Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/654 E. 2022/294 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/654
KARAR NO : 2022/294

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 04/10/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan banka dışındaki diğer kredi kuruluşlarına ilişkin düzenlemelerden kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine … 7.Noterliği … tarihli ve … yevmiye nolu ihtarname keşide edilmiş olup ihtarnamenin müvekkiline tebliğ edilip edilmediği hususunun belli olmadığını, bu nedenle hesap kat ihtarına temerrüt faizlerine borca ve tüm ferilerine itirazlarının olduğunu, 31/05/2017 tarihinde … 26.İcra Müdürlüğünün …E.sayılı ile takibe geçildiğini, ödeme emrinin muhtara tebliğ edildiğini, tebligatın usulsüz tebligat olduğunu takipten müvekkilinin haberdar olmadığını, takibe dayanak olarak hesap kat ihtarı ekindeki hesap özeti olarak gösterildiğini, borçla ilgili müvekkilinin hiçbir bilgisi olmadığını, hesap kat ihtarnamesinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, takibe konu kredi ticari kredi olup müvekkilinin kefil sıfatının taşıdığını gösterdiğini, takip ekinde kredi sözleşmesi bulunmadığından, iddia edilen alacağın onsekiz yıl öncesine dayandığından, müvekkilin olayı hatırlamadığından sözleşmedeki imzanın müvekkile ait olup olmadığı hakkındaki itiraz haklarını saklı tuttuklarını, takip konusu borcu kabul etmediklerini, takip tarihinden önce borcun zamanaşımına uğradığını, takibe konu kredi ana alacağının 2.957,00-TL olduğunu takibe geçilen miktarın 915.793.01-TL olduğunu, müvekkilin kredi sözleşmesinde böyle bir yükümlülüğünün bulunmadığı, talep edilen faiz oranı ve faiz miktarının fahiş olduğundan sözkonusu faize, faiz oranma ve hesaplamasıa itiraz ettiğini ve borçlu olmadığının tespitini talep ettigini, … 26. İcra Müdürlüğü dosyasına, borçlu olmadıklarının tespitine, takibe borca faize ve faiz oranına itirazımızın kabulü ile takibin iptaline, takibin durdurulmasına, alacaklı davalı haksız ve kötü niyetli takip yaptığından kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil bankanın Sefaköy şubesi kredi borçlusu davacı müşterek borçlu müteselsil kefil … aleyhine tarafımızdan başlatılan ilamsız takibe davacı borçlu tarafindan menfi tespit davast açıldığını, borçlunun itirazlarının haksız, yersiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, bankadan kullandırılan kredi borcu ticari nitelikte olduğu HMK 1.maddesi yollaması 6102 sayılı T.K. 3-4 maddeleri gereğince her iki tarafin tacir olduğunu ve yapılan sözleşmenin ticari kredi sözleşmesi niteliğinde olduğunu, borcu olmadığı yönündeki iddiaların mesnetsiz olduğunu, hesabın 04.05.1999 tarihli hesap kat ihtarnamesi ile … 7.Noterliğince kat edilerek sözleşmede belirtilen adreslere tebliğ edildiğini, hesap kat ihtarı ekindeki hesap özetinin de İİK 68. madde gereği yasal süresi içinde itiraz edilmediğinden kesinleştiğini, 19/03/2001 tarihli belge beyanlarında borcunu ikrar etmekle 1999 depremi ve mali kriz, nedeniyle borçlarını ödeyemediklerini beyan ettiğini, müvekkil bankaya başvurarak ödeme planı sunduklarını, zamanaşımı iddialarının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkil banka alacağı 4389 sayılı yasa ve bunu değiştiren. 5020 sayılı kanun çerçevesinde hazine alacağı sayıldığını, alacağına ilişkin dava ve takiplerde 4389 sayılı yasaya 5020 sayılı yasaya eklenen 3. Madde gereğince zamanaşımı süresinin yirmi yıl olduğunu, hesap kat ihtarından bu yana 20 yıl süre geçtiğini, davacı borçlunun tebligatimin usulsüz olduğuna dair iddiaları dava konusuyla ilgili olmadığını, yargılama konusunun dışında kalmadığını, takip ile talep edilen faiz oranı ve akdi faiz oranı ve akdi temerrüt faiz oranı olduğundan borçlunun faize ilişkin itirazlarında reddi gerektiğini, dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, takip tutarı üzerinden inkar tazminatına, yargılama gideri ve avukattık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Yargılama aşamasında davacı vekili duruşma gün ve saatinden haberdar olduğu halde belirlenen gün ve saatte adı geçen davacı vekili tarafından mazeretsiz olarak davanın takip edilmediği gibi davalı tarafından da takip edilmediği anlaşılmıştır. Zaten bu nedenle 11/11/2021 günü HMK m.150 hükmü uyarınca dava dosyası işlemden kaldırılmıştır.
Dava dosyasının işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren ve üç ay geçtiği halde ise taraflarca HMK m.150 hükmü uyarınca yenileme dilekçesi sunulmamıştır. Dava dosyasının işlemden kaldırıldığı tarihten hüküm tarihine kadar üç aylık sürenin geçtiği, davanın yenilenmediği anlaşılmakla HMK m.150 hükmü gereği davanın açılmamış sayılma şartları oluşmuştur.
Yapılan açıklamalar karşısında davanın HMK.m.150/f.5 hükmü uyarınca açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK.m.150/f.5 hükmü uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL peşin harçtan ve 80,70 TL başvuru harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye avansın iadesine,
Dair kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu ve oybirliği ile karar verildi. 12/04/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip