Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/628 E. 2021/703 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/628 Esas
KARAR NO : 2021/703

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2020
KARAR TARİHİ : 26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş ile davalı arasında 01.10.2016 – 30.09.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere, “Elektrik Abonelik Sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden de Sayaç Numaraları … ve … olan sayaçlar ile elektrik enerjisi tahsis edildiğini, davalının tacir olmayıp esnaf olduğunu, bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davalının, kendisiyle imzalanan sözleşme hükümlerine aykırı olarak … numaralı sayacın bulunduğu adresindeki aboneliğini sözleşme süresi dolmadan önce, Haziran 2018 döneminde terk ettiğini ve başka bir tedarikçiye geçtiğini, diğer adreste bulunan … numaralı sayaç kullanıcısı aboneliğe ait faturaların ise ödenmediğini, davalının,… seri numaralı sayaç kullanıcısı aboneliğe dair vermiş olduğu taahhüde aykırı davranarak süresinden önce portföyden ayrılarak sözleşmeden dönmesi üzerine müvekkili şirketin sözleşme gereğince en yüksek fatura tutarında 2 aylık cayma bedelini 29.06.2018 tarih, … no ve 6.373,72 TL bedelli faturasına yansıttığını, Cayma bedeli hesaplanırken en yüksek faturası olan 31.01.2017 tarih ve … nolu 2.696,78 TL tutarlı faturanın baz alındığını, … numaralı sayaç kullanıcısının aboneliğe dair fatura ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalı karşısında müvekkil şirket, sözleşme ve Tarife Paketi Kullanım Şartları’nın davalı tarafından ihlal edilmesi nedeniyle, sözleşme gereğince en yüksek fatura tutarında 2 aylık cayma bedelini 29.06.2018 tarih, … no ve 3.655,40 TL bedelli faturasına yansıttığını, cayma bedeli hesaplanırken en yüksek faturası olan 31.01.2017 tarih ve … nolu 1.528,43 TL tutarlı faturanın baz alındığını, ve faturalar kendisine tebliğ olmasına ve tüm uyarılara rağmen ödemesini yapmadığından … 8. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile yapılan icra takibine itiraz ettiğini, itirazın iptali ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunu, görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, … nolu sayaç için talep edilen bedelin hesaplanan bedelden 1000 TL daha fazla olduğunu, … nolu sayaç için ise talep edilen bedelin hesaplanan bedelden 598,54 TL daha fazla olduğunu, davacının haksız kazanç elde etme çabasına girdiğini, herhangi bir borcu olmadığını, davanın reddine ve alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 8.İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile alacaklı … AŞ vekili tarafından borçlu … aleyhine 10.07.2018 faiz başlangıç tarihli 29.06.2018 düzenleme tarihli 3.655,40 TL, 20.07.2018 faiz başlangıç tarihli 29.06.2018 düzenleme tarihli 6.373,72 TL tutarlı faturaya dayalı olarak 10.029,12 TL fatura, 679,04 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 10.708,16 TL nin ferileri ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, borçlu tarafından borca ve tüm ferilerine 07.09.2018 tarihinde itiraz edildiği takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava, elektrik abonelik sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemeni yöneliktir.
Eldeki dava dosyası, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/06/2021 tarih ve … Esas, …Karar sayılı görevsizlik kararı sonucunda mahkememize tevzi olunmuştur. Dava dosyasının süresi içerisinde görevli mahkemeye gönderilmiş olması halinde, bu dava görevsiz mahkemede açılan dava ile aynı davadır, bir başka deyişle aynı dava kaldığı yerden şimdi de görevli mahkemede devam etmektedir (Yılmaz, Ejder, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, C.I, Yetki Yayınları, 3.Baskı, 2017, s.563).
19.12.2018 tarihinde yürürlüğe giren 06.12.2018 tarih 7155 sayılı Kanunun 20. maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesinde “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmüne, aynı tarihte yürürlüğe giren aynı yasanın 23. maddesiyle 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-(2) maddesinin dördüncü cümlesinde “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olaya gelince; davacı vekiline; dava öncesi zorunlu arabuluculuğa başvurulup başvurulmadığının bildirilmesi, başvurulduysa arabuluculuk son tutanağı aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dosyaya sunmak üzere 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi ve HMK 115/2 maddeleri gereği 1 hafta kesin süre verilmesine, kesin sürede sunulmazsa davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verileceğinin ihtarına dair 04/10/2021 tarihli ara kararın tebliği ile tebligat yapılmış olmakla, arabuluculuk son tutanağını sunulmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin görevli olduğu, davanın görevsiz asliye hukuk mahkemesinde 08/01/2020 tarihinde açıldığı, 23/06/2021 tarihinde verilen görevsizlik kararı sonrası davacı vekilinin dosyanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi için başvuruda bulunduğu, görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği, görevsiz mahkemede dava açılmış olsa bile davanın açılma tarihinin görevsiz mahkemeye başvurma tarihi olduğu göz önüne alındığında davanın görevsiz mahkemeye açıldığı tarihte arabulucuk dava şartı yerine getirilmediği, davanın ticari nitelikteki alacak davası olduğu ticari nitelikteki alacak davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının zorunlu olduğu (Yargıtay 23.HD’sinin 2020/1943-4052 EK sayılı ilamı benzer mahiyettedir), arabuluculuğun dava tarihinde yerine getirilmesi dava şartı olup, sonradan tamamlanabilir ve giderilebilir şartlardan değildir. (Yargıtay 22.HD’sinin 2019/6709-16629 EK sayılı kararı benzer mahiyettedir.) 7155 sayılı Kanun ile ticari davalarda zorunlu hale getirilen arabuluculuğun tamamlanabilir bir dava şartı olmadığı eldeki davanın arabulucuya başvurulmadan açıldığı anlaşılmakla, 7155 sayılı Kanuna eklenen 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi hükmü uyarınca davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında olması ve 6325 sayılı HUAK 18/A maddesi hükmü gereğince arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-7155 sayılı Kanuna eklenen 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi hükmü uyarınca eldeki davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında olması ve 6325 sayılı HUAK 18/A maddesi hükmü gereğince arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 129,33 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 70,03 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya veya vekiline İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.26/10/2021

Katip …

Hakim …