Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/509 E. 2023/520 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANB UL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/509
KARAR NO : 2023/520
DAVA : TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/11/2019
KARAR TARİHİ : 12/06/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen TAZMİNAT davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili … Ticaret Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; 04.10.2015 tarihinde davalı … nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olan, dava dışı … … (Davacının eşi)’nin yönetimindeki …plaka sayılı aracın sebep olduğu maddi hasarlı yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, …plaka sayılı araç içerisinde yolcu konumunda bulunan ve kusursuz olan davacı müvekkili bu kazada çok ciddi şekilde yaralandığını, kaza neticesinde tanzim edilen kaza tespit tutanağına göre araç sürücüsü kusurlu olduğunu, kaza neticesinde müvekkilinin … Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındığını, müvekkilinin çok ciddi şekilde yaralandığını, ve nihayetinde ise kazanın verdiği kalıcı hasar ile yaşamaya mahkum olduğunu, davalı … şirketine 2918 sayılı Kanunun 97. Maddesi uyarınca başvuru yapıldığını, ancak davalı … şirketince başvuru sonuçsuz kaldığını, daha sonra … Arabuluculuk Bürosuna başvurulduğunu ve 2019/… sayılı dosya numarası ile faaliyet yürütüldüğünü ancak Arabuluculuk da olumsuz sonuçlandığını, meydana gelen kazada müvekkilinin kusursuz olduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL maddi tazminatın (50,00 TL Geçici maluliyet 50,00 TL daimi maluliyet karşılığı) davalı … şirketinden (poliçe limiti ve sorumluluğuyla sınırlı olmak üzere) temerrüd tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi 15.03.2021 tarih ve 2019/… E. 2021/… K.sayılı yetkisizlik kararı ile dosyayı mahkememize göndermiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. Maddesinde “…Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir…” şeklinde yetki konusuna ilişkin özel bir düzenleme getirdiğini, dosyada mübrez belgelerden ve soruşturma dosyasından ve kaza tespit tutanağından kaza yerinin Sivas içerisinde olduğu sabit olduğunu, Başbakan Yardımcılığı Makamının 07.08.2015 tarih ve 24316 sayılı Onayları ile, mali bünye zafiyeti içerisinde bulunan … Sigorta A.Ş.’nin tüm branşlardaki ruhsatları Hazine Müsteşarlığınca iptal edilerek yönetiminin …’na devredildiğini, müvekkili şirketin işbu durumu nedeniyle huzurdaki dava tarihi itibarıyla Türkiye genelindeki tüm acente ve bölge müdürlükleri kapatılmış olup, başkaca bir şubesinin ya da acentesinin olması da söz konusu olmayıp, merkezinin İstanbul olduğunu, Bu nedenle, işbu davaya bakmakla … Mahkemeleri yetkili olmayıp; KTK Md. 110 uyarınca yetkili mahkemelerin, kaza yeri olan Sivas mahkemesi veya davalı müvekkil şirketin bulunduğu yer olan İstanbul Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetkisizlik itirazında bulunduklarını ve yetkili mahkeme olarak İstanbul Mahkemelerini seçtiklerini, müvekkili şirketin sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, yapılacak yargılama neticesine aleyhe hüküm kurulması halinde, müvekkilinin sorumluluğu kaza tarihi itibariyle maluliyet hallerinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası teminat limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirket davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, öte yandan davacı tarafın avans faiz talebi mesnetsiz olup, müvekkili şirket yönünden ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi zararların giderilmesi talebine ilişkin tazminat davasıdır.
Taraflar arasında kazanın varlığı, davacının yolcu konumunda olduğu, olay nedeniyle yaralandığı ve sigorta poliçesi hususlarında tartışma bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; kazadaki kusur durumu ve tazminat miktarı konusunda toplanmaktadır.
Olaya ilişkin hasar dosyası, trafik kazasının oluşumuna ilişkin soruşturma evrakları, tedavi belgeleri, davacının ekonomik ve sosyal durumuna ilişkin kolluk araştırma sonuçları ve alınan bilirkişi raporları, toplanan sair deliller, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı, dava açmadan önce Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurmuş, 17.08.2018 tarih ve 2018/… E. 2018/… K.sayılı Uyuşmazlık Hakem Kararı ile sigorta şirketine başvuru yapılmadığından talebin usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı yapılan itiraz, 10.06.2019 tarih ve 2019/… E. 2018/… K.sayılı Uyuşmazlık Hakem Kararı ile reddedilmiştir.
Davacı vekili 13.11.2018 tarihli dilekçesi ile davalı … şirketine hasar ödemesi için başvuruda bulunmuş, davalı … şirketine 03/12/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Huzurdaki davanın açılış tarihi ise 18/11/2019’dur. Böylece davalı … şirketinin 2918 sayılı KTK’nun 99.maddesi gereğince 14.12.2018 tarihinde temerrüt halinde olduğu kabul edilmiştir.
Davalı vekili müvekkili sigorta şirketinin … na devredildiğini beyan ettiğinden ticaret sicil kaydı istenmiş, … ‘nün 04.12.2020 tarihli cevabi yazılarında, davalı … şirketinin aktif olduğu, adresinin ise … Cad. No: … olduğu anlaşılmıştır.
… nün 07.12.2020 tarihli cevabi yazılarında ise davalı … şirketinin adresinin … Mah. … Sok. No: … /İSTANBUL olduğu bildirilmiştir.
… Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü 03/01/2020 tarihli cevabi yazısında davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılmadığını bildirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11/03/2021 tarih ve 2020/7120 E. 2021/2627 K.sayılı kararında da işaret edildiği üzere; kaza tarihi olan 04.10.2015 tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre malüliyet hesabının yapılması gerekmektedir.
Olay nedeniyle, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bölümü Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın 02/12/2020 tarihli raporuna göre davacının Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, özür oranının sıfır (% 0), fizyolojik iyileşme (iş göremezlik) süresinin trafik kazası tarihinden itibaren 1 hafta olduğu bildirilmiştir. Rapora itibar etmemek için bir neden görülmemiş, hükme esas alınmıştır.
Davacının ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış, 12.12.2020 tarihi itibariyle; ev hanımı olduğu, gelirinin bulunmadığı, eşinin emekli olup geçimini onun sağladığı, çalışmadığı, kendilerine ait evde oturdukları, herhangi bir malvarlığının olmadığı, ortaokul mezunu evli ve dört çocuklu olduğu tespit edilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… E. 2021/… K.sayılı dosyasında alınan 03.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda davacının eşi olan dava dışı sürücü … …’nun tamamen dikkatsizliğinden söz konusu kazanın meydana geldiği, % 100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Rapor, oluşa ve dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmış, dava ve usul ekonomisi dikkate alınarak yeni bir rapor aldırılmasına gerek görülmemiştir.
Mahkememizce tazminat hesabı için aktüer bilirkişiden rapor istenmiş, verilen 18.04.2023 tarihli raporda; sürekli malüliyet bulunmadığından, geçici iş göremezlik zararının 209,40.-TL olduğu bildirilmiştir. Bu rapora itibar etmemek için bir neden görülmediğinden hükme esas alınmıştır.
Yargıtay HGK.nun 07.07.2021 tarih ve 2021/(22)9-485 E. 2021/971 K.sayılı kararında da işaret edildiği üzere, belirsiz alacak davaları niteliği gereği istisnai bir dava türüdür. Davasını belirsiz alacak davası olarak açan kişi bunu açıkça dilekçesinde belirtmelidir. Davacı vekili dava dilekçesinde davasının belirsiz alacak davası olduğunu vurgulamıştır.
Davacı vekilin verdiği ıslah dilekçesi ile neticei talebini 26.04.2023 tarihinde attırarak harcını yatırmıştır.
Her ne kadar davacı vekilinin verdiği talep sonucunu arttıran dilekçesi ıslah konulu ise de bu dilekçe ıslah dilekçesi olarak değerlendirilemez. Zira tazminat miktarının davanın başında belirlenebilir nitelikte olmaması nedeniyle, dava belirsiz tazminat davası olarak açılmıştır. Yapılan yargılama sonunda tazminat miktarı belirlenebilir hale geldiğinden, tazminat miktarı somutlaştırılarak belirli hale getirilmiştir. Aslında teknik manada bir ıslah bulunmayıp, belirsiz tazminat talebi, belirli hale getirilmiştir.
Davacı tacir olmadığından ve taraflar arasında ticari bir ilişki bulunmadığından, kazaya karışan aracın da ticari bir araç olmaması nedenleri ile avans faizi talebi yerinde bulunmamış, yasal faize hükmetmek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Temerrüt tarihi olan 14/12/2018 tarihinden geçerli yasal faizi ile birlikte 209,40-TL maddi (geçici iş göremezlik) tazminatın davalı … şirketinden alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin taleplerin (sürekli iş göremezlik zararı) REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 179,90-TL olup, peşin alınan 44,40-TL harç ile 2,00-TL ıslah harcından oluşan 46,40-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 133,50-TL karar ve ilâm harcının DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 367,85‬-TL, bilirkişi ücreti 3.400,00-TL toplamı 3.767,85‬-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 3.041,59-TL yargılama gideri ile ilk dava açma gideri (başvuru harcı, peşin harç ve ıslah harcı toplamı) 90,8‬0-TL’nin toplamı 3.132,39‬-TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, BAKİYESİNİN DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan (kabul olan dava değeri üzerinden) 209,40-TL vekâlet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan (reddolan dava değeri üzerinden) 50,00-TL vekâlet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
7-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul/red oranına göre 1.065,57-TL’sinin davalıdan, 254,43-TL’sinin davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca … BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.12/06/2023

KATİP …

HAKİM …