Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/555 E. 2022/919 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/555
KARAR NO : 2022/919

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 24/08/2021
KARAR TARİHİ : 29/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan sıra cetveline itiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; dava dışı … A.Ş nin borçlu … Limited Şirketinden olan hak ve alacaklarının, alacaklı tarafından … 48. Noterliğinin… tarih ve … yevmiye numaralı temliknamesi ile müvekkili şirkete temlik edilmiş olduğunu, temlik eden … A.Ş ile müflis arasında genel kredi sözleşmelerinin imzalanmış olduğunu, … 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı konkordato dosyasından alınan 28/08/2020 tarihli Konkordato Komiser Heyeti Çekişmeli Alacaklar ve … İlişkin Rapor-2′ de müflisin müvekkil şirkete 2.205.361,77-TL borçlu olduğunu, bizzat müflisin borcu kabul ettiğini açıkça belirtmiş olduğunu, müvekkilinin kabul edilmeyen 1.863.392,35-TL alacağının masaya kabulünü, müvekkili şirketin ikinci alacaklılar toplantısına katılımının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iflas masasına, 1.863.392,35 TL alacağı olduğunu belirterek alacak kayıt talebinde bulunmuş olduğunu, alacak kayıt talep dilekçesi ekinde yalnızca temlik sözleşmesi sunulmuş olduğunu, on beş günlük hak düşürücü sürede açılmadı ise süre yönünden itirazlarının dikkate alınarak davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, salt temlik sözleşmesi alacak miktarının tespit edilmesine yeterli olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinden de bu husus anlaşılmakta olduğunu, kayıt kabul davalarında basit yargılama usulü uygulandığını, ispat yükünün ise davacı üzerinde olduğunu, alacaklı, açmış olduğu kayıt kabul davasında alacağının varlığını ispat etmekle yükümlü olduğunu, davacı yanın işbu yargılama süresince belirtmiş olduğu miktarda alacaklı olduğunu ispat etmesi gerekmekte olduğunu, hakkaniyete aykırı şekilde ikame edilen davanın esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, temlik eden dava dışı banka ile davalı olan taraflar arasında varlığı inkar olunmayan sözleşme çerçevesinde davacıya alacağı temlik eden banka tarafından davalıya kredi tahsis edilip edilmediği, davalı şirketin kredi kullanıp kullanmadığı, fiilen kullanılan kredi var ise dayanak sözleşme hükümleri de dikkate alındığında iflas tarihi itibariyle davacının alacaklı olup olmadığı, sonuç itibari ile iflas tarihi dikkate alındığında davacının kaç TL alacaklı olduğu noktasında toplanmaktadır.
Davanın kayıt kabul davası olarak açıldığı, gelen cevabi yazılara göre kayıt kabul davasının süresi içinde açılmış olduğu, iflasın halihazırda iflas dairesi tarafından resen yürütülmekte olduğu, dava konusu alacağın iflas tarihi itibari ile araştırılması açısından dava dışı ve temlik eden bankanın defter ve kayıtları üzerinde dahi inceleme yapılması gerektiği, masayı temsilen iflas masasına gerekli tebligatın yapılarak taraf teşkilinin oluşturulduğu , davacının kaydını talep etmiş olduğu, 1.863.392,35TL miktarın nakdi alacak miktarına ilişkin bulunduğu, gayri nakdi alacak ile ilgili bir talebin söz konusu bulunmadığı, zaten temlik sözleşmesinde de gayri nakdi alacağın davacıya temlikine ilişkin bir düzenlemenin olmamasının da bu noktada etkili olduğu, sonuç itibariyle uyuşmazlık konusunun nakdi alacaklara ilişkin bulunduğu tartışmasızdır.
Taraflar arasındaki dava, İİK. 235 ve devamından kaynaklanan, uygulamada kayıt kabul davası olarak nitelendirilen ve kanunda ise sıra cetveline itiraz olarak belirtilen, tahsili amaçlamayan, sadece iflas masasına kayıt yapılmasını amaçlayan bir davadır.
İİK m.235/f.1 hükmüne göre “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içerisinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar”.
Kayıt kabul aşamasında, iflas dairesince davacının talep ettiği miktar oranında alacaklı olduğunu ortaya koyan yeterli belge olmadığından alacağın reddedildiği açıktır.
Kayıt kabul davası bilindiği üzere alacağı kısmen veya tamamen red edilen alacaklı tarafından iflas idaresine karşı açılır. Davada husumet iflas masasına yöneltilmelidir. İflas masasının temsilcisi adi tasfiyede somut olayda olduğu üzere iflas idaresi, basit tasfiyede ise iflas dairesidir. İspat yükü kural olarak masaya yazdırılması gereken alacağı olduğunu iddia eden davacı alacaklı üzerindedir. Davacı alacağını genel hükümlere göre ispat etmek yükümlülüğü altındadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın araştırılması amacıyla atanan birinci bilirkişi 12/04/2022 tarihli raporunda “alacağını temlik eden … … Şubesi ile davalı kredi lehtarı (asıl borçlu) … Tic. Ltd.Şti arasında toplam 4.600.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmeleri akdedilmiş olduğu, bahse konu sözleşmelerin birer suretinin dosyaya sunulduğu, davacı bankadan bizzat temin edilen tablodaki 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. ve 8.sıradaki krediler olmak üzere toplam 8 adet kredilerin tek tek hesap ekstreleri ve ödeme planları ile hesap kat ihtarında talep edilen asıl alacak kalemleri tek tek karşılaştırıldığında birbiriyle uyumlu ve tutarlı oldukları, ancak bir kısım işlemiş faiz ve BSMV aktifleştirilmediği için kayıtlara yansıtılamadığı, (TTK’nun 8/2 m. uyarınca BCH kredilerinin gecikme faizleri dahildir) bahse konu işlemiş faiz ve fer’ileri geciken taksit ve devre faizi borçlarından kaynaklandığı, dolayısıyla geciken taksitlerin öngörülen süresi içinde ödenmemiş olmaları ve yine devre faizlerinin ödenmemiş olmaları nedeniyle, hesap kat ihtarına konu edilen gecikme faizi ve fer’ilerinin hak edilen alacak kalemleri oldukları için davacı bankaca talep edilmesinin mevzuata uygun olduğunun değerlendirildiği, kaldı ki, kanuni takip hesaplarına anapara, işlemiş faiz ve fer’ilerinin zaten aynen yansıtıldığı, hesap kat ihtarıyla uyumlu olduğu, alacağını temlik eden banka ile davalı arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin 4.1 ve 33/2. maddesi altında herhangi bir akdi faiz oranının açıkça yazılı olmadığı, alacaklı banka genel müdürlüğünce TCMB bildirilen tabela faiz oranları esas alınarak temerrüt faizi talep edilmiş olduğu, ancak sözleşmenin 33/2 m. kastedilen genelge ile deklere edilen ya da TCMB bildirilen faiz oranları değil, bizzat alacaklı bankaca kredilere fiilen uygulanan en yüksek cari faiz oranları kastedilmekte olduğunun anlaşıldığı, davacı bankanın sözleşmenin amir hükmüne uygun olarak temerrüdün oluştuğu tarihte örnek/emsal herhangi bir kredi hesabına fiilen uygulanan en yüksek faiz oranına ilişkin bir sorgulama ekranı görüntüsü ya da