Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/741 E. 2023/724 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/741 Esas
KARAR NO : 2023/724

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2021
KARAR TARİHİ : 03/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu ile müvekkili şirketin ticari ilişki içerisinde doğmuş olan cari hesap borcunun vadesi gelmiş olmasına karşın ödemediğini, şifahen gerçekleştirilen görüşmelerden de sonuç alınamaması üzere müvekkili şirket tarafından … 7. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası 10.184,00 TL’lik cari hesap alacağının tahsili zımnında icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından mezkur icra takibine itiraz edilmesi üzerine haksız ve mesnetsiz nitelikteki itirazın iptali ile takibin devamını sağlamak amacıyla mahkememizde itirazın iptali davası açılmadan önce 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi gereğince 02.09.2021 tarihinde yasal arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, arabuluculuk başvurusu üzerine telekonferans aracılığıyla gerçekleştirilen toplantılar 11.10.2021 tarihinde anlaşamama ile sonuçlandığını, davalarının kabulü ile … 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, alacaklarına ticari faiz avansı uygulanmasına, davalı hakkında %20’den az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçlu tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı ve bu suretle iddiaların inkarı cihetine gidildiği anlaşılmıştır.
Toplanan Deliller:
İstanbul 7. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyası,
Davalı …’in oda sicil kayıt suretleri,
Davalı …’in 2021 yılı ve sonrası bilanço hesabına göre defter tuttuğu ilgili beyannameler,
Bilirkişi … tarafından hazırlanan 01/09/2023 tarihli bilirkişi raporu, ayrı ayrı celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklı cari hesap borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre, bu davanın açılabilmesi için:
1-İlamsız takip yapılmış olması,
2-Borçlunun bu takibe itiraz etmesi,
3-Alacaklının, itirazın kaldırılması için İcra mahkemesine başvurmaması,
4-İtirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının 1 yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının bir arada gerçekleşmesi gerekir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran, itirazla duran takibin devamınını amaçlayan bir dava olup yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır.
Somut olayda, … 7.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının tetkikinde; alacaklı davacı … Şirketi tarafından borçlusu davalı … aleyhine, 10.184,00-TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının cari hesap alacağı olarak gösterildiği, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine yasal süresinde olan itiraz ile takibin 31/08/2021 tarihinde durduğu, davalı tarafından borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, eldeki itirazın iptali davasının hak düşürücü süre içinde olan 12/11/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında tanzim edilen bilirkişi raporu ile, davacı şirketin 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılı ticari defterleri, dava ve icra dosyası ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin muhasebesel yönden tetkiki sonucunda ticari defter ve belgelerinin elektronik defter genel tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, elektronik defterler ile envanter defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin anılan yıllara ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davacı şirketin 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı … A.Ş.’nin bayilik sözleşmesine istinaden düzenlediği faturalardan kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 15/06/2021 tarihi itibariyle davalı …’den 10.184,00-TL tutarında alacağının bulunduğu, davalının icra takip tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı kayıtlarına göre taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davacının usulüne uygun defter kayıtlarına göre, davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle bakiye 10.184,00-TL alacaklı olduğu, her ne kadar davalı tarafından iddiaların inkarı cihetine gidilmiş ise de, buna ilişkin yazılı bir belge sunulmadığı, zira 6102 sayılı TTK’nın 18.maddesi gereğince iddiaların belge ile ispatı gerektiği, tanık anlatımları ile ispatın mümkün olmadığı, davalının defter ve belgelerini ibraz etmediği anlaşıldığından davacının davalıdan 10.184,00-TL alacaklı olduğu kabul edilmiştir.
Tüm bunlarla birlikte takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifade ile borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 2021/6380 Esas, 2022/5655 Karar; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı).
Davacının talebine konu alacak likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan cari hesaba dayalı olduğundan, asıl alacak üzerinden davalının haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: İzah olunan gerekçelerle,
Davanın KABULÜ ile,
1-Davacı … Şirketi tarafından davalı … aleyhine yürütülen … 7.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın İPTALİNE, takibin 10.184,00-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-Asıl alacak olan 10.184,00-TL’ye takip tarihinden itibaren değişen oranlarda, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 2/II. maddesi hükmünce avans faizi işletilmesine,
3-İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (10.184,00-TL) üzerinden % 20 oranında hesaplanan 2.036,80-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 695,67-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 123,00-TL’nin mahsubu ile bakiye 572,67-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 123,00-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.128,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ve takdir olunan 10.184,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nın 341/2.maddesi gereği miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.03/10/2023

Katip

Hakim