Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/525 E. 2022/627 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/525
KARAR NO : 2022/627

DAVA TARİHİ : 06/08/2021
KARAR TARİHİ : 07/10/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu şirketin müvekkili alacaklı şirkete olan cari hesap borcundan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan … 22. icra Müdürlüğü … Esas dosyasında borçluya ödeme emri tebliğ edildiğini, yasal süresi içerisinde davalı borçlu tarafından borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk başvurusu yapıldığını ancak yapılan görüşmeler neticesinde anlaşma sağlanamadığını, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalı borçluya mal satıldığını, borcun ödenmediğini, aralarında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, borca itiraz edilerek ödemekten kaçınmaya çalışıldığını, sürecin uzatılmak istendiğini, itirazın iptali ile takibin 7.690,49-USD alacak yönünden fiili ödeme tarihindeki dolar kuru üzerinden ve takip tarihinden itibaren işlemiş/işleyecek kamu bankalarınca dolar kuruna uygulanan azami yıllık faizi ile birlikte devamına, alacağımızın likit oluşu ile yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle davalının alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; ticari mal satım ilişkisine dayalı cari hesap borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacının … 22. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 09/06/2021 tarihinde, davalı borçlu aleyhine, cari hesaba dayanarak, 7.690,49.-USD asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalıya 15/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 18/06/2021 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 06/08/2021 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı davaya cevap vermediğinden, taraflar arasında uzlaşılan bir nokta bulunmamaktadır. Ancak; Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı tartışma konusu değildir. Davalı taraf davaya cevap vermese de icra müdürlüğüne verdiği borca itiraz dilekçesinde ticari ilişki açıkça kabul edilerek tüm borçların ödendiği belirtilerek ödeme savunması getirilmiştir. Bu nedenle ticari ilişkinin varlığı, malların teslimi hususlarının tartışma dışı olduğu kabul edilmiştir.
Çözümlenmesi gereken sorun, davacının alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu, borcun ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Taraf defterleri üzerinde inceleme yapmaya ihtiyaç bulunduğundan ve bu iş uzmanlık gerektirdiğinden, mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılmıştır.
Davacının ibraz ettiği defter ve belgeler incelendiğinde, 2021 yılı ticari defterlerinin TTK.nun 64/3.maddesi gereğince açılış/kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiş, bu nedenle defterlerin sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
Yine bilirkişi raporuna göre, BA-BS formları da incelenerek, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, faturalar düzenlendiği, bir kısım ödemelerin yapıldığı tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi nedeniyle, 20.05.2021 tarihi itibariyle davacının davalıdan TL bazında 139.911,78 TL alacaklı göründüğü, davalı tarafından davacıya verilen 04.06.2021 tarih ve … nolu 95.025,70 TL tutarındaki senet için 30.06.2021 tarihli tahsilat kaydının yapıldığı ve bu kayıttan sonra davlının borcunun 44.886,08 TL.’ ye düştüğü, söz konusu bu senedin ödenmeyerek protesto olması üzerine iş bu senet için davacı tarafından 22.09.2021 tarihinde davalıya iade işleminin yapıldığı, akabinde davalının borcunun tekrar 139.911,78 TL’ye çıktığı bu tutarında dolar olarak karşılığının takip tarihi olan 09.06.2021 tarihindeki kur üzerinden (8,60) 16.268,81 USD olduğu bildirilmiştir. Davacının talebinin USD olarak talep edilmesi karşısında rapor tam anlaşılamadığından ek rapor istenmiş, verilen ek raporda kök raporda ısrar edilerek davacı kayıtlarında hatalı olarak alacak miktarının 18.860,49.-USD olarak hesaplandığı elirtilmiştir. Raporlara eklenen hesap dökümü ve faturaların incelenmesinde, mal satışlarının USD üzerinden yapıldığı, faturaların USD olarak kesildiği, borçlanmanın da bu para birimi üzerinden yapıldığı ancak muhasebeleştirirken o günkü kur üzerinden TL’ye çevrilerek kayıtlara geçirildiği, defterlerin yabancı para üzerinden muhasebeleştirilerek kayıtların tutulduğu, buna göre davacının nihai olarak bakiye alacağının 7.690,49.-USD olduğu sonucuna varılmıştır.
Davalı defter ve belgelerini ibraz etmemiştir.
6100 sayılı HMK.nun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222.maddesi gereğince; Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Davacı kayıtlarına göre taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davacının usulüne uygun defter kayıtlarına göre davalıdan cari hesap bakiyesi olarak toplamda 7.690,49.-USD faturalardan kaynaklı alacağı bulunduğu, davalının defter ve belgelerini ibraz etmediği anlaşıldığından davacının davalıdan 7.690,49.-USD alacaklı olduğu kabul edilmiştir.
Davacının talebine konu alacak likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan faturalara dayalı olduğundan, asıl alacak üzerinden davalının haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının … 22. İcra Müdürlügünün … sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN İPTALİNE,
Takibin takip tarihindeki koşullarla aynen DEVAMINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (7.690,49.-USD x 8,6033.-TL = 66.163,59.-TL) üzerinden % 20 hesabıyla 13.232,71.-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 4.519,63-TL olup, peşin alınan 799,71-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.719,92-TL harcın davalıdan tahsiliyle HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 225,00-TL, bilirkişi ücreti 1.600,00-TL’den oluşan 1.825,00-TL yargılama gideri ile 59,30-TL başvuru harcı, 799,71-TL peşin harç toplamı 2.684,01‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 10.586,17-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.07/10/2022

KATİP – …

HAKİM – …