Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/664 E. 2023/818 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/664 Esas
KARAR NO : 2023/818

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2021
KARAR TARİHİ : 08/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından … 2. İcra Dairesi … Esas dosyası ile müvekkili aleyhine 3.000,00 TL tutarındaki senet ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, yapılan takip açıkça usule aykırı olduğunu, davalı şirket tarafından başlatılan söz konusu icra takibine konu alacakların kesinlikle hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, söz konusu icra takibine dayanak senet üzerinde bulunan imzanın ve diğer tüm yazılı unsurlar müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin söz konusu takibe dayanak olan senede imza atmadığını, takibi yapılan senedin düzenleme tarihinin 21/06/2019 olduğunu, müvekkilinin beyanına göre 2014 yılından sonra herhangi bir senet imzalamadığını, 2014 yılında başka bir senet ödemesini yapan müvekkilinin, aynı senedin tanzim tarihi değiştirilerek tekrar borcu varmış gibi ileri sürülmüş olabileceğini bildirdiğini, altında imzası olduğu ileri sürülen senedin düzenleme tarihinde tahrifat yapıldığını, dikkat edildiğinde bile kolaylıkla görülecektir ki 2014 yılının 4 rakamı 9 olarak değiştirildiğini, senet üzerinde bulunan doğru yıl olan 2014 yılının senedin zamanaşımına uğradığını gösterdiğini, bu durumda da böyle bir senedin artık kambiyo vasfı taşımadığını, zamanaşımı itirazları bulunduğunu, 21/06/2019 tarihine ilişkin imzaladığı bir herhangi bir senet bulunmadığını, müvekkilinin bu tahrifatla ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette de bulunduğunu, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı dosyasının işbu dosyanın içerisine alınmasını talep ettiklerini, HMK 207.maddde de açıkça gerekçelerin belirtildiğini, ilgili senette de görüleceği üzere, senedin tanzim tarihinde bir tahrifat yapıldığını, fakat bu düzeltmeye ilişkin bir paraf veya imza olmadığını, HMK uyarınca görüldüğü üzere müvekkilinin onamadığı bu durumdan sorumlu tutulması gerektiğini, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 19.1.2016 tarihli 2015/24873 Esas – 2016/1267 Karar sayılı ilamında açıkça hüküm kurulduğunu, senedin tahrifatından ötürü senedin hükümsüz sayılmasını ve söz konusu icra takibinin iptali gerektiğini, söz konusu tahrifata ilişkin bilirkişi incelemesi talep ettiklerini, kötü niyetli bir şekilde tahrifata uğramış senedin icraya konulması suretiyle müvekkiline hem maddi olarak hem manevi olarak zarar veren davalı tarafın takip konusu alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ettiklerini, yukarıda açıklamış olduğumuz tüm sebepler dolayısıyla, öncelikle icra takibinin durdurulmasına, yargılama neticesinde de müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile davalı tarafın takip konusu alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalıya dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı tespit edilmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası, takibe dayanak senet aslı, karşılaştırmaya elverişli ıslak imzalı tüm belge asılları ve imza örnekleri celp edilmiş, incelenmiştir.
Dosya, imza ve tahrifat incelemesi için Grafoloji ve Sahtecilik Konularında uzman Kriminalistik ve Adli Bilimler Uzmanı Grafolog …’ya edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 29/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak;”… Borçlusu “…” ve alacaklısı “… Ltd. Şti.” isimli şirket olan, 22.07.2019 düzenlenme ve 21.06.2019 ödeme tarihli gözüken, “3.000 L” Türk Lirası/ “üç bin lira” meblağlı senet aslının, Ön yüzündeki ödeyecek bölümü sağ tarafında imza hanelerinde “…” isimli şahıs adına atılı borçlu imzalarının, – … isimli şahısların dosyası içerisinde mevcut II.Grup imza olarak nitelendirilen mukayeseye esas imzalarıma kıyasla aralarında uygunluk ve benzerliklerin bulunduğunun belirlenmiş olması sebebiyle, … isimli şahsın eli mahsulü oldukları yönünde, Ön yüzünün üst tarafında tahrifat yapıldığı belirlenen “Vade” tarihinin rakamla yazıldığı hanedeki halen mevcut ”22.07.2019” vade tarihinin üstünde ve yine orta/sağ tarafında ” Düzenlenme ” tarihinin rakamla yazıldığı hanedeki halen mevcut ”21.06.2019” tarihinin sağına parafe şekilde ayılı düzeltme imzalarının, … isimli şahsın I. I. Grup ve IL Grup imza olarak nitelendirilen dosya içerisinde mevcut mukayeseye esas imzalarma kıyasla aralarında farklılıklar bulunduğunun belirlenmiş olması sebebiyle – … isimli salışın eli mahsulü olmadıkları yönünde kanaat ve sonuca varılmıştır …” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Dava, icra takibinden sonra açılan takibe konu bonodaki imza inkarı / sahtelik ile tahrifat hukuksal sebeplerine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
… 2. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; takip alacaklısının davalı, takip borçlusunun ise davacı olduğu, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde toplam 3.369,59 TL alacak üzerinden icra takibine girişildiği, takibe dayanak belgelerin ise 21/06/2019 düzenleme tarihli, 22/07/2019 vade tarihli 3.000,00 TL bedelli bono olduğu görülmüştür.
İcra takibine dayanak bonoda, davacı …’ın düzenleyen, davalı… Ltd. Şti.’nin ise lehtar olduğu tespit edilmiştir.
Davacı, dava konusu bonodaki düzenleyen imzasının kendisine ait olmadığını ve ayrıca senedin düzenleme ve vade tarihinde tahrifat yapıldığını, bu kısımlardaki imzalarında da kendisine ait olmadığını iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuş, davalı süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığından davacının ileri sürdüğü vakıaları yasal olarak inkar eden konumundadır.
Uyuşmazlığın temeli, bonoda inkar edilen imzanın davacıya ait olup olmadığı, bononun düzenleme ve vade tarihinde tahrifat yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
İhtilafın çözümlenmesi amacıya gerekli araştırmalar yapılmış, bu kapsamda Mahkememizce bono aslı getirtilmiş, davacının karşılaştırmaya elverişli tüm ıslak imzalı belge asılları toplanmış, ayrıca davacının bol sayıda imza örnekleri alınmış, akabinde bono üzerinde grafolog bilirkişi vasıtasıyla imza ve sahtecilik incelemesi yapılmıştır. Yapılan incelemede 29/05/2023 tarihli bilirkişi raporu ile bonodaki düzenleyen imzasının davacı …’ın eli ürünü olduğu, ancak senedin düzenleme ve vade tarihlerinde tahrifat yapıldığı, ayrıca senedin düzenleme ve vade tarihlerinin üzerinde bulunan düzeltme imzalarının / paraf imzaların da davacıya ait olmadığı belirlenmiştir.
Öte yandan, senedin “22/07/2019” vade tarihinde mevcut “…” rakamının mürekkep tonu farklı olan başka bir kalemle ve rakamın üzerinden gidilerek sürşarj yönteminin kullanıldığı, bu suretle “…” rakamının “…” rakamına dönüştürüldüğü, hem anılan yöntem, hem tahrifat hem de vade tarihi üzerindeki imzanın davacıya ait olmaması sebebiyle, senette sahtecilik yapıldığı, bu kapsamda “22/07/2014” vade tarihinin tahrifat sonucunda “22/07/2019” olarak değiştirildiği tespit edilmiştir. Ayrıca, senedin “21/06/2019” düzenleme tarihinde mevcut “…” rakamının mürekkep tonu farklı olan başka bir kalemle ve rakamın üzerinden gidilerek sürşarj yönteminin kullanıldığı, bu suretle “…” rakamına dönüştürüldüğü, hem anılan yöntem, hem tahrifat hem de düzenleme tarihi üzerindeki imzanın davacıya ait olmaması sebebiyle, senette sahtecilik yapıldığı, bu kapsamda tahrifat sonucunda düzenleme tarihinin “21/06/2019” olarak değiştirildiği tespit edilmiştir.
Bu itibarla, davaya konu senette düzenleme tarihinde yapılan tahrifat sonucunda düzenleme tarihindeki imzanın davacıya ait olmaması sebebiyle senedin kambiyo vasfını yitirdiği, ayrıca vade tarihinde yapılan tahrifat nazara alındığında senedin gerçek vade tarihinin 22/07/2014 tarihi olduğu, icra takibi 05/03/2020 tarihinde olduğundan bu tarih itibariyle senedin zaman aşımına uğradığı ve kambiyo vasfını da yitirdiği, diğer taraftan davacının takip hukuku kapsamında artık kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine de girişemeyeceği, hasılı senette yapılan tahrifat sebebiyle davacının takip hukuku kapsamında icra takibi sebebiyle davalı tarafa borçlu olmadığı kabul edilmiştir.
Davaya konu senetteki sahte imzaların ve tahrifatın hukuksal nitelendirmesine gelince; bilindiği üzere sahtelik def’i, senet metninden anlaşılan mutlak def’ilerden olduğundan iyiniyetli olsa dahi herkese / hamile karşı ileri sürülebilir. (YARGITAY 19.HD. 2013/18072E. 2014/1981K; YARGITAY 19.HD. 2015/9524E., 2016/526K.). Bu nedenle, dava konusu senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Davacının kötü niyet tazminatı istemi bakımından yapılan değerlendirmede; davaya konu senette lehtarın davalı, düzenleyenin ise davacı olduğu, takibin de taraflar arasında gerçekleştiği, arada başkaca cirantanın ya da kişilerin olmadığı, bu nedenle davalı lehtarın senetteki imzanın davacı düzenleyene ait olmayacağını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu, öte yandan Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/1465 E., 2019/79 K. sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, bir kambiyo evrakı olan bononun lehtar, keşideci ve aval veren arasında hazır bulunmaları esasına göre düzenleneceği, dolayısıyla davalı lehtarın senetteki imzanın davacıya ait olmadığını bilen yahut bilmesi gereken kişi olduğu, bu durumu bilerek icra takibine girişen davalı alacaklının davacı borçlu aleyhine takip yapmakta haksız ve kötü niyetli olduğu, İİK’nın 72/5. maddesinde düzenlenen kötü niyet tazminatından sorumlu tutulması gerekmekle, davalı aleyhine yasal koşulları oluştuğundan kötü niyet tazminatına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KABULÜ ile;
1-… 2.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası sebebiyle davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Davalının icra takibinde haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle İKK 72/5.maddesi uyarınca yasal koşullar oluştuğundan takibe konu alacağın (3.369,59 TL) %20’si oranında ki 673,91 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (3.369,59 TL) üzerinden alınması gereken 269,85 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 210,55 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 59,30 TL peşin harç, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 197,60 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.756,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (3.369,59 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2. maddesi gereğince hükmedilecek vekalet ücretinin kabul edilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 3.369,59 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır