Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/692 E. 2023/740 K. 09.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/692
KARAR NO : 2023/740

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Sigorta Prim Alacağından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2021
KARAR TARİHİ : 09/10/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu şirket adına 19.02.2021 (Doğrusu: 06.10.2020) düzenleme tarih … nolu Otel Paket poliçesi yapıldığını, poliçeye ilişkin 5.698,10 USD prim borcunu ödemediğini, davalı borçluya iadeli taahhütlü mektupla ihtar gönderildiğini, 25.06.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına karşın ödeme yapmadığını, … 9. İcra Müdürlüğü …sayılı dosya ile icra takibine başlandığını, yetkiye, borca, faize ve ferîlerine itiraz edildiğini, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, alacaklarının Borçlar Kanununun 89. Maddesi kapsamında para borçlarından olup, alacaklının ödeme zamanındaki yerinde ifa edilmesi gerektiğinden, HMK.nun 10. Maddesi uyarınca yetkili icra müdürlüğü ve mahkemelerin alacaklının bulunduğu yerdeki icra müdürlükleri ve mahkemeleri olduğunu belirterek, takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edilmiş olduğundan, itirazın iptali ile %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesinde 19.02.2021 tarihli bir poliçe imzalanmadığını söyleyerek poliçeyi inkar etmesi, davacı şirketten gönderilen poliçenin tarihinin ise 06.10.2020 olduğunun anlaşılması üzerine, bu çelişkinin giderilmesi istenmiş, davacı vekili 28.01.2022 tarihli beyan dilekçesinde maddi hata olduğunu, poliçe tarihinin 19.02.2021 değil, 06.10.2020 olduğunu söylemiştir.
CEVAP:
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibinde yetkili icra dairesi ve mahkemelerin de HMK’da belirlenen genel yetki kuralının geçerli olup icra takibinin ve davanın … İcra Daireleri ve Mahkemelerinde açılması gerektiğini, müvekkili şirketin davacı ile uzun yıllar müvekkilin bağlı bulunduğu grup şirketlere ait Alışveriş Merkez, Otel, Fabrika ve sair binalarının sigortalanması hususunda çalıştıklarını, …’de bulunan … için otel paket poliçesi ile davacıya sigorta yaptırıldığını, Covid-19 pandemisi tüm Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de insan ve toplum sağlığı yanında, ekonomik ve mali yaşamı olumsuz etkilediğini, bu mali ve ekonomik olumsuzluktan müvekkil şirketin de etkilenmiş ve müvekkili şirketin yer aldığı grup şirketlere ait AVM’ler kapandığını, otelin de pandemi döneminde kapalı kaldığını, 17.04.2020 tarihli yazıları ile pandemi nedeniyle yaşadıkları kâr kaybının davacıdan istendiğini, bu bildirimleri üzerine davacı şirketçe … nolu hasar dosyası açıldığını, 22.04.2020 tarihli eposta cevabı ile taleplerinin teminat kapsamı dışında kaldığı bildirilerek reddedildiğini, tüm bu olumsuzluklara rağmen müvekkilinin sigorta poliçelerini düzenli olarak ödediğini, müvekkilinin yapmış olduğu ödemelerin dikkate alınmadığını, davacıya herhangi bir borcun bulunmadığını, dava dilekçesinde 19.02.2021 tarihli bir poliçeden bahsedilmekte olup, davacı ile bu tarihli bir poliçelerinin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; sigorta poliçesi pirimlerine ilişkin borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacının … 9. İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası ile 03/08/2021 tarihinde, davalı aleyhine, pdliçeye dayanarak, 5.678,00.-USD asıl alacak, 20,10.-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.698,10.-USD üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalıya 09/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 09/09/2021 tarihinde, borçlunun ikametinin Maltepe olması nedeniyle Anadolu İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 19/10/2021 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde 5.698,10.-USD toplam alacak üzerinden huzurdaki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı vekili icra dairesine süresinde verdiği borca itiraz dilekçesinde icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiştir. TBK.nun İfa yeri başlıklı 89.maddesi gereğince; Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, ifa edilir, hükmü gereğince icra dairesinin yetkili olduğu kabul edilmiş, itiraz yerinde görülmemiştir.
Davalıya dava dilekçesi 01.12.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Talebi üzerine kendisine 03.12.2021 tarihli ek kararla 2 hafta ek süre verilmiştir. Cevap dilekçesi en son 29.12.2021 mesai saati bitimine kadar verilmesi gerekirken 30.12.2021 Perşembe günü, yasal süre sona erdikten sonra verilmiştir. Bu nedenle yetki itirazı süresinde yapılmadığından kabul edilmemiştir
Her ne kadar davalı taraf süresinde davaya cevap vermediğinden, sadece davacının iddialarını reddetmiş sayıldığından, savunma bununla sınırlı olsa da, 30.12.2021 tarihli beyan dilekçesi dikkate alındığında, taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı (poliçenin varlığı) tartışma konusu değildir. Davalı taraf borçlarını ödediğini savunmaktadır.
Çözümlenmesi gereken sorun, davacının dava ve icra takibine konu dayanak sigorta poliçesinden kaynaklı prim alacağının bulunup bulunmadığı, var ise alacağının miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Taraf defterleri üzerinde inceleme yapmaya ihtiyaç bulunduğundan ve bu iş uzmanlık gerektirdiğinden, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Taraflar arasında 06.10.2020 tarih, … nolu, 8.819,00.-USD bedelli Otel Paket Sigorta Poliçesinin imzalandığı, uyuşmazlığın da bu poliçeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde her ne kadar poliçe tarihi 19.02.2021 olarak yazılmış ise de poliçe numarasına bakıldığında yanlışlığın maddi bir hatadan kaynaklandığına kanaat getirilmiştir.
Davacının ibraz ettiği defter ve belgeler incelendiğinde, 2020 yılı ticari defterlerinin TTK.nun 64/3.maddesi gereğince açılış/kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiş, bu nedenle defterlerin sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
Bilirkişi raporuna göre, davacı taraf 31.05.2021 tarihinde 3.141,02 USD karşılığı TL’lik Kısmi İptal – iade zeyili düzenlenmiştir. Böylece poliçe bedelinin 5.677,98.-TL olduğu anlaşılmaktadır.
Davalının ticari defterlerden envanter defteri e-defter olmayıp noter tasdikli olması gerektiği ve USB içerisinde envanter tasdik ve kayıt bilgileri sunulmadığı, davalı vekiline bu eksikliğin bildirilerek mail olarak gönderilmesi talep edilmesine rağmen geri dönüş yapılmadığı bilirkişi raporunda belirtilmiştir.
Mahkememizin 20.04.2023 tarihli celsesinde; 27/05/2022 tarihli celsesinin 2 nolu celse ara kararı gereğince 20/06/2022 günü saat 11.00’de defter incelemesi günü verildiği, bu inceleme günü sunulan defterlerle sınırlı olmak üzere davacının talep ettiği prim alacağının davacının ve davalının defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise miktarı, davalı tarafa ödeme yapılıp yapılmadığı, ödeme yapılmışsa bunun hesaplanarak bakiye prim alacağının ara kararda belirtilen hususlar doğrultusunda dosya üzerinden mevcut delil durumuna göre hesaplanması için bilirkişi heyetinden ek rapor istenmesine karar verilmiş, verilen ek raporda davalının 5.677,98.-USD prim borcu olduğu yönünde önceki raporu tekrarlayacak şekilde görüş bildirilmiştir.
Davalı taraf beyan dilekçesinde dava konusu poliçeden önce düzenlenmiş olan ve … hasar dosyasına konu, 05.10.2019 tarih ve … nolu poliçe ile ilgili beyanda bulunmuştur. Ayrıntısı yukarıda belirtildiği üzere COVİD19 pandemisi nedeniyle otelin kapalı kaldığını belirterek zararlarını talep etmişler, bu talepleri davacı tarafça kabul edilmemiştir. Bu olayın ve anlatılanların davamıza konu 06.10.2020 düzenleme tarihli, … nolu Otel Paket poliçesi prim alacağı talebi ile bir ilgisi yoktur. Anlaşıldığı kadarıyla davalı taraf, talepleri reddedilince dava konusu poliçe primlerini ödemek istememektedir. Bu nedenle, bilirkişi heyet raporunda da işaret edildiği üzere, taraflar arasında yapılan görüşme sonunda 28.05.2021 tarihinde poliçe iptal edilerek zeyilname düzenlenmiştir. Dava konusu miktar da zeyilname ile indirilen miktardır.
Bilirkişi raporunda da haklı olarak işaret edildiği üzere taraflar arasında kurulu sigorta sözleşmesi ilişkinin 2016 yılından beri yenilerek devam ettiği, e-mail yazışmalarından da bu yönde taraflar arasında iletişim olduğu göz önüne alındığında, poliçenin 28.05.2021 tarihine kadar yürürlükte olduğu, 28.05.2021 iptal bildirimi ve zeyline bağlı olarak davalının 5.677,98 USD prim borcu olduğu kabul edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Tacir Olmanın Hükümleri” başlıklı 18.maddesi gereğince her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.
Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.
Davacı taraf iadeli taahhütlü mektupla alacağını ihbar etmiş, tebligat 25.06.2021 tarihinde yapılarak davalı 7 gün ödeme süresinin ilavesi ile 06.07.2023 tarihinde temerrütü düşmüş, icra takibi 03/08/2021 tarihinde açılmıştır.
Davacının talebine konu alacak likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan poliçeye dayalı olduğundan, asıl alacak üzerinden davalının haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacının … 9. İcra Müdürlügünün … sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
Takibin 5.677,98.-USD asıl alacak, 20,10.-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.698,08.-USD üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağa 3095 sayılı yasanın 4/a.maddesi gereğince devlet bankalarının yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına değişken oranlarda ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden takip tarihi itibariyle hesaplanacak faiz UYGULANMASINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) olan alacak (5.698,08.-USD x 8.3504.-TL=47.581,24TL) üzerinden % 20 hesabıyla 9.516,24.-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 3.250,27-TL olup, peşin alınan 582,14-TL harç ile 169,78‬-TL tamamlama harcından oluşan 751,92‬-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.498,35‬-TL karar ve ilâm harcının DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 134,20-TL, bilirkişi ücreti 4.000,00-TL toplamı 4.134,20-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 4.089,47-TL yargılama gideri ile ilk dava açma gideri (başvuru harcı, peşin harç ve tamamlama harcı toplamı) 811,22‬-TL’nin toplamı 4.900,69‬-TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, BAKİYESİNİN DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan (kabul olan dava değeri üzerinden) 17.900,00-TL maktu vekâlet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan (reddolan dava değeri üzerinden) 520,41‬-TL vekâlet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
7-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul/red oranına göre 1.305,72-TL’sinin davalıdan, 14,28‬-TL’sinin davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.09/10/2023

KATİP

HAKİM