Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/56 E. 2021/665 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/56 Esas
KARAR NO : 2021/665

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2021
KARAR TARİHİ : 15/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…”da bulunan ve her biri 36 katlı 10 bloktan oluşan toplam 1818 adet bağımsız bölümün bulunduğu … sitesinin müvekkili kooperatif tarafından yönetildiğini, borçlu tarafın, … Sitesi A4 Blok 088 no.lu bağımsız bölüm maliki olduğunu, 01/05/2019-30/09/2019 tarihleri arası tahakkuk eden 4.356,12-TL demirbaş bedeli borçlarını müvekkili kooperatife ödemediğini, ödenmeyen bu bedellerin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, itiraz dilekçesinin müvekkiline tebliğ edilmemiş olduğunu belirterek, davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usule uygun tebligata rağmen davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, site işletme kooperatifi tarafından kat malikine karşı ortak gider alacağı nedeniyle başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
… 4.İM … E takip dosyası celbedilip incelenmiş, takibe süresinde itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edildiğine dair içinde bir tebliğ belgesi bulunmadığı görülmüştür.
Dava konusu taşınmazın (uyuşmazlık konusu 88 no.lu bağımsız bölümün) tapu kaydı celbedilmiş, davalının bağımsız bölümde 1/2 hisseli kat maliki olduğu görülmüş, birden çok bloktan oluşan sitede KMK md 66 kapsamında toplu yapı yönetimine geçilip geçilmediği davacı vekiline süre verilerek HMK md 31 kapsamında açıklatılmış, sunulan dilekçede “sitenin tüm bloklarının tek parsel üzerinde bulunması nedeniyle toplu yapı yönetimine geçilmediği” açıklanmıştır.
Dava dilekçesine ekli belgeler ve yönetim planı ile, 88 no.lu bağımsız bölüm tapu kaydı incelendiğinde, bağımsız bölümlerin kat mülkiyetine geçişlerinin tamamlanmış olduğu, sitenin Kat Mülkiyeti Kanununa göre yönetildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar dava dilekçesinde 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu md. 99 gereği asliye ticaret mahkemelerinin yargılama yapmaya görevli olduğu ileri sürülmüşse de, dava şartı olan mahkememizin görevli olup olmadığı hususunun öncelikle incelenmesi zorunludur.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir.1965 tarihli 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 99.maddesinde “Bu Kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava sayılır.Bu davalarda basit yargılama usulü uygulanır” hükmüne yer verilmiş olup, anılan hükümde asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğuna dair bir hüküm bulunmamaktadır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa 13/04/1983 tarihli 2814 sayılı Kanunla eklenen Ek 1. maddede ise ” Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü uyuşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir” hükmüne yer verilmiştir.
Hukukumuzda, ticari dava niteliğinde olan her uyuşmazlığın mutlaka asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Nitekim Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevini belirleyen 6102 sayılı TTK md 5’e göre tüm ticari davalarda ticaret mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmişse de, maddenin ilk cümlesi “aksine hüküm bulunmadıkça” şeklinde başlamakta olup, 634 sayılı KMK md. Ek 1 hükmü de bu açıdan “TTK md. 5’in aksine hüküm” niteliği taşımaktadır.
Yerleşik hale gelmiş Yargıtay 20.HD içtihatlarına göre birden fazla parselde bulunan sitelerde toplu yapı yönetimine geçilmedikçe KMK hükümlerinin değil genel hükümlerin uygulanacağı ve bu durumda sulh hukuk mahkemelerinin değil asliye hukuk mahkemelerinin uyuşmazlıkta görevli olacağı vurgulanmışsa da, dava konusu uyuşmazlıkta, çok bloklu sitenin birden fazla parselde değil tek parsel üzerinde bulunduğu, bu nedenle toplu yapı yönetimine geçilme zorunluluğu-ihtimali gibi bir durumun bulunmadığı, bu nedenle dava konusu uyuşmazlıkta asliye hukuk mahkemelerinin görevli olamayacağı, davadaki taleplerin niteliği itibariyle Kooperatifler Kanununa özgü üyelik-ihraç-fesih vb anılan kanun hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulanmasını gerektiren bir uyuşmazlık da bulunmadığı, yukarıda açıklandığı üzere “KMK hükümlerine göre düzenlenmiş yönetim planı ile yönetilen sitenin ortak gider alacağı-su-klima-kalorifer tesisatının yenilenmesine ilişkin alacak” nedeniyle başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkin uyuşmazlıkta KMK hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu nedenle TTK md 5/a hükmünde saklı tutulan aksine hüküm niteliğindeki KMK md Ek-1 gereği KMK hükümlerinin uygulanacağı uyuşmazlıkta ihtisas mahkemesi sıfatıyla Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varılmakla, görev konusu kamu düzeninden sayılan dava şartı olması sebebiyle yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gereken husus olduğundan, HMK md 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın görev yönünden dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Nitekim Yargıtay 20.HD’nin 2019/3665 E 2019/5356 K sayılı (SHM kararını görev yönünden eleştirmeyen) onama ilamı, İstanbul BAM 35.HD’nin 2018/273 E 2018/509 K sayılı ve 2017/2919 E 2017/1656 K sayılı, İstanbul BAM 45.HD’nin 2020/84 E 2020/355 K sayılı içtihatları da aynı yöndedir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle 6100 Sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın görev yönünden dava şartı yokluğundan, usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/10/2021

Katip …

Hakim …