Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/695 E. 2023/935 K. 11.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/695
KARAR NO : 2023/935

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/10/2021
KARAR TARİHİ : 11/12/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde … poliçe numaralı, … Poliçesi ile sigortalı, “… adresinde bulunan konutta, 17/04/2020 tarihinde, davalı … A.Ş.’ye ait sanayi tipi tüpün gaz sızdırması sonucunda patlama gerçekleştiğini, söz konusu gaz sızıntısı nedeniyle gerçekleşen patlama neticesinde sigortalı konutta maddi hasar meydana geldiğini, patlamaya sebebiyet veren sanayi tipi tüpün imalatçısı … A.Ş., … Sigorta Şirketi tarafından yangın sigortası poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, bu sebeple … Sigorta Şirketi, taraflarınca tanzim edilen sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen zarardan, davalı … A.Ş. ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, söz konusu hasara ilişkin hazırlanan ekspertiz raporunda, “Zemin kat salon kısmında, üst kata çıkan merdiven yanında, içerisinde, güneş enerji sistemine ait elektrik akü sistemi … ve sanayi tipi tüpün yer aldığı bakım odası bulunmaktadır. Burada bulunan … marka sanayi tipi tüpten sızan gazın oda içerisinde biriktiği, … akülerden çıkan bir kıvılcım veya bitişikteki mutfakta yakılan ocak / soba etkisi ile infilak olayının meydana geldiği, infilak sonucu oluşan basınç yüksek basınç nedeni ile iç alçıpan bölmelerin ve pencere doğramalarının yerlerinden koptuğu, asma tavanda büyük ölçüde çökme meydana geldiği, konut içi merdivenin yıkıldığı, dış cephe alüminyum kaplamalar ile mantolamalarda zarar oluştuğu ve konut içi eşyalarda hasar gerçekleştiği” tespiti bulunduğunu, patlamaya ilişkin… Valiliği İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen …Olay Kayıt Defteri Numaralı Olay Yeri İnceleme Raporu kapsamında, patlamanın gerçekleştiği anda evde bulunan kişilerin ifadelerinin alındığı tutanaklarda, …, …ve … evin günlük işleriyle uğraştıktan sonra patlama sesi duyduklarını, evde bulunan …’nin patlamanın ardından moloz altında kaldığını ve yaralandığını beyan ettiklerini, ayrıca olay yeri inceleme raporu kapsamında Jandarma Komutanlığı tarafından çekilen fotoğraflarda, patlamaya sebep olan … A.Ş.’ye ait sanayi tipi tüp ve markasının göründüğünü, patlamaya sebebiyet veren … marka sanayi tipi tüpün imalatçısı … A.Ş. ürünün sonradan ortaya çıkan gizli bir ayıbının olması nedeniyle meydana gelen zararlardan imalatçının sorumluluğu kapsamında sorumlu olduğunu (Emsal; Yargıtay 11. HD.nin E. 2000/517 K. 2000/3348 T. 11.04.2000 ile E. 2018/2344 K. 2019/4354 T. 12.6.2019 ile YHGK.nun 1996/4-588 K. 1996/831 T. 27.11.1996), müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı olan ve hasara uğrayan konut için, 14/05/2020 tarihinde 380.134,89 TL tutarında hasar tazminatı ödendiğini, böylece TTK.’nın 1472. Maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef olduklarını, icra takibi başlatılmadan önce davalılara ayrı ayrı rücu mektubu gönderildiğini, davalı … A.Ş’ye söz konusu rücu mektubu 07.09.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, diğer davalı Anadolu Sigorta ise rücu taleplerini reddettiğini, her iki davalı tarafından da herhangi bir ödeme yapılmadığını, ödenen tazminatın davalılardan rücuen tahsili amacıyla … 31. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını fakat borçluların itirazı üzerine takibir durduğunu, arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamadığını belirterek, haksız ve hukuka aykırı borca itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Şirketi vekili cevabında özetle; Başvurunun …. numaralı 01.01.2020-01.01.2021 vadeli … Zorunlu Sigorta Poliçesi’nden, 17/04/2020 tarihinde meydana gelen hasar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olduğunu, teminatın kaza başı üst limitinin 350.000,00 TL olduğunu, öncelikle tüpün sigortalıya ait olup olmadığının tespiti gerektiğini, ikrar anlamına gelmemek üzere, .. A.Ş.ne ait tüp sebebiyle zararın meydana geldiği kabul edilse dahi … A.Ş.’nin kusursuz sorumluluğunun kalkıp kalkmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğini, keza, başvuru sahibinin kusurunun olup olmadığının da değerlendirilmesi gerektiğini (Emsal; 11. HD., E. 2014/14740 K. 2015/10744 T. 20.10.2015), dava dışı mağdurların verdiği ifadede, davaya konu olan işbu … tüpleri üretim hatasından değil, yanlış bağlama ve yanlış tesisattan dolayı gaz kaçağı olupturup patlamaya yol açtığını, bu hususun jandarma ifade tutanaklarında da sabit olduğunu, olayla ilgili daha sonrasında tüpün satın alındığı …- …’e herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, ilgili bayii ile … A.Ş.’nin iç yazışmalarında da belirtildiği üzere, tüpün üretim hatası dolayısı ile patlamadığının bir kez daha ikrar edildiğini, dava dışı … kullanıcısı ailenin de ikrar ettiği üzere, patlamanın tüpgazın üretim hatasından kaynaklı olmayıp, dış etkenlerle müdahele sonucunda, yanlış tesisat kaynaklı bir patlama olduğunu, bu nedenle sorumluluklarının bulunmadığını (Emsal; Yargıtay 11. HD., E. 2010/661 K. 2011/8117 T. 04.07.2011), kabul anlamına gelmemekle birlikte TTK.nun 1427/2.maddesi gereğince müvekkili şirketin ihbar tarihinin kırk beş gün sonrasından itibaren işleyecek faiz ile sorumlu tutulabileceğini (Emsal; Yargıtay 11. HD. 2000/3899 E., 2000/4841 K.29.05.2000 T.; Yargıtay 11. HD: 2002/6535E., 2002/10946 K. 26.11.2002 T. ve Yargıtay 11.HD. 2002/13345E., 2003/6002 K. ,05.06.2003 T.) belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevabında özetle; Olayın sanayi tipi LPG tüpünden kaynaklandığı ve olaya karışan tüpte imalat hatası veya ayıp olduğunu gösteren dolayısıyla da müvekkil şirkete sorumluluk veya kusur atfedilecek herhangi bir delil veya tespit bulunmadığını, sigortalı kullanıcının daha önce de olayın müvekkili şirket ile hiç bir alakası olmadığı için olaydan ilgili bayiyi haberdar etmediği, tüpü standartlara uygun olmayan bir tesisatla kullandığını, gaz kaçağının da bu uygunsuz tesisattan kaynaklandığını belirttiğini, müvekkili şirketin sorumlu tutulabilmesi için öncelikle olayın LPG tüpünden kaynaklandığının tespit edilmesi, bu husus tespit edildiği takdirde de olaya karışan tüpte imalat hatası ve tüpün ayıplı olduğunun ispat edilmesi gerektiğini, buna ilişkin hiçbir somut belge ve delil bulunmadığını, sorumlu tutabilmeleri için ayrıca davacının kusurunun bulunmaması gerektiğini (Emsal; 13.02.2002 tarihli YHGK. 2002/4-114E. 2002/84K.), zarar ile müvekkili şirket eylemleri arasında uygun illiyet bağı bulunması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; sigortacının dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine gereğince ödediği hasar bedelinin 6102 Sayılı TTK’nın 1472-1481.maddeleri uyarınca sorumlulardan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacının … 31. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 28/05/2021 tarihinde, davalılar aleyhine, 380.134,89.-TL asıl alacak, 51.891,01.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 432.025,90.-TL üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, (…) ödeme emrinin borçlu/davalı sigorta şirketine 21/06/2021, … A.Ş.ne 29.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu sigorta şirketinin 16.06.2021, … A.Ş.nin 30.06.2021 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 20/10/2021 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde 432.025,90.-TL toplam alacak üzerinden huzurdaki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında kazanın varlığı, kaza nedeniyle dava dışı sigortalıya yapılan ödeme konusunda tartışma yoktur.
Çözümlenmesi gereken sorun, söz konusu kazada dava dışı sigortalının kusurunun bulunup bulunmadığı, var ise rücu edilebilecek tazminatın miktarı noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
… adresinde 17/04/2020 tarihinde tüpgaz patlaması olayı meydana gelmiştir. … İlçe Jandarma Komutanlığı’nın 19.06.2020 tarihli yazılarından (fezleke) anlaşıldığı üzere; 17.04.2020 günü saat: 21.00 sıralarında meydana gelen Patlama (Tüp Patlaması) olayı ile ilgili olarak; … ili … ilçesi … Mahallesi … Mekiinde bağ evi bulunan … isimli şahsın ailesi olan …, … ve … ile birlikte Ocak 2020 ayı içerisinde bağ evine geldikleri, …, …, … ve … isimli şahısların 17.04.2020 günü ev, bahçe, temizlik vb. gibi günlük işlerle uğraştıkları, …’nin akşamüzeri saat:19:30 sıralarında evin alt katında bulunan odun sobasını yaktığı ve bir süre sonra duşa girdiği, … ve …’nin evin dış kısmında bulunan veranda da vakit geçirdiği. …’nin de akşam yemeği hazırlamak için mutfak kısmında bulunduğu, 17.04.2020 günü saat:21.00 sıralarında aniden bir patlama meydana geldiği ve meydana gelen patlama neticesinde evin alt ve üst dış cephesinde bulunan cam panellerin tamamen yıkıldığı. …, … ve …’nin meydana gelen patlama sonucunda herhangi bir şekilde yaralanmadığı, ancak evin mutfak kısmında bulunan ve yemek yapan …’nin üzerine beton bloğun ve mutfak gereçlerinin yıkılması sonucu yaralandığı, yaralanan …’nin … Hastanesine sevk edildiği, burada yapılan muayenesinde hayati tehlikesinin olmadığının tespit edildiği, olay ile ilgili olarak … Olay Yeri İnceleme ekiplerinin olay yerinde gerekli araştırma ve incelmeyi yaptığı bildirilmiştir.
Aynı gün olay yeri inceleme ekibinin yaptığı tespitlere göre; söz konusu olay nedeniyle 18.04.2020 günü saat 10:30 sıralarında olay yerine gelindiği, evin dış çevresini kaplayan alüminyum doğramadan yapılmış camekânların yerinden çıkarak evin dış kısmına doğru devrilmiş olduğu görülerek patlamanın evin alt katında ve iç kısımda meydana geldiğinin tespit edildiği, merdiven arkasında su deposu, güneş paneli aküleri ile 45 kg.lık sanayi tüpü bulunduğu belirtilerek hasarın zapta geçildiği, mutfak tezgahı ile 2 nci yatak odası arasındaki duvar üzerinde ve zeminde yaralı şahıs …’ye ait olduğu değerlendirilen kan lekelerinin olduğu, ev içerisinde herhangi bir yangın meydana gelmediği, eşyalar üzerinde, duvarlarda. zeminde ve tavanda islenme olmadığı, merdiven arkasında bulunan 45 kg.lık tüpün bulunduğu bölgede tüp ile bağlantısı yapılacak iki farklı bakır boru hattı olduğu, üst kat ile bağlantısı sağlanan birinci hattaki bakır borunun aktif olmadığı ve tüpe bağlı olmadığı, ikinci hattın 45 kg.lık tüp ile alt katta bulunan mutfak tezgâhı arasına çekilmiş olduğu, ikinci hattın; tüp seviyesi ile zemin arasında duvara bağlantı şeklinde, duvar ile mutfak tezgâhı arasında; zemin altında görülmeyecek şekilde, mutfak tezgâhı bölümünde ise zeminden ocak bağlantı borusuna kadar lavabo altında olacak şekilde çekilmiş olduğu, mutfak tezgâhına bağlı lavabonun alt yüzeyinden lavabo bölümündeki zemin ile ocak bağlantı borusu arasındaki bakır boru dış yüzeyinden, lavabo bölümündeki bakır boru ile ocak arasındaki bağlantı borusu dış yüzeyi ile 45 kg. tüpün bulunduğu bölgedeki tüp seviyesi ile zemin arasındaki bakır boru dış yüzeyinden laboratuvar ortamında patlamaya sebep olabilecek madde tespiti amacıyla swap alındığı, 45 kg. lık tüpün parça bütünlüğünün bozulmamış olduğu, ev içerisinde meydana gelen patlamaya sebep olabilecek başka bir nesne olmadığından patlamamın 45 kg. tüp ile mutfak tezgâhı arasına çekilmiş bakır boru şeklindeki gaz hattında meydana gelen sızıntıdan kaynaklanmış olabileceği yönünde görüş bildirilmiştir. Olay yer inceleme ekibince kaza mahallinin fotoğrafları çekilerek yapılan incelemelere son verilmiştir. Dosya kapsamında yer alan görsellerden patlayan gazın içinde sıvı halde bulunan 45 kg’lik tüpün patlama sonrasında sağlam vaziyette olduğu tespit edilmiş, durum fotoğraflanmıştır.
Dava konusu tüp patlaması olayına ilişkin dava dışı sigortalı … kolluktaki ifadesinde; “Ben patlamanın nasıl olduğunu bilmiyorum. Ancak evin alt katında bulunan bakım odasına 45 kg. sanayi tüpünü koymuştuk ve buradan bakır kanallar ile mutfak kısmına hat çektik. Bu şekilde mutfakta bulunan ocağı kullanıyorduk. Sanırım burada bir … kaçağı olmuş olabilir.” demiştir. Diğer tanıklar … ve …’de bu ifadeyi destekler mahiyette benzer ifadeler vermişlerdir.
Olay nedeniyle başlatılan savcılık soruşturması soncunda … Cumhuriyet Başsavcılığı 22.06.2020 tarih ve… srş. …K.sayılı kararla; Yapılan tahkikat sonucu olay yeri inceleme ekiplerinin patlamanın meydana geldiği alana gönderildiği, ekiplerce yapılan inceleme sonucu patlamanın evin alt kısmında bulunan 45 kg’lık sanayi tüpü ile mutfak arasına çekilmiş bakır boru şeklindeki gaz hattında meydana gelen sızıntı sebebiyle meydana geldiği, olay yerinden alınan numuneler içerisinde herhangi bir organik maddeye rastlanılmadığı, tarafların alınan ifadelerinde de evin at kısmına konulan sanayi tipi tüpten bakır kanallar ile mutfak kısmına hat çektiklerini ikrar ettikleri, böylelikle patlamanın sanayi tüpünden çekilen hat sebebiyle meydana geldiği, olayda üçüncü kişiye atfedilecek bir kusurun bulunmadığı, kusur bulunduğu düşünülse dahi mağdur Hediye’nin yaralanması eyleminin Taksirle yaralanma suçuna sebebiyet vereceği, atılı suçun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete tabi olduğu, mağdurların olayla ilgili herhangi bir şikayetlerinin bulunmadığı anlaşılmakla; kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
Hasar dosyasında bulunan ekspertiz raporuna göre; Sigortalı konut, … ilçesi … mevkiinde, şehir merkezi dışında, ormanlık bölgede, bahçe alanı içerisinde, 2 katlı müstakil dubleks villa tarzında olduğu, bölgede elektrik ve su olmadığı için, elektrik güneş enerjisi ile suyun ise depolama sislemi ile temin edildiği, zemin kat salon kısmında, üst kata çıkan merdiyen yanında, içerisinde, güneş enerji sistemine ait elektrik akü sistemi, su deposu ve sanayi tipi tüpününde yer aldığı bakım odası bulunduğu, burada bulunan … marka sanayi tipi tüpten sızan gazın oda içerisinde biriktiği, durumun konut sakinlerince fark edilememesi nedeni ile akülerden çıkan bir kıvılcım veya bitişikteki mutfakta yakılan ocak/soba etkisi ile infilak olayının meydana geldiği, infilak sonucu oluşan yüksek basınç nedeni ile iç alçıpan bölmelerin ve pencere doğramalarının yerlerinden koptuğu, asma tavanda büyük ölçüde çökme meydana geldiği, konut içi merdivenin yıkıldığı, dış cephe alüminyum kaplamalar ile mantolamalarda zarar oluşluğu ve konut içi eşyalarda hasar gerçekleştiği yönünde kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti 15.07.2023 tarihli raporunda; Dedantörün patlama sonrası tüp üzerinde halen bulunuyor olması ve bakır boru hattının da yine tüpün bulunduğu mahal içinde zarar görmeden tüpe bağı vaziyette duruyor olması gaz kaçağının bu mahal içerisinde olmadığını gösterdiği, zira gaz kaçağı bu mahal içerisinde olsa idi tüpe bağı olan bakır boru hattı ve tüpe bağlı olan esnek bağlantı hortumlarının patlamanın etkisiyle parçalanmış olması gerekeceği, davacı sigortalısı mağdur …’nin “..evin alt katında bulunan bakım odasından bakır kanallar ile mutfak kısmına hat çektikleri…” yönündeki ifadesinden, bakır borular ile gaz hattı çektiklerinin anlaşıldığı, teknik yönden incelendiğinde, bakır alaşımlı boruların kimyasal ve fiziksel özelliklerinden ötürü sünek (kopmadan önce belirli bir miktar elastik deformasyon geçirip, uzayabilen malzemeler) yapıya sahip malzeme alaşımları olup, bu malzemelerin içerinden soğuk akışkan geçirilmesi ve sürekli basınç altında tutulması malzeme sünekliğini azaltarak sertliğini, dolayısıyla kırılganlığını artırmakta ve bir süre sonra bakır boru hattı üzerinde kılcal çatlaklar ve devamında gazın boru hattı dışına kaçmasına sebep olduğu, bu nedenle bakır boru alaşımlarının LPG gaz tesisatlarında kullanılmasının can ve mal güvenliği için tehlikeli olduğundan kullanılmasının uygun görülmediği, yine mağdur …’nin ifadesinden bakır borular ile gaz hattını kendilerinin çektiği yönündeki beyanından, mağdurun dosya kapsamında yer alan mesleğini irdelendiğinde bakır boru tesisatını tekniğine uygun yapmasının mümkün olmadığı sonucuna varıldığı, bu sebeple kılcal çatlakların en temel sebebi ise dirsek dönüşlerinde yapılan imalat hataları ve çatlağın ömrünün daha da kısalmasına yol açabileceği, patlamaya neden olduğu iddia edilen sanayi tipi tüpün imalatında herhangi bir ayıp bulunmaması gerekçesiyle davalılara kusur izafe edilemeyeceği, zira patlamanın temel sebebinin, LPG gaz hattında kullanılan bakır boru hattındaki imalat hataları ve/veya bağlantı ve aksamından kaynaklandığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalardan sonra somut olaya gelince; söz konusu … kaynaklı patlamanın, ceza soruşturması sırasında alınan ve patlamanın yaşandığı yerde bulunan tanık/mağdur ifadelere göre sanayi tipi tüpgaza bakır borular ile ihtiyaç duydukları yerlerde kullanılmak üzere gaz hattı çektikleri sabittir. Bilirkişinin teknik incelemesine göre bu işin uzmanlar tarafından yapılmak yerine kaza mahallinde oturanlarca hiç bir teknik bilgiye sahip olmadıkları halde sanki elektirik hattı, su borusu hattı vb.çeker gibi hat çektikleri anlaşılmaktadır. Zira doğal gaz borusunun bakır boru olmaması gerektiği, evlerde kullanılan doğal gaz hatlarında da görüldüğü ve herkesin malumu olduğu üzere özel borular kullanıldığı bilinmektedir. Söz konusu borularda oluşan çatlaklardan çıkan gazın oda içerisinde birikerek, muhtemelen olay yeri inceleme ekibinin yaptığı değerlendirmede belirtildiği üzere çıkan bir kıvılcımdan patlamanın meydana geldiği, zira alevli yangının olmadığı anlaşılmıştır. Ekspertiz raporundaki tespit ve değerlendirmeler de bu yönde benzerlik göstermektedir. Bu nedenle raporlar arasında çelişki olduğu yönündeki davacı vekilinin tespit ve değerlendirmelerine iştirak edilmediği gibi, söz konusu tüpün hasarlı olduğunun fotoğraflardan anlaşıldığı yönündeki tespit ve değerlendirmelere de katılmak mümkün görülmemiştir. Aksine fotoğraflarda söz konosu tüpün parçalanmadığı, sağlam olarak kaldığı çok açıktır. Kaldı ki fiziki incelemeyi yapan kolluk görevlileri de aynı görüştedirler. Bunedenle; 6100 sayılı HMK.nun 30.maddesinde hakime bir görev olarak yüklenen “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmü gereği dava ve usul ekonomisi gözetilerek yeni bir heyetten rapor almaya gerek duyulmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın REDDİNE,
1-Alınması gerekli 269,85-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 5.208,86-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 4.938,81‬-TL harcın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
2-Davalılar vekille temsil olunduğundan yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 66.410,36-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp DAVALILARA VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.11/12/2023

KATİP

HAKİM