sistem raporu sunulduğu, TCMB bildirilen tabela faiz oranlarının baz alınacağına ilişkin sözleşmede açık bir hükmün bulunmaması nedeniyle, TCMB bildirilen en yüksek faiz oranı tabanlı/köklü bir temerrüt faizi tespitinin sözleşme hükmüne uygun düşmeyeceği, bu durumda eldeki mevcut delillerden hareketle, alacaklı bankanın, müflis kredi lehtarı şirkete kullandırdığı ve kat ihtarına konu edilen (kapanan iskonto ve BCH kredileri hariçtir) …nolu taksitli krediye fiilen uygulanan akdi faizi oranı %16,50 ve … no.lu BCH kredisine ise 933 oranında akdi faiz uygulandığı, mevcut delil durumuna en yüksek 33 oranındaki akdi faizin sözleşmenin 33/2 m. uyarınca iki katı mertebesinde 466 (33×2-) oranında temerrüt faizi belirlendiği, emsal HGK kararına göre tespit edilen %66 temerrüt faiz oranına itibar edilmesi gerektiği, bankanın siyah klasör içinde bulunan 25.06.2020 tarihli … A.Ş.’ne hitaben yazdığı mektuba göre, taksitli kredinin 25.03.2020 tarihi itibariyle kapatılmış olduğu, bu durumda hesap kat ihtarına konu edilen toplam 2.195.943,43 TL alacak tutarından, … teminatlı taksitli kredi bedeli 1.318.132,82TL tenzil edilerek, bakiye alacak 877.810,61TL’na (2.195.943,43-1.318.132,82x) düştüğü, alacağın temliki bakımından ise alacaklı … A.Ş. … 48.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye no.lu ihtamamesi ile müflis şirketten olan alacaklarını … A.Ş.’ne devir ve temlik ettiği, iflas idaresinin red kararına göre iflas idaresinin o tarih ve 12.sıra no.lu kararı ile 1.863.392,35 TL tutarındaki alacağın tamamı yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle reddedildiği, iflas tarihi itibariyle toplam 1.618.615,76 TL alacak hesaplandığı, zira, iflas alacakları, iflasın açıldığı tarihe kadar işlemiş olan faiz ve masrafları ile birlikte masaya yazılacağı, Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; müflis şirketin iflas tarihi itibariyle tespit edilen nakdi kredi borcundan kaynaklanan 1.618.615,76 TL nakdi alacağın … 3.İflas Dairesinin …iflas sayılı masasına 4.sıraya kaydının yaptırılabilineceği” şeklinde görüş bildirmiştir.
Temlik eden davacı banka ile davalı olan taraflar arasında varlığı inkar olunmayan sözleşme çerçevesinde davacıya alacağı temlik eden banka tarafından davalıya kredi tahsis edilip edilmediği, davalı şirketin kredi kullanıp kullanmadığı, fiilen kullanılan kredi var ise dayanak sözleşme hükümleri de dikkate alındığında iflas tarihi itibariyle davacının alacaklı olup olmadığı, sonuç itibari ile iflas tarihi dikkate alındığında davacının kaç TL alacaklı olduğu, özellikle … A.Ş den 01/06/2022 sonrası gelen cevabi yazının birinci bilirkişi …’ in hazırlamış olduğu raporda değişiklik yapılmasını gerektirip gerektirmediği, birinci bilirkişi …’ in hazırlamış olduğu kök raporun gerekçe ve sonuç kısmı dikkate alındığında farklı veya aynı görüşe varılıp varılmadığı hususunun açıklanması amacıyla yeni bilirkişiden yeni rapor alınmasına dair ara karar oluşturulmuştur.
İkinci bilirkişi 04/10/2022 tarihli raporunda “davacıya temlik eden bankaca bu sözleşmelere dayanılarak davalı müflis …Tic. Ltd. Şti. ne kullandırdlan nakit ve gayrınakit kredilerden dolayı hesap kat tarihi olan 02.12.2019 tarihinde aşağıdaki tabloda gösterildiği gibi 2.195.943,43 TL. alacağı bulunduğu tespit edildiği, davacıya temlik eden bankanın asıl borçlu ve kefillerine … 31.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarını göndererek: “Müflis …San. Tic. Ltd. Şti. ne kullandırılan kredilerin 02.12.2019 tarihi itibarıyla kat edildiği, nakit krediler toplamı olan 2.195.943,43 TL’nin bir gün içinde ödenmesi ve gayrinakdi krediler toplamı olan 428.420,- TL’nin bir gün içinde depo edilmesi, aksi halde yasal yollara başvurularak tahsili cihetine gidileceği,” ihtarında bulunduğu ve ihtarın asıl borçlu şirkete 06.12.2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, bu tespitlerin ışığında verilen süre içinde ödeme gerçekleşmediğinden, davalı müflis şirketin 08,12.2019 tarihinde temerrüdü söz konusu ise de bu gün tatile denk geldiğinden, takip eden ilk iş günü olan 10.12,2019 tarihinde temerrüde düştüğü, bu durumda; yukarda tespit edilen nakit kredi türlerine ait anapara tutarları toplamına hesap kat (02.12.2019) tarihinden temerrüt (10.12.2019) tarihine kadar 33 den akdi faiz hesaplanması gerektiği, hesaplanan toplam 2.195.943,43 TL, alacaktan bu krediye ait tutar olan 1.318.132,82 TL. tenzil edildiğinde kalan 2.195.943,43 – 1.318.132,82 – 877.510,61 TL üzerinden yapılan faiz hesaplamanın yapıldığı, alacaklı Varlık Yönetim Şirketi olduğundan BSMV hesaplaması yapıldığı, bu hükme göre; bankaca eldeki davaya ait kredilere uygulanan 33 akdi faiz oranı en yüksek oran olarak kabul edilmek suretiyle temerrütten sonraki döneme 33 x 2=%66 nispetinde bir temerrüt faizinin hesaplanacağı, buna mukabil davacı yanın daha yüksek olmak üzere toplam 1.863.392,35 TL. nın masaya kaydını talep ettiğinden; davacının tespitleri aşan talebinin yerinde olmadığı, talep dilekçesine talep tutarının nasıl ve hangi unsurlardan oluştuğunu gösterir herhangi bir belge ve hesaplama detayı sunulmadığından, aradaki farkın nasıl oluştuğu konusunda bir değerlendirme yapılmadığı, temlik eden davacı banka ile davalı olan taraflar arasında varlığı inkar olunmayan sözleşme çerçevesinde davacıya alacağı temlik eden banka tarafından davalıya kredi tahsis edilip edilmediği, davalı şirketin kredi kullanıp kullanmadığı, fiileri kullandırılan kredi var ise dayanak sözleşme hükümleri de dikkate alındığında iflas tarihi itibarıyla davacının alacaklı olup olmadığı, sonuç itibarıyla iflas tarihi dikkate alındığında davacının kaç TL alacaklı olduğu, kredi kullandırılması sonucunda iflas tarihi itibarıyta 1.618.615,76TL, alacağı bulunduğu tespit edilmiş olup, bu tutarın dosya içinde mevcut bilirkişi … raporundaki ilke ve hesaplamalara uygun olduğu, “Özellikle … A.Ş. den 01.06.2022 sonrası gelen cevabi yazının birinci bilirkişi …’in hazırlamış olduğu kök raporun gerekçe ve sonuç kısmı dikkate alındığında faklı veya aynı görüşe varılıp varılmadığının açıklanması noktasında ise …. A.Ş. nin 08.06.2022 tarihli yazısına göre bankaları tarafından davalı firmaya 25.04.2017 tarihinde … teminatlı kredi kullandırılmış olup, söz konusu kredinin geri ödenmemesi üzerine … referans kodu ile 02.12.219 tarihinde tasfiye sürecine girdiği, ilgili firma riskleri 25.03.2020 tarihinde … A.Ş. ne temlik edilerek … teminatına ait referans statüsüne getirildiği, söz konusu … teminatlı krediye ilişkin bankalarınca … tazmin talebinde bulunulmamış olup, herhangi bir … tazmin bedeli tahsilatı olmadığı, bilgisinin yorumlanması gerektiği, 1.318.132,82 TL. olan ve ilk kullandırım tutarı 2.500.000,- TL olan taksitli ticari kredinin kredi ekstrelerindeki bilgilerde yer alan taksitli ticari kredi – … Hazine PGS* ibarelerinin yer alması, … A.Ş. tarafından … Genel Müdürlüğüne hitaben yazılan 25.06.2020 tarihli yazıda yer alan: şubemiz müşterisi …Tic. Ltd. Şti. firmasına 25,04.2017 tarihinde kurumunuzun %90 kefaleti ile kullandırılmış olan 2.500.000.- TL tutarındaki kredinin 25.03.2020 tarihinde kapatılmış olması nedeniyle, krediye verdiğiniz kefaletin hükümsüz kaldığı,” bilgisinin verilmesi, davacı yan alacağı hesap kat tarihi olan 02.12.2019 tarihinde 2.195.943,43 TL alacağı bulunduğu tespit edilmiş iken, daha sonraki bir tarih olan davaların iflas tarihi olan 08.03.2021 tarihinde bu tutarın davacı tarafından 1.863.392,35 TL’ye indirilmiş olmasının, bankanın cevabi yazısında … dan tazmin talebinde bulunulmamış olduğu bilgisinin … kaynaklı taksitli ticari kredi borcunun kapatılmış olmasını işaret ettiği birlikte değerlendirildiğinde; bilirkişi … tarafından düzenlenen raporun gerekçe ve sonuç kısmı dikkate alındığında bu bilirkişinin görüş ve değerlendirmeleriyle aynı olduğu, farklı bir değerlendirme gerektirmediği, davacı bankanın davalı müflis ….Tic. Ltd. Şti.nden iflas tarihi 08.03.2021 tarihi itibarıyla; 1.618.615,76 TL alacaklı olduğu” şeklinde görüş bildirmiştir.
Her iki bankacı bilirkişi ayrı ayrı ve münferiden hazırlamış oldukları raporda genel kredi sözleşmesi içeriğine göre kullandırılan kredilerin … kefaletli taksitli kredi ve …-borçlu cari hesap kredisi kullandırıldığını, buna göre hesabın katı ile temerrüt tarihinin ne olduğunu, kat tarihi irdelenmesi sonucunda toplam talep edilebilen miktarın 2.195.443,43 TL olduğunu, kat ihtarıyla istenen nakdi alacağın banka kayıtlarıyla uyumlu ve tutarlı bulunduğunun, bu şekilde temlik eden bankadan bizzat temin olunan krediye ilişkin hesap ekstreleri ve ödeme planları ve kat ihtarındaki asıl alacak kalemlerinin birbirleriyle uyumlu ve tutarlı olduğunu takip hesaplarına ana para, işlemiş faiz ve ferilerin zaten aynen yansıtılmış olduğunu, ihtarnamenin tebliğ tarihine göre temerrüt tarihinin ne olduğunu, hesap kat tarihi ve hesap özetlerine itiraz durumunu, tek tek dikkate almışlardır. Buna göre ticari nitelikteki kredi açısından sözleşmede herhangi bir akdi faiz oranı açıkça yazılı değildir. Buna mukabil banka Merkez Bankasına bildirilen tabela faiz oranlarına göre temerrüt faizi talep etmiştir. Bu durumda Yargıtay HGK uygulaması uyarınca kat ihtarına konu edilen kredilere fiilen uygulanan faiz oranı her iki kredi açısından ayrı ayrı tespit olunmuş ve buna göre tespit edilecek faiz oranı ortaya konulmuştur. Özellikle bu noktada banka tarafından, …. A.Ş.’ye hitaben yazılı mektupta dahi taksitli kredinin 25/03/2020 tarihinde kapatılmış olduğu açık olup buna göre hesap kat ihtarına konu edilen toplam 2.195.943,43 TL alacak tutarından … teminatlı taksitli kredi bedeli olan 1.318.132,82TL bedelin tenzil olunması gerekmektedir.
Nitekim her iki farklı bilirkişi raporunda da bu indirim ayrı ayrı yapılmıştır. Her iki farklı bilirkişi dahi temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak tutarı ve faiz miktarı dikkate alındığında davacının iflas tarihi itibariyle talep edebileceği miktarı 1.618.615,76 TL olarak tespit etmiştir.
Gerek bilirkişilerin açıklamaları gerekse … A.Ş.ye hitaben yazılan cevabi yazı içerikleri dikkate alındığında taksitli kredi 25/03/2022 tarihi itibariyle kapatılmıştır. Bu durumda kat ihtarına konu olan toplam tutardan … teminatlı taksitli kredi bedelinin tenzil olunması gerekmektedir. Gerek …’tan gelen yazı cevabi içeriği gerek bu yazı cevaplarını ayrı ayrı değerlendiren bilirkişi raporları karşısında kefalet hükümsüz kalmıştır. Hükümsüz kalan kefalet karşısında artık krediye ilişkin … ilişkin tazminat talebinde bulunabilmesi mümkün değildir. Zaten raporlarda da açıklandığı üzere … tazminat bedeli tahsil edilmemiş olup bu bedelin bu nedenle indirilmesi gerekmektedir.
Kaldı ki anılan bedel indirilmiş olduğu takdirde dahi kaydı gereken miktar 1.618.615,76 TL’dir. Bedel tenzil olunmazsa dahi davacının kayıt edilecek rakamı, talep edilen miktara 1.318.132,82 TL ilave edildiğinde 3.181.525,17 TL olacaktır. Davacının dahi iflas masasına sadece ve sadece 1.863.392,35 TL alacağının kayıt edilmesini talep etmiş olduğu gerçeği dikkate alındığında davacı tarafın dahi bu indirimi yapmış olduğu anlaşılmaktadır. Bir başka deyişle ayrı ayrı inceleme yapan bilirkişi raporunda, kayıt olunması gereken olarak belirtilen miktar, kaydı gereken miktar ile dahi uyumludur.
Hükme esas alınan bilirkişilerin raporları birbiriyle uyumlu olup taraflar arasında varlığı tartışmasız olan sözleşme hükümlerine, gelen cevaplara ve konuyla ilgili Yargıtay 6. HD ve 11.HD’nin uygulamasına uygun, gerekçeli ve hükme elverişli niteliktedir. Esasen davalı tarafın hükme esas alınan rapora itibar edilmesine engel gerekçeli bir itirazı ise zaten mevcut değildir.
Yapılan açıklamalar karşısında davacının davasının kısmen kabulüne, … 3.İflas Müdürlüğünün …iflas dosya numaralı iflas masasına kaydı talep olunan 1.863.392,35-TL alacağın, sadece 1.618.615,76-TL miktarının -tahsilde tekerrür olmamak üzere- davacı alacağı olarak … 3. İflas Müdürlüğünün … iflas dosya numaralı iflas masasına 4.sıra alacak olarak kayıt ve kabulüne, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulüne,
… 3.İflas Müdürlüğünün … iflas dosya numaralı iflas masasına kaydı talep olunan 1.863.392,35-TL alacağın, sadece 1.618.615,76-TL miktarının -tahsilde tekerrür olmamak üzere- davacı alacağı olarak … 3.İflas Müdürlüğünün …iflas dosya numaralı iflas masasına 4.sıra alacak olarak kayıt ve kabulüne,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu gereği 80,70 TL maktu peşin harcın, 80,70 TL başvuru harcı toplamı olan 161,40 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından harcanan 158,00 TL tebligat posta masrafı ile 4.200,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.358,00 TL yargılama giderinden davanın kabul nispetine göre (%86) 3.747,88‬TL yargılama giderinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
5-Davalı masrafı olmadığından karar verilmesine yer olmadığından,
6-Dava kısmen kabul edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereği 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Dava kısmen reddedildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereği 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda davalı vekilinin yokluğunda ve oy birliği ile karar verildi.29/12/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …