Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/53 E. 2021/38 K. 22.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/53 Esas
KARAR NO : 2021/38

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2015
KARAR TARİHİ : 22/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı borçlunun bankalarında 05/05/2000 tarihinde bireysel kredi kullandığı, kredi borcunu ödememesi nedeniyle 09/04/2014 tarihinde aleyhinde … 9. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattıklarını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, bu nedenle davalının yaptığı haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: 03/01/2001 tarihinde alacaklının gönderdiği ihtranme ile müvekkilinin bankaya olan borcunun muaccel hale geldiğini, sonrasında müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, bana rağmen yeniden takibe başlanıldığını, takibin zamanaşımına uğradığını, alacağın ortadan kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2015/635 Esas 2017/1526 Karar sayılı kararında: ”Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davacının davalı hakkında başlatmış olduğu … 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takip konusu asıl alacak 1.575,00 TL işlemiş faizi 18.503,00 TL, %5 BSMV 925,00 olmak üzere toplam 21.003,00 TL alacak üzerinden takibin devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %86,40 temerrüt faizi işletilmesine ve Davacının icra inkar tazminatının kabulü ile, alacağın (21.003,00-TL) %20’si tutarında olmak üzere 4.200,60-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” dair karar verilmiş olup karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Mahkememizce verilen hükmün İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesinin 25/12/2020 tarih, 2020/469 Esas 2020/872 Karar sayılı ilamı ile kaldırılmasına, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevsizliğine, dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilerek dosya mahkemezin yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesinin 2020/469 Esas 2020/872 Karar 25/12/2020 tarihli kararında ;
“..Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılan takibe yönelik itirazın İİK 67.maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatı talebine yöneliktir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı Yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Eldeki davada taraflar arasındaki temel ilişki, kullanılan bireysel kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, kredi başvurusu onay kısmında banka görevlisince “şubemizde tüketici kredisi kullanmak isteyen Yavuz Demirel’e 2 milyar TL 18 ay vadeli 3.60 faizli olarak verilmesi uygun görülmüştür” notu birlikte değerlendirildiğinde kredi kullanan davalı tüketici konumundadır. Bu nedenle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğu ve bu itibarla davaya bakmakla Tüketici Mahkemelerinin görevli bulunduğu anlaşılmaktadır. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. O halde mahkemece, davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın esasının görülmüş olması usul ve yasaya aykırıdır
Bu itibarla; kamu düzenine ilişkin görev yönüyle yapılan inceleme neticesinde sair istinaf istemleri gözetilmeksizin ilk derece mahkemesi kararının HMK 353-1-a-3maddesi gereği kaldırılarak dosyanın görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine” şeklinde hükmü ile Tüketici Mahkemesini yargı yeri olarak belirlemiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve tüketici kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir.
Aynı Kanun’un 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken, 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi’nin kaldırma kararında da belirtildiği üzere, eldeki davada taraflar arasındaki temel ilişki, kullanılan bireysel kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, kredi başvurusu onay kısmında banka görevlisince “şubemizde tüketici kredisi kullanmak isteyen Yavuz Demirel’e 2 milyar TL 18 ay vadeli 3.60 faizli olarak verilmesi uygun görülmüştür” notu birlikte değerlendirildiğinde kredi kullanan davalı tüketici konumundadır. Bu nedenle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğu ve bu itibarla davaya bakmakla Tüketici Mahkemelerinin görevli bulunduğu anlaşılmaktadır.Aaçıklanan nedenlerle mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’nın 114/1-c, 115/2. Maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan mahkememizin görevsizliği ile davanın USULDEN REDDİNE, Görevli mahkemenin TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
2-HMK.nın 20. Maddesi uyarınca taraflardan birinin , bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak talep etmesi halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere hukuk mahkemeleri tevzi bürosuna GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 20 maddesine göre kararın kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili Mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği,
4-Yargılama gideri konusunda HMK’nın 331/2 maddesi gereğince görevli Mahkemece karar verilmesine, davaya bir başka Mahkemede devam edilmediği takdirde talep halinde Mahkememizce yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
5-Harç ve masrafların yetkili ve görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli karar tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/01/2021

Katip

Hakim