Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/683 E. 2023/662 K. 11.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/683
KARAR NO : 2023/662
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2021
KARAR TARİHİ : 11/09/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin cari hesap ekstresindeki borç bakiyesi olan 132,750.00 TL fatura alacaklarının davalıdan tahsili için yetkili …. İcra Müdürlüğü 2021/… sayılı dosyasında 132,750.00 TL üzerinden icra takibi başlattıklarını, davalı borçlu tarafından takibi sürüncemede bırakmak amacı ile borcun tamamına ve fer’ilerine haksız itiraz edilerek herhangi bir borcu bulunmadığından bahisle takibin durdurulduğunu, arabuluculuk başvurularında anlaşma sağlanamadığını, davalı borçlunun, müvekkili şirketten takip konusu 25 02.2020 tarihli 132,750.00 TL bedelli e-Fatura içeriğinde belirtilen nitelik ve miktarda ürün satın aldığını ve bunların bedelini ödemediğini, faturaya itiraz edilmediğini, böylece faturanın kesinleştiğini (Emsal;Yargıtay 3. Hukuk Dairesi T.29.5.2000 E. 2000/4885 K. 2000/5011, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2012/16708 E. 2013 / 761 K) belirterek, yapılan haksız itirazının iptaline, ve takibin devamına karar verilmesine, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine kürür verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; taraflar arasında cari hesap şeklinde işleyen bir ticari iş ilişkisi bulunmadığını, yalnızca bir kere ticari ilişki içerisine girildiğini ve bir adet fatura düzenlendiğini, bu fatura konusu malların da müvekkiline teslim edilmediğini, bu nedenle müvekkilince 23.06.2021 tarih … numaralı fatura ile davacı şirket adına 132.750,00-TL bedelli iade faturası düzenlendiğini, davacının iddialarının haksız olup, davasında kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini, davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; ticari mal satım ilişkisine dayalı cari hesap borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacının …. İcra Müdürlüğünün 2021/… sayılı dosyası ile 17/06/2021 tarihinde, davalı aleyhine, faturaya dayanarak, 132.750,00.-TL asıl alacak, 25.726,22.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 158.476,22.-TL üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalıya 24/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 25/06/2021 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 15/10/2021 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde 158.476,22.-TL toplam alacak üzerinden huzurdaki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı tartışma konusu değildir. Davalı taraf da cevap dilekçesinde malların teslim edilmediğini savunarak ticari ilişkiyi kabul edilmiştir.
Ancak, davacı vekili dava dilekçesinde cari hesap alacakları olduğunu iddia etmekte ise de, icra takibinin dayanağının 23.06.2021 tarih … numaralı 132.750,00-TL bedelli faturadır. Bu nedenle çözümlenmesi gereken sorun, davacının cari hesaptan değil, söz konusu faturaya ilişkin malların davalıya teslim edilip edilmediği, teslim edilmiş ise bedelinin ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Taraf defterleri üzerinde inceleme yapmaya ihtiyaç bulunduğundan ve bu iş uzmanlık gerektirdiğinden, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davalının ibraz ettiği defter ve belgeler incelendiğinde, 2020 -2021 yılı ticari defterlerinin TTK.nun 64/3.maddesi gereğince açılış/kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiş, bu nedenle defterlerin sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
Bilirkişi raporunda “Dava konusu 25.02.2020 tarihli 132,750.00 TL bedelli e-faturanın davalı tarafından 2020/02 dönemine ait Form Ba bildiriminde gösterilmiş olduğu dosya içerisindeki … Vergi Dairesi tarafından gönderilen yazı ekindeki davalıya ait Form Ba bildirimden tespit edilmiştir ancak davacı kayıtlarında olup olmadığının tespitinin yapılamadığı, Yukarıdaki dökümden de görüleceği üzere bu faturaya karşılık, davalı tarafından davacı adına “Bunca süre beklenmesine rağmen sipariş geçilen ve faturalandırılan parçalar tarafıma teslim edilmediğinden fatura iade edilmiştir” gerekçesi ile 23.06.2021 tarih ve … numaralı 132.750,00 TL tutarlı fatura ile iade faturası düzenlendiği, bu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu davacı defterlerinde ise kayıtlı olup olmadığın tespitinin yapılamadığı” bildirilmiştir.
Davacı taraf defter ve belgelerini ibraz etmemiştir. Davacı vekilinin 06.01.2023 tarihli bilirkişi raporuna karşı itirazları yerinde görülerek 13.03.2023 tarihli celsede belirtilen gerekçelerle 2.kez inceleme günü verilmiş, davacı taraf yine defter ve belgelerini bilirkişi incelemesine sunmamştır.
6100 sayılı HMK.nun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222.maddesi gereğince; Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Davacı kayıtlarına göre taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davalının usulüne uygun defter kayıtlarına göre davacıya borçlu olmadığı kabul edilmiştir.
Davalı her ne kadar kötü niyet tazminatı talep etmiş ise de davacının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın REDDİNE,
Davacının kötü niyetli olduğunun ispat edilememesi nedeniyle davalının kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
1-Alınması gerekli 269,85-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.914,00-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.644,15‬-TL harcın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
2-Davalı vekille temsil olunduğundan yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 24.771,43-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp DAVALIYA VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
5-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca … BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
11/09/2023

KATİP …

HAKİM …