Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/726 E. 2022/666 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/726
KARAR NO : 2022/666

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2021
KARAR TARİHİ : 21/10/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin; davalı şirkete 2020 yılı ve 2021 yıllarında birden çok ticari ürün sattığını, bakiye alacak miktarının 54.473,00.- TL olduğunu, 25.08.2020 tarihlı, … sayılı, 1.211,00.-TL bedelli, 28.08.2020 tarihli … sayılı, 236,00.-TL bedelli, 14.10.2020 tarihli … sayılı, 76.700,00.-TL bedelli, 08.01.2021 tarihli, … sayılı, 1.416,00.-TL bedelli dört adet faturadan kaynaklı borç için 06.08.2020 tarihinde 15.000,00.-TL, 05.02.2021 tarihinde 5.000,00.-TL ve 24.03.2021 tarihinde 5.000,00.-TL olmak üzere toplam 25.000,00 TL kısmi ödeme yapıldığını, 54.473,00.-TL alacaklarının kaldığını, alacağının tahsili amacı ile davalı aleyhinde … 2. İcra Müdürlüğü’nün… E.sayılı dosyası ile (sehven 64.473,00.-TL üzerinden) icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu, davayı ikame etmeden evvel icra dosyasına gerekli beyanda bulunularak müvekkilimin alacağının 54.473,00.-TL olduğunun bildirildiğini, icra Dairesinin yetkisine itiraz edildiğini, davalıdan para alacakları bulunduğundan TBK.nun 89/1 maddesi gereğince yetki itirazının yerinde olmadığını, diğer itirazların da yerinde olmadığını, arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, icra takibine itirazlar haksız ve kötü niyetli olup, alacağın tahsil sürecini uzatmaya yönelik olduğunu, davalarının ispatı açısından HMK.nun 222/5 maddesi gereği davalının ticari defterlerindeki kayıtlarını kabul ettiklerini, belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itirazı sebebiyle davalının alacak miktarının %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; mahkemenin davaya bakmaya yetkili olmadığını, müvekkili şirketin ticari ikametgahının İstanbul-BAKIRKÖY olması nedeniyle Bakırköy mahkemelerinin yetkili olduğunu, dava dilekçesi ve delil listesinin HMK’nın emredici hükümlerine uygun olmadığını, dava dilekçesi içinde, davaya konu somut olayı ve taleplerini ispatlayan yeterli belge veya evraklar sunulmadığını, ticari ilişkiyi ve borçları kabul etmediklerini, faturaların tek başına bunu ispata yetmeyeceğini, likit bir alacak söz konusu olmadığını belirterek, ispat edilemeyen haksız ve dayanaksız davanın reddine, haksız ve kötüniyetli davacının aleyhine %20’dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; ticari mal satım ilişkisi nedeniyle düzenlenen dört adet faturaya dayalı borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacının … 2. İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası ile 28/09/2021 tarihinde, davalı aleyhine, yukarıda belirtilen dört adet faturaya dayanarak, 64.473,00.-TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalıya 05/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 02/10/2021 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına, faize ve Bakırköy icra dairelerinin yetkili olduğunu, icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 05/11/2021 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde 54.473,00.-TL asıl alacak üzerinden huzurdaki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Alacaklı vekili icra müdürlüğüne verdiği 05/11/2021 tarihli dilekçesi ile alacak miktarını takip talebinde sehven 64.473,00.-TL olarak belirtildiğini, alacak miktarlarının takibe konu belgeler açısından 54.473,00.-TL olduğunu belirterek, bu yanlışlığı düzeltmek amacı ile fazladan takip yapılan 10.000,00.-TL’lık alacak miktarından feragat ederek bu meblağ için gerekli harcı dosyaya yatırdığını beyan etmiştir.
Davalı taraf, süresinde verdiği verdiği borca itiraz ve cevap dilekçelerinde, icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itiraz etmiştir. TBK.nun İfa yeri başlıklı 89.maddesi gereğince; Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, ifa edilir, hükmü gereğince mahkememizin davaya bakmaya yetkili olduğu kabul edilerek yetki ilk itirazı yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasında üzerinde uzlaşılan bir husus bulunmamaktadır.
Çözümlenmesi gereken sorun, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, var ise davacının alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Davacının ibraz ettiği defter ve belgeler incelendiğinde, 2020-2021 yılı ticari defterlerinin TTK.nun 64/3.maddesi gereğince açılış/kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiş, bu nedenle defterlerin sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
Her iki tarafın defter kayıtlarının birbirlerini doğruladığı, ticari defter kayıtlarının incelenmesinde takip ve dava konusu faturaların her iki tarafın da defterlerine kayıtlı olduğu ve davacının 54.473,00.-TL alacaklı olduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Rapora itiraz olmadığı da düşünüldüğünde mahkememizce de itibar etmemek için bir neden görülmemiş, hükme esas alınmıştır.
Buna göre, taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğu, bu ilişki nedeniyle davacı tarafın, icra takibi ve davaya konu faturalardan kaynaklı bakiye 54.473,00.-TL davalıdan alacağının bulunduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu alacağın likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan faturaya dayalı asıl alacak üzerinden davalının haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının … 2. İcra Müdürlügünün …sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
Takibin 54.773,00-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanunun 2. Maddesine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faizi UYGULANMASINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (54.773,00-TL) üzerinden % 20 hesabıyla 10.894,60-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 3.741,54-TL olup, peşin alınan 607,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.133,64-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİYLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 45,50-TL, bilirkişi ücreti 1.500,00-TL’den oluşan 1.545,50-TL yargılama gideri ile 59,30-TL başvuru harcı, 607,90-TL peşin harç toplamı 2.212,70-TL yargılama giderinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/10/2022

KATİP

HAKİM