Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/592 E. 2022/428 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/592 Esas
KARAR NO : 2022/428

DAVA : İstirdat (Çekin İstirdadı)
DAVA TARİHİ : 29/03/2021
KARAR TARİHİ : 01/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Çekin İstirdadı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin bir iş akdi ile çalıştığı ve işyerine borç olarak verdiği alacağına karşılık olmak üzere … AŞ’den aldığı iki adet toplamda 110.000,00 TL bedelli, keşidecisi … Şti, olan, … Bankası-…Şubesine ait, … nolu hesaptan verilen 27.02.2021 ve 27.03.2021 ödeme tarihli 55.000,00 TL bedelli iki adet çekin zayi olduğunu, zayi çekler ile ilgili … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyasında ödeme yasağı ve akabinde çeklerin iptali ile ilgili müracat edildiğini ve mahkemece çekler ile ilgili olarak ödeme yasağı verildiğini, iki adet çekin de yasal hamil olduğunu iddia eden üçüncü şahıs …’un ödeme yasağının kaldırılmasını talep ettiğini ve bunun üzerine de mahkemece 7 günlük kesin süre içinde iade davası açılması yönünde taraflarına süre verdiğini, müvekkilinin yasal hamil olduğunu iddia eden üçüncü şahıs ile herhangi bir ticari ilişkisi bulunmayıp üçüncü şahıs davalıya da herhangi bir borcunun da bulunmadığını beyanla müvekkilinin yasal hamili bulunduğu çeklerin yasal hamil olduğunu iddia eden üçüncü şahıs davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; çeklerin kaybolmadığını, davacı tarafından müvekkiline ciro edildiğini, davacının acil paraya ihtiyacı olduğunu beyan ederek çalışanı olduğu … AŞ’den aldığı çekleri müvekkiline vermeyi teklif ettiğini ve parasını aldığını, davacı yan ile müvekkili arasında işin başlangıç ve gelişme kısmında çok iyi bir diyalog olduğunu, müvekkilinin firmanın tamamına sahip olacağı düşüncesi ile hareket ettiğinden çekleri paraya çevirmekte hiçbir mahzur görmediğini beyanla öncelikle yetki itirazlarının kabulüne aksi halde açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas, … Karar sayılı dosyası, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı yetkisizlik kararı, … 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, … Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları celp edilmiş incelenmiştir.
Dava, çekin istirdadı istemine ilişkindir.
… 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dava dosyasında; davacının … olduğu, davanın hasımsız olarak ikame edildiği, … Bankası A.Ş., … şubesine ait, 27/02/2021 keşide tarihli 55.000,00 TL bedelli ve 27/03/2021 keşide tarihli 55.000,00 TL iki adet çek hakkında bu çeklerin yasal hamili olduğunu iddia eden davacının çekleri kaybettiğini ileri sürerek çeklerin iptalini istediği, ancak kıymetli evrakın iptali davasında davalı …’ un çeklerin zayi olmadığını, davacı tarafından bu çeklerin kendisine ciro edilerek teslim edildiğini ileri sürüp itiraz ettiği ve müdahale talebinde bulunulduğu, bunun üzerine … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından davacıya, çekleri elinde bulunduran …’a karşı istirdat davası açmak üzere süre verildiği, eldeki davanın süresi içinde bahsi geçen çeklerin istirdadına yönelik olarak açıldığı anlaşılmıştır (… 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E., … K. sayılı kıymetli evrakın iptali davasında işbu istirdat davasının yasal süre içinde Mahkememize ikame edilmesi sebebiyle 02/04/2021 tarihinde karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir).
Yasal düzenlemeye bakıldığında:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 792. maddesinde ” Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür” denilmiştir.
O halde, çek istirdatı davalarında davacı çekin yetkili hamili olduğunu, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Çeki elinde bulunduran davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü çekin “mücerretlik” vasfını ortadan kaldıracaktır.
Davaya konu çekler incelendiğinde; her iki çekte keşidecinin …Ltd. Şti. olduğu, çeklerin lehtar olarak …A.Ş.’ ye keşide edildiği, çeklerin arka yüzünde sırasıyla … A.Ş., … ve … … cirolarının bulunduğu tespit edilmiştir. Davaya konu çekler incelendiğinde; davalı hamil … yönünden TTK 790. madde hükmü uyarınca hak sahipliğini ispat ettiği, ciro zincirinde herhangi bir kopukluk bulunmadığı ve şeklen düzgün bir ciro silsilesinin bulunduğu aşikardır. Dolayısıyla, davacının, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve davalı hamilin çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir.
Somut olayda, davalı hamil …’ un çeklerin iktisabında kötü niyetli ya da ağır kusurlu olduğu davacı tarafından ispat edilememiştir. Hatta bu konuda, somut hiçbir vakıa dahi ileri sürülmemiştir. Öte yandan; şeklen düzgün ciro silsilesine göre iyi niyetli davalı hamilin kendisinden önceki cironun davacıya ait olduğu, başka bir anlatımla davaya konu çeklerin davacı tarafından davalıya ciro edilerek verildiği, arada başkaca cirantanın olmadığı, bu noktada çeklerin davacının elinden rızası dışında çıktığına yönelik delil dahi bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacı, eldeki davada vakıa olarak davalı … ile aralarında ticari ilişki bulunmadığına dayanmış, bu nedenle çeklerin davalı tarafta bulunmasının haklı bir nedenin olmadığını ileri sürmüştür. Bilindiği üzere, çek, bir kambiyo senedi olup temeldeki ticari ilişkiden bağımsız olduğundan istirdat davasında çeki elinde bulunduran davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti dahi bulunmamaktadır. Bu itibarla, şeklen düzgün ciro silsilesine göre çeki elinde bulunduran iyi niyetli hamile karşı taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı, hatta bu noktada ticari defterlerin incelenmesi gerektiği iddiası dahi ileri sürülemez / dinlenmez. (İSTANBUL BAM 43 H.D. 2020/90 E., 2020/131 K.).
Kaldı ki hem dava dilekçesinin devamında açıkça, hem de yargılama sırasında davalının alınan beyanlarından taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, yine dosyaya ibraz edilen yazışmalardan dava dışı …A.Ş.’ ye yönelik taraflar arasında görüşmelerin yapıldığı ve ticari ilişki kurulduğu, ayrıca davaya konu çeklerin de davacının rızası hilafına değil bizatihi davacı tarafından davalıya ciro edilip teslim edildiği anlaşılmıştır.
Diğer taraftan, yerleşik Yargıtay içtihatlarında vurgulandığı üzere, TTK 790. madde hükmüne göre keşidecinin ya da davacının, davalı iyi niyetli hamil ile ticari ilişkisinin bulunmaması kötü niyetin veya ağır kusurun ispatı için yeterli değildir.
Açıklanan tüm nedenler karşısında, davacının çeklerin elinden rızası dışında / rızası hilafına çıktığını ispatlayamadığı, ayrıca davalının çeklerin iktisabında kötü niyetli ya da ağır kusurlu olduğunun da davacı tarafından ispat edilemediğinden davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 1.878,53 TL harcının mahsubu ile fazladan alınan 1.797,83 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacıya veya vekiline İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (110.000,00-TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ nin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 14.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.01/06/2022

Katip …
e-imza *

Hakim …
e-imza *