Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/484 E. 2023/332 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/484
KARAR NO : 2023/332

DAVA : İflas (Doğrudan Sermaye Şirketleri İle Kooperatiflerin İflası (İİK 179))
DAVA TARİHİ : 12/07/2021
KARAR TARİHİ : 13/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan iflas davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; maliyet düşürücü önlemlere rağmen müvekkil şirketin faaliyetlerinin sürekli zararla sonuçlanmış olduğunu, zararların borçla finanse edilmiş olduğunu, borçların ödenebilmesinin fiilen imkansız hale gelmiş olduğunu, 6102 sayılı TTK 376.maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar hakkında tebliğin 12/4.maddesi uyarınca iflas için mahkemeye başvurulmasının zaruretinin doğduğunu, mahkemenin değerlendirme yapması için ticari kayıtlara ilişkin evrak ve dökümün şirket müdürü ve mali müşavir onaylı olarak delil listesi ekinde sunulmuş olduğunu, mahkemenin gerek gördüğü taktirde elektronik defter ve elektronik fatura kayıtları üzerinde inceleme yapılması için bilirkişi tayin etmesini talep etmekte olduklarını, TTK m.376 ve İİK m.179 ve ilgili diğer tüm maddeler gereği ile borca batık durumu nedeniyle iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi dikkate alındığında uyuşmazlık, şirketin borca batık olup olmadığı noktasındadır.
Halihazırda müdahale taleplerinin olduğu, dava açılmasına dair yönetim kurulu kararı alındığı, davacı vekilinin vekaletnamesinde iflas talep etme yetkisinin olduğu, davacı şirketin aktif ve pasiflerinin bildirildiği tartışmasızdır.
Dava, İİK’nın 178. ve 179. madde hükümlerine dayalı doğrudan iflas istemine ilişkindir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin yerleşik kararında belirtildiği üzere “6102 sayılı TTK’nın 376/3. ve İİK’nın 179. maddeleri uyarınca borca batık hale gelen şirket bunu mahkemeye bildirmek ve iflasını istemek zorundadır. İİK’nın 181. maddesinin aynı Kanun’un 160. maddesine yaptığı yollama nedeniyle, İİK’nın 178. ve 179. madde hükümleri uyarınca doğrudan iflas talebinde bulunan şirket temsilcisi ya da müdürü, ilk alacaklılar toplantısına kadar gerekli masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli tebliğ masraflarını avans olarak mahkeme veznesine yatırmalıdır.
İİK’nın 178. ve 179. maddesi uyarınca iflasa karar verilebilmesi için şirketin borca batık durumda olması gerekir. Aciz hali borçlunun ödeme araçlarından yoksunluğu nedeniyle, derhal ödemesi gereken para borçlarını ödemek konusundaki yeterli ekonomik imkâna sahip olmamasıdır. Borca batıklık ise, borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumudur. Borçlunun aciz hali ne kadar ağır olursa olsun (İİK’nın 178/III deki durum olmadıkça) kendi iflâsını isteyen borçlu, aciz halinde bulunduğunu ispat etmek zorundadır. İflas talebi üzerine mahkemece bilirkişi incelemesi yapılarak iflas talebinin yerinde olup olmadığı belirlenir. Borca batıklığın tespiti için TTK’nın 376/3. maddesi uyarınca bir borca batıklık bilançosu hazırlanmalıdır.
Somut olayda TTK’nın 376/3. maddesine göre borca batıklık bilançosunda aktiflerin rayiç değerden bilançoya geçirilerek borca batıklık bilançonun çıkarılması gerekir. Böyle bir talep üzerine mahkemece şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre tespit edilmelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço üzerinde mahallinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. Borca batıklık, TTK’nın 376/3. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlenmelidir. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Bir sermaye şirketinin borca batıklık bildiriminde bulunarak iflasını istemesi halinde, bu durumun mahkemece re’sen tespiti gerekir. Bu tespitin yapılmasında, davacının sunduğu delillere ek olarak, mahkemece gerekli görülen diğer delillerin toplanması, bu kapsamda ilgisi görülen kamu kurumlarından alınacak bilgiler, yapılacak keşif ve mahkemece atanacak bilirkişilerce düzenlenecek raporlar da değerlendirilmelidir. Borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına değil, varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada, konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulmalıdır. Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir. Açıklanan durum karşısında davacı şirketin mevcut kayıtları; mahkemece ulaşılabilecek tapu, trafik, banka, vergi daireleri, sanayi ve ticaret odaları, ticaret sicil kayıtları gibi hakkında bilgi alınabilecek belgeler ve müdahillerin sunacakları bilgi ve belgeler, varlık kalemlerinin rayiç değerlerine ilişkin uzman (teknik) bilirkişi görüşleri ve somut olay bakımından özellik arz edebilecek diğer veriler toplandıktan sonra, konusunda uzman bir bilirkişi heyetinden alınacak teknik, detaylı ve denetime elverişli rapor sonucuna göre borca batıklığın tespiti gerekir”.
Mahkememizce oluşturulan 14/09/2022 tarihli ara kararda “davacının aktif ve pasif tüm malvarlığının araştırılmasına ilişkin olmak üzere halihazırda davacının kesinleşmiş borç miktarlarını gösteren ve celbedilen icra dosyaları içeriği, davacı vekilinin 05/09/2022 tarihli dilekçe içeriği, … 8.ATM … talimat sayılı dosyasına istinaden hazırlanan rapor içeriği ve bu çerçevede yapılan değerlemeler resmi ve özel kurumlardan özellikle banka, tapu, vergi müdürlükleri başka olmak üzere celbedilen kayıt ve belgeler, tüm dosya kapsamı bir bütün olarak dikkate alındığında raporun hazırlanacağı tarih itibariyle davacının borca batık olup olmadığı noktasında” inceleme yapılmasına dair ara karar oluşturulmuştur.
Davacı şirketin borca batıklıktan kurtulması noktasında herhangi bir tedbir almasının mümkün bulunmadığı, yine davacı şirketin borca batıklığını tespit etmeye yarayan açıklamaların sunulduğu, resmi ve özel kurumlar nezdinde özellikle bankalar ve finansal kurumlar nezdinde gerekli tüm araştırmaların tam ve eksiksiz olarak gerçekleştiği, iflas avansının depo olunduğu, gerekli ilanların yapıldığı, bu arada müdahale harcını dahi depo eden müdahale talep edenin delillerini somutlaştırması için verilen tüm sürelere rağmen bu yöne ilişkin somutlaştırılmış vakıa ve delil sunmadığı anlaşılmakla mevcut dosya kapsamı çerçevesinde ve yukarıda anılan Yargıtay uygulaması çerçevesinde gerekli incelemeler yapılmıştır.
Bu çerçevede bilirkişi raporunun sunulduğu 03/03/2023 tarih itibariyle “Mahkeme tarafından yazılan müzekkerelere esas olmak üzere İcra Müdürlükleri tarafından sunulu dava dosyasında mübrez kapak hesap dökümüne ilişkin anılan tablo ile davacı şirket adına toplam 6.762.644,31 TL asıl alacağın tahsili amacıyla 45 adet icra takibi yapıldığı görülmekle işbu ana paraya kapak hesabında yer alan faiz ve ferileri eklendiğinde 9.247.626,87 TL tutara ulaşıldığı, anılan bu tutardan icra dosyasına ödenen bedellerin mahsubu ile 9.196.254,45 TL tutar rayiç değer bilançosunda yurtiçi satıcılar hesabına alındığı, anılan bu tutardan bu defa icra takibine konu olan ve davacı şirketin 321-borç senetleri hesabında raporlanan döviz bazlı 1.425.978,84 TL bedel mahsup edildiği, zira icra takip taleplerinde davacı aleyhine başlatılan döviz bazlı takiplerin bu tutarı da içerdiği anlaşılmakta olup, kaydi ve rayiç karşılaştırmalı tablo aşağıda arz edildiği, 326-alınan depozito ve teminatlar hesabı gerçek borç niteliği taşıdığından kaydi değer bilançosunda yer alan 499,69 TL tutar rayiç değer bilançosuna aynen aktarıldığı, 329-diğer ticari borçlar hesabı gerçek borç niteliği taşıdığından kaydi değer bilançosunda yer alan 148.900,66 TL tutar rayiç değer bilançosuna aynen aktarıldığı, iflası istenen şirketin kaydi bilançosunda yer alan 331-ortaklara borçlar hesabında raporlanan 1.965.984,36 TL rayiç değer bilançosuna aynen aktarıldığı, yine “diğer borçlar” hesap grubunda raporlanan 28.985,81 TL tutarında 335- personele borçlar hesap bakiyesi ile 336- diğer çeşitli borçlar 1.257,00 TL tutar rayiç bilançoya kayıtlı değerleri ile aktarıldığı, 31.01.2023 tarihli kaydi bilançoda 340-alınan sipariş avansları hesap bakiyesi 887.605,27 TL tutar borca batıklık bilançosuna kayıtlı değeri üzerinden aktarıldığı, bilanço pasifinde yer alan bir diğer hesap grubu “ödenecek vergi ve diğer yükümlülükler” olup, bu hesap grubu borç niteliği taşıdığından tamamı rayiç değer bilançosunda yer aldığı, bu bağlamda, şirketin 31.01.2023 tarihi itibarıyla T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden gönderilen 05.08.2021 tarihli cevabi yazı ile … vergi kimlik numarası ile kayıtlı …AŞ’nin 05.08.2021 tari arıyla 355,07 TL vergi aslı, 4,00TL gecikme zammı olmak üzere 359,07 TL vergi borcu bulunduğu; ayrıca vadesi gelmeyen 125,00TL vergi borcu bulunduğu, ” T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Nakil Vasıtaları Vergi Dairesi Müdürlüğünden gönderilen 07.03.2022 tarihli cevabi yazı ile vadesi geçmiş 25.191,03 TL ve vadesi gelmemiş 5.091,00 TL borcunun bulunduğu, bulunduğu bilgisi verilmekle toplam vergi borcu 30.766,10 TL tutarına ulaşmakla, anılan bu tutar rayiç değer bilançosuna aktarıldığı, şirketin Sosyal Güvenlik Kurumuna ise borcu bulunmadığı, bu hususta kaydi değer bilançosu ile SGK dan gelen cevabi yazılar birbirini teyit eder nitelikte olduğu, içinde bulunulan döneme ait olan, ancak ödemesi ilerleyen dönemlerde yapılacak olan giderler, gider tahakkukları hesabına alınarak, bir borç niteliğinde olduğu için bilançoda raporlanmakta olup, söz konusu borçlar, gerçek bir şirket borcu olması nedeniyle, borca batıklık bilançosunda pasifler arasında gösterildiği, bu bağlamda 380- gelecek aylara git gelirler ve gider tahakkukları hesabında yer alan 22.726,28 TL gider tahakkukları hesap bakiyesi ile 480-gelecek yıllara ait gelirler ve gider tahakkukları hesap grubunda yer alan 7.627,22 TL gider tahakkukları hesap bakiyesi rayiç değer bilançosunda kayıtlı değeri ile alındığı, yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler neticesinde; davacı şirketin varlıkları ve borçlarının 31.01.2023 tarihi itibariyle değerlendirilmesi ile 6102 Sayılı TTK 376/3 maddesi çerçevesinde “aktiflerin muhtemel satış fiyatı” esasına göre rayiç değerler yönünden (-) 127.825.825,91 TL borca batık durumda bulunduğu, 832.100,00 TL sermayesinin tamamını kaybettiği anlaşılmakla, (+) varlıkların değeri (rayiç) :(+) 8.775.912,97 TL (-) borçların değeri (rayiç) :(-) 136.601.738,88 TL, rayiç değerlere göre özvarlık tutarı (-) 127.825.825,91 TL, kaydi değerler -122.689.769,13 TL, eklenen düşülen değer farkı -5.136.056,78TL, satış değerleri -127.825.825,91 TL olduğu, iflası istenen şirket vekili tarafından sunulu 25.12.2019 tevzi tarihli dava dilekçesi ile şirketin borca batık durumda olması nedeniyle, iflâsına karar verilmesini talep ettiği, Yargıtay uygulamaları dikkate alınmak suretiyle, davacı şirketin 31.01.2023 tarihli verileri üzerinden borca batıklık incelemesinin yapıldığı, iflası talep edilen …A.Ş.’nin varlıklarının muhtemel satış değerlerine göre hazırlanan 31.01.2023 tarihli rayiç değer bilançosuna göre öz varlık tutarı (-127.825.825,91 TL olarak hesaplanmakla, borca batık durumda bulunduğunun anlaşıldığı” şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu gerekçeli, denetime elverişli, ara karara uygundur. Resmi ve özel kurumlardan gelen kayıtlar, ayrıca davacı adına kayıtlı olan taşınmazlar ile ilgili yapılan güncel bilirkişi rapor içerikleri gözetildiğinde, tüm bu veriler dahi raporda ayrıntılı olarak değerlemelere esas alınmıştır. Davacı şirketin borca batıklığının azalmasına yol açabilecek herhangi bir veri ise yapılan tüm araştırmalara rağmen tespit edilmediği gibi davacı şirketin en son raporun hazırlandığı tarih itibariyle aktifinin artmasına yol açabilecek herhangi bir duran varlık yani taşınmaz, araç ve benzeri bir mal varlığının dahi tespit edilemediği, bu itibarla hazırlanan rapora itibar etmeye engel bir fiili ve hukuki bir durumun mevcut olmadığı re’sen yapılan araştırmadan dahi anlaşılmaktadır.
Somut olayda gerekli iflas avansının depo olunduğu, gerekli ilanların yapıldığı, borca batıklığa dair incelemenin eksiksiz tamamlandığı, borca batıklığa dair yasal koşulların tam olarak gerçekleştiği, bu itibarla iflas koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Yapılan açıklamalar karşısında davacının davasının kabulüne, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı davacı …ANONİM ŞİRKETİ ‘nin iflasına, iflasın 13/04/2023 günü saat 15:03 itibariyle açılmasına, iflasın açıldığının İstanbul Nöbetçi İflas Müdürlüğüne derhal bildirilmesine, iflasın açıldığının … Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine, iflas avansının derhal İflas Müdürlüğüne gönderilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulüne,
… Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı davacı … ANONİM ŞİRKETİ ‘nin iflasına,
2-İflasın 13/04/2023 günü saat 15:03 itibariyle açılmasına,
3-İflasın açıldığının … Nöbetçi İflas Müdürlüğüne derhal bildirilmesine,
4-İflasın açıldığının … Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine,
5-İflas avansının derhal İflas Müdürlüğüne gönderilmesine,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcından davacının peşin olarak yatırdığı 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 120,6TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından harcanan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde gider avansının talep halinde iadesine,
Davacı vekili ile müdahil vekilinin yüzlerine, diğer müdahillerin yokluğunda verilen karara karşı kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içerisinde BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/04/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip