Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/679 E. 2021/674 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/679
KARAR NO : 2021/674

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 14/10/2021
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili ve eşi …’ın önceden davalı şirketin ortakları olduklarını, şirketin %99’luk hissesine sahip …’ın şirket hisselerini … 26.Noterliğinin … yevmiye numarasıyla …’ye devrettiğini, aynı karar ile müvekkili …’ın müdürlük görevinden istifa ettiğini, noterlikte devir sözleşmesinin tanzim edildiğini, ancak Ticaret Sicil Müdürlüğünde tescil edilmediğini, kararın tescil edilmemesinin müvekkilini hala sicil nezdinde şirket müdürü olarak gözükmesine yol açtığını ve bu durumu bilen kötü niyetli kişilerce müvekkili adına ve hisselerini devreden … adına imza atılmak suretiyle …tarihli … yevmiye numaralı … 10.Noterliği tarafından tasdik edilen şirket merkezinin değiştirilmesine ilişkin kararın Ticaret Sicil Müdürlüğünde tescil edildiğini ve 20/01/2017 tarihinde sicil gazetesinde yayımlandığını, şirket merkezinin değiştirilmesine ilişkin karara ne müvekkili ne de eşi …’ın imza atmadığını beyanla, noter tarafından tasdik edilmiş ve sicil müdürlüğünce tescil edilmiş olan … tarihli … 10.Noterliği … yevmiye numaralı şirket adresinin değiştirilmesine ilişkin kararın sahteliğinin tespitini talep etmiştir.
Davacının harcı yatırmak suretiyle ilk talepte bulunduğu 06/10/2021 tarihi itibariyle talebini yargı makamına sunması sonrası ve yapılan dağıtım sonucunda talebe bakacak olan mahkeme İstanbul 11. ATM olarak belirlenmiştir.
Talebe bakacak mahkemenin, talebin ”esas numarası alması gerektiği” gerekçesi ile dosyayı tevzi müdürlüğüne göndermesi, UYAP öncesinde olduğu üzere mahkeme kalemlerinin bizatihi esas numarası alamamasından kaynaklanmakta olup teknik bir nedene dayanmaktadır.
Dava, genel kurul kararının iptali niteliği taşıdığından ticaret mahkemesi heyetince ele alınması gereken niteliktedir.
”Doğal hakim ilkesi gereği” ise talebi inceleyecek ve sonuçlandıracak olan da dağıtım yapılan ve halen görevli ve yetkili mahkeme olan İstanbul 11. ATM’dir. Zaten İstanbul 11. ATM, kararını kanun yolu açık olmaksızın ve yine kesin olmaksızın vererek henüz dosyayla olan hukuki bağını koparmamıştır. Bu durum dahi İstanbul 11. ATM’nin talebi karara bağlamakla görevli ve yetkili mahkeme olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır.
Kaldı ki bir an için aksi düşünüldüğü takdirde tebligat eksikliği, gönderme dilekçesi eksikliği, merci tayinine rağmen yanlış mahkemeye gönderme gibi hallere bağlı olarak tevzi müdürlüğünce dava dosyasının yeniden gönderildiği yeni mahkemeyi davaya bakmaya zorunlu tutmak usulen mümkün olmadığı gibi usul ekonomisine de açıkça aykırıdır. Zaten Yargıtay HGK uygulamalarında dahi kararın kesinleştirmesinin yapılmaksızın görevli olan mahkemeye gönderilmiş olsa dahi dosyanın öncelikle kesinleştirilmesi için görevsizlik kararını veren mahkemeye doğrudan gönderilmesi, bu sebeple esas defterindeki ilgili hanenin kapatılması, iade üzerine dosyayı alan mahkemenin gerekli kesinleştirmeyi yapması sonrası dosyanın yeniden herhangi bir mahkemeye değil iade kararını veren mahkemeye gönderilmesi noktasındaki yargısal uygulama dahi varılan sonucun doğruluğunu göstermektedir.
Öte yandan UYAP sisteminin amacına aykırı olacak ve UYAP sistemindeki tevzi algoritmasının dahi bozulmasına yol açabilecek şekilde talebi incelemekle görevli ve yetkili olan mahkemenin bu görev ve yetkisinin sona ereceğini kabul etmek bu açıdan da mümkün değildir.
Hele hele kanun yolu açık olmaksızın verilen ve kesin dahi olmayan bu tip kararların, usul hukuku açısından başkaca bir mahkemeyi bağlayıcı niteliğinin bulunduğu da kabul edilemez. Zaten “mahkeme görevli ve yetkili olmadığını değil,sadece d.iş numarası üzerinden dosyayı inceleyemediğini belirterek” gerekçesini açıklamış, uyuşmazlığı inceleyememiştir.
Sonuç olarak UYAP tevzi müdürlüğünün, talebi incelemek konusunda dağıtım yaptığı mahkemeye, esas numarası yerine herhangi bir nedenle değişik iş numarası ile dağıtım yapılması ve akabinde de ilk mahkemenin sırf bu nedenle talebi inceleyemediği için dosyayı iade etmesi ve eksikliğin tevzi müdürlüğünce giderilmesi aslında dağıtım yapan mahkemenin görevini sona erdiren değil, aslında dağıtım yapılan mahkemenin görevini tamamlamasına matuf bir işlemdir. Nitekim nitekim somut olayda talepte bulunan kendisini davacı, karşı tarafı davalı olarak belirtmiş olup talebin esas numarası üzerinden görülmesi gereken türlerden olduğu açıktır. Aksi halde UYAP tevzi müdürlüğünde ki hata bu noktada T.C. Anayasasının m.37 hükmü ile düzenlenen doğal hakim ilkesinin gözardı etmesine yol açacaktır.
Öte yandan 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Hak Arama Hürriyeti” başlıklı 36. Maddesi gereğince, “Herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme görev ve yetkisi içerisindeki davaya bakmaktan kaçınamaz” O halde davacının talebiyle ilgili, İstanbul 11. ATM’ye dava dosyasının tevzi olunması sonrası mahkemenin artık görev ve yetkisizlik kararı vermediği sürece görev ve yetkisi dahilinde olan bu talebe bakmaktan kaçınılabilmesinin yasal dayanağı bulunmadığı gibi mahkemenin esasen bu yönde bir kararı dahi yoktur. Bir başka deyişle tevzi müdürlüğündeki hatanın düzeltmesi sonrası İstanbul 11.ATM tarafından talebin incelenmemesi yasal dayanaktan yoksun olacaktır.
Belirtilen fiili ve anayasal düzenlemelere rağmen mahkememizce davaya bakılmasının bu şartlarda usul hukuku açısından mümkün bulunmadığı açık olup yapılması gereken yukarıda belirtilen anayasal hükümlere uygun olarak davaya İstanbul 11.ATM tarafından bakılması için gerekli kararın oluşturulmasıdır.
Kaldı ki dava niteliği itibari ile ticaret mahkemesi heyeti tarafından görülmesi gerekli bir dava olmakla henüz mahkeme heyetince verilmiş bir karar da hukuken ve henüz mevcut değildir.
Yapılan açıklamalar karşısında gerek HMK gerek anayasa hükümlerinin ihlaline yol açılmaması ve kanun koyucunun emredici iradesinin temini açısından dava dosyasının doğal mahkeme durumundaki İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Dava dosyasının İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesine aynen iade olunmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda ve kesin olmak üzere karar verildi. 19/10/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …