Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/544 E. 2022/386 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/544 Esas
KARAR NO : 2022/386

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2021
KARAR TARİHİ : 16/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Ltd.Şti. …’nda bulunan …’in en üst katındaki restaurantı kiracı olarak “…” adı altında işletmekte iken müvekkili ile davalı …A.Ş. (…) arasında garantili üyelik sözleşmesi adı altında 06.02.2020 tarihinde 1 senelik üyelik sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmeye göre müvekkili şirketin işlettiği restaurantta düğün ve özel gün organizasyonu düzenlenmesi amacıyla davalı şirkete ait … online sitesi üzerinden mekan bilgileri yayınlanıp reklam yapılacak ve bunun karşılığında davalı şirkete 18.351,00 TL ödeneceğini, 06.02.2020 tarihinde imzalanan sözleşmenin bedeli olarak 18.07.2020 vade tarihli 18.351,00 TL bedelli çek keşide edildiğini ve bu bedel davalıya tamamen ödendiğini, ancak anılan sözleşmeye göre, 1 sene içerisinde davalı şirket … aracılığı ile herhangi bir organizasyon için anlaşma yapılmamış olması halinde sözleşme bedelinin davalı tarafından iade edilmesi gerektiğini, davaya konu garantili üyelik sözleşmesi imzalandıktan sonra Covid-19 vakaları görülmeye başladığını, pandemi sürecine girilmiş ve Mart 2020 itibarı ile düğün ve toplu organizasyon yapılması herkes bakımından yasaklandığını, söz konusu yasakların Temmuz 2021 tarihinde kaldırıldığını, bu tarihte dava konusu 1 senelik sözleşmenin sona erdiğini, müvekkilinin işlettiği restaurantta sözleşme süresince ne davalı şirket aracılığıyla ne de davalı şirket aracılığının dışında herhangi bir düğün veya organizasyon düzenlenmediğini, pandemi sürecinde düğün için nadiren de olsa gelen çağrı ve talepler ise 2022-2023 seneleri için olduğundan ve anılan senelerde müvekkilin …’nı kiracı olarak işletip işletmeyeceğinin, kira ilişkisinin devam edip etmeyeceğinin kesin olmaması sebebiyle anlaşma sağlanamadığını, söz konusu sözleşme süresince davalı şirket nezdindeki reklam ve ilan aracılığı ile evlenecek herhangi bir çiftle anlaşma yapılmadığından sözleşme gereğince bitiş tarihinden itibaren garantili üyelik sözleşmesi bedelinin iadesi için davalı şirkete ulaşılmaya çalışılsa da hiçbir muhatap bulunmadığını, alacağın tahsili noktasında müvekkilce yapılan tüm girişimlerin sonuçsuz kalması sebebiyle iadesi garanti edilen sözleşme bedeli 18.351,00 TL sının iadesi için … 7. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından borca, faize ve borcun tüm ferilerine itiraz edildiğini, takibin durduğunu, İtirazın iptali ile takibin devamını, itiraz eden davalının dava değerinin %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili verdiği hizmetlerden yararlanmak isteyen davacı şirket ile müvekkili şirket arasında 06.02.2020 tarihli 18.351,00 TL bedelli … numaralı sözleşme imzalandığını, sözleşmenin; “Sözleşmenin Konusu” kenar başlıklı 3. ve “Tarafların Hak ve Yükümlülükleri” başlıklı 4. maddelerinde açıkça görüleceği üzere davacı şirkete verilmesi taahhüt edilen hizmetin konusu açıklanan içerikten ibaret olduğunu, sözleşmenin bahsi geçen 3. maddesi: “İşbu sözleşme, müşteri’nin sözleşme’de belirtilen ücreti ödemesi karşılığında … tarafından AR-GE ürünlerinin sunulmasını, müşteri tarafından verilen reklam ve ilan siparişlerinin, … tarafından, iş bu sözleşmede belirlenen mecralarda yayınlanmasını, buna mukabil reklam/ilan bedelinin müşteri tarafından ödenmesi ve taraflar’ın buna ilişkin hak ve yükümlülüklerinin tespit edilmesinden ibaret olduğunu, sözleşmenin 4. maddesinde de, 3. maddede genel çerçevesi belirtilen bu yükümlülüklere ilişkin hükümler, 12 alt madde halinde ayrıntılı olarak düzenlendiğini, taraflar arasında sözleşmenin akdedilmesinin ve taahhüt edilen hizmetin verilmeye başlanmasının ardından; … fatura numaralı 18.351,00 TL tutarlı e- faturanın davacı …Tic. Ltd. Şti. adına tanzim edildiğini, davalının sözleşmede belirttiği e-posta’nın (…) adresine gönderildiğini, fatura süresi içinde herhangi bir itiraza uğramadığını, müvekkili şirket, sözleşme kapsamındaki tüm edimlerini yerine getirdiğini, müvekkil şirket, sözleşmeye ve sözleşme eki tasarım formuna uygun olarak sözleşme imzaladıktan sonra davacı şirketin işletmesi olan “…”ya kendi internet sitesi … portalında kına ve bekarlığa veda, kulüpler-davet alanları, söz-nişan mekanları, nikah sonrası yemeği ve restaurantlar kategorilerinde oluşturduğu sayfalar üzerinden reklam ve tanıtım hizmeti vermeye başladığını, sözleşme süresi 1 yıl olup, sözleşme 06.02.2021 tarihinde sona erdiğini, davanın reddini, davacı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Dava, taraflarca inkar edilmeyen garantili üyelik sözleşmesi adı altında 06.02.2020 tarihinde imzalanan sözleşme kapsamında sözleşme bedelinin iadesine yönelik başlatılan … 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
… 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celbedilerek incelendiğinde, davacı şirket tarafından 20.676,00-TL alacak için başlatılan ilamsız takibe davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, icra dosyası içeriğine göre borçlu tarafından tebliğ için gider avansı yatırılıp itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğundan davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Dosyanın incelenmesinde; huzurdaki davanın itirazın iptali davası niteliğinde olduğu; … 7. İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı takip dosyasında takip çıkışının 20.676,00-TL olduğu, eldeki dava dosyasında dava değerinin bu tutardan daha fazla olmak üzere 25.562,96-TL olarak gösterildiği ve bu tutar ile ilgisi olmayan 500,00-TL üzerinden harç yatırıldığı, dava dilekçesinin netice-i talep kısmında ise toplam alacak üzerinden itirazın iptali talebinde bulunulduğu, borçlunun itirazının ise takip çıkışına yönelik olduğu, Davacı vekiline dava dilekçesindeki dayanak icra takibindeki bedel üzerinden değer üzerinden davaya devam edileceğine yönelik beyanda bulunulması halinde, dava konusu olarak gösterilen harca esas değeri güncellemesi ve icra takibindeki gösterilen değer olan 20.676,00-TL üzerinden eksik kalan harç miktarını tamamlaması için süre verilmiş, davacı vekilince eksik harcın tamamlandığı görülmüştür.
Taraflarca inkar edilmeyen garantili üyelik sözleşmesi uyarınca davacının bedel iadesi talebine yönelik sözleşme şartları kapsamında bedel iadesinin şartlarının oluşup oluşmadığı çözülmesi gereken temel hukuki meseledir.
Taraflara dava ve cevap dilekçesi içeriğinde aralarındaki sözleşme ilişkisinin ve davacı yanca yapılan ödeme konusunda ihtilaf bulunmadığından, ihtilafın sözleşme hükümleri kapsamında taraf delilllerin takdiri ile çözülebileceği gözetilerek taraf defterlerinde inceleme yapılmasına ve dosyanın bilirkişiye tevdiine yönelik ara karar kurulmasına yer olmadığına, karar verilmiştir.
Taraflarca akdedilen garantili üyelik sözleşmesinin 20 maddeden oluştuğu ve tüm hükümlerin sözleşmesel iade talebinin şartlarının kararlaştırıldığı görülmektedir.
Sözleşmesel iade talebinin şekli şartı olarak, taraflar arasındaki garantili üyelik sözleşmenin 11. Ve 12. Maddeleri uyarınca sözleşmesel iade talebinin yazılı olarak talep edip etmediği eğer etmiş ise ilgili talep yazısının (mail v.s) bir suretinin dosyaya sunulması için davacı vekiline süre verilmiş; davalı şirket yetkilileri ile yapılan bir kısım whatsapp yazışmaları ve beraberinde mail bilgileri dosyaya sunulmuştur.
Davalı vekiline taraflar arasındaki garantili üyelik sözleşmenin 9. Maddesi kapsamında davacının başka bir reklam şirketi ile reklam ve tanıtım sözleşmesini yaptığına yönelik iddiasına ilişkin cevap dilekçesi içerisindeki beyanlarını doğrultusunda davacının sözleşme süresince iş ilişkisinin olduğunu iddia ettiği … A.Ş’ ye HMK m.221 uyarınca celse arasında davacı ile arasında bir hukuki ilişki olup olmadığı var ise tarihlerinin tespitine yönelik müzekkere yazılmış, dava dışı firma tarafından gönderilen yazı cevabı da dosya arasına alınmıştır.
Taraflarca akdedilen garantili üyelik sözleşmesinin 20 maddeden oluştuğu ve tüm hükümlerin sözleşmesel iade talebinin şartlarının tahlilinde; garantili üyelik sözleşmenin 11. Maddesi uyarınca bedel iadesi talebinin açıkça sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde yazılı olarak talep edilmesi kararlaştırılmış, yazılılık şartının da açıkça “…” atılacak bir mail ile sağlanması kararlaştırılmıştır.
6098 sayılı TBK’nun 26. maddesinde, bir sözleşmenin içeriğinin, bu sözleşmenin taraflarınca kanunda öngörülen sınırlar içerisinde özgürce belirlenebileceği düzenlemesi yer almaktadır. Bu temel kuralın istisnası ise 6098 sayılı TBK’nun 27. Maddesi ile, ahlâka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmelerin kesin olarak hükümsüz olduğu açıklanmıştır.
Sözleşme serbestisi kavramının temeli irade özgürlüğüne dayalıdır. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın irade özgürlüğüne ilişkin hükümleri (md. 12/1, 13, 17/1, 19, 35/1, 48/1, vb.) göstermektedir ki; hukuk sistemimiz kişilerin irade özgürlüğüne sahip olduğunu temel bir ilke olarak benimsemiştir. (Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2022/436 Esas, 2022/499 Karar sayılı ilamı)
TBK 26. maddesi uyarınca taraflar bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içerisinde serbestçe belirleyebilirler ve belirledikleri içerik tarafları bağlar. Tarafların tüzel kişi tacir konumları, davacının ilgili sözleşme hükümlerinin bir tarafın hâkim durumunu kullanarak adil olmayan bir hükmü ihtiyacı nedeniyle sözleşme yapmak zorunda kalan diğer tarafa kabul ettirmesi sonucunu doğurabilecek mahiyetteki genel işlem koşullarına aykırı olduğuna yönelik açık bir iddiasının da bulunmaması karşısında sözleşme serbestisi ve ahde vefa ilkesi uyarınca, bedel iade talebinin süresi ve şekline yönelik sözleşme hükümlerine riayet edilmesi gerekmektedir.
Taraflar arasındaki sözleşme 06.02.2020 tarihli olup, davacı vekilinin davasına dayanak yaptığı bedel iadesinin “…” adresinden farklı bir mail adresine 13/05/2020 tarihinde gönderildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle bedel iadesi talep eden davacının sözleşme ile kararlaştırılan tarih olan garantili üyelik sözleşmenin 11. Maddesi uyarınca bedel iadesi talebinin açıkça sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren 15 günlük süreyi beklemeksizin iade talebinde bulunduğu, açıkça kararlaştırılmış olmasına rağmen “…” adresinden farklı bir mail adresine bedel iadesi talebinin iletildiği görülmüştür. Bu haliyle bedel iade talebinin sözleşme ile kararlaştırılan yol izlenmeksizin ve süresinden önce olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davacı vekilince 15/11/2021 tarihli beyan dilekçesi ile davacı Şirketin, davalı Şirket yetkilisinden iade fatura hususuna ilişkin yardım talebinde bulunduğu, davalı şirket yetkilisi, yanıt olarak “…” isimli mail adresini müvekkiline iletmiş ve mesajın akabinde belirtilen mail adresine durumu açıklar mail iletilmiş ve iade talep edildiği, bahsi geçen maile herhangi bir geri dönüş yapılmadığı iddia edilmiş ise de, yazılı olarak belirlenen bedel iade şartlarının ve şeklinin; sözleşmenin tadili nispetinde bürünmemiş bir yolla değiştirildiğine yönelik inancı tüzel kişi şirket konumundaki basiretli bir tacirden beklenebilecek bir davranış değildir. Yine bu halde dahi garantili üyelik sözleşmenin 11. Maddesi uyarınca bedel iadesi talebinin açıkça sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren 15 günlük süreyi beklemeksizin iade talebinde bulunduğu, sabittir. Bu haliyle de ayrıca garantili üyelik sözleşmenin 9. Maddesi kapsamında davacının başka bir reklam şirketi ile reklam ve tanıtım sözleşmesini yaptığına yönelik iddiası kapsamında ayrıca bir değerlendirme yapılması gerekmediğinden, bu husus gerekçe içeriğinde ayrıca tartışılmamıştır.
TBK 26. maddesi uyarınca taraflar bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içerisinde serbestçe belirleyebilirler ve belirledikleri içerik tarafları bağlayacağına yönelik kanun hükmü de nazara alınarak, bedel iade talebinin süresi ve taraflarca açıkça belirlenen ve sözleşmeye yazılan mail adresine iade talebinin yöneltilmesi şekline yönelik sözleşme hükümlerine riayet edilmeksizin yapıldığı da gözetilerek davacının 06.02.2020 tarihinde imzalanan sözleşme kapsamında sözleşme bedelinin iadesine yönelik talebinin iade şartlarının; somut ihtilafta oluşmadığından huzurdaki davanın esastan reddine dair hüküm tesis edilmiştir.
Kötü niyet tazminatı, itirazın iptali davasına konu edilmiş bir alacağın mevcut olmadığının tespit edilmesi ve alacaklının da kötüniyetli olarak icra takibi başlatmış olmasının anlaşılması halinde borçlu lehine hükmedilebilecek bir tazminat olup, alacaklının icra takibinde kötü niyetli olduğunun iddia eden borçlu tarafça kanıtlanması gerekir. Somut olayda, davacının kötü niyetli olduğunun ileri sürülemeyeceği ve davacının kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden, davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın reddine,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 59,30 TL ve 345,00 TL tamamlama harçlarından mahsubu ile fazla alınan bakiye 323,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacıya veya vekiline İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davacıdan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydına,
8-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne ve e-duruşma ile katılan davalı vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır