Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/595 E. 2022/85 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/595 Esas
KARAR NO : 2022/85

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/06/2021
KARAR TARİHİ : 09/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili sigorta şirketi tarafından 14/12/2019-14/12/2020 tarihleri arasında … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile poliçede belirlenen risklere karşı, poliçede yazılı teminat limitleri çerçevesinde sigortalandığını, … plakalı araç sürücüsü tespit edilemeyen kişinin sevk ve idaresindeyken 19/12/2019 tarihinde … mevkiinde seyir halinde iken ön kısımlarıyla … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın arka kısımlarına çarptığını, çarpmanın etkisiyle de bu aracın … sevk ve idaresindeki …plakalı aracın arka kısımlarına çarpması ve gene çarpmanın etkisiyle …’nun aracının … plakalı aracın arka kısımlarına çarpması sonucu zincirleme ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı şirket aracını kullanan sürücünün kazadan sonra kaza tespit tutanağı tutulmadan olay yerinden firar ettiğini, bunun üzerine hasara ilişkin yapılan başvuruların neticesinde müvekkili sigorta şirketi nezdinde … nolu hasar dosyasının açıldığını, kaza neticesinde …plakalı araçta yapılan incelemeler sonunda Ağır hasarlı olduğunun tespit edildiğini, hasar bedellerinin ödendiğini, toplamda 23.029,31 TL ödendiğini, davalı şirkete ait olan araç sürücüsünün olay yerini terk etmesi sebebiyle araç sahibine rücu hakkının doğduğunu, bu nedenlerle fazlaya dair tüm dava ve talep haklarını salı tutarak davalının … 21. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ettiği görülmüştür.
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalının herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi, trafik kazası tespit tutanağı, ekspertiz raporu, araç piyasa sorgulama evrakı ve hesaplama ekranı, trafik ağır hasarlı araç mutabakatı, ödeme dekontları, hasar fotoğrafları ile … 9. Tüketici Mahkemesi’nin… Esas sayılı görevsizlik kararı ve … 21. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyası celp edilmiş incelenmiştir.
Dava, ZMMS kapsamında kendi sigortalısı aleyhine ZMMM sigortacısı şirket tarafından rücuen tahsil amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı … … plaka sayılı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı; davalı şirket ise aynı aracın maliki / işletenidir. 19/12/2019 tarihinde … plaka sayılı araç ile …, …ve … plaka sayılı araçlar arasında zincirleme şekilde gerçekleşen maddi hasarlı trafik kazasında; davacı ZMMS sigorta şirketi dava dışı … plaka sayılı aracın ağır hasarlı olması sebebiyle pert total bedeline ilişkin; … plaka sayılı aracın hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin üçüncü şahıslara ayrı ayrı ödeme yapmıştır. Ödediği tutarın; kendi zorunlu mali mesuliyet sigortalısı … plaka sayılı araç malikinden rücuen tahsili amacıyla icra takibine girişmiştir. Dava dilekçesinde de gerekçe olarak Karayolları Trafik Sigorta Poliçesi Genel Şartlar B.4/F bendi uyarınca sigortalı aracın sürücüsünün olay yerini terk etmesini rücu nedeni olarak gösterilmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacı dava dilekçesinin 2. sayfasının ilk paragrafında açıkça eldeki davaya konu trafik kazasının “maddi hasarlı” olarak gerçekleştiğini bizatihi kendisi beyan ve ikrar etmiştir. Dosya içinde bulunan ve resmi görevliler tarafından düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında aynı şekilde kazanın “maddi hasarlı” olarak kayıtlara geçtiği, olayda yaralanan veya ölen kimsenin olmadığı belirlenmiştir. O halde, davaya konu trafik kazasında yaralanan veya ölen kimsenin olmadığı, esasen aksinin taraflarca iddia dahi edilmediği trafik kazasında, yalnızca maddi hasar meydana geldiği noktasında duraksama yoktur.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı başlıklı B.4./F maddesinde “Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibizorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması hali” rücu sebebi olarak düzenlenmiştir.
Bu halde, sigorta şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında kendi sigortalısına karşı olay yerini terk etmesi sebebiyle rücu isteminde bulunabilmesi için öncelikli koşul, trafik kazasında bedeni hasar / cismani zararın meydana gelmiş olmasıdır. Aksi halde, bedensel zararın söz konusu olmadığı yalnızca maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarında olay yerini terk sebebiyle rücu isteminde bulunulması mümkün değildir. Somut olaya bakıldığında, yukarıda değinildiği üzere davaya konu trafik kazasında ölen veya yaralanan kimsenin olmadığı, bedensel bir zararın meydana gelmediği, aksine trafik kazasının hem kaza tespit tutanağı hem de davacının ikrara dayalı beyanlarından da görüleceği üzere yalnızca maddi hasarla sonuçlandığı anlaşıldığından rücu sebebine yönelik koşulların bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan; davacı, dilekçesinin 3. sayfasında ZMMS kapsamında kendi sigortalısı aleyhine rücu istemini araç sürücüsünün olay yerini terk etmesi sebebine dayandırmış, hemen akabinde ZMMS Genel Şartları B.4/F maddesi uyarınca rücu sebebinin yasal kaynağını göstermiştir. Dilekçe içeriğinden de açıkça belirli olduğu üzere, sürücünün olay yerini terk etmesi dışında, davacı … şirketinin kendi sigortalısı olan davalı aleyhine başkaca bir rücu nedenine dayanmadığı (ehliyetsiz veya alkollü araç kullanma, kusur vs …) ve bu konuda herhangi bir başka vakıa ileri sürmediği anlaşılmıştır. Öyleyse, Mahkememizce başkaca araştırılacak rücu sebebi bulunmadığından, olay yerini terk etmenin tek başına rücu nedeni olmaması ve ayrıca somut olayda bedensel bir zarar dahi meydana gelmediğinden davacı … şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında kendi sigortalısına rücuen tahsil isteminde bulunması mümkün değildir. Mahkememizce, HMK 266. maddesi uyarınca somut olay bakımından hakimlik mesleğinin getirdiği hukuki bilgi ile çözülmesi mümkün olan olay olduğundan bilirkişi atanmasına gerek görülmemiştir.
Nitekim emsal olaylara bakıldığında;
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/2411 E. 2018/74 K. sayılı ilamı; ” Bu halde, … plakalı sürücünün kusurlu- alkollü olması ve firar etmesi nedeniyle rizikonun teminat dışında kaldığı iddia edildiği, salt olay yerinin terk edilmesi veya sürücünün olay yerinden firar etmesi rizikonun ve dolayısıyla hasarın teminat dışında kaldığının kabulü için yeterli olmadığı, yine birleşen davada kusur da dahil olmak üzere kanıtlanamayan bu hususların sigortalıya rücu sebebi de olmadığı, yine dosya kapsamı itibariyle …plakalı aracın sürücüsünün alkollü olduğu sabit olmadığı gibi kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana geldiğine dair bir delil bulunmadığı…” Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/3746 E.2015/12005 K. sayılı ilamı; ” olay yerinden firar ettiğine ve rizikoyla ilgili belge ve bilgileri vermediğine dayanarak sigortalı belediye hakkında bu davayı açmıştır… Sürücünün alkollü, ehliyetsiz olduğu da ileri sürülmemiştir. Bu durumda mahkemece rücu şartları bulunmadığından ve davacı tarafça somut delillerle ispatlanmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru değildir.”
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2019/1233 E., 2021/1755 K. “Somut olayda olduğu gibi sürücünün kaza mahallini terk etmesi tek başına rücu sebebi değildir. TTK’nın 1409.maddesine göre sigortacı sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan sorumludur. Ayrıca sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat hakkı sigortacıya aittir. Neticede dosyadaki kayıt ve belgelere, araç sürücüsünün tam kusurlu olmasının ve kaza yerini terk etmesinin tek başına rücu sebebi olmamasına, ZMM Sigorta Genel Şartlarının 4F maddesinin koşullarının somut olayda gerçekleşmemesine ilk derece mahkemesinin somut olayda sigortacı yararına rücu hakkının gerçekleşmediği yönündeki kabulünde ve delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre…” şeklindedir.
Toplanan deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; … plaka sayılı araç sürücüsünün meydana gelen trafik kazasında olay yerini terk ettiği kaza tespit tutanağı ile sabittir. Davacı, dava dilekçesinde rücu nedeni olarak sürücünün olay yerini terk etmesini gerekçe göstermiş; dava dışı üçüncü kişilere ödediği tazminattan … plaka sayılı araç sürücüsünün, olay yerini terk etmesi nedeniyle kendi sigortalısının sorumlu olduğunu belirtmiştir. Buna gerekçe olarak dava dilekçesinde dayandığı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlar’ın Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı başlıklı B4. maddesinin F bendi gereğince sigorta şirketinin rücu hakkının doğması için zorunlu haller hariç olmak üzere olay yerini terk etmesi hali sayılmış olup; bu durum bedeni hasara neden olan trafik kazaları için getirilmiş bir düzenlemedir. Madde metninden bu açıkça anlaşılmaktadır. Somut olayda bedeni hasar olmayıp maddi hasar söz konusudur. Bu nedenle Genel Şartlar B.4.f bendi uygulama alanı bulmayacaktır. Yukarıda değinilen Yargıtay içtihatları ışığında somut olay değerlendirildiğinde salt olay yerinin terk edilmesi veya sürücünün olay yerinden firar etmesi rizikonun ve dolayısıyla hasarın teminat dışında kaldığının kabulü için yeterli görülmemektedir. Davacı dava dilekçesinde söz gelimi sürücünün alkollü yahut ehliyetsiz olduğunu veya bu gibi ağır kusur hallerini de ileri sürmemiş olup, örneğin alkolllü olduğu ileri sürülse dahi Yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana geldiği hususu, başka bir anlatımla teminat dışı hal sigorta şirketi tarafından ispatlanmalıdır. Somut olayda davacı dava dilekçesinde salt olay yerini terk etme haline dayanmakta olup; sürücünün olay yerini terk etmesi tek başına rücu nedeni olarak kabul edilmediğinden açılan davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 311,15 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 230,45 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacıya veya vekiline İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davacıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/02/2022

Katip …
e-imza *

Hakim …
e-imza *