Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/725 E. 2023/13 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/725 Esas
KARAR NO : 2023/13

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2021
KARAR TARİHİ : 11/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02.03.2018 tarihinde sürücü …’ın idaresindeki, müvekkiline ait … plakalı araç ile davalı sigorta şirketine poliçeli … plakalı araç arasında yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin yaptığı ödemeler gerekçesiyle müvekkili aleyhine … 21. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçtiği, iddia edilen borçtan ötürü müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığı, kaza tutanağında her iki sürücünün de yeşil ışıkta geçtiği beyanları üzerine kusur dağılımı yapılamadığı şeklinde düzenlendiği, buna rağmen sigorta şirketinin haksız bir şekilde takibe geçtiği, alacak miktarının hasar bedeli ve değer kaybı ödemesinden ötürü olduğunun anlaşıldığı, kazanın oluşumunda müvekkilinin ve aracını kullanan sürücünün herhangi bir kusuru olmadığı, ceza mahkemesinde dosya borçlusu … hakkında yargılama yapılarak kamu davasının düşürülmesine karar verildiği, müvekkilinin ceza yargılamasının tarafı olmadığı ve aleyhe gelişebilecek bir duruma itiraz etme hakkı doğmadığı, kamera kayıtları ve ifadelerden kusurun davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsüne ait olduğunun anlaşıldığı, sorumluluğu bulunmayan müvekkiline karşı yürütülen icra takibinin iptali gerektiği, kamera kaydının 19:52:22 saniyesine denk düşen anında …’ın kırmızı işıkta harekete geçerek kavşak çarpma gerçekleştikten sonra sarı işığın ve sonrasında yeşil ışığın yandığının açık ve net bir şekilde görüldüğü, mahkemece atanacak CD izleme bilirkişisi ile net bir şekilde ortaya konulabileceği, kazanın sarı ışık bile yanmadan meydana geldiği, şahsın aceleci davranarak kavşak içerisine girdiği, müvekkiline ait aracın sürücüsünün kusursuz olması sebebiyle müvekkiline borç yüklenmesinin imkansız ve hukuka aykırı olduğu diğer hususlarla birlikte belirtilerek … 21. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın teminatsız durdurulmasına, davanın kabulü ile müvekkilinin dosyadan ötürü borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, haksız takip nedeniyle davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tespit tutanağında kusur dağılımı yapılmamış olsada sigortalı aracın kusuru bulunmadığı, müvekkili şirket tarafından yapılan ödemelerin rücuen davacılardan tahsili nedeniyle icra takibine geçildiği, sigortacının halefiyet ilkesi gereğince rücu hakkı bulunduğu, kaynağının TTK 1301.maddesi ve poliçe genel şartlar olduğu, kusur ve tazminat hususlarının belirlenmesi gerektiği, müvekkilinin alacağının haklı nedenlerle olduğu, alacaklarını sürüncemede bırakmak amacıyla davanın açıldığı diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine, davacı tarafın tazminat talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi vekâleten arz ve talep edilmiş, deliller sunulmuştur.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Trafik kazası tespit tutanağı, kaza anına ilişkin görüntüler, kasko poliçesi, hasar dosyası, … 21. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyası, … 35. Asliye Ceza Mahkemesinin …Esas (bozma öncesi …) sayılı ceza dava dosyası, … Sigorta Şirketi’ne ait dosya kayıtları, ödeme belgeleri ve bilirkişi raporu celp edilmiş incelenmiştir.
Dosya, kusur durumunun tespit edilmesi ve varsa borçlu olunmayan miktarın hesaplanması amacıyla İ.T.Ü. Makine Fakültesi Öğretim Görevlisi ve Uzman Yüksek Mühendisi … ile Sigorta Tahkim Komisyonu Hakemi Sigorta Hukuk Uzmanı …’ten oluşan bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu tarafından dosyaya sunulan 05/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “…1-) Davacı ….’a ait … plaka numaralı hususi otomobilin sürücüsü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında tamamen asli kusurlu olduğu, 2-) Davalı … Sigorta Şti.’ne kasko sigortalı … plaka numaralı hususi otomobilin sürücüsü …’a atfı kabil kusur bulunmadığı, 3-) Hadisenin meydana gelmesinde, dava konusu zararın doğmasında veya artmasında başkaca etkili faktör, kusurlu kişi, kurum, kuruluş bulunmadığı, 4-) Kaza döneminde …’a ait … plaka ve (…) şasi numaralı hususi otomobilin olay tarihinde yetkili servis ortamında, tamamı orijinal vasıfta parçalar kullanılarak gerçekleştirilmesi mümkün kadri maruf, haddi layık onarım bedelinin KDV dahil 47.926,62 TL olduğu, hasar onarım bedeli ile ilgili olarak kasko sigortacısı davalı … Sigorta Şti. tarafından toplam 47.926,08 TL tutarında ödeme yapıldığı, … plakalı otomobilin ZMS (Trafik) sigortacısı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 20.584,00 TL tutarındaki ödemenin tahsili ile net bakiye zararın 27.342,08 TL olduğu, … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen trafik poliçesinden 15.416,00 TL bakiye limit kaldığı, dosya alacaklısı … Sigorta Şti. tarafından dosya borçluları … ve … aleyhine … 21. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile 25.12.2019 tarihinde başlatılan icra takibinin de 27.342,08 TL asıl alacak tutarı üzerinden başlatıldığı ve uygun olduğu, 5-) Davacı yan vekili her ne kadar kazanın sarı işık bile yanmadan meydana geldiği, mağdur şahsın aceleci davranarak kavşak İçerisine girdiği, müvekkiline ait aracın sürücüsünün kusursuz olması sebebiyle müvekkiline borç yüklenmesinin imkansız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davacı hakkında …21. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın teminatsız durdurulmasına, davanın kabulü ile müvekkilinin dosyadan ötürü borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, karar verilmesini talep etmiş iseede ceza yargılaması sırasında zarar görenin şikayetçi olmamasına bağlı olarak kamu davasının düşürülmüş olduğu hususuna dair – hukuki değerlendirme Muhterem Mahkemeye ait olmak kaydı ile Bilirkişi Kurulumuzca davalı … Sigorta Şti.’nin davacıdan talep hakkının olmadığına dair bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı, tespit, hesap, sonuç, görüş ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Dava, davalı sigorta şirketi tarafından dava dışı kasko sigortalısına ödenen hasar bedeli tazminatının rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibinden ötürü trafik kazası kaynaklanan ve icra takibinden sona açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
… ili … ilçesinde 02/03/2018 tarihinde saat 20:00 sıralarında davalı … Sigorta A.Ş.’nin kasko sigortacısı olduğu … plaka sayılı araç ile davacı …’a ait … plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda çift taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Davalı sigorta şirketi kasko sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalısının … plaka sayılı aracında meydana gelen hasar bedelini karşılamış, hasar tazminatını ödemiştir. Hasar tazminatını ödeyen davalı sigorta şirketi ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizleri birlikte toplam 31.526,60 TL üzerinden dava konusu trafik kazasında kusurlu olduğunu iddia ettiği … plaka sayılı araç sürücüsü … ve araç işleteni … hakkında … 21. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibinde bulunmuştur. Davacı, icra takibine konu edilen hasar bedeli zararına ilişkin trafik kazasında kendisine ait aracın sürücüsünün kusurlu olmadığı iddiasına dayanarak işbu davayı ikame edilmiş, menfi tespit isteminde bulunmuştur.
Davacı dava dilekçesinde öncelikle kendisinin kusurlu olmadığına dayanmıştır. Ancak, davacı … … plaka sayılı aracın maliki / işletenidir. İcra takibinde borçlu olarak gösterilen kendisine ait … plaka sayılı aracı kullanan sürücü …’ın trafik kazasında kusurlu olması halinde, davacının da işletenin kusursuz sorumluluğu esası gereğince davacı sigorta şirketinin ödemiş olduğu zarardan sorumlu olacağı aşikardır. Davacının araç maliki ve işleten sıfatıyla, 2918 sayılı KTK 3. ve 85. maddeleri uyarınca tehlike sorumluluğu esası gereğince sürücüyle birlikte kusursuz olarak zarardan sorumlu olduğundan, kendisinin kusurunun bulunmadığı yönündeki savunmaları anılan yasal düzenlemeler karşısında yerinde görülmemiştir.
Öte yandan; dava dışı sürücü …’ın trafik kazasında kusurlu olmaması halinde pekala davacının da meydana gelen zarardan sorumlu olmayacağı izahtan varestedir. Zira işletenin sorumluluğu, trafik kazasında kendisine ait aracı kullanan sürücünün kusurlu olması halinde geçerlidir.
Uyumazlığın temeli, tam da bu noktada, trafik kazasına karışan araç sürücülerinin kusurlu olup olmadıkları / kusur tayininde toplanmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, resmi görevliler tarafından trafik kazasının hemen akabinde düzenlenen kaza tespit tutanağında, her iki araç sürücüsü kendisinin yeşil ışıkta geçtiğini ifade ettiğinden kusur dağılımı resmi görevliler tarafından yapılamamıştır.
Davacıya ait aracın sürücüsü … kendisinin yeşil ışıkta, … plaka sayılı aracın ise kırmızı ışıkta geçtiğini iddia ederken; … plaka sayılı sigortalı araç sürücüsü … ise tam aksine kendisinin yeşil ışıkta geçtiğini, … plakalı araç sürücüsü …’ın kırmızı ışık ihlalini yaptığını savunmaktadır.
Dava konusu trafik kazasının yaralanması ile sonuçlanması nedeniyle soruşturma ve kovuşturma da yürütülmüştür. … 35. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı ceza dava dosyasında, sigortalı araç sürücüsü …’ın katılan, davacı araç sürücüsü …’ın sanık olduğu, ceza mahkemesince yapılan yargılama sonucunda sanığın bilinçli taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan TCK 89/1, 89/2-b, 22/3, 62. maddeleri uyarınca neticeten 5.000,00 TL Adli Para Cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, işbu kararın sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi… Esas, … Karar sayılı ilamı ile bahsi geçen yasa hükmünde yasal değişiklik yapıldığından değişen yasa hükümleri uyarnca değerlendirme yapılmak üzere esasın incelenmeksizin kararın kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine iade edildiği, yeniden esasa kaydedilen dosyanın 2021/32 Esas numarasını aldığı, bozma sonrasında katılan…’ın şikayetinden vazgeçtiği, bu durum üzerine ceza mahkemesince TCK 73/4. maddesinin atfı ve CMK 223/8. maddesi uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesine karar verildiği, işbu kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı hukuk hâkimi için bağlayıcı değildir (TBK 74). Ancak, Hukuk Mahkemesi hakimi her halde Ceza Mahkemesince belirlenen maddi olgu / vakıalarla bağlıdır. Dolayısıyla, Hukuk Mahkemesi Hakimi, ceza mahkemesindeki maddi olgularla bağlı olduğundan belirtilen bu hususları nazara almak zorundadır.
Ceza mahkemesince “… kavşağına geldiğinde akşam karanlıkta katılanın da sanığa göre sağ tarafta aynı kavşağa geldiği, bu sırada katılana kırmızı ışık yanmaktayken, katılanın kırmızı ışıkta beklediği, yeşil ışık yanınca hareket ettiği, sanığın ise aynı kavşakta kendisine kırmızı ışık yanarken yoluna devam ile kavşağa giren katılanın aracına sol yan taraftan çarpmak suretiyle meydana gelen trafik kazasında… Sanığın kavşakta kendisine kırmızı ışık yandığı halde geçmesi ile kendisine yeşil ışık yanan katılanın aynı kavşakta hareket etmesi sonucu katılanın aracına sol yandan çarpmak suretiyle meydana gelen trafik kazasında …” şeklinde kazanın oluş biçimi maddi vakıa olarak kabul edilmiştir. Ceza mahkemesinin maddi vakıa olarak kazanın oluş biçimine yönelik kabulü, mahkememiz için bağlayıcı nitelikte olduğundan nazara alınması zorunludur.
Öyleyse, dava konusu trafik kazasında davacıya ait araç sürücüsü …’ın kendisine kırmızı ışık yandığı halde trafik kuralı ihlali yaparak kazaya neden olduğu, sigortalı araç sürücüsü …’ın ise kavşakta kırmızı ışık yandığı sırada beklerken yeşil ışık yanmasıyla birlikte harekete geçerek / yeşil ışıkta geçtiğinden herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığı ve kusurunun olmadığı anlaşılmıştır.
Ceza mahkemesince alınan kusur raporu ile mahkememiz bağlı olmasa da, ceza mahkemesinde tayin edilen bilirkişi kamera görüntülerini inceleyerek hatta bu görüntülerden rapora da eklemek suretiyle düzenlendiği raporunda aynı tespit ve sonuçlara ulaşmıştır. Kaldı ki, ceza mahkemesi dosyası içerisinde kaza anına ilişkin görüntüler incelenmiş, yetinilmeyerek sunulan görüntülerin kamera kaydı çözümü yapılarak incelme ve araştırma genişletilmiş, nihayetinde davacı araç sürücüsü …’ın kırmızı ışıkta geçtiği, asli ve tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce, ceza dosyası içinde bulunan kaza anına ilişkin kamera görüntüleri dosya arasına alınarak trafik kazaları kusur konusunda uzman bilirkişiden ayrıca kusur raporu alınmıştır.
Dava konusu trafik kazasında kusur durumunun tespitine yönelik olarak dosya, trafik kazaları kusur konusunda uzman İ.T.Ü. Makine Fakültesi Öğretim Üyesi ve Yüksek Makina Mühendisi …’e tevdi edilmiştir. Mahkememizin kusur dağılımı yönündeki tespiti destekleyen ve benimseyen uzman bilirkişinin 05/10/2022 tarihli raporundaki tespitler, kazanın oluş şekli, davacı araç sürücünün ihlal ettiği trafik kuralları, yasal geciktirici nedenler ve bilimsel yönden yapılan detaylı açıklamalar içeren kusur raporuna gerekçeli ve denetime açık olduğundan itibar edilmiştir.
Mevcut raporda ifade edildiği üzere, davacı araç sürücüsü …’ın güvenlik kamerası görüntüleri de nazara alınarak yolun icap ve şartlarına uygun olmayan hızda ilerlediği, kavşak alanına yavaşlamadan yaklaştığı, istikametine kırmızı ışık yanmasına rağmen dikkate almadığı, ihlal ettiği tehlikeleri ön görmediği, kazaya zemin hazırlayarak çevre ve yol kontrolü yapmadığı, kırmızı ışık yanmasına rağmen zamanında yavaşlayıp tamamen durması gerekirken trafik ışıklarını dikkate almadan kırmızı ışıkta geçmesi sebebiyle %100 oranında tamamen asli kusurlu olduğu, sigortalı araç sürücüsü …’ın ise kavşakta kendisine kırmızı ışık yandığı sırada diğer tüm araçlarla birlikte beklediği, yeşil ışık yandıktan sonra kendisi gibi bekleyen tüm araçlarla birlikte hareket ederek düz ve nizami şekilde ilerlediği, yeşil ışığın yanmasıyla birlikte hareket ederek ilerlediği bu esnada davacı araç sürücüsünün kırmızı ışık ihlali yaparak çarpması sonucunda sigortalı araç sürücüsünün kazaya engel olmak adına alabileceği bir tedbir bulunmadığı, ayrıca herhangi bir trafik kuralı ihlal etmediğinden kazanın meydana gelmesinde / oluş şeklinde kusurunun bulunmadığı doğru bir şekilde ve somut olaya uygun olarak takdir ve tayin edilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunmuş ise de, bilirkişi heyeti raporunun gerekçeli, ayrıntılı ve denetime elverişli olduğu, esasen itiraz nedenlerinin bilirkişi heyeti raporunda tartışıldığı ve değerlendirildiği, itirazlar kapsamında olay anına ilişkin görüntülerin incelendiği, öte yandan olay anına yönelik video kayıtlarının ve buna ilişkin ekran görüntülerinin itirazların aksine rapor içeriğinde yer almasının zorunlu olmadığı, diğer taraftan hem savcılık hem de ceza mahkemesince alınan CD kaydı çözümleme tutanakları teknik bilirkişi incelemesi ile zaten olay anına ilişkin görüntü ve resimlerin hatta kaza saati ve saniyesine ilişkin analizlerle trafik ve yol durumununda değerlendirilerek dosya içerisinde mevcut olduğu anlaşılmakla itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Netice itibariyle; dosya içerisinde bulunan kaza anına ilişkin kamera görüntüleri, bu görüntülerinin çözümünün yapıldığı tespit tutanağı, ceza dosyası içeriği, ceza mahkemesince alınan kusuru, ceza mahkemesince kazanın oluş şekline yönelik kabul edilen maddi vakıa, mahkememizce izlenen görüntüler, mahkememizce alınan kusur raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; tüm delil ve dosya içeriğinin aynı olduğu, davacı araç sürücüsü …’ın kırmızı ışıkta geçtiğinden %100 oranında tamamen ve asli kusurlu olduğu, sigortalı araç sürücüsü …’ın kavşakta kırmızı ışıkta beklediği sırada kendisine yeşil ışığın yanmasıyla birlikte, yeşil ışıkta geçtiğinden herhangi bir kusurunun olmadığı sübuta ermiştir.
Davalı sigorta şirketi … plaka sayılı aracın kasko sigortacısıdır. Yukarıda detaylı olarak ifade edildiği üzere, dava konusu trafik kazasında sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmamaktadır. Dava dışı sigortalının hasar bedelinin ödemesi noktasında davalı sigorta şirketine yazılı ihbarda bulunduğu, davalı sigorta şirketi tarafından hasar dosyası açıldığı ve ekspertiz incelemesi yaptırıldığı görülmüştür. Takip dosyası içerisinde yer alan belgelerden ve ödeme kayıtlarından görüleceği üzere; … plakalı sigortalı araçta toplam 47.665,00 TL hasar meydana gelmiş, bu hasar bedeli davalı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına 13.04/2018 tarihinde ödenmiştir. Ayrıca, hasar bedeli kapsamında davalı sigorta şirketi dava dışı tamir servisine 17/05/2018 tarihinde 261,08 TL daha ödemede bulunmuştur.
Mahkememizce, sigortalı araçta meydana gelen hasar bedeli araştırılmış, tüm kayıtlar ve hasar dosyaları celp edildikten sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi kurulu 05/10/2022 tarihli raporunda; … plaka sayılı sigortalı araçta meydana gelen hasar bedelinin tamamen orijinal vasıfta parçalar kullanılarak ve KDV dahil hasar bedelinin ekspertiz raporunda belirlendiği üzere toplam 47.926,62 TL olduğunu, ancak dava dışı sigortalıya bu tutardan daha az olmak üzere 47.665,00 TL ödendiğini, ayrıca Auto King firmasına 261,08 TL daha ödeme yapıldığını, nihayetinde hasar bedelinin piyasa rayiçlerine uygun ve kadri maruf olduklarını belirlemişlerdir.
Bilirkişi kurulunun 05/10/2022 tarihli raporunun gerekçeli, ayrıntılı, tarafların ve mahkemenin denetime açık olması, bilimsel yönden isabetli açıklamalar içermesi, rapora itibar etmeye engel bir durumun bulunmaması karşısında hasar bedeli yönünden içeriği de denetlenerek rapora itibar edilmiştir.
Kaza tarihi itibariyle geçerli ve yürürlükte olan kasko poliçesi kapsamında dava dışı sigortalısına ödeme yapan davalı sigorta şirketinin TTK 1472.maddesi uyarınca halefiyet hükümleri gereği ödediği tutarın rücusunu kazaya kusuruyla sebebiyet veren … plakalı araç sürücüsünden, araç işleteninden ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısından isteyebileceği noktasında duraksama yoktur.
Nitekim, icra takibine girişilmeden evvel, davalı sigorta şirketi davacıya ait … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan dava dışı … Sigorta A.Ş.’den 20.584,00 TL rücu zararını tahsil etmiştir. Bakiye kalan tutar için, araç sürücüsü ve işleteni hakkında icra takibinde bulunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki, müteselsil borçluluk ilişkisinde alacaklı dilerse tüm borçlulara karşı, dilerse yalnızca birine müracaat ederek alacağını talep ve tahsil edebilir.
Davalı sigorta şirketinin 47.665,00 TL rücu alacağından, dava dışı ZMMS sigortacısından tahsil edilen 20.584,00 TL mahsup edildiğinde bakiye alacağın 27.081,00 TL olduğu, bunun yanı sıra 261,08 TL daha hasar bedeli ödendiğinden davalının, icra takibinde davacı borçlulardan bu tutarları takibe konu ettiği görülmektedir. Bu bağlamda, icra takibine konu edilen asıl alacak tutarı yönünden fazladan talep edilen bir asıl alacak miktarı yoktur.
Davalı sigorta şirketi ayrıca icra takibinde (her iki hasar bedeli farklı tarihte ödendiğinden) ödeme tarihlerinden itibaren takip tarihine kadar işlemiş faiz isteminde bulunmuştur. Bilindiği üzere, rücuen tazminata ilişkin icra takibinde, dava dışı sigortalısına ödeme yapan sigortacının, ödeme tarihi itibariyle temerrüt gerçekleşeceği için takip tarihine kadar işlemiş faiz istemeye hakkı bulunmaktadır. İcra dosyasındaki işlemiş faiz miktarları her ne kadar bilirkişi raporunda tartışılmamış ise de; bu hususun mahkememizce giderilebilecek nitelikte olduğundan yeniden rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından icra takibindeki 27.081,00 TL asıl alacağa (47.665,00 TL – 20.584,00 TL = 27.081,00 TL) davalı tarafından 13/04/2018 tarihinde ödeme yapıldığından 13/04/2018 tarihinden 25/12/2019 takip tarihine kadar işlemiş yasal faiz tutarı 4.146,73 TL ; icra takibindeki 261,08 TL asıl alacağa davalı tarafından 17/05/2018 tarihinde ödeme yapıldığından 17/05/2018 tarihinden 25/12/2019 takip tarihine kadar işlemiş yasal faiz tutarı 37,79 TL’dir. Mahkememizce yapılan hesaplamada, icra takibinde istenilen tutarların birebir aynı olduğu, fazladan talep edilen bir işlemiş faiz alacağının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yapılan açıklamalar karşısında; davacı … kendisine ait … plaka sayılı araç sürücüsünün dava konusu trafik kazasında kusurlu olmadığını iddia ederek işbu menfi tespit davası ikame etmiş ise de; davacının işleten sıfatına sahip bulunduğu araç sürücüsünün dava konusu trafik kazasında kırmızı ışıkta geçerek %100 oranında ve tamamen kusurlu olduğu, …plaka sayılı sigortalı araç sürücüsünün yeşil ışıkta geçtiğinden herhangi bir kusurunun bulunmadığı, bu nedenle davalı sigorta şirketi tarafından kendi sigortalısına ödemiş olduğu sigorta tazminatını, kazaya kusuruyla sebebiyet veren araç sürücüsünden ve davacı araç işleteninden rücusunu istemeye hakkının bulunduğu, … 21. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında asıl alacak ve işlemiş faiz tutarları yönünden fazladan istenen bir tutarın bulunmadığı, hatta dava dışı ZMMS sigortacısı tarafından yapılan ödemeler düşülerek icra takibine girişildiğinden davacının takip tutarının tamamı kadar 2918 sayılı KTK’nın 3. ve 85. maddeleri uyarınca davalı sigorta şirketine borçlu olduğu anlaşılmakla, ispatlanamayan menfi tespit davasının tümden reddine, ayrıca davalı her ne kadar tazminat isteminde bulunmuş ise de; dava dosyasında mahkememizce verilen bir ihtiyati tedbirin bulunmadığı, aksine davacının ihtiyati tedbir talebinin 16/11/2021 tarihli karar ile reddine karar verildiği, dolayısıyla ihtiyati tedbir kararı sebebiyle takibin durması ve alacaklının alacağına geç kavuşması gibi bir durum söz konusu olmadığından İİK 72/4.maddesindeki yasal koşullar oluşmadığından davalının tazminat talebinin dahi reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının tazminat talebinin yasal koşulları oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 538,40 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 358,50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacıya veya vekiline İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.11/01/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır