Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/62 E. 2023/350 K. 19.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/62 Esas
KARAR NO : 2023/350

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 21/01/2021
KARAR TARİHİ : 19/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile Davalı Borçlu şirket … Sanayi Limited Şirketi arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca borçlulara Şirket Kredi Kartı Kredileri açılıp kullandırıldığı, diğer davalılar …Şirketi ve …’ın ise müşterek müteselsil kefil sıfatıyla sözleşme kapsamınca borçtan sorumlu olduklarını, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinden doğan işbu kredi borçlarının vadesinde ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından kredi hesabının 12.02.2018 tarihinde kat edildiğini ve imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin ilgili maddesine dayanılarak bütün borçları muaccel hale geldiğini ve … 2.Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borçlulara sorumlu oldukları borç miktarı, söz konusu borcun ödenmediği takdirde başvurulacak yollar ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak her türlü yasal işlemin başlatılacağı, sözleşmede belirtilen temerrüt faizi, gider vergisi, yargılama giderleri, avukatlık ücreti ve sair ferilerin davalı tarafa ait olacağı ihtaren bildirildiği, müvekkili tarafından keşide edilen ihtarname ve ekinde gönderilen hesap özetleri usulüne uygun düzenlendiği, borç muaccel hale gelmiş ve borçlular temerrüde düşüldüğü, akabinde borcun ödenmemesi sebebiyle müvekkil tarafından … 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası marifetiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı/borçlu tarafından tebellüğ edilen ödeme emrine karşı … 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına 31.07.2019 tarihli dilekçe ile itiraz edildiği, itiraz edilmiş olan dosya borcuna ilişkin İstanbul Arabuluculuk Merkezine başvurulduğu, söz konusu borca ilişkin anlaşma sağlanması amacıyla görüşme yapıldığı arabuluculuk aşamasında da anlaşma sağlanamadığı, bu nedenle işbu davayı açma mecburiyetlerinin oluştuğu, davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazının hukuki dayanağı bulunmadığını, takip konusu alacağın borçlular tarafından imza altına alınmış genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde borcun vadesinde ödenmemesi durumunda hangi faiz oranının uygulanacağı açıkça belirtildiğini, kötü niyetli davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, haksız itirazın iptaline ve … 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile itiraz edilmiş kısım için de icra takibinin devamına, Takibe kötü niyetli olarak itiraz eden davalı hakkında %20’den az olmayacak miktarda icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalılar tarafından herhangi bir cevap dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 12. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra dosyası, … Arabuluculuk Bürosu … numaralı dosyası ve son tutanağı, Genel Kredi Sözleşmesi, … 2.Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi ile tebliğ şerhleri, ticaret sicil kayıtarı, banka kayıtları ve bilirkişi raporu celp edilmiş incelenmiştir.
Dosya, Emekli Banka Müdürü Mali Müşavir Bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 13/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “… Davacı bankanın davalılardan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 17.07.2019 takip tarihi itibarıyla 21.944,36 TL asıl alacak, 7.533,89 TL işlemiş faiz, 376,69 TL gider vergisi ve 699,99 TL masraf olmak üzere toplam 30.554,84 TL takip alacağı olduğu, davacının 21.944,36 TL olarak belirlenen asıl alacak tutarına tahsile kadar yıllık % 28,08 oranında temerrüt faizi işletilmesinin mümkün olduğu, sonucuna varılmıştır …” şeklinde tespit edilmiştir.
Dosya, Emekli Banka Müdürü Mali Müşavir Bilirkişi …’a ek rapor alınmak üzere tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 12/07/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ve sonuç olarak; “… Davacı bankaca davalılara gönderilen ihtarla verilen süre 24 saat olup, tebligatın davalılara ulaşma tarihi olan 16.02.2018 tarihine 24 saat eklendiğinde (17.02.2018 günü davalılara ödeme için verilen gün) 18.02.2018 temerrüt tarihidir. Davacı bankanın “Müvekkil bankanın TCMB’ne bildirdiği yıllık % 33,12 temerrüt faiz oranı” talep edilmekle birlikte davacı bankanın TCMB’ne bildirdiği değil, TCMB’nin bankalara bildirildiği akdi ve temerrüt faiz oranları esas alınmış olup, TCMB tarafından tespit edilerek yayınlanan kredi kartı akdi ve temerrüt faiz oranı 18.02.2018 tarihi itibarıyla aylık % 1,84 ve 2,34 olup, yıllık olarak % 22,08 akdi ve 28,08 temerrüt faiz oranına tekabül eder. Kaldı ki tarafımızca esas alınan akdi ve temerrüt faiz oranları davacı bankaca gönderilen ekstrelerde de kayıtlı olan oranlardır. Davalılar vekilince verilen itiraz dilekçesinde “Yapılan ödemelerin dikkate alınmadığı” belirtilmiş ise de dikkate tarafımızca yapılan hesaplamada alınmayan ödeme dekont ve/veya ekstresi sunulmadığından davacı bankanın davalılardan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; -17.07.2019 takip tarihi itibarıyla 21.944,36 TL asıl alacak, 7.533,89 TL işlemiş faiz, 376,69 TL gider vergisi ve 699,99 TL masraf olmak üzere toplam 30.554,84 TL takip alacağı olduğu, 2-Davacının 21.944,36 TL olarak belirlenen asıl alacak tutarına tahsile kadar yıllık % 28,08 oranında temerrüt faizi işletilmesinin mümkün olduğu, Yönündeki kök rapor görüşümüz aynen muhafaza edilmiştir …” şeklinde tespit edilmiştir.
Dosya, yapılan itirazlar ve değerlendirme sonucunda yeni bir rapor alınmak üzere Emekli Banka Müdürü …’e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 30/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “… Davacı bankanın davalı kefillerden 17.07.2019 takip tarihi itibarıyla talebiyle bağlı olarak 21.944,36 TL asıl alacak ile tespitimiz gibi 7.533,89 TL işlemiş faiz ve yine talebiyle bağlı olarak 376,69 TL gider vergisi ile talebiyle bağlı olarak 699,90 TL İhtar Gideri olmak üzere toplam 30.554,84 TL alacaklı olduğu, Takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 21.944,36 TL Matrah üzerinden %28,08 temerrüt faizi ile bunun %5’i gider vergisinin istenebileceği, Davacının tespitlerimizi aşan talebinin yerinde olmadığı, Yukarıda arz edilen tutarların, temerrütten sonra yapılan ödemelerin alacaklı tarafından faiz ve masraflara mahsubu yapılarak hesaplama yapılması halinde geçerli oldukları gözetildiğinde; davacı yanın daha az asıl alacak talep etmiş olmakla; temerrütten sonra yapılan ödemeleri de asıl alacaktan mahsup ettiği bir yöntem uyguladığı ve bunun da davalılar yararına olduğu hususları gözetilerek tahsilatın anaparadan tenzili yönteminin kabulü halinde ise davacı bankanın davalı kefillerden talebiyle bağlı olarak 21.944,36 TL asıl alacak ile tespitimiz gibi 12.108,99 TL işlemiş faiz ve yine talebiyle bağlı olarak 605,44 TL gider vergisi ile belgelenebilen masraflardan talebiyle bağlı olarak 699,90 TL İhtar Gideri olmak üzere toplam 35.358,69 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, bu durumda da takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 21.944 36 TL Matrah üzerinden %28,08 temerrüt faizi ile bunun %5’i gider vergisinin istenebileceği, Asıl borçlu şirketin aynı kredi kartı borcunun, İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla yapılan başka bir icra takibine de konu edilmiş olması ve ipoteği aşan bir alacak tutarı bulunmadığından asıl borçlu şirketten huzurdaki davada da talepte bulunulabilirlik değerlendirmesinde nihai takdir ve değerlendirmenin Sayın mahkemenize ait olduğu, Tarafların, masraf, tazminat, ücreti vekalet ve benzeri talepleri ile hukuki mahiyetteki beyan ve itirazlarının Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı, Sonuç ve kanaatine varılmıştır …” şeklinde tespit edilmiştir.
Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında kredi kartından kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı … Bank A.Ş. ile davalı asıl borçlu …Ltd. Şti. arasında 18/02/2017 tarihli 5.000.000 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesinin akdedildiği, işbu genel kredi sözleşmesine diğer davalılar … Ltd. Şti.’nin sözleşmedeki limit tutarının tamamı kadar müteselsil kefil sıfatıyla kefil olduğu, davalı asıl borçlunun genel kredi sözleşmesi kapsamında kendisine … numaralı şirket / ticari kredi kartı tahsis edildiği, davalı asıl borçlunun kredi kartını kullandığı, ancak kredi kartı borcunu sözleşmede gösterilen şekilde geri ödeyememesi üzerine … Bank A.Ş’ nin … 2. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesi ile 12/02/2018 tarihi itibariyle kredi hesabının kat edildiği, ayrıca kat tarihi itibariyle bankaya olan toplam kredi kartı borcunun ihtarnamenin tebliğinden itibaren 24 saat içinde bankaya ödenmesini davalılardan talep ettiği, hesap kat ihtarnamesinin davalı asıl borçlu ve davalı kefillere 16/02/2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak kat ihtarnamesine ve borçlulara tanınan atıfet sürelerine rağmen kredi kartı borcunun davacı bankaya ödenmediği, bunun üzerine alacaklı bankanın davalı asıl borçlu ve davalı müteselsil kefiller hakkında … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, davalıların borca itirazı üzerine takibin durduğu, davacının duran takibe devam edilmesi ve kredi kartı alacağının tahsiline yönelik işbu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Davalılar yasal süre içinde cevap dilekçesi sunmadığından, yasal olarak davacının iddialarını inkar eden konumundadır.
Genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredi kartı kaynaklanan alacakların hesabın kat edildiği tarih itibariyle muaccel hale gelecekleri, muacceliyet için kat ihtarının tebliğine gerek olmadığı, kat ihtarının tebliğinin ancak muhatap borçlu ya da kefil için takip öncesi temerrüt durumunu etkilediği, öte yandan genel kredi sözleşmesine müteselsil kefil sıfatıyla kefil olan kişilerin asıl borçlu gibi kredi kartı borcundan kefalet ettikleri tutar kadar hukuken sorumlu bulundukları, bu bağlamda asıl borçlunun kredi kartı borçlarını geri ödeyememesi halinde alacaklının pekala müteselsil kefilleri takip ve dava edebileceği konusunda duraksama yoktur.
Öte yandan; davalı asıl borçlu …Ltd. Şti.’nin ticaret sicil kayıtları celp edilerek yapılan incelemede genel kredi sözleşmesinin akdedildiği tarih itibariyle asıl borçlu şirketin temsil ve ilzama yetkili kişisinin münferiden Hadi Acar olduğu belirlenmiştir. Bu itibarla, 6098 s. TBK 584/3. maddesi uyarınca davalı gerçek kişi kefil yönünden eş rızasının alınması gerekmediğinden, bu kefilin kefaletinin geçerli olduğu anlaşılmıştır. Davalılar vekili 20/04/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde kefil Hadi Acar’ın eş rızası bulunmadığından kefaletinin geçersiz olduğu yönündeki itirazı açıklanan nedenler ve TBK 584/3.maddesi hükmü uyarınca yerinde görülmemiştir.
Uyuşmazlığın temeli, davacı bankanın genel kredi sözleşmesi kapsamında tahsis edilen kredi kartı sebebiyle davalılardan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise takip tarihi itibariyle takipteki asıl alacak ve feri kalemlerle birlikte toplam alacak miktarının tutarı konusunda olduğu görülmektedir.
Meselenin halli, teknik bilgi ve nitelikli hesaplama gerektirdiğinden banka kayıtları üzerinde bankacılık alanında uzman bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bu amaçla, dosya önce bankacılık alanında uzman bilirkişi …’ a tevdi edilmiş, bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen 13/04/2022 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Bankacı bilirkişi 13/04/2022 tarihli raporunda; davacı bankanın davalılardan (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) 17.07.2019 takip tarihi itibarıyla 21.944,36 TL asıl alacak, 7.533,89 TL işlemiş faiz, 376,69 TL gider vergisi ve 699,90 TL masraf olmak üzere toplam 30.554,84 TL alacaklı olduğunu, davacının 21.944,36 TL olarak belirlenen asıl alacak tutarına tahsile kadar yıllık % 28,08 oranında temerrüt faizi işletilmesinin uygun olduğu mütalaasında bulunulmuştur.
Davalılar vekili bilirkişi raporuna karşı 20/04/2022 tarihli itiraz dilekçesi sunmuştur. Ancak; davalılar süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığından yasal olarak davacının iddialarını inkar eden konumunda olup ancak inkar çerçevesinde savunma yapabilir. Bu bağlamda, ilk kez itiraz dilekçesinde ileri sürülen mükerrer takip iddiaları ve ödeme itirazları her şeyden evvel savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı kapsamındadır. Bununla birlikte mevcut itirazlar nazara alınmış, davalı müteselsil kefiller yönünden İİK 45. maddesi uyarınca müteselsil kefalet gözetilerek ilamsız takip yapılabileceği, nitekim eldeki dava dosyasına dayanak … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla icra takibinin başlatıldığı, bu bağlamda mükerrerlik söz konusu olmadığı, öte yandan bilirkişi raporunda tablo halinde alınan kayıtlardan da açıkça görüleceği üzere davalıların yaptığı tüm ödemelerin düşülerek (tabloda ödeme olarak gösterilen tutarlar) netice alacak hesabının yapıldığı, temerrüt faizi oranına ilişkin bilirkişi raporunda esas alınan %28,08 oranındaki faizin fahiş olduğu tacir müvekkili yönünden gabin oluşturduğunu söylenilse de bu beyanın da savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi kapsamında nazara alınmasının mümkün olmadığı, diğer taraftan belirlenen faiz oranın TCMB tarafından tespit edilen yasal oran olduğu, davalı asıl borçlu tacir yönünden gabinin yasal şartlarının bulunmadığı izahtan vareste olup dosya kapsamıyla bağdaşmayan ve sorumluluktan kurtulmaya yönelik dayanaksız ve tümüyle soyut itirazların yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili bilirkişi raporuna temerrüt faizi oranı hakkında itirazda bulunmuş, genel kredi sözleşmesi uyarınca ticari işlerde faiz oranın serbestçe belirleneceğini, temerrüt faizinin davacı banka tarafından TCMB’ye bildirilen %33,12 olarak esas alınması gerektiğini ileri sürmüştür. Bankacı bilirkişiden itiraz üzerine alınan 12/07/2022 tarihli raporda, kredi kartı yönünden temerrüt faizinin belirlenmesinde davacı bankanın TCMB’ye bildirdiği faiz oranın esas alınamayacağı, zira kredi kartları yönünden TCMB tarafından üçer aylık dönemler halinde yayımlanan ve belirlenen temerrüt faizi oranlarının taraflar için bağlayıcı nitelikte olduğu, bu nedenle yıllık temerrüt faizi oranın %28,08 olduğu, hesaplamada hata bulunmadığı, kaldı ki ek raporun devamında davacı banka tarafından itiraz edilse de esasen davalılara gönderilen ekstrelerde banka tarafından yıllık 28,08 temerrüt faiz oranın esas alındığı ifade edilmiştir. Mevcut durum karşısında bankacı bilirkişiden alınan kök ve ek rapor esasen gerekçeli, denetime elverişli ve hüküm kurmaya elverişlidir. Ancak, temerrüt faizi oranı yönünden davacının itirazlarının devam etmesi ve başka bir bankacı bilirkişiden daha rapor alınması isteği kabul edilmiş, dosya farklı bir bankacı bilirkişiye daha mütalaa tanzimi için tevdi edilmiştir.
Bu amaçla, dosya bankacılık alanında uzman bilirkişi …’e tevdi edilmiş, bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen 30/01/2023 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Bankacı bilirkişi 30/01/2023 tarihli raporunda; davacı bankanın davalılardan (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) takip tarihi itibarıyla 21.944,36 TL asıl alacak, 7.533,89 TL işlemiş faiz, 376,69 TL gider vergisi ve 699,90 TL masraf olmak üzere toplam 30.554,84 TL alacaklı olduğunu, davacının 21.944,36 TL olarak belirlenen asıl alacak tutarına tahsile kadar yıllık % 28,08 oranında temerrüt faizi işletilmesinin uygun olduğu mütalaasında bulunulmuştur. Görüleceği üzere bankacı bilirkişi Ahmet Hakan Şencan’ın 13/04/2022 tarihli kök, 12/07/2022 tarihli ek raporları ile bankacı bilirkişi …’in 30/01/2023 tarihli bilirkişi raporları ile aynı bilimsel sonuca ulaşılmıştır. Bu kapsamda alınan tüm raporlar çelişki arz etmeyen ve birbirini tamamlayıcı nitelikte olup, aynı kanaatleri içermektedir.
Özellikle ikinci bankacı bilirkişiden alınan 30/01/2023 tarihli raporda, kredi kartı temerrüt faizi yönünden raporun 3. sayfasında detaylı açıklamalar yapılmıştır. Bu kapsamda davacının tüm itirazları karşılanmış, hangi gerekçelerle ve hangi yasal düzenlemeler uyarınca yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi oranın esas alınması gerektiği kapsamlı şekilde ifade edilmiştir. Buna rağmen davacılar vekili kredi kartı için temerrüt faizi oranına yönelik ikinci rapora da itirazda bulunmuş, yıllık %33,12 oranında temerrüt faizinin hesap edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Bu hususta hem ilk hem de ikinci bankacı bilirkişiden alınan raporlarda yeterli açıklama bulunmakla birlikte, tekrar ifade edilmelidir ki; kredi kartları yönünden davacı bankanın TCMB’ye bildirdiği faiz oranın esas alınmasının mümkün olmadığı, zira kredi kartları yönünden TCMB tarafından üçer aylık dönemler halinde yasal olarak akdi ve temerrüt faizi oranlarının belirlendiği ve yayımlandığı, davacı bankanın ve diğer bankaların 5464 s. Kanun uyarınca TCMB tarafından belirlenen akdi ve temerrüt faizi oranları ile bağlı oldukları, bu nedenle davacının itirazların yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Kaldı ki, davacı banka bu iddiasına ve itirazına rağmen davalılar yönünden temerrüt faizini banka ekstrelerinden sabit olduğu üzere yıllık %28,08 oranında davalılara uygulamıştır. Davacı bankanın kendisinin dahi fiilen uyguladığı ve uymak zorunda olduğu faiz oranından, daha yüksek oranda faiz talep etmesi mümkün olmadığından temerrüt faizi oranı itirazı kabul edilmemiş, fiilen uygulandığı temerrüt faizi esas alınmıştır. (Ticari kredi kartı ve kredili mevduat hesabı (KMH) alacağı yönünden, 5464 Sayılı Yasa’nın 26. maddesi uyarınca TCMB tarafından kredi kartları için belirlenen azami akdi ve temerrüt faiz oranlarının uygulanması gerekmektedir. Bu yönde kararlar için Bkz. İSTANBUL BAM 13. HD. 2019/2461E. 2021/1827K; İSTANBUL BAM 12. HD. 2022/819E. 2022/747K).
Nihayetinde, bankacı bilirkişilerin 13/04/2022, 13/07/2022 ve 30/01/2023 tarihli bilirkişi raporlarının ayrıntılı, gerekçeli, dosya kapsamında bulunan delillerle uyumlu, tarafların ve Mahkemenin denetimine açık şekilde düzenlendiği, tüm raporların birbirlerinin tamamlayan, çelişki arz etmeyen ve uyuşmazlığı giderici ve davayı yeterince aydınlatan mahiyette olduğu, esasen tüm itirazlara cevap verir tarzda ve tüm itirazların karşılandığı kapsamlı raporlar olduğu, tüm raporlarda aynı bilimsel sonuçlara ulaşılması, isabetli tespit ve değerlendirmeler içermesi, hesaplama yönünden maddi hata bulunmaması karşısında raporların içerikleri de denetlenerek hükme esas alınmış, mahkememizce denetlenerek hükme esas alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kısmen kabul kısmen reddine, ayrıca alacak likit ve muayyen olduğu için İİK 67. maddesindeki yasal koşullar oluştuğundan davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile ; (… 10.İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN …ESAS SAYILI İCRA DOSYASI İLE TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDIYLA),
1-Davalıların … 12.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış oldukları İTİRAZIN İPTALİ ile; takibin 21.944,36 TL asıl alacak, 7.533,89 TL işlemiş faiz ve 376,69 TL Bsmv olmak üzere toplam 30.544,84 TL üzerinden; asıl alacak ( 21.944,36 TL ) tutarına takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar yıllık %28,08 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla hükmedilen asıl alacağın ( 30.544,84 TL ) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (30.544,84 TL) üzerinden alınması gereken 2.086,51 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 481,69 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 1.604,82 TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 481,69 TL peşin harç, 795,60 TL posta ve tebligat, 3.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.677,29 TL yargılama giderinden davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 3.582,20 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalılar yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
7-6183 sayılı Kanuna göre dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin tarafların haklılık durumlarına göre;
a) 1.041,58 TL’sinin davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b) 318,42 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19/04/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır