulduğu, takibe konu faturada iş bu fatura içerisinde yer aldığının tespit edildiği, Davacının 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davalının 2020 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacı tarafından davalı yana düzenlenen faturaların İhracat Kayıtlı olduğu, davacı tarafından Ticari Defterlerine Vergiler Dahil Toplam Tutar üzerinden davalı adına toplamda 177.354,00 TL borç olarak kaydedildiği görülmüştür. Söz konusu faturalardan Vergiler düşüldükten sonra; 12.11.2020 tarih, … no.lu fatura için ödenecek tutar 63.900,00’TL 23.11.2020tarih, … no-lu fatura için ödenecek tutar 86.400,00 TL olmak üzere 150.300,00-TL tutarı olduğu, İhraç kayıtlı faturalar, yerli üretim mallarını küresel pazarda satmak isteyenler için bazı vergi indirimlerinden yararlanma imkânı sunmaktadır. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 3065 sayılı 11-c maddesine göre ülke dışında döviz karşılığı satış yapılması şartıyla üreticiden alınan mallar için KDV ödemesi yapılmamaktadır. Ülke içinde alımı yapılırken KDV ödediğimiz ürünler varsa da ihracat işinde olduğunuzu göstererek devlet kurumlarından vergi iadesi talebinde bulunabilirsiniz. Bu işlemleri ekseriyetle ürünü alıp satan kişi ya da kurumlar gerçekleştirmektedir. Bu durumda bu firmalar, üreticiden kendilerine KDV harici fatura kesmesini talep eder. Eğer ürün satışı yapılan bu kurum/kuruluşlar, ihracat yapacaksa üretici olarak 3065 sayılı KDV kanununa dayanarak ihraç kayıtlı fatura kesebilir. İhraç kaydıyla düzenlenen faturaya “3065 sayılı KDV Kanununun (11/1-c) maddesi hükmüne göre, ihraç edilmek şartıyla teslim edildiğinden, KDV tahsil edilmemiştir.” ifadesi yer verilmelidir. Davaya konu faturalarda 3065 sayılı KDV Kanununun (11/1-ç) maddesi hükmüne göre, ihraç edilmek şartıyla teslim edildiğinden, KDV tahsil edilmemiştir” ibaresinin yer almadığı görülmek söz konusu faturalar Kdv Dahil olarak kaydedilmelidir. Davaya konu 2 adet faturalarda kdv hariç istisna ibaresinin yer almadığı görülmek; Yine Taraflar arasında mal alım/satım ile ilgili bir sözleşmenin bulunmadığı ve yine taraflar arasında kdv hariç ile ilgili bilgi yazışma vs olmadığı göz önüne alındığında Davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan kaydi olarak Asıl Alacak olarak 177.354,00 TL tutarında Alacaklı olduğu” şeklinde mali bilirkişi değerlendirmesi yapılmıştır.
Yargıtay uygulamasında da kabul olunduğu üzere “davalının ticari defterlerinde kayıtlı borç bakımından defterleri kendi aleyhinde delil olacaktır. 6100 sayılı HMK m.220, m.222 hükümleri dikkate alındığında hiçbir tacir kendi defterine aleyhe kayıt düşemeyeceğinden faturaların davalı defterinde kayıtlı olması, faturalar içeriğindeki hizmetin davalıya teslim edildiğine karine oluşturur. Bu karinenin aksini,bir başka deyişle faturalar içeriği hizmetin teslim edilmediğini, faturaların usulsüz olduğunu davalı ispatlamalıdır.”(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/19-823E.2019/553K.sayılı ilamı)
Cevap dilekçesi vermeyen davalı tarafça, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi içeriğinde ayıp ve ödeme nedeniyle mahsup iddiasında bulunulmuştur. Cevap dilekçesi sunmayan davalı tarafça teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğu bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi içeriğinde savunulmuş ise de, ayıp ihbarının süresinde ve TTK’nın 18/3. maddesinde gösterilen usullerle yapıldığı da dosya kapsamı ile ispat edilemediğinden bu hususta cevap dilekçesi sunulmadığından bir delile de dayanılmamış olduğundan bilirkişi raporuna bu yönden yapılan itiraza itibar edilmemiştir.
Buna karşın davalı tarafın ödeme nedeniyle mahsup iddiası ise ayrıca değerlendirilmelidir.
Maddi hukuka dayanan savunma vasıtaları def’iler ve itirazlar olmak üzere ikiye ayrılır.
a-Def’iler (Einrede), davalının borçlu olduğu bir edimi yani borcu özel bir nedenle yerine getirmekten kaçınmasına imkan veren bir haktır. Yani aslında bir borç vardır, fakat davalının özel bir nedenle o borcu yerine getirmekten kaçınma hakkı bulunmaktadır.
b-İtirazlar (Einwendune) ise bir hakkın doğumuna engel olan veya o hakkı sona erdiren vakıalardır. Bunlarda, bir hakkın hiç doğmadığı veya borcu sona erdiren nedenlerin bulunduğu itirazlar gibi açıklanabilir.
İtirazların mutlaka davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli değildir. Hakim, dosya kapsamına göre itirazın varlığını öğrenirse bunu kendiliğinden gözetir. Def’iler ise savunma vasıtalarından olup ileri sürülmedikçe resen nazara alınmazlar.
Davaya konu borcu sona erdiren bir nitelik taşıyan ödeme savunması hakkında itiraz niteliği gereği savunmanın genişletilmesi yasağından söz edilemeyeceğinden (HMK140) gereği incelenmesi zorunludur. (HGK 27.02.2012 tarih 2012/9-842 esas 2013/291 karar nolu ilamında açıklandığı üzere)
Mahkememizce bu kapsamda, Davalı vekiline bilirkişi raporuna itiraz içeriğinde dava konusu fatura bedellerine yönelik ödeme ve mahsup savunması kapsamında alacaklı olarak …’ un gösterildiği banka dekontlarının tarihlerini bildirmesi için imkan tanınmış; davacı … ‘ nın hakkında 2020 yılında ticari işletme kaydının olup olmadığı, bu işletmenin tescil ve ilan edilmiş ticari vekil ve mümessili olup olmadığı hususlarında Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, SGK’ ya müzekkere yazılarak Davacının işveren kaydının olup olmadığının tespitine, var ise ilgili yanında çalışanlarının işçi özlük dosyaları hakkında mahkememize bilgi verilmesinin istenilmesine, ödemenin yapıldığı iddia olunan dava dışı … isminde birisinin davacı … tarafından SGK’ lı olarak çalıştırılıp çalıştırılmadığı hususunda ayrıca SGK’ ya müzekkere ile sorulmasına,
Karar verilmiştir. Müzekkere cevaplarına göre davacının dava dışı … isimli bir firma yetkilisi, ticari temsilci veya vekili ya da çalışanı olduğuna ilişkin bir yazışma dosya kapsamında bulunmamaktadır.
Dava konusu faturalara yönelik ödeme ve mahsup iddiasında ispat külfeti davalı da olup, buna yönelik cevap dilekçesi sunulmadığı gibi ayrıca itiraz niteliği ödeme savunmasını ortaya koyan dosya kapsamında bir delil bulunmamakta olup, cevap dilekçesi sunmayan davalı tarafça ayrıca yemin deliline de dayanılmamış olduğunda ödeme ve mahsuba yönelik itiraz niteliğindeki savunma vasıtasına itibar edilememiştir.
Davaya konu faturalar ihraç kayıtlı olarak düzenlenmiştir. KDV istisnasına yönelik ihraç kayıtlı fatura işlemleri 3065 sayılı KD. V.Kanununun 11/1-c maddesinde; “11/1-c maddesi:(3297 sayılı Kanunun 3’üncü maddesiyle eklenen bent) İhraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisi, ihracatçılar tarafından ödenmez.Mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu vergi, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunur.Söz konusu malların, ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi halinde, tecil edilen vergi terkin olunur.İhracatın yukarıdaki şartlara uygun gerçekleştirilmemesi halinde, tecil olunan vergi tahakkuk ettirildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51’inci maddesine göre belirlenen (4842 sayılı Kanunun 21’inci maddesiyle değişen ibare Yürürlük; 01.05.2003) gecikme zammıyla birlikte (14] tahsil olunur.” hükmü ile düzenlenmiştir. Davalı tarafça dava konusu faturalara konu ürünlerin ihracına yönelik bir savunma ileri sürülmemiş, davalı defterlerine ilgili faturalar KDV hariç işlenmiştir.
Bu haliyle davacı tarafça dava konusu faturalar ihraç kayıtlı olarak düzenlenmiş olmasına rağmen davacı defterlerine KDV’leri ile birlikte işlenmiş, bu karşın davalı defterlerine ise KDV hariç olarak işlenmiştir. Davacı tarafça takibe dayanak faturalar ihraç kayıtlı olarak düzenlenmiş olduğundan ödenecek fatura içeriğindeki ödenecek tutarlar da KDV eklenmeksizin belirlenmiş olmasına karşın, icra takibinde KDV dahil fatura bedelleri talep edilmiştir.
Dava dilekçesinde davalının KDV bedellerine yönelik yükümlülüğünün bulunduğu, davalının davacıdan ihraç kayıtlı olarak satın aldığı malları usulüne uygun olarak ihraç etmediğine yönelik herhangi bir iddia ileri sürülmemiş olup; bizzat davacı tarafından keşide edilen fatura içeriklerinde KDV bedeli ödenecek tutarlarına eklenmedikten sonra; takibe KDV dahil faturalara dayanak yapılması; takibe dayanak faturalardaki “ödenecek bedel” lerin üzerinde alacak kalemi oluşturulması mümkün değildir. Bu yönüyle dosya kapsamına sunulan mali bilirkişi raporundan farklı sonuca varılmış olup, gerekçesi açıklanacağı üzere takdiri delil niteliğindeki bilirkişinin KDV alacağına yönelik tespit ve değerlendirmelerine iştirak edilememiştir.
Öyle ki Katma değer vergisinin yasal mükellefi satıcı olduğundan, davacı tarafça faturaların KDV hariç olarak ihraç kayıtlı olarak kesildiği de gözetilerek, davalıyı vergi sorumlusu kılan herhangi bir anlaşma da somut dosya kapsamında bulunmamaktadır. Davalı tarafça da kendi ticari defterlere faturaların KDV hariç olarak kaydedilmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacı tarafın dava dilekçesi içeriğine göre davalı firmanın usulüne uygun ihracat işlemi yapmadığına yönelik bir iddiasının bulunmadığı, davacının KDV alacağına yönelik takibe dayanak faturalardan ayrı bir delilinin bulunmaması, davacının imalatçı sıfatı ile 3065 sayılı KDV Kanununun 11/1-c maddesi uyarınca KDV tescil-terkin işlemlerine yönelik vergi dairesine karşı sorumluluğunun davalı ile doğrudan ilgisinin bulunmaması, ihraç kayıtlı fatura kesmek suretiyle KDV’nin davalıya yansıtılmayacağına yönelik fatura düzenlenmesi de gözetilerek davanın takibe konu fatura bedelleri vergisiz olarak davacı tarafça takibe dayanak yapılan haliyle, KDV ilaveli fatura bedeli üzerinden takip başlatılarak; davalıdan talep edilen fatura içeriğinin takip talebi ile aşılması da gözetilerek davanın KDV’siz fatura bedelleri üzerinden kısmen kabulü ile takibin bu bedel üzerinden devamına ve hükmedilen asıl alacağa tarafların tacir konumu nedeniyle ticari işletmelerine yönelik ticari iş kapsamında takip talebinde talep edilen ticari avans faizi işletilmek suretiyle takibin devamına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (HGK’nın 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı ve Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2021/3214 Esas, 2021/7424 Karar sayılı ilamı) Dosya kapsamında birbiri ile uyumlu taraf defterleri içeriğine göre; takip konusunu oluşturan faturaların KDV hariç olarak davalı taraf ın defterlerinde kayıtlı olduğu, alacağın davalı tarafça gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte olduğundan alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla hükmedilen alacak üzerinden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … 31. İcra Müdürlüğünün… Esas takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin 150.300,00-TL alacak yönünden, takip tarihi sonrası alacağa değişen oranda avans faizi işletilmek suretiyle aynı koşullarda devamına, fazla istemin reddine,
2-Kabul edilen alacak olan 150.300,00-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değeri (150.300,00- TL) üzerinden alınması gereken 10.266,99-TL harçtan başlangıçta peşin alınan 3.028,77 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 7.238,22 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan bakiye 3.028,77 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 3.088,07-TL harca ilişkin yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 85,35 TL posta, tebligat, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.085,35 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 919,72 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacılar yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ uyarınca belirlenen 23.545,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
8-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 maddesi uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-6183 sayılı Kanuna göre dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 -TL arabuluculuk sarf ücretinin tarafların haklılık durumlarına göre;
A) 1.118,56 TL’sinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
B) 201,44 TL’nin davacılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.10/01/2023

Katip …

Hakim …