Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/68 E. 2021/424 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/68 Esas
KARAR NO : 2021/424

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/01/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizin 2020/58 E.sayılı dosyasında 19/01/2021 tarihli ön inceleme tutanağında, davalı … yönünden davanın tefrikine karar verildiği ve mahkememizin yukarıda yazılı esasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: … 29. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası ile icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine borçlular … ve … tarafından 25/10/2019 tarihinde itiraz edildiğini, icra dosyasına yapılan itiraz nedeni ile takibin durdurulduğunu, 12/11/2019 tarihinde dava şartı olan zorunlu arabuluculuk kanun yoluna başvurulduğunu, arabuluculuk sürecinin sonucunda karşı taraf ile anlaşma sağlanamadığını, 26/09/2018 tarihi 08:28 sıralarında sürücü … idaresindeki … plaka sayılı araç ile, … İlçesi, … Caddesi üzerinde seyir halinde iken sağ ön yan kısımlarına … Sokak üzerinden caddeye giriş yapan sürücü … idaresindeki … plakalı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plaka araç sürücüsü …’ un 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun kavşaklarda geçiş hakkını düzenleyen 57.maddesinin b-5 hükmü gereğince ”tali yoldan anayola çıkan sürücüler anayoldan gelen araçlara geçiş hakkını vermek zorundadırlar” kuralını ihlal ettiğini, kazanın oluşumu ile mağdur aracın hasara uğramasına neden olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirketin dava dışı sigortalısı …’ e ait … plakalı aracı öğrenci servisi olarak kullanıldığını, kaza sırasında araç içerisinde küçük yaşlarda öğrencilerin bulunduğunu, sigortalı araç sürücüsü … çocukları okula bırakıp döndükten sonra tutanak tutulması hususunda davalı … ile anlaştığını, sürücü belgesi ve T.C Kimlik kartını …’ a bıraktığını, … gittikten sonra …’un polis çağırmak suretiyle tutanak tutturduğunu, akabinde … geldikten sonra tekrar tutanak tutulduğunu, …’ un tutanağa imza atmaktan kaçındığını, zarar gören aracın müvekkili şirketin kasko sigortalısı olduğunu, dava dışı sigortalı …’in aracını tamir ettirdiğini, tamir sonucunda müvekkili şirketin toplamda 4.919,00-TL ödeme gerçekleştirdiğini, davalı ve davalı şirket adına kayıtlı alacağı karşılar nitelikteki menkullerin, gayrimenkullerin 3.kişilere devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, … 29. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı icra takip dosyası ile başlatılan takibe davalıların yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamını, davalıların itirazı nedeni ile %20′ den aşağı olmamak üzere davalıların icra inkar tazminatına hükmedilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle:Davanın yetkili mahkemede açılmadığını, mahkemenin yetkisine açıkça itiraz ettiklerini, ayrıca … 29. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinde de süresi içerisinde yetkiye itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Davanın; davacı … şirketinin dava dışı sigortalısı ile davalı …’ un yönetiminde olan araçların karışmış olduğu maddi hasarlı trafik kazasından dolayı davacının sigortalısına ödemiş olduğu bedelin, davalı aracın sürücüsünden ve sigortalı olduğu sigorta şirketinden tahsili talepli olarak davalılar aleyhine girişilen icra takibinde davalılar tarafından yapılan itirazların iptali ve takibin devamı isteminden ibaret olduğu anlaşılmıştır.
Dosya mahkememizin 2020/58 Sayılı dosyasından tefrik edilerek yeni esasa kaydedilmiştir.
Takip ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 6. maddesinde genel yetkili mahkeme düzenlenmiş ve genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu ifade edilmiştir.
Aynı yasanın 7.maddesinde, davalının birden fazla olması halinde davanın bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği, 16. maddede ise, haksız fiilden doğan davalarda yetki düzenlenmiş, düzenlemede, haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK.nın 1472. maddesi gereğince, sigortalıya ödenmiş olan alacağın hasar sorumlulularından rücuen tahsili istemine ilişkindir. Sigortacının açacağı rücu davasında yetkili mahkemenin tespitinde de halefiyet ilkesi dikkate alınmalıdır. Diğer bir ifade ile, sigortalı zarar sorumlusuna karşı hangi yer mahkemesinde dava açması gerekiyor ise, halefiyet ilkesi gereğince sigortacının da rücu davasını aynı yer mahkemesinde açması gerekir. Sigortalının zarar sorumlusuna karşı açacağı davada kural olarak davalının ikametgahı mahkemesi yetkili olacaktır. Yine, davalı birden fazla ise, rücu davası bunlardan birinin ikametgah mahkemesinde açılabilir. Ancak, davanın nedenine göre davalıların tümü hakkında HMK 16.maddesinde olduğu gibi ortak yetkiyi belirten bir mahkeme ifade edilmiş ise, rücu davasının o mahkemede açılması gerekir. HMK 16. maddesi gereğince birden fazla yetkili mahkeme belirlenerek davacıya seçimlik hak tanınmıştır. Ancak, haksız fiilin meydana geldiği yer tüm davalılar için kesin yetkili yer değildir. HMK 16. maddede, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri Mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir. Yani davacıya seçimlik hak tanınmıştır. Ancak, davacı, davasını ,yasanın belirlediği genel ve özel mahkemelerin hiçbirisinde açmaz, yetkisiz bir mahkemede açarsa o zaman yetkili yeri seçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda davacı takibini, HMK nın belirlediği yetkili yerlerin hiç birinde başlatmamış, İstanbul’da (Avrupa) başlatmıştır. İİK 50 .maddesi gereğince, takip hukukunda yetkiye dair hususlarda HMK hükümleri kıyas yolu ile uygulanmaktadır. İstanbul, haksız fiilin işlendiği, zararın meydana geldiği, yahut gelme ihtimalinin bulunduğu ya da zarar görenin yerleşim yeri değildir. …’de meydana gelmiş, zarar görenin yerleşim yeri …’dir. Diğer yandan, davalıların her ikisinin adresi de … (Avrupa) değildir. Davalılardan Bereket Sigorta yasal sürede icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Yargıtay HGK’nun 2002/19-900 Esas, 2002/994 Karar ve 20.11.2002 tarihli ilamı uyarınca, mahkemenin öncelikle İcra Müdürlüğünün yetkisine vaki itirazı incelemesi gerekir. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir icra takibinin bulunması gerektiği hususu dikkate alındığında, dosya kapsamında geçerli bir icra takibi bulunmadığı anlaşılarak dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalının itirazı dikkate alınarak yetkili icra dairesine yapılan bir icra takibi bulunmaması nedeni ile mahkememizde açılan itirazın iptali davasının usulden reddine,
2-Peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT 13/1.,7/2 maddelerine göre hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/06/2021

Katip …

Hakim …