Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/798 E. 2023/429 K. 15.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/798
KARAR NO : 2023/429

DAVA : TAZMİNAT (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/12/2021
KARAR TARİHİ : 15/05/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen TAZMİNAT davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili kurumun İstanbul İşletme Müdürlüğünce düzenlenen “Personel Çalıştırılmasına Dayalı İdari ve Hizmet Binaları İle Çevre Genel Temizlik ve Düzenlemesi, Ziraat Çay Ocağı, Bakım, Taşıma, Yabancı Otla Mücadele ve Misafirhane” hizmet alımı işi kapsamında, davalılarla ayrı ayrı sözleşme akdedildiğini ve işbu sözleşmeler uyarınca, davalılarca, taşeron işçilerden biri olan Bahriye Demir, davalılar tarafından ilgili birimlerde çalıştırıldığını, işçinin, 22.05.2018 tarihinde emeklilik nedeniyle işten ayrıldığını, emeklilik nedeniyle ayrılan Bahriye Demir’e, davalılar tarafından kıdem tazminatı ödenmediğinden, müvekkili Kurumca, 04.07.2018 tarihinde, damga vergisi mahsup edilerek 39.428,10-TL kıdem tazminatı ödendiğini, bu ödeme üzerine, ilgili işçinin çalıştırıldığı tüm yüklenici firmalardan, söz konusu kıdem tazminatının, rücuen müvekkili kuruma ödenmesi talep edilmiş ise de, bir kısım işverenlerin (dava dilekçesinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere) kendi paylarına düşen miktarları ödediği, davalıların ise ödemekten kaçındıkları, arabuluculuk başvurularının olumsuz sonuçlandığını, dava dışı işçinin (1) numaralı davalı … yanında, 1 yıl 2 ay 18 gün süre çalıştığından, bu davalı açısından 4.064,83-TL kıdem tazminatının, 04.07.2018 tarihinden itibaren işleyen ve yargılama boyunca işleyecek avans faizi ile rücuen tahsili ile tarafımıza ödenmesine, (2) numaralı davalı … yanında, 2 yıl süre çalıştığından, bu davalı açısından 6.681,94-TL kıdem tazminatının, 04.07.2018 tarihinden itibaren işleyen ve yargılama boyunca işleyecek avans faizi ile rücuen tahsili ile tarafımıza ödenmesine, (3) numaralı davalı (Eski Tic unvan: …) … yanında, 2 yıl süre çalıştığından, bu davalı açısından 6.681,94-TL kıdem tazminatının, 04.07.2018 tarihinden itibaren işleyen ve yargılama boyunca işleyecek avans faizi ile rücuen tahsili ile tarafımıza ödenmesine, (4) numaralı davalı … yanında, 11 ay 21 gün süre çalıştığından, bu davalı açısından 3.303,79-TL kıdem tazminatının, 04.07.2018 tarihinden itibaren işleyen ve yargılama boyunca işleyecek avans faizi ile rücuen tahsili ile tarafımıza ödenmesine, (5) numaralı davalı … yanında, 1 yıl 8 ay 28 gün süre çalıştığından, bu davalı açısından 5.883,72-TL kıdem tazminatının, 04.07.2018 tarihinden itibaren işleyen ve yargılama boyunca işleyecek avans faizi ile rücuen tahsili ile tarafımıza ödenmesine, (6) numaralı davalı … yanında, 1 yıl 10 ay 17 gün süre çalıştığından, bu davalı açısından 6.273,49-TL kıdem tazminatının, 04.07.2018 tarihinden itibaren işleyen ve yargılama boyunca işleyecek avans faizi ile rücuen tahsili ile tarafımıza ödenmesine, (7) numaralı davalı … yanında, 1 ay 5 gün süre çalıştığından, bu davalı açısından 324,81-TL kıdem tazminatının, 04.07.2018 tarihinden itibaren işleyen ve yargılama boyunca işleyecek avans faizi ile rücuen tahsili ile tarafımıza ödenmesine, (8) numaralı davalı … yanında, 1 ay 9 gün süre çalıştığından, bu davalı açısından 352,65–TL kıdem tazminatının, 04.07.2018 tarihinden itibaren işleyen ve yargılama boyunca işleyecek avans faizi ile rücuen tahsili ile tarafımıza ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Tic. A.Ş.
vekili cevabında; HMK’ya göre talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamayacağını, Kıdem tazminatında sorumluluğun davacıya ait olduğunu, dolayısıyla faizden de sorumlu tutulamayacaklarını, davacının müvekkil ile imzaladığı sözleşmenin dosyaya ibrazını talep ettiklerini, müvekkilinin davacı kurumdan ihale suretiyle iş almış ve işin gereği edimlerini yerine getirdiğini, süreli iş akdi ile personel çalıştırmış olup, bu kapsamda çalışan işçilere de sözleşme ile taahhüt ettiği ücret ve sair hakları ödediğini, müvekkili tarafından ihale ile yapılmış bir iş olup, ihale süresi boyunca ödedikleri tutarların belli olduğunu, davacının talep ettiği gibi bir kalem bu işçi için müvekkiline ödenmediğini, sözleşmeye ek idari şartnamede teklif fiyata dahil olan giderler arasında kıdem tazminatının sayılmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, hak düşürücü sürelerin geçtiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …Tic. Ltd. Şti vekili cevabında; Dava dışı işçi, alt işveren müvekkil şirkete bağlı olarak asıl işveren davalı şirkette 09/02/2007-28/12/2007 tarihleri ile 03/01/2008-29/12/2008 tarihlerinde çalıştığını, davacı tarafından dava dışı işçiye ödeme yapılmış ise de, iş akdinin kıdem tazminatını hak edecek şekilde sona erip ermediği bilinmediği gibi yapılan ödemeye ilişkin hesaplamanın ne şekilde yapıldığının da belirsiz olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacı asıl işveren, müvekkili firma ile aralarındaki ihale kapsamındaki sözleşmeye istinaden borcun tamamını rücuen müvekkilimden talep ettiğini, TBK.nun 26.maddesi gereğince tip sözleşme hükmünün geçersiz olduğunu, ancak borcun yarısının talep edilebileceğini, alacağın ödeme tarihi 04/07/2018 olduğu ve TBK.nun 73. maddesi gereğince rücu alacaklarına uygulanması gereken 2 (İki) yıllık sürenin olayda dolduğunu. hak düşürücü sürenin geçtiğini, 4857 sayılı Kanunun asıl işveren-alt işveren ilişkisini düzenleyen 2. maddesinde taraflar arasında herhangi bir sözleşme tipine dayanılması veya dayanılmaması hususunda bir hüküm yoktur. Bu nedenle, asıl işveren ile alt işverenin müteselsil sorumluluklarının doğması açısından aralarındaki sözleşmenin hukuki niteliği önem arz etmez. Bu itibarla, hizmet temini sözleşmelerinde rücu bakımından zamanaşımının tespitinde, TBK’nın 73. maddesindeki 2 (İki) yıllık süresinin dikkate alınması gerekir. kıdem tazminatı ödemesinin işçinin banka hesabına yatırılması gerektiğini, aksi ödeme durumunda sorumlu tutulamayacaklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; alt taşeron sözleşmesinden kaynaklanan işçi alacaklarının (kıdem tazminatı) davalılardan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Bir kısım davalılar davaya cevap vermediğinden bu davalılar yönünden taraflar arasında uzlaşılan bir nokta bulunmamaktadır.
Diğer davalılar sözleşmeleri inkar etmemekle beraber davanın reddini istedikleri anlaşılmaktadır.
Çözümlenmesi gereken sorun, davacının, davalılar aralarındaki sözleşme gereğince, işçi alacaklarının davalılara rücu edilip edilemeyeceği, edilebilecek ise ne oranda rücu edilebileceği noktasında toplanmaktadır.
Dosyanın 16.12.2022 tarihinde yapılan duruşmasına davacı tarafça katılan olmamış, herhangi bir mazeret bildirimine de rastlanmamış olup, davacı vekiline duruşma gününün tebliğ edildiği, yeni duruşma gününden haberdar olduğu tespit edilmiş, duruşmaya katılan davalı vekili beyanında davayı takip etmediğini bildirdiğinden, davayı takip eden taraf bulunmadığından HMK m.150 uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili 26.12.2022 tarihli dilekçe ile yenileme talebinde bulunulmuş, talebi kabul edilerek 15.05.2023 tarihine gün verilmiş, duruşma günü tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 15.05.2023 tarihli celseye gelmemiş, mazeret de bildirmemiştir.
6100 sayılı HMK.nun 320/4.maddesi gereğince; Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.
Dava basit yargılama usulüne tabidir.
Dosya kapsamında davacı vekili tarafından davanın 1.kez takipsiz bırakıldığı 26.12.2022 tarihinden sonra tekrar ve 2.kez 15.05.2023 tarihinde takipsiz bırakıldığı anlaşıldığından, davanın HMK.nun 320/4.maddesi hükmü gereği açılmamış sayılmasına ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin HMK m.331/3 gereği davacı tarafa yüklenmesine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
İki kez takipsiz bırakılan davanın HMK m.320 hükmü gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
1-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 573,25-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 393,35-TL harcın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
2-Davalılardan … Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti. kendilerini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT m.7/1 gereğince hesap ve takdir olunan 4.600,00-TL vekâlet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK BU DAVALILARA VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
5-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/05/2023

KATİP

HAKİM