Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/506 E. 2021/543 K. 30.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/506 Esas
KARAR NO : 2021/543

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/07/2021
KARAR TARİHİ : 30/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 30.09.2020 tarihinde saat 7.00 sularında işe gitmek üzere … durağından davalı kurumun işleteni olduğu metrobüse bindiğini, henüz koltuğa oturmasına fırsat vermeden metrobüsün aniden hareket etmesi sonucu sırt üstü yere düşerek yaralandığını, yolcuların yardımı ile ayağa kalktığını, kendisini iyi hissetmediğinden … durağında yine bir yolcunun yardımı ile metrobüsten inerek metrobüs durağındaki güvenlik birimine gittiğini, güvenlik görevlisinin telsizi ile 112 yi arayarak ambulans çağırdığını, ambulans ile … Üniversitesi Hastanesine götürülerek ilk muayenesinin yapıldığını, müvekkilinin hastane polisi tarafından ifadesi alınarak, adli muayene raporu tutulmuş, hastane kayıtlarına … Adli Vaka Arşiv numarası ile kaydedildiğini, doktor muayenesi ve yapılan tetkikler sonucu müvekkiline “torasık vertabra kırığı “teşhisi konularak, 45 gün çelik korse kullanması gerektiğinin söylendiğini, 23.11.2020 tarihine kadar geçici iş göremezlik raporu verildiğini, müvekkilinin yoğun sırt ağrılarının mevcut olup, omuriliği ve sağ elinin 4 ve 5. parmaklarına ilişkin sinirlerinin de hasar gördüğünü, oluşan hasar bedeniyle ileride ameliyat olması gerektiğini, söz konusu yaralanma olayına ilişkin olarak … Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuş … numaralı soruşturma dosyası açılarak, soruşturmanın halen devam ettiğini, müvekkilinin davalı kurumun işleteni olduğu metrobüse işine gitmek üzere “yolcu” olarak binerek, araç içinde söz konusu kazayı geçirmesi nedeniyle, yaralanmasına metrobüs şoförünün dikkatsizliği ve tedbirsizliğinin neden olduğunu, dava konusu olayda, davalı kurumunun araç işleteni olarak sorumluluğu bulunmakta olup, zorunlu mali mesuliyet sigortası ve ferdi kaza sigortası kapsamında sigortacının da müteselsil sorumluluğu bulunmasına karşın kazanın vuku bulduğu aracın plakası henüz tespit edilememiş olduğundan sorumlu olan sigorta şirketleri de kesin olarak belirlenemediğinden huzurdaki iş bu davanın araç işleteni konumundaki davalı …’ye yönelik açıldığını, dava açılmadan önce sigorta şirketlerine elektronik ortamda başvuru yapıldığını, ayrıca … Arabuluculuk Bürosu … başvuru numarası ile arabuluculuk yoluna başvurulmuş ancak yukarıda belirttilen nedenle sigorta şirketleri tarafından değerlendirme yapılamamış ve anlaşmanın da sağlanamadığını, sorumlu sigorta şirketlerinin tespiti halinde sigorta şirketlerine başvuru ve dava açma haklarının saklı tutulduğunu, müvekkilinin 54 yaşında olup, mesleği aşçılılık olduğunu, kaza tarihinden sonra emekli olduğunu, ancak yaşının genç olması ve ekonomik ihtiyaçları nedeniyle çalışmaya devam etmesi gerektiğini, müvekkilinin söz konusu kaza sonucu bedensel zarara uğramış olup, tedavi süresince geçici iş gücü kaybı, kaza sonucu oluşan zarar kalıcı nitelikte olduğundan kalıcı iş gücü kaybı yaşadığını, müvekkilinin omurilik hasarına uğraması nedeniyle, söz konusu zararın sağ elinin 4. ve 5. parmaklarında hasara sebep verdiğinden, uzun süre ayakta kalamamakta ve ellerini eskisi gibi kullanamadığını belirterek, müvekkilinin trafik kazası sonucu uğramış olduğu bedensel zararın tazmini kapsamında; kazanç kaybı, geçici iş gücü kaybı, kalıcı iş gücü kaybı, efor kaybı ( iş yaşamı ve günlük yaşamda ), ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar da dahil olmak üzere uğramış olduğu tüm maddi zararları kapsar şekilde “maddi tazminatın” HMK md. 107 gereği ( belirsiz alacak davası ) hesaplanarak şimdilik 1.000,00 TL ‘sinin olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesine, tedavi, iyileşme, geçici ve daimi bakıcı gideri olarak 1.000,00 TL nin fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak üzere, olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte şimdilik kismi dava yolu ile davalıdan tahsiline, müvekkilinin ve ailesinin yaşamış olduğu manevi zarar nedeniyle 80.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama masraf ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, … içinde geçirilen trafik kazası sonucu, yolcu davacının bedensel zarara uğraması nedeniyle şimdilik, 1.000,00 TL maddi tazminat ile 80.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3.maddesine göre, tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileride dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet , bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73.maddesi bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. 6502 sayılı yasanın 83/2. fıkrasında “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.”düzenlemesine yer verilmiştir, ilgili yasa maddesi ile görev konusunun tartışılmasının önüne geçilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12 H.D.’nin, 27/10/2020 tarihli, 2020/1265 E-2020/1084 sayılı ilamında; Yolcu taşımasına ilişkin hükümler TTK da düzenlenmiş olup; 28/5/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı TKHK ‘nun 3/1-k maddesinde Tüketici ” Ticari veya mesleki olmayan amaçlı hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak 3/1-ı bendinde ise , tüketici işlemi mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan , eser, taşıma,…ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır. Davacının ticari ve mesleki amaçla hareket etmeyen gerçek kişi olduğu anlaşılmakla tüketici sıfatına haiz olduğu anlaşılmaktadır. Aynı Kanun’un 73/1 madde ve fıkrasında da ; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu, 83 maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici işlemi sayılmasına ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engelleyemeyeceği belirtilmiştir. Buna göre yolcu taşıma sözleşmesi ile seyahatinde yaralanan davacının tazminat istemlerine ilişkin davanın adli yargıda ve tüketici mahkemelerinde görülmesi gerekmektedir.” şeklinde karar vermiştir. Yine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. H.D.’nin 04/02/2021 tarihli, 2020/1542 E-2021/252 sayılı ilamında; “Dava, taraflar arasındaki karayolu yolcu taşıma ilişkisinden kaynaklı tazminat talebine ilişkin olup, 28/05/2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k maddesinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı maddesinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem ” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1 maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın göreve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir. Bu itibarla uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” şeklinde karar vermiştir.
Somut olayda, davacının tüketici olduğu, davacı ile davalı arasındaki taşıma işleminin tüketici işlemi niteliğinde olduğu, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli olduğu hükme bağlandığından, davalı kuruma ait araçla seyahat eden davacının meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralanması sonucu maddi ve manevi tazminata ilişkin olarak, 6502 sayılı Yasa çevresinde ve yerleşik içtihatlar gereğince uyuşmazlık bakımından mahkememizin görevli olmadığı sonucuna varılmış, görev kamu düzenine ilişkin olup mahkemece yargılamanın her aşamasında araştırılabileceğinden, HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine, görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-HMK 114/1-c ve HMK 115/2 madde hükümleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğunun tespitine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli İSTANBUL (NÖBETÇİ) TÜKETİCİ MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.30/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır