Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/803 E. 2022/909 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/803 Esas
KARAR NO : 2022/909

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre … işletme hakkı sahibi; davalı ise işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan köprü ve otoyollarını ticari amaçla kullanmış olan tacir olduğu, İşletme hakkı müvekkil şirkette bulunan köprü ve otoyollarından geçişler, mezkur madde gereği ücretlendirilmekte, ücret ödemeden yapılan geçişlerde, geçiş ücreti ile birlikte dört katı tutarında ceza tutarı uygulanmakta olduğu, Davalının 07.03.2018 tarihi ile 12.02.2019 tarihleri arasında birçok kez geçiş ücreti ödemeksizin köprü ve/veya otoyollarından ihlâlli geçiş yaptığını, bedeli ödenmeden yapılan geçiş ücretleri 15 günlük sürede de ödenmediği için davalı hakkında … 20. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla takip başlatılmış, ancak davalı, icra müdürlüğünün söz konusu icra dosyasına da itiraz dilekçesi sunarak; geçiş ihlali cezalarına, faizlerine ve fer’ilerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği, bunun sonucunda takip durdurulduğu, Davalının müvekkili şirketin işletme hakkına sahip olduğu köprü ve/veya otoyolları kullanmayı tercih etmiş, belirtilen tarihlerde köprü ve/veya otoyolundan ihlâlli geçiş yaptığı, bu durum, şirket kayıtlarının incelenmesiyle de görüleceği, Davalı da müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve/veya otoyolunun kullanılmadığına dair bir itirazda bulunmadığı, davalı geçiş ücretini ödediğini iddia etmemekte olduğu, sadece HGS veya OGS kartlarının banka hesabında yeterli bakiye olduğunu iddia ettiği, hesaplardan para çekildiği de iddia etmediği, davalının geçiş yaptığı esnada HGS/OGS sisteminde yeterli bakiyenin olup olmadığını veyahut sistemin tedarik ettiği banka/ödeme kanalından kaynaklı bir sorun olup olmadığını müvekkil bilemeyeceği, araştıramayacağı ve kendisine böyle bir sorumluluk da atfedilemeyeceği, davalının tebligat yapılmadığı şeklindeki beyanına ilişkin olarak; söz konusu borç 6001 sayılı kanundan kaynaklandığı, müvekkili şirketin borcu bildirme gibi bir yükümlülüğü olmadığı, müvekkili şiretin davalıya karşı herhangi bir ihtar veya borç bildiriminde bulunma zorunluluğu olmadığını, bilindiği üzere yetki itirazının geçerli olabilmesi için borçlunun yetkili icra müdürlüğünü kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça belirtmesi ve belirttiği icra müdürlüğünün yetkili olması gerektiği, davalı yanın yetki itirazı usule uygun olsa dahi geçerli olmayacağı, davalı, müvekkil kurumun işletme hakkına sahip olduğu köprü ve/veya otoyollarını kullanmayı tercih etmiş ve dava konusu ihlalli geçişler de bu nedenle meydana geldiği, ihlalli geçişler neticesinde ortaya çıkan borç, para borcudur. TBK M.89’da açıkça belirtildiği üzere; para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edildiği, somut olayda HMK m.10 ve TBK m.89 birlikte uygulanması gerektiği, müvekkili kurumun ticari merkezinin de Sarıyer’de olduğu,bu nedenle yetkili mahkemenin de İstanbul Mahkemeleri olacağı, bu nedenlerden dolayı karşı tarafın yetki itirazının reddine karar verilmesi gerektiği, davalının anılan borca itiraz etmesinin sırf takibi durdurmak gayesi ile yapıldığı ve iyi niyetli olmadığı, 7.19.12.2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan 7155 Sayılı Kanun’un 23.maddesi ile 6325 Sayılı Kanun’a eklenen 18/A-2 maddesi gereğince ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvuru şartı getirildiğinden öncelikle … Arabuluculuk Bürosu’na başvuru yapıldığı, arabuluculuk toplantısında anlaşma sağlanamadığından, bu davanın açıldığı, izah edilen sebeplerden ötürü, haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına ve alacak üzerinden asgari %20 oranında icra inkâr ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalının cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın yapmış olduğu icra takibinin yetkisiz icra dairesine yapıldığı, yerleşim yerinin Ankara olduğu, yetkili mahkemenin Beypazarı Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, davacı yanca geçiş ihlali olduğu iddia edilen gün ve sayıların davacı yanın tespitlerine dayandığı, davacı yanca yapılan haksız takibe kadar böyle bir bilgisinin olmadığı, herhangi bir bildirimin kendisine gelmediği, 6001 sayılı kanun her ne kadar işletici şirkete idari para cezası tanzim etme yetkisi vermişse de bu kanun maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğu, idari para cezalarının önce tebliğ edilmesi gerektiği, şirket üzerine kayıtlı araçların geçiş ihlali yaptığı iddiasına dayalı olarak çıkarttığı otoyol geçiş bedelleri de tek taraflı ve davacı yanca yapıldığı, işbu tespitin doğruluğunun ortaya konması gerekli ve önemli olduğu, zira hiç otoyolu kullanmadığı halde geçiş yapıldığı ve geçiş ihlalinin yöapıldığı iddiası ile davacı yanın birden fazla kişi yada işletmeye haksız borçlar çıkarttığı ve ulusal basında da yer yer haberlere konu olduğu, HGS/OGS cihazlarının araçlara her daim okunaklı olacak şekilde araçların içerisine yerleştirildiği, bağlı olduğu hesaplara düzenli olarak para aktarımı yapıldığı, geçiş yapıldığı tarihlerde hesaplarda geçişe yetecek bakiye olduğu, davacı yanca ihlale dair belirlenen para cezasına işletilen faizlerinde hukuka aykırı olduğunu talep ettiği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 20. İcra Müdürlüğü …Esas sayılı takip dosyası, … Arabuluculuk Bürosu’nun … Arabuluculuk dosyası, ihlalli geçişin yapıldığına dair geçiş dökümü, fotoğraflar, provizyon kayıtları, cari hesap kayıtlarI celp edilmiş incelenmiştir.
Dosya, Karayolu Taşımacılık/ SMMM konusunda uzman bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 16/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “…İzah olunan sebeplerle dosya kapsam ve münderecatına göre deliller uyarınca değerlendirmesi ve tüm nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere: 6001 sayılı kanunun 30/7 maddesine göre 15 gün içerisinde ihlalli geçişler ödendiği takdirde gecikme cezası alınmayacağı hükmünün olduğu, bunun yanı sıra sürücülerin HGS ve OGS cihazlarını sürekli bakiyesi müsait tutmakla ve kontrol etmekle sorumlu olduğu, Karayolları Genel Müdürlüğü Sitesinde OGS ve HGS ile ilgili açıklamalarda OGS sistemlerinden geçiş ihlali yapılması durumunda; geçiş ihlali yapılan plaka üzerine 15 (on beş) gün içinde OGS veya HGS abonesi olunması veya mevcut OGS veya HGS hesaplarında geçiş için yeterli bakiyesi olması durumunda cezalı geçiş ücreti uygulanmadığının duyurulduğu, Davalının, HGS/OGS cihazında yeterli bakiye varken geçiş anında değişik sebeplerden ücret alınamadığında cihazın uyarı sinyali vermesi sonucunda 15 gün içerisinde yanlışlığı giderecek yeterli süresi olduğu, davalının değişik kanallardan sahipliğindeki araçların plaklarını sorgulayarak borç durumunu öğrenebileceği, HGS/OGS cihazını doğru bir şekilde kullanmak, çalışır vaziyetinde tutmak ve cihazlara bağlı hesaplarını her zaman müsait olarak tutma sorumluluğunda olduğu, 3095 Sayılı Katma Değer vergisi Kanunu’ nun 24. Maddesi (c) bendinde faiz alacağı da KDV matrahları arasında gösterildiğinden ve yaygın Yargıtay kararlarında da aynı yönde içtihatlar olduğundan Davacının, davalıdan icra yolu ile tahsil edeceği faiz alacaklarından KDV tahakkuk ettirmeye ve talep etmeye hakkı olduğu, 6001 Sayılı Kanun’ da ve işletme protokolünde hiçbir şekilde ihlalli geçiş gerçekleştiren araç sahiplerine SMS, e-posta, ihtarname veya herhangi bir şekilde bildirim yapma yükümlülüğü ile ilgili bir düzenlemenin bulunmadığı, Davalının gerçek kişi tacir olduğu, davalının sahipliğindeki araçların tabir edilen yük taşımacılığında kullanılan ticari araç olduğu, Karayollarında Geçiş Ücretlerinin Belirlenmesi ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’ in 5. Maddesinde belirtilen açıklamalar doğrultusunda Davalının, dorse tabir edilen Tenteli Yarı römork araçlarının gişelerden ihlalli geçişlerinde öndeki çekicinin plakası okunamadığından Yarı römorkun ruhsat sahibine gecikme cezasının rücu etmesinin makul olduğu, Davalının sahipliğinde olan …, …, …, … plakalı araçları ile 07.03.2018 tarihleri arasında 15 kez ücret ödemeksizin, işletme hakkı davacı şirkette olan köprü ve otoyolundan ihlalli geçişler gerçekleştirdiği, davalının aracına 848,40 TL Geçiş Bedeli, yasa gereği dört katı Geçiş Cezası 3.393,60 TL. Tahakkuk ettirildiği, davalının 111,00 TL tutarı Geçiş Bedeli ve Gecikme cezasını geçişten sonra 15 gün geçtikten sonra ödediği, davacının toplam 4.242,00 TL tutarlı Geçiş bedeli ve gecikme cezalarından 111,00 TL tutarı mahsup ederek 4.131,00 TL borç tahakkuk ettirdiği, borç tutarının … 20. İera Müdürlüğünün … E. sayılı ilamsız icra takip tutarı ve dava konusu alacak ile uyumlu olduğu, Sayın Mahkemece itirazın iptaline ve takibin devamına karar verildiği takdirde Davacının, 6001 sayılı yasa BAM ve yaygın Yargıtay kararları gereği davalıdan 4.131,00 TL asıl alacak 281,85 TL işlemiş faiz ve VUK 24/c maddesi gereği faiz üzerinden %18 KDV 50,73 TL olmak üzere toplam 4.463,58 TL ile takip tarihinden itibaren asıl alacak 4.131,00 TL üzerinden yıllık %19,50 işlemiş faizi değişen oranlarda talep edebileceği…” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dava, ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Hemen belirtmek gerekir ki, davalı icra dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesi ile birlikte İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkisine itirazda bulunarak genel yetki kuralları uyarınca kendi yerleşim yeri icra müdürlüğü olan … İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, yine davalının yargılama aşamasında sunduğu cevap dilekçesi ile aynı nedenlerle yetkili mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirtmiş ise de; taraflar arasında otoyol ve köprülerden bedeli karşılığında geçiş yapılmasına yönelik ticari hizmet sözleşmesinin bulunduğu, sözleşmelerden doğan davalarda özel yetki kuralları gereğince ifa yeri mahkemesinin de yetkili olduğu, İİK 50. madde atfı ve HMK 10. ile TBK 89. madde hükümleri uyarınca uyarınca sözleşmeden doğan alacağın para alacağı olması, para alacaklarının alacaklının yerleşim yerinde ifa edilmesi zorunluluğu karşısında davacı şirketin yerleşim yeri icra müdürlüğünün ve mahkemesinin de somut olayda yetkili olduğu, bu bağlamda davacının yerleşim yeri (Sarıyer/İstanbul) Mahkememiz yargı çevresinde bulunduğu, öte yandan ihlalli geçişin yapıldığı gişelerin yani ticari hizmet sözleşmesinde ifa yerinin yine mahkememize yargı çevresi içinde olduğundan İstanbul İcra Müdürlüklerinin takip hukuku ve eldeki dava açısından Mahkememizin yetkili olduğu (Bakınız. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. H.D. 2020/1311 Esas, 2020/2033 Karar) anlaşılmakla, davalının yetki itirazları yerinde görülmemiş, davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin işletme hakkına sahip olduğu köprü ve otoyollardan davalıya ait araçların geçiş ücreti ödemeksizin kullanım yaptığı, davacının geçiş ücreti ve 6001 sayılı Kanundan kaynaklanan cezalarının tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi başlattığı, … 20. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun ödeme emrine itiraz ettiği, ödeme emrine itiraz dilekçesinde davacı şirkete herhangi bir borcunun olmadığı savunmasında bulunduğu görülmüştür.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 30. maddesinde geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali hali düzenmiş, 1. Fıkrasında “Genel Müdürlük işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine Genel Müdürlük tarafından, geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin dört katı tutarında idarî para cezası verilir. (Ek cümleler: 1/7/2022-7417/53 md.) Bu maddenin yedinci fıkrasına tabi olmak üzere, ödemesiz geçiş tarihini izleyen kırk beş gün içinde, idari para cezasının tebliğ edilip edilmediğine bakılmaksızın, geçiş ücreti ile birlikte geçiş ücretinin bir katının idari para cezası olarak ödenmesi halinde idari para cezası bir kat verilmiş sayılır ve bu ceza için ayrıca tebligat yapılmaz. Bu takdirde idari para cezasından 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17 nci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan indirim hükmü uygulanmaz.”
3. fıkrasında “Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen idarî para cezaları ile geçiş ücretleri ve ikinci fıkrasında yer alan idarî para cezaları tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu sürede ödenmeyen geçiş ücretleri ve idarî para cezaları 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ilgili vergi dairesi tarafından takip ve tahsil edilir. Vergi daireleri tarafından tahsil edilen geçiş ücretleri, tahsilâtın yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna kadar Genel Müdürlük hesaplarına aktarılır.”,
5. fıkrasında “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.(…) (Ek cümleler: 1/7/2022-7417/53 md.) Bununla birlikte, bu maddenin yedinci fıkrasına tabi olmak üzere ödemesiz geçiş tarihini izleyen kırk beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlerden, ödemekle yükümlü oldukları geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin bir katı ceza tahsil edilir. Ödemesiz geçiş tarihini izleyen kırk beşinci günden sonra ise geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte dört katı tutarında ceza, araç sahibine ücret toplama sistemlerinde tanımlı olan bilgiler doğrultusunda, en az on beş gün önceden kısa mesaj, e-posta, ihbarname, e-devlet bildirimi vb. yöntemlerinden en az biriyle bilgi verilir. Bu tutar genel hükümlere göre tahsil edilir.”,
6. fıkrasında “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından ücretsiz geçiş yapan araçlar, işletici şirket tarafından bu maddenin yedinci fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde en yakın trafik kuruluşuna bildirilir.”
7. fıkrasında “Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz. Otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen yabancı plakalı araçlara uygulanan idari para cezaları için bu fıkrada belirlenen on beş günlük süre beklenmez. (Ek cümle:23/7/2020-7252/9 md.) Ancak, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde geçiş ücretinin ödenmesi halinde idari para cezası tahsil edilmez.”
Geçiş ücreti ödemeksizin ihlalli geçiş yapılması halinde dört katı tutarında ceza uygulaması yapılmasının dayanağı bizatihi 6001 s. Kanundan kaynaklandığına göre, yasal düzenlemenin aksine mevcut cezanın hukuka aykırı olduğundan bahsedilemez Geçiş ücreti ödemeksizin otoyol veya köprüyü kullanan davalının 15 günlük süre içinde ödeme yapması halinde herhangi bir cezaya maruz kalmayacağı da, yukarıda değinilen Kanunun emredici hükmüdür. Dolayıyla bu cezanın tahakkuk edilmesine engel olmak ve 15 günlük süre içinde geçiş ücretinin ödenmesi imkanına sahip olan davalının bu hak ve imkanı kullanmayarak kendisine ihbar yapılmadığını ileri sürmesi ve cezayı ödemekten kaçınmaya çalışması dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmektedir. O halde, süresi içinde ödeme yapmayan davalının asıl alacak tutarının dört katı tutarında olan ceza miktarından sorumlu olduğu ve ödemesi gerektiği konusunda duraksama bulunmamaktadır.
Dosyaya sunulan kamera görüntüleri, İGB geçiş listesi ve provizyon kayıtları uyarınca davalıya ait araçların köprü ve otoyollardan geçiş ücreti ödemeksizin ihlalli geçiş yaptığının sübuta erdiği, bu kapsamda davalıya ait araçların 15 adet ücreti ödenmemiş ihlalli geçişin bulunduğu, Karayolu Taşımacılık uzmanı ve SMMM bilirkişi … vasıtasıyla yapılan incelemeler sonucunda ihlalli geçiş tarihleri itibariyle araçların hesabında yeterli bakiye bulunmadığı, araçlarda otomatik ödeme talimatının söz konusu olmadığı, bu suretle yeterli miktarda yükleme de yapılmadığınından ürünlerin kara listeye alındığı, on beş günlük provizyon süresince hesabın sürekli olarak kontrol edildiği ancak dava konusu geçişlerin hesap bakiyesi yeterli olmadığından tahsil edilemediği, nihayetinde dava konusu yol ve köprü ücretlerinin davalıdan tahsil edilemediği, davalının köprü ve otoyolu kullanmasına rağmen ödeme yapmadığı, ödemeye ilişkin ya da hesapta yeterli bakiye bulunduğu hususunda hiçbir delil sunmadığı, bu nedenle borcu bulunmadığına yönelik savunmalarının ispatlanamadığından yerinde görülmemiştir.
Öte yandan, ihlalli geçiş kayıtlarının provizyon sonuçlarıyla uyumlu olması, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 16/10/2022 tarihli raporun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olması karşısında 16/10/2022 tarihli bilirkişi raporu içeriği de denetlenerek hükme esas alınmıştır.
Bilirkişi raporundaki hesaplamalara karşı özellikle davalının herhangi bir itirazı bulunmamaktadır
Karayolu Taşımacılık uzmanı ve SMMM bilirkişi 16/10/2022 tarihli raporunda; icra takibinde talep edilen işlemiş faiz ve KDV alacağı yönünden hesaplama yaparak davacının bu kalemleri talep edebileceğini belirtmesine rağmen işlemiş faiz ve KDV alacağı yönünden nahai hukuki takdirinin mahkemeye ait olduğunu bildirmiştir.
Bu itibarla, davacının icra takibinde geçiş ücreti ve ceza tutarı dışında işlemiş faiz ve KDV alacağı yönünden yapılan değerlendirmede, davalıya ait araçların çeşitli tarihlerde çok sayıda ihlalli geçiş yaptığı, ihlalli geçiş ücretlerinin 15 günlük süre içerisinde ödenmediği, yasa gereği davalının ihlalli geçişten itibaren 15 gün sonra temerrüde düştüğü, bu nedenle davacı vekilinin geçiş ücreti ve para cezası üzerinden işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu, diğer taraftan 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 24. maddesinin (c) bendinde “Vade farkı, fiyat farkı, kur farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler” matraha dahil olan unsurlar olarak belirlenmiş olduğundan davacı vekilinin KDV alacağı isteminin de yerinde olduğundan (Ankara BAM 25. H.D. 2020/1150 E., 2022/1223 K.) davacının hem işlemiş faiz hem de KDV alacağı talep edebileceği nazara alınarak gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne kararilmiştir. Ayrıca, dava konusu alacağın likit ve muayyen olduğu İİK 67. maddesindeki yasal koşullar oluştuğundan davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının … 20. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile; takibin kaldığı yerden aynı koşullar altında ve aynen devamına,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla hükmedilen asıl alacağın ( 4.463,58 TL ) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (4.463,58 TL) üzerinden alınması gereken 304,90 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile eksik kalan bakiye 245,60 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 59,30 TL peşin harç, 114,10 TL posta ve tebligat masrafı, 900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.073,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1.2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin kabul edilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 4.463,58 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 341/2.maddesi hükmü uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/12/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır