Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/5 E. 2021/148 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/5 Esas
KARAR NO : 2021/148

DAVA : Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/08/2011
KARAR TARİHİ : 05/03/2021

Mahkememizden verilen 20/11/2017 tarih ve 2017/145 Esas 2017/1288 sayılı karar Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 17/06/2020 tarih ve 2018/1564 Esas 2020/3608 Karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan dava dosyasında yapılan açık yargılamanın sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete sigortalı … Ltd. Şti’nin mağaza olarak faaliyet gösterdiği yerde 30.06.2010 tarihinde meydana gelen yangın sebebiyle zarar meydana geldiğini, yangının davalılardan …’ın kullandığı (kiracı olduğu) işyerindeki elektrik panosundan çıktığını, bu işyerinin davalılar … A.Ş ile …’e ait olduğunu, davalı maliklerin kusursuz sorumlu, kiracının bakım ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmemekten BK md.41 gereği kusurlu sorumlu olduğunu, müvekkilinin sigortalısına yaptığı ödeme ile tazminat yönünden haklarına halef olduğunu belirterek 20.130,43-TL tazminatın 23/08/2010 tarihinden itibaren işleyen avans faiziyle birlikte tüm davalıların kusur oranı nispetinde tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAPLAR:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; yangından dolayı müvekkili hakkında takipsizlik kararı verildiğini, müvekkilinin kusursuz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; yangının çıktığı yerde müvekkilinin 43/48 oranında hissedar olduğunu, işyerinde 1979 yılından beri …’ın kiracı olduğunu, yangının meydana geliş şekli itibariyle müvekilinin kusurunun bulunmadığını, elektrik şebekesinin kiracı adına kayıtlı olduğunu, sorumluluğun … ile kiracıda olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ifade etmiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiş, ancak vekili aracılığıyla sunulan dilekçede bilirkişilerin yaptığı kusur dağılımının haksız olduğunu, taşınmazda üç paydaş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sigortalısının işyerine sirayet eden yangın kaynaklı zararını karşılayan işyeri sigortacısının, halefiyet ilkeleri gereğince yapı maliki ve kiracısından rücuen tazminat talebine ilişkindir.
30/06/2010 günü saat: 06:30 civarında davalı …’ın kiracı, davalılar …, …A.Ş ve dava dışı …’ın müşterek malik oldukları taşınmazda yangın çıkmış olup, yangın davacının sigortalısı … Şti’nin kullanımındaki işyerine sirayet etmiştir.
Yangının çıkış yeri ve zararın meydana geldiği yerde uzman bilirkişilerin katılımı ile keşif yapılmış; yangın nedeniyle oluşan hasar giderilmediğinden yangının izleri mahkememizce bilirkişilerle birlikte gözlemlenmiştir. Olayla ilgili yangın raporunda yangının elektrik tesisatından kaynaklandığı yazılıdır. Sigorta eksperi tarafından yapılan incelemede de aynı sonuca ulaşıldığı ifade edilmiştir.
Keşif sonucu hazırlanan bilirkişi (kök) raporunda, 14.415,38.-TL emtia, 5.215,05.-TL demirbaş-dekorasyon zararı ve 500,00.-TL temizlik vs…masrafı olmak üzere toplam 20.130,43.-TL zarar tutarında fazlalık bulunmadığı (tespit olunan zararın uygun olduğu) kanaati bildirilmiştir.
Raporda yangının sebebi açıklanmış ise de açıklanan bu sebebe göre davalıların sorumluluğu, kusur durumu tartışılmadığından ek rapor alınmış; ek raporda, fiili kullanıcı (kiracı) …’ın 4/8, davalılar … Ortaklığı A.Ş ile …’in ise 2/8’er oranında kusurlu oldukları, tespit edilen kusur oranı yönünden maliklerin hisse oranlarının bir önemi bulunmadığı açıklanmıştır. Ek raporda …’ın sorumluluğu tartışılmadığından bu konuda yeniden ek rapor alınması yoluna gidilmiş, sunulan bilirkişi ek raporunda …’ın kusurunu ortaya koyacak bir delilin bulunmadığı, elektrik panolarının bakım ve kontrollerinin kiracı ve maliklerin sorumluluğunda olduğu bildirilmiştir.
Kusur durumu yönünden; alınan bilirkişi ek raporlarında belirtildiği gibi, yangının başladığı taşınmaz malikleri … A.Ş ile …’in 2/8’er oranında kusurlu oldukları, kusur oranı yönünden maliklerin hisse oranlarının bir önemi bulunmadığı tespit edilmiştir. Aynı taşınmazda 1/48 oranında hissesi bulunan diğer müşterek malik … hakkında dava açılmamış ise de müşterek malikler yönünden mecburi dava arkadaşlığının söz konusu olmadığı, davalı/malikler yönünden belirlenen toplam 4/8’lik kusur takdirinin uygun olduğu kabul edilmiştir.
Taşınmazı bizzat kullanan ve elektrik tesisatını görüp takip ve kontrol etmesi gereken kiracı …’ın 4/8 oranında kusurlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Elektrik enerjisini sağlayan dava dışı …’ın verdiği hizmette kusurunun olmadığı, tesisat panosunun bakım ve kontrolünden bina sahibi ve fiili kullanıcının sorumlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Hasar Tutarı Yönünden:Yangında meydana gelen emtia hasarı yönünden Tekstil uzmanı bilirkişiden rapor alınmış, raporda belirtildiği gibi emtia hasarının 21.039,00.-TL olduğu, faturalarda yazılı tutarların piyasa koşullarına uygun olduğu kabul edilmiştir.
Yangının sebebi, demirbaş-dekorasyon hasarı ve kusur yönünden alınan rapor ile emtia yönünden alınan rapor ve ek raporlar birlikte dikkate alındığında; emtiadan kaynaklanan zararın 21.039,00.-TL olduğu, ancak taleple bağlı kalınarak 14.415,38.-TL olarak kabulünün gerekeceği, demirbaş-dekorasyon hasarı olarak tespit edilen 5.215,05.-TL ile temizlik ve benzeri giderler için tespit edilen 500,00.-TL’nin eklenmesi ile zarar tutarının 20.130,43.-TL olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Temerrüt ve Faiz Türü Yönünden: Davacı … şirketi, sigortalısı …Ltd. Şti’nin zararını 23/08/2010 tarihli makbuz karşılığı (20.130,43.-TL) ödemiştir. Davalıların sorumluluğu haksız fiile dayandığından ayrıca ihtara gerek olmaksızın bu tarih itibariyle temerrüt oluşmuştur.
Davacının rücuan tazminat talep hakkı, TTK.nunda tanzim olunmuştur. Ayrıca alacağının kaynağı davacının ticari işletmesiyle ilgili olduğundan tazminat talebi, ticari iş mahiyetindedir. Bu sebeple, hüküm altına alınan tazminata 23/08/2010 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi gerekir.
Dava … 49.ATM … E dosyasında açılmış, mahkemenin … K sayılı “davanın kabulü ile 20.130,43 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” dair verdiği 04.03.2013 tarihli kararın temyiz incelemesi sonucu, Yargıtay 17.HD’nin 2014/4139 E 2016/10781 K sayılı kararıyla, “hükmün gerekçe kısmında tazminata 23/08/2010 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında ve kısa kararda faizle ilgili hüküm bulunmamakla, gerekçeyle hüküm arasında çelişki bulunduğundan” bozulmuş, bu aşamada … 49.ATM’nin kapatılması üzerine dosya mahkememize devrolunması nedeniyle, bozma ilamı üzerine dosya mahkememizin … E sayısına kaydedilmiş, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda mahkememizin 20.11.2017 günlü … E … K sayılı kararıyla “davanın kabulü ile 20.130,43 TL tazminatın 23/08/2010 tarihinden itibaren değişen oranda avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
Verilen son kararın sadece davalı şirket (…AŞ) vekilince temyiz edilmesi üzerine ise, Yargıtay 17.HD’nin 17.06.2020 tarihli 2018/1564 E 2020/3608 K sayılı ilamıyla davalı şirketin temyiz isteminin kısmen kabulüyle, davalının diğer temyiz itirazları reddedilmekle birlikte “davacının davalılardan kusur oranları nispetinde talepte bulunmuş olmasına göre, davalıların kusurları oranında sorumluluklarına hükmedilmesi gerekirken talep aşılarak davalıların tüm tazminattan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasının doğru görülmediği” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma üzerine dosya mahkememizin 2021/5 E sayısına kaydedilmiş, taraf beyanları da alındıktan sonra usul ve hukuka uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, BK’nun yapı malikinin kusursuz sorumluluğuna dair hükümleri uyarınca davalı malik şirketin davacının dava dışı sigortalısının zararından sorumlu olduğu, dava dilekçesinde davalıların kusur oranları nispetinde sorumluluğuna dayanıldığı, taleple bağlılık ilkesi gereği davalı şirketin müştereken ve müteselsilen tüm tazminattan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla, yukarıda açıklandığı şekilde kusur oranları ve zarar tutarı tespit olunan ve hüküm altına alınan, bozma konusu yapılmamakla bu yönlerden kesinleşmiş durumda olan maddi tazminatın, davalı şirketin denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuyla tespit edilmiş 2/8 kusur oranına isabet eden (20.130,43×2/8=) 5.032,61-TL maddi tazminatın 23/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte bu davalıdan (davada tespit edilen ve talep edilen toplam tazminat tutarı 20.130,43 TL olmakla, talebi aşacak şekilde 5.032,61-TL ilave tazminat hükmü kurulmamış olduğundan, haklarında daha önce müştereken ve müteselsilen tahsil hükmü verilip kesinleşmiş durumda olan diğer davalılardan tazminatın tahsili durumunda tahsilde tekerrür oluşturmamak şartıyla) tahsiliyle davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Diğer davalılar yönünden ise, mahkememizin bozma öncesi verilen kararı diğer davalılarca temyiz edilmeksizin keşinleşmiş durumda olduğundan, davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hak nedeniyle, yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davalı … ve … yönünden mahkememizin 2017/145 Esas 2017/1288 Karar sayılı kararıyla verilen 20.130,43-TL tazminatın 23/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte bu davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline dair hüküm, bu davalılar tarafından temyiz edilmemekle şeklen kesinleştiğinden, bu davalılar yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-Davalı … Tic. A.Ş. aleyhine açılan davanın KABULÜ ile, 5.032,61-TL maddi tazminatın 23/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte bu davalıdan (diğer davalılardan tahsili durumunda tahsilde tekerrür oluşturmamak şartıyla) tahsiliyle davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken harç 343,77-TL olup, peşin alınan 298,95-TL’nin mahsubu ile bakiye 44,82-TL karar ve ilâm harcının davalı …Tic. A.Ş’den (diğer davalılardan tahsili durumunda tahsilde tekerrür oluşturmamak şartıyla) alınarak Hazineye gelir kaydına, bozma öncesi karara göre tahsil edilmiş harç varsa mahsubuna,
4-Davacı tarafça yapılan 739,05-TL posta ve tebligat masrafı, 2.739,05-TL bilirkişi ücreti üzerinden davanın red/kabul oranına göre hesaplanan 684,76-TL yargılama gideri ile 317,35-TL harcın toplamı (peşin +başvuru harcı) 1.002,11-TL’nin davalı …Tic. A.Ş’den (diğer davalılardan tahsili durumunda tahsilde tekerrür oluşturmamak şartıyla) alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00-TL maktu vekâlet ücretinin davalı …Tic. A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı …Tic. A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00-TL maktu vekâlet ücretinin davalı …Tic. A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
8- Davalı …Tic. A.Ş tarafından yatırılan delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflardan geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalıya iadesine,
Dair, davacı vekili, davalılardan …vekili ve ihbar olunan … vekillerinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 15 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile Yargıtay’da temyiz yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.05/03/2021

Katip …

Hakim …