Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/771 E. 2021/808 K. 26.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/771 Esas
KARAR NO : 2021/808

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/11/2021
KARAR TARİHİ : 26/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: …, 24.06.2008 tarihinde kumaş toptan ticaret ve şehir içi banliyö ve kırsal alanda kara yolu ile personel, öğrenci ve benzeri grup taşımacılığı olarak kurulmuş iki ortaklı bir şirket olduğunu, Şirketin kuruluş sermayesi 500.000-TL olup %50 hisse müvekkil … ve %50 hisse davalı …’a aittir. Davalı … aynı zamanda şirket kurulduğu günden bu güne kadar münferit imza ile şirketin tek yetkilisi olduğunu, şirket hisselerini bila bedel ortağına devretmesi yönünde baskı görmesi, şirket hakkında bilgi alma hakkının kısıtlanması, şirket yöneticisi olan diğer ortak davalı …’un aynı zamanda müvekkilimizin boşanmak zorunda kaldığı eşinin kız kardeşi olması ve şirket yöneticisinin yetkilerini bu sebeple dürüstlük kuralına aykırı olarak kullanarak ortaklar arasında husumet yaratması şeklinde haklı sebeplere dayandığını, Müvekkilinin ortaklıktan ayrılması hususunda yapılan baskının en büyük delili müvekkiline dayatılan anlaşmalı boşanma protokolü olduğunu, eş …’un evi terk etmeden kısa bir süre önce ortağı olduğu …Tic. Ltd. Şti. (Ticaret Sicil No: …)’n deki 59.000.000.-TL (Elli dokuz Milyon Türk Lirası) değerindeki hisselerini muvazaalı bir şekilde diğer kız kardeşi …’a devrettiğini, müvekkili ortaklık anlayışını ortadan kaldıran, bireysel çıkarlara yönelen ve güven ilişkisinin tamamen ortadan kalktığı bir ortam içerisinde kaldığını, gerek müvekkilinin ve gerekse şirketin haklarının yargılama süresince korunması amacıyla, şirket malvarlığı değerlerini azaltan işlemler, borçlanmalar yapılmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesinin ve kar payının hesaplanmasını, karar aşamasında ayrılma akçesinin muaccel olup olmadığının tespitini açıklanan nedenlerle teminatsız olarak TTK 638/2 gereğince karar kesinleşene kadar şirket mal varlığını azaltıcı ve şirketi borçlandırıcı işlemlerin yasaklanması, hatta gerekir ise şirkete kayyım atanarak şirket yönetiminin kayyım denetiminde yapılması hususunda tedbire hükmedilmesini, müvekkili şirket ortaklığından çıkmasına, çıkma payı ve kar payı alacağının hesaplanarak tahsiline; bu mümkün olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesini, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ VE GEREKÇE ;
Dava, davacının şirket ortaklığından çıkmasına, çıkma payı ve kar payı alacağının tahsili istemine, bu mümkün olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesine yönelik terditli taleplere ilişkindir.
Davacı vekilince dava dilekçesinde delil olarak dayanılan … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyası arasında HMK m.166/1 gereğince birleştirme şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında re’sen değerlendirme yapılması gerekmekle, dosya ele alınmıştır.
”Davaların birleştirilmesi” başlıklı HMK.m.166. hükmüne göre;
(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
(2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.
(3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.
(4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
Huzurdaki dava dosyasının davacısı …’un TTK m. 638/2 kapsamında haklı sebeplerle davacının şirket ortaklığından çıkmasına, çıkma payı ve kar payı alacağının tahsiline karar verilmesi, bu mümkün olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesine ve esas hakkında karar verilinceye kadar davacının zarara uğramasının önlenmesi amacıyla öncelikle TTK 638/2 ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 390’ıncı maddesinin 3’üncü fıkrası gereğince şirket malvarlığını azaltıcı ve şirketi borçlandırıcı işlemler yapılmasının kısıtlanmasına ve dava süresince, müvekkilimizin ortaklık haklarının teminat altına alınması amacıyla gerekli önlemlerin alınması yönünde tedbir kararı verilmesi talebinden ibarettir.
Dosya kapsamında, dava dilekçesi içeriğinde delil olarak bildirilen ve mahkememizce müzekkere ile UYAP ortamından temin edilen ve 22/11/2021 tarihinde açıldığı anlaşılan … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasının ise – şirket müdürü olarak görev yapan (huzurdaki davanın da davalılarından birisi olan- …’ un şirket müdürlüğünden azli ve şirketi borçlandırıcı işlem yapma yetkisinin dondurulması zımnında ve TTK m.630/2 kapsamında açılan bir dava olarak görülmektedir.
İlgili dava dosyasının incelenmesinde mahkememizden dava dilekçesi ile ” Davalı …’un münferiden sahip olduğu yetki ile şirketi zararlandırıcı, borçlandırıcı ve şirket malvarlığını azaltıcı işlemler yapma ihtimalinin yüksek olması nedeni ile bu yetkilerinin, esas hakkında karar verilinceye kadar tedbiren sınırlandırılmasını ve işbu tedbir kararının ticaret sicil müdürlüğü kayıtlarına işlenmesine, Yargılama aşamasında ibraz edilecek deliller ile davadaki haklılığımız ispat olunur ise şirket müdürünün azline, davalı müdürün azline karar verilmesi halinde, bu kararla birlikte söz konusu durumun ticaret sicilinde tescil edilmesi ve şirketin organsız kalmasından cihetle TMK m. 427, f. 1, b. 4 uyarınca yönetici kayyım atamasına,” şeklinde netice-i taleplerin bulunduğu, bu haliyle TTK 638/2 ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 390’ıncı maddesinin 3’üncü fıkrası gereğince şirket malvarlığını azaltıcı ve şirketi borçlandırıcı işlemler yapılmasının kısıtlanmasına yönelik talep ve şirkete kayyım atanmasına atanmasına yönelik taleplerin de daha önce mahkemesince müdürün azline yönelik dava içeriğinde talep edildiği ve değerlendirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasında davalı konumunda buluna … LTD.ŞTİ.’nin iki ortaklı olduğu, mahkememiz dosyası ve … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı konumunda olan …’ın şirketin tek yetkilisi olduğu görülmektedir.
İki ortaklı bir şirkette yönetici ortağın haklı sebepler nedeniyle azline ilişkin talep ile, diğer temsil yetkisi bulunmayan ortağın TTK m. 638/2 kapsamında haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkmasına yönelik talepler de haklı sebep teşkil eden davranışların birlikte tahlil edilmesi gerekli görünmektedir. Zira müdür konumunda olan ortağın azline ilişkin davacı tarafça haklı sebep teşkil ettiği iddia edilen bir davranışın, temsil yetkisi olmayan davacı ortağın şirktten çıkma ve fesih talebine yönelik davasında da haklı sebep teşkil etme ihtimal ve niteliği gereğince, birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması söz konusu olmaktadır.
Bahsi geçen şirketin iki ortaklı olması durumu da bu sonuca varılması zorunlu kılmaktadır. Aynı zamanda iki ortaklı limited şirketinin müdürünün azline yönelik taleple ile birlikte farklı bir mahkeme dosyasından ilgili şirketten çıkma ve şirketin feshi taleplerinin terditli olarak ileri sürüldüğü, şirketin feshine yönelik dava da temsil yetkisinin azli talep edilen şirket yetkilisi olduğu, her iki dava da şirkete kayyım atanmasına yönelik taleplerin varlığı, mahkemelerce farklı kayyımların şirketi temsil etmesine yönelik değerlendirmelerin usul hukuku tekniği ile bağdaşmayacağı da gözetilerek mahkememiz dosyası ile … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası arasında biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunma olgusunun bulunduğu anlaşılmaktadır. (Bu kapsamda Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2018/2150 Esas, 2019/7382 Karar sayılı ilamı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 2019/3355 Esas, 2020/679 Karar sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2018/625 Esas, 2019/419 Karar sayılı ilamı)
Bu itibarla her iki dava dosyasındaki tarafların, toplanacak delillerin, inceleme konularının, iddiaların, savunma içeriklerinin kısmen ayniyet kısmen bağlantı içinde olması bir tarafa mahkememizde sonradan açılan davanın daha önce açılmış olan dava ile birleştirilmesinde de gereklilik bulunduğu; esasen aksi halde haklı sebep teşkil ettiği iddia edilen maddi vakıaların farklı mahkemelerce farklı yorumlanması ihtimali de gündeme gelebilecek olup, birleştirme kararı verilen … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının daha önce açılmış bulunması, çelişkili kararların ortaya çıkmasının engellenmesi açısından da birleştirme kararında gereklilik bulunduğu anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca mahkememizin dosyası ile daha önce açılan … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile mahkememiz dava dosyasının tarafları arasında açık şahsi bağlantı olduğu, her iki davanın farklı hukuki sonuçlar doğurmasına rağmen benzer sebepten (müdürün azline ve ortaklıktan çıkmaya yönelik kanun koyucu tarafından haklı sebep kriterine bağlanmış olması) kaynaklandığı, delillerin dahi benzer olduğu, aralarında bu şekilde fiili-şahsi bağlantı bulunduğu, delillerin birlikte takdirinin uygun olduğu, birleştirme kararı verilmesinin usul ekonomisi yönünden gerekli olduğu kanaati ile yapılan açıklamalar karşısında mahkememiz dosyasının, … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine, yargılamaya .. 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosya üzerinden devam olunmasına, dosyanın kaydının bu şekilde kapatılmasına, birleştirme kararının HMK m.166/f.3 hükmü gereği ilk davanın açıldığı mahkeme olan … 10.Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan bildirim yapılmasına dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememiz dosyasının … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleşterilmesine,
2-Yargılamaya … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına,
3-Harç ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin asıl dosya ile birlikte hüküm altına ALINMASINA,
4-Davacının tedbir taleplerinin birleşme kararı verilen mahkemesince değerlendirilmesine,
4-Dosyanın esas kaydının bu şekilde kapatılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda asıl dosya ile birlikte istinaf kanun yolu açık olmak üzere kesin olarak karar verildi. 26/11/2021

Katip …

Hakim …