Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/709 E. 2023/165 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/709
KARAR NO : 2023/165

DAVA : ALACAK (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2021
KARAR TARİHİ : 27/02/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen ALACAK davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından, davalı aleyhine; ”Keşideci-borçlusu …Tic. Ltd. Şti. olan, … Bankası A.Ş. … Şubesi tarafından, … numaralı hesaptan düzenlenen, … çek numaralı, 31.01.2019 keşide tarihli, 13.100,00 USD bedelli” çekten kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla, -davalı tarafından takipten önce ilgili çeke mahsuben yapılan kısmi ödeme düşülerek- 11.100,00 USD asıl alacak üzerinden … 6. İcra Dairesi’nin …E.sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, bunun üzerine davalı şirket tarafından çekteki imzaya itiraz edilerek … 18. İcra Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasında şikayette bulunduğunu, mahkemece imzanın borçlu şirket yetkilisine ait olmadığı gerekçesi ile takibin durdurulmasına, icra inkâr tazminatına ve para cezasının ödenmesine karar verildiğini, oysa takip öncesi hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin, davalı şirkete ait … IBAN numaralı hesaptan müvekkil şirkete ait hesaba ”… nolu çek ödemesi” açıklaması ile ödeme yapıldığını, böylece davalının borcu ve çekin varlığını açıkça kabul ettiğini, Yargıtay; ”Takibe konu çekin seri numarası da belirtilmek suretiyle alacaklı hesabına borçlu tarafından yapılan ödemenin, çeke mahsuben yapıldığının ve İİK.’nun 169/a maddesi kapsamında bir belge olduğunun kabulü gerektiğine” ilişkin karar verdiğini, davaya konu çekin 05/02/2019 tarihinde muhatap … bankası A.Ş’ye ibraz edildiğinde arkasının “karşılığı bulunmadığı” gerekçesi ile yazıldığını, muhatap bankanın çekteki keşideci imzasını kontrol etme yükümlülüğü bulunduğunu, kaldı ki çekte imzası bulunan kişinin ticari temsilci sayılması gerektiğini, açıkça ya da örtülü olarak yetki verdiği kişi konumunda sayılacağını, davalı şirketin bu zamana kadar çeklerin ellerinden nasıl çıktığını izah etmediği gibi çekin rızası hilafına elinden çıktığına ilişkin bir iddiada veya başvuruda da bulunmadığını, dolayısıyla dava konusu çekin davalı şirketten sadır olduğunun açıkça ortada olduğunu, davalı şirket tarafından dava konusu çek ile, aynı banka tarafından, aynı hesaptan aynı imza ile (sonraki seri numaralı) başkaca çekler de düzenlendiğini, şirket hesabından buna ilişkin ödemeler yapıldığını, öte yandan söz konusu çekten dolayı … İcra Ceza Mahkemeleri nezdinde karşılıksız çek şikayetinde bulunulduğunu, … 5. İcra Ceza Mahkemesi’nin 14/01/2020 tarih, … E. ve …K. Sayılı ile davalı şirket yetkilisi hakkında karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet vermek suçundan mahkumiyet kararı verildiğini, arabuluculuk görüşmelerden anlaşmazlık ile sonuçlandığını belirterek, dava konusu çekten kaynaklanan 11.100,00.-USD alacaklarının keşide tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, fiili ödeme günündeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden Türk Lirası olarak davalıdan tahsiline, … 18. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 02.06.2021 tarih,… E. ve …K.sayılı kararında hüküm altına alınan hususların (tazminat, para cezası, yargılama gideri ve vekalet ücreti ve diğer hususların) ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; müvekkilinin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, aksine sahte olarak düzenlenen ve imza taklidi yoluyla bankaya ibraz edilen çek sebebiyle müvekkili şirketin büyük zarara uğradığını, bir dizi dava ve icra takibiyle karşı karşıya kaldığını, dava konusu çekin bankaya ibraz edildiğinde ‘hesap sahibi tarafından yetkili imzaları taşımadığı” nedeniyle işlem yapılmadığını, … 6. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası tahtında icra takibine konulduğunu, haciz uygulandığını, çekteki imza sahteliği nedeniyle … 18. İcra Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında dava açıçtıklarını, bilirkişi vasıtasıyla imza incelemesi yaptırıldığını ve alınan kapsamlı rapor akabinde çek üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığının anlaşıldığını ve mahkemenin 02/06/2021 tarih ve …Karar sayılı kararı ile takibin durdurularak davalının (huzurdaki davada davacı alacaklının) icra inkar ve para cezasına mahkum edildiğini, kararın istinaf kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğini, davacı tarafından 29/08/2018 tarihli bir tahsilat makbuzu sunulduğunu, tahsilat makbuzunun her zaman düzenlenebilir bir belge olduğunu, kaldı ki işbu makbuz üzerinde müvekkili şirket adına hiçbir imza da bulunmadığını, davacının müvekkili üzerinde haciz baskısı ve tehdit oluşturmaya çalıştığını, elimizde çekiniz var, banka hesaplarına bloke koyacağız, icraya vereceğiz, hacze göndereceğiz gibi bir dizi söylemle müvekkil şirket üzerinde baskı oluşturduğunu ve müvekkili şirket yetkilisi …’nin de belirtilen tarihte İstanbul’da olmaması üzerine panik halinde olan muhasebe elemanının davacının tehdit ve baskısı neticesinde hacze engel olma düşüncesiyle davacı hesabına para havalesi yaptığını, halbuki şirket yetkilisinin bilgisi olmuş olsaydı bu ödemeye de onay vermeyeceğinin açık olduğunu, davacının tanık dinletme talebine muvafakat etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; ticari mal satım ilişkisine dayalı alacak davasıdır.
Davacı, ticari ilişki nedeniyle davala tarafından verilen “Keşideci-borçlusu …Şti. olan, … Bankası A.Ş. …Şubesi tarafından, …. numaralı hesaptan düzenlenen, … çek numaralı, 31.01.2019 keşide tarihli, 13.100,00 USD bedelli çek” nedeniyle … 6. İcra Müdürlüğünün… sayılı dosyası ile 08/05/2019 tarihinde, davalı aleyhine, dava konusu çeke dayanarak, 11.100,00.-USD asıl alacak, 575,22.-USD işlemiş faiz, 1.310,00.-USD Karşılıksız Çek Tazminatı olmak üzere toplam 11.985,22.-USD üzerinden kambiyo senetlerine (çek, poliçe ve emre muharrer senet) özgü haciz yolu ile icra takibi başlatmıştır. Borçlu/davalıya gönderilen ödeme emri (…) 19/05/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 15/05/2019 tarihinde çekteki imzaya itiraz ederek … 18. İcra Hukuk Mahkemesinde dava açmış, mahkeme 12/06/2021 tarih ve … E. … K.sayılı kararı ile çekteki imzanın borçluya ait olmadığını kabul ederek takibi durdurarak alacaklıyı icra inkar tazminatı ile para cezasına mahkum etmiştir. Karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacı da 27/10/2021 tarihinde huzurdaki alacak davasını açmıştır.
Tarafların üzerinde anlaştıkları bir husus bulunmamaktadır.
Çözümlenmesi gereken sorun, taraflar arasında bir ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı, var ise davacının alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Tarafların defter kayıt ve belgeleri üzerinde mali müşavir bir bilirkişiye inceleme yaptırılmıştır.
Tarafların ibraz ettiği defter ve belgeler incelendiğinde, 2018-2021 yılı ticari defterlerinin TTK.nun 64/3.maddesi gereğince açılış/kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiş, bu nedenle defterlerin sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenmiş faturaların her iki tarafın da defterlerinde kayıtlı olduğu, bu yönüyle birbirlerini doğruladığı, sadece ödemelere ilişkin kayıtların birbirini doğrulamadığı bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Buna göre taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu sabittir.
Dava konusu çek davalı defterlerinde kayıtlıdır ve ödeme olarak muhasebeleştirilmiştir.
Çekler davacı tarafından defterlerine 01/07/2021 tarihinde yapılmıştır. Tarafların defterlerindeki ödemelere ilişkin farklılığın da buradan kaynaklandığı belirtilmiştir.
Davacı kayıtlarına göre çek keşide tarihinde ve öncesinde davacının davalıdan 204.289,52.-TL alacaklı göründüğünü, davacının çekleri zamanında kaydetmediği, çeklerin davacı defter kayıtlarına 01/07/2021 tarihinde yapılması nedeniyle davacının alacaklı görünmediğini, davalı kayıtlarına göre ise davacının davalıdan 14.625,64.-TL alacaklı göründüğünü tespit etmiştir.
Bilirkişi raporu yeterli görülmediğinden ek-rapor istenmiş, alınan 19.12.2022 tarihli ek rapor ile de kök raporda ısrar edilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Davaya konu … Bankası A.Ş. …Şubesine ait, … numaralı hesaptan düzenlenen, … çek numaralı, 31.01.2019 keşide tarihli, 13.100,00 USD bedelli çekin davalıya ait olduğu hususunda tartışma yoktur. Yine bu çek nedeniyle 08/05/2019 takip tarihinden önce … Bankası … şubesinden, 15.03.2019 tarihinde, davalı şirkete ait … IBAN numaralı hesaptan davacı şirkete ait hesaba ”… nolu çek ödemesi” açıklaması ile 2.000,00.-USD ödeme yapıldığı hususu da sabittir. Tartışmalı olan nokta, çekteki imzanın davalıya ait olmadığı, yapılan ödemenin ise davacının, davalı üzerinde haciz baskısı ve tehdit oluşturmaya çalışarak “elimizde çekiniz var, banka hesaplarına bloke koyacağız, icraya vereceğiz, hacze göndereceğiz” gibi bir dizi tehditlerle davalı şirket yetkilisi …’nin de o sırada İstanbul’da olmaması üzerine panik halinde olan muhasebe elemanının tehdit ve baskıların altında kalarak hacze engel olma düşüncesiyle yapıldığı iddiaları üzerinde toplanmaktadır.
Çekteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı tespit edilerek … 6. İcra Dairesi’nin … E.sayılı dosyasında 08.05.2019 tarihinde başlatılan icra takibi, … 18. İcra Mahkemesi’nin 02.06.2021 tarih ve …E. …K. sayılı kararıyla kaldırılmıştır. Bu karar maddi anlamda kesin delil teşkil eden bir sonuç doğurmamaktadır.
Taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğu bilirkişi raporu ile de sabittir. Davalı taraf, dava konusu çekteki imzanın şirket temsilcisinden başka birinin imzası ile nasıl piyasaya sürüldüğü, üstelik de ticari ilişkisinin bulunduğu davacının eline nasıl geçtiği, diğer bir anlatımla elinden rızası dışında nasıl çıktığı (kaybolduğu, çalındığı, şirket çalışanın güvenlerini kötüye kullandığı vb) konusunda hiç bir açıklamada bulunmamaktadır. Sadece imzanın davalı şirket yetkilisine ait olmadığı noktasında yoğunlaştıkları gözlenmektedir.
Bütün bunlara rağmen üstelik, çek nedeniyle yukarıda açıklanan banka havalesi ile 2.000,00.-USD ödeme yapılmıştır. Bunun nedeni olarak da yukarıda açıklandığı gibi davacının haciz tehdit ve baskıları gösterilmektedir. Bu tehdit ve baskılar “başka türlü hareket etme imkanını ortadan kaldıran tehdit” olarak kabul edilemez. İcraya vermek, banka hesaplarına bloke koymak, haciz baskısı yasal haklardır. İcra hukuku zaten bir baskı aracıdır ve amacı da budur. Yani borcun bir takım yasal baskılarla ödemesini sağlamaktır. Bir şirket çalışanının da bu tehdit ve baskıların etkisi altında kalarak, panik halinde ve davalı şirket yetkilisi …’nin de o sırada İstanbul’da olmaması üzerine hacze engel olma düşüncesiyle havale yapmış olması Yüksek Mahkememizin pek çok içtihadında da işaret ettiği gibi hayatın olağan akışına ve günlük yaşam tecrübelerine uymamaktadır. İletişim çağında şirket yetkilisine günlerce ulaşamamak ve ondan talimatları alamamak mümkün ve kabul edilebilir değildir. Bir çalışanın bu kadar büyük bir sorumluluğu üzerine alarak insiyatif kullanması mantıklı da değildir. Üstelik yapılan kısmi ödeme ihtirazi kayıt konulmadan yapılan bir ödemedir. Ortada henüz başlamış bir icra takibi yoktur. Dolayısıyla haciz baskısı da yoktur. Davalı bu aşamada hemen hukuki yolları işleterek bir Menfi Tespit davası açma imkanı varken bunu da kullanmamıştır.
Ne var ki davaya konu çekteki imzanın davalıya ait olmadığı maddi anlamda kesin delil teşkil etmese de mahkeme kararıyla sabittir. Çekin artık kambiyo senedi vasfı kalmamıştır. Adi yazılı belge niteliğindedir. Bu belge yukarıda açıklanan nedenlerle davacının alacağını kanıtlayan bir belge niteliğindedir. Bu nedenle çek keşide tarihi temerrüt tarihi olarak esas alınamaz. Davalı taraf yazılı bir belge ile temerrüde de düşürülmemiştir. Bu nedenle faiz başlangıç tarihi dava tarihi olarak kabul edilmiştir.
… 18. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 02.06.2021 tarih,… E. ve …K.sayılı kararında hüküm altına alınan hususların (tazminat, para cezası, yargılama gideri ve vekalet ücreti ve diğer hususların) ortadan kaldırılmasına yönelik taleplerin ise, ilgili mahkeme kararının masıl kaldırılabileceği yasanın emredici düzenlemeleri ile belirlenmiştir. Bu da ancak ilgili mahkeme kararının istinaf, temyiz gibi kanun yolları ile mümkündür. Mahkememizin böyle bir görevi ve yetkisi bulunmadığından, bu husustaki talebinin kabulü mümkün olmadığından reddi gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
1-11.100,00-USD alacağın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Alacak miktarına dava tarihi olan 27/10/2021 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/A maddesi gereğince devlet bankalarının yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına değişken oranlarda ödediği en yüksek faizin UYGULANMASINA,
… 18.İcra Hukuk Mahkemesinin 02/06/2021 tarih … Esas ve …Karar sayılı kararında hüküm altına alınan hususların (tazminat, para cezası, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile diğer hususların) ortadan kaldırılmasına yönelik taleplerin REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 7.212,84-TL olup, peşin alınan 1.789,45‬-TL ile 13,76-TL tamamlama harcı toplamı 1.803,21‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.409,63-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİYLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 215,5‬0-TL, bilirkişi ücreti 1.300,00-TL’den oluşan 1.515,50-TL yargılama gideri ile 59,30-TL başvuru harcı, 1.789,45‬-TL peşin harç, 13,76-TL tamamlama harcı toplamı 3.378,01‬-TL yargılama giderinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 16.838,48-TL vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
6-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.27/02/2023

KATİP …

HAKİM …