Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/691 E. 2021/675 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/691 Esas
KARAR NO : 2021/675

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 22/02/2012
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizin 2020/635 Esas sayılı dosyasının 13/10/2021 tarihli, 2 nolu celsesinin, 1 numaralı ara kararı ile Mahkememizin 2021/691 Esas sayılı dosyamıza tefrik edildiği anlaşılmakla, görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile … arasındaki ticari ilişki nedeniyle, … Bankası … Şubesine ait 26.01.2012 keşide tarihli ve 20.000.-TL’lık çekin yetkili hamili konumunda bulunan … firması yetkilisi …’in başına gelen 24.10.2011 tarihinde hırsızlık olayı sonucunda çekin çalındığını, müvekkili … firması … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile çek iptali davası açtığını ve ödemeden men kararı alınıp banka şubesine gönderildiğini, çek lehtarı … firmasının cirodaki imzasının kendilerine ait olmadığını, cironun sahteliği nedeniyle ciro silsilesindeki kopukluk olduğunu, 2 ciranta … firmasının varlığının dahi şüpheli olduğunu, müvekkili ile ticari bir ilişkisinin bulunmadığını, davalı faktöring şirketi çekle ilgili yeterli istihbarat yapmadan hırsızlık mahsulü çeki tespit edebilecek durumda olduğundan iyi niyetli hamil olmadığını, savcılık yazısından önce fatura kesilip kesilmediğinin büyük önem arz ettiğini, somut olayda çekteki mücerretlik ilkesinden de söz edilemeyeceği belirtilerek, takipten önce menfi tespit ve istirdat davası ikame edildiği için teminat mukabilinde tedbiren takibe geçilmesinin durdurulmasına, cirolarda kopukluk olduğu için müvekkil … firmasının diğer davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı …’ne usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe;
Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2020/635 Esas sayılı dava dosyasında İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 21/10/2020 tarih ve 2020/1861 Esas, 2020/1755 Karar sayılı ilamı doğrultusunda yargılamaya devam edildiği, ancak davacılar vekilinin 12/10/2021 havale tarihli dilekçesi ile davalılardan … yönünden feragat beyanında bulunulduğu, vaki feragat beyanı uyarınca bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkememizce, davalılardan … yönünden feragat beyanında bulunulması üzerine 13/10/2021 tarihli 2.celsede bu davalı yönünden dava dosyasının tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine, davaya diğer davalılar yönünden devam olunmasına yönünde ara karar oluşturulmuştur.
Eldeki dava dosyası, Mahkememizin 2020/635 Esas sayılı dosyasından tefrik edilerek işbu esasa kaydedilmiştir.
Davacılar vekili 12/10/2021 tarihli dilekçesinde “Davalı … Ltd. Şti. yönünden davalıya karşı açmış olduğumuz davadan feragat ettiğimizi, buna ilişkin sonuç ve istemlerimizden vazgeçtiğimizi beyan ederiz.” şeklinde talepte bulunmuş, aynı yöndeki feragat beyanını 13/10/2021 tarihli duruşmada tekrar etmiş, bu davalı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin 307. ve devamındaki maddelerine göre; feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kayıtsız-şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Yukarıda yazılı yasal düzenleye göre; davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacı vekilinin talep sonucundan kayıtsız, şartsız ve tamamen vazgeçtiği, davacı vekilinin davadan feragate ilişkin vekaletnamesinde özel yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla vaki feragat uyarınca davanın reddine ve davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerinden sorumlu olduğu dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA.
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda davacının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak karar verildi.19/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